Baykuşun korkulan değil, ev sahibini koruyan bir kuş türü olduğu ortaya çıktı. İlim adamları, baykuş tüneyen (yaşayan) evden ölü çıkar' sözünün batıl inanç olduğunu belirtiyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Aşık: insanların, akşam karanlığında baykuş sesinden korktuğu için kuşun sesi ve fiziksel görüntüsüne atfen bir sürü batıl inanç ürettiğini ifade etti.
Anadolu'da halen 'baykuş tüneyen evden cenaze çıkar' sözüne inanan insanlar olduğunu görünce üzüldüğünü belirten Nevzat Aşık, Cenab-ı Allah'ın kainatta yarattığı her canlının, hayatın devamı için bir zincirin halkasını oluşturduğunu söyledi. Anadolu'da yaygın olan yüzlerce batıl inançların kaynağının 18'inci yüzyılda dağıtılan İsrailiyat (Kaynağı belli olmayan, Kur'an ve Sünnete dayalı olmayan) 30 binkitapolduğunu belirten Aşık, İslam dininin özünü Kur'an ve sünnetin oluşturduğunu kaydetti.
Aşık, 'Baykuş korkulacak kuş türü değil. Baykuş yaşayan ve çıkan evden cenaze çıkar sözünün dinle diyanetle bir ilgisi yoktur. Baykuş da Allah'ın yarattığı diğer kuş türlerinde biridir. O da ekosistemde bir halka oluşturuyor. Bir insanın nerede ve ne zaman vefat edeceğini sadece Allah bilir.' diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Erdoğan da baykuşların gözünün gece görüşünün çok güçlü olmasından ötürü iyi bir fare, kene, yılan, akrep, çekirge ve zehirli örümcek avcısı olduğunu söyledi.
Baykuşların, gündüz dinlenen, gece avlanan hayvanlar olduğuna dikkat çeken Ekolog Erdoğan, gece avcılarının sese karşı aşırı duyarlı olduğunu, gündüz avlanan kartal, şahin, akbaba ve doğan gibi avını sesli değil, sessiz sedasız yakaladığını belirtti.
Gece avcılarının zararlı kemirici mücadelesinin 10 milyon yıllık ekolojik süreçle meydana geldiğini vurgulayan Erdoğan, uğursuz ve ölüm getirir diye avcılar tarafından baykuş ailesinin öldürülmesiyle birlikte o bölgede fare, kene, akrep, yılan ve zehirli böcekti yüzde 600 oranında artış olacağını ileri sürdü.
Erdoğan, insanlar baykuşlardan korkma yerine, kemirici hayvanlardan korunmak için evlerinin çatı katında, bacasında yaşaması için davet etmesini, yaşayanları da rahatsız etmeden uzun süre kalmasını sağlaması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, 'Baykuşlar yerleştikleri evin korkulacak hayvanı değil, ailenin koruyucusudur. Aileyi yılan, akrep, kene ve zehirli böceklerin sokmasına karşı korurlar. Baykuşlar, gece karanlığında çok hızlı ve seri şekilde zararlı böcek avlar. Gözleri 360 derece döndüğü için avını seri bir şekilde yakalar. Ailecek yaşadıkları bölgede yıllık 6 bin 500 fare avlarlar.' diye konuştu.
Erdoğan, 'baykuş yaşayan evden cenaze çıkar' sözünün, baykuşların ışıksız, harabe, tavan arası, bacalar, ev çatısında yaşaması ve çıkardığı sesin ürkütücü olmasına bağlı olarak söylenmiş olabileceğini ifade etti. Erdoğan, genelde bir evde ailecek yaşadıklarını ve yetişkin bir baykuşun sese karşı aşırı duyarlı olmasından ötürü 100 metre uzaklıkta karın ve toprağın altındaki farenin sesini duyabileceğini dile getirdi.
Dünyadaki herkes için herhangi birisin ama herhangi biri için dünyalara değersin...Ne yazık kalbimde mahkumsun..Cezan bir ömür sevilmek hemde sevildiğini hiç bilmeden..
Dağlar Dağıldı Kentler Yenildiİ Diyorlar “Şarkılarımda ağlamak var bir şarkıya.” -Ülkü Tamer- I Artık hayatlarımız düşlerinden sökülüp monte ediliyorlar. Üstümüzde ne kuşlar ne dolunay... Böyle alkole batmış akşamlar, sersem sabahlar; gittikçe tuzak, sevdikçe ihanet, sevdikçe batak! Herkes kavramış da ötekini çaresiz- liğinden emeğinin tabutuna zar atıyorlar; sonra her gece alkolün esrik tadın- dan etin vahşi tadına sızıyorlar ve sokak çocukları her gece gökyüzüne eksik yatakların şarkısını söylüyorlar...
Kirvem, buradan görünmüyor uzun koyaklar; yine o dağların ardı yâr, ama vuslat bir uzak diyar. Dağlar dağıldı, kentler yenildi diyorlar!
Böyle geçip giderken uzun zamanlar, kimleri unuttuk kimler kalanlar?
II Kimleri unuttuk kimler kalanlar? Ve suyla değil, tükürükle yıkananlar birbirlerine dantel takımlarını, iyi hâl kağıtlarını gösteriyorlar.
Siz hayatı böyle mi bellediniz! Bulutlara çizdiniz ömürlerinizi; siz hayatı böyle mi?
Böyle gelip geçerken uzun zamanlar, kimleri unuttuk kimler kalanlar?
III Artık cennet düşleri yeni cehennemler doğuruyorlar.Yoksullar yine varoşlarda beraber ve solo şarkılar söylüyorlar; yine kargalar pisliyorlar mezarlıklara.Hep incinen, ama incelemeyen kadınlar, her güne bir Prozac’la katlanıyorlar ve rüyalarına intihar süsü verilmiş çocuklar artık düşlerini gıcırdatmıyorlar...
Oysa bir düş bulsa yaslanacak çocuklar…
/Hayatın düşlere borcu vardır; çünkü hayatın insana borcu vardır…/
Bir düş bulsa yaslanacak çocuklar…
Gelip geçerken uzun zamanlar, kimleri unuttuk kimler kalanlar?
IV Artık hayatlarımız düşlerinden sökülüp monte ediliyorlar ve düşenler yitiyor, kalanlar yürüyor- lar…Orospular uzun bacakları ve slikon memeleriyle caddeleri pervasız arşınlıyorlar. Artık en namus- lular orospular; bu yüzden yağmurlar şehri boşuna yıkıyorlar...
Kirvem, buradan görünmüyor uzun koyaklar; yine o dağların ardı yâr, ama vuslat bir uzak diyar. Dağlar dağıldı, kentler yenildi diyorlar…
Be kirvem, burada ne nüshayız ne asıl; susmuş kanun, bitmiş fasıl! Bizi hiçliğe yazıyorlar Bizi hiçliğe yazıyorlar…
Berrak, pırıl pırıl bir deniz. Boşa gitmez ne kadar güvenseniz. Dibini görürsünüz her şey meydanda. Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda. İçi dışı birdir çekinme ondan. Her sözü içtendir, her davranışı candan.. Can Yücel
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ Şiire Yorum Yapın Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu, ağlardım Beni sevmiyordun, bilirdim Bir sevdiğin vardı, duyardım Çöp gibi bir oğlan, ipince Hayırsızın biriydi fikrimce Ne vakit karşımda görsem Öldüreceğimden korkardım Felaketim olurdu, ağlardım Ne vakit Maçka'dan geçsem Limanda hep gemiler olurdu Ağaçlar kuş gibi gülerdi Sessizce bir cigara yakardın Parmaklarımın ucunu yakardın Kirpiklerini eğerdin, bakardın Üşürdüm, içim ürperirdi Felaketim olurdu, ağlardım Akşamlar bir roman gibi biterdi Jezabel kan içinde yatardı Limandan bir gemi giderdi Sen kalkıp ona giderdin Benzin mum gibi giderdin Sabaha kadar kalırdın Hayırsızın biriydi fikrimce Güldü mü cenazeye benzerdi Hele seni kollarına aldı mı Felaketim olurdu, ağlardım Yazar: ATTİLA İLHAN
MERHABA Gün açar, Karın verir yağmurlu toprak. İncesu Deresi, merhaba. Saçakta serçeler daha çılgındır, Bulutlarda kartal, Daha çalımlı. Koparır göğsünden bir düğme daha, Tezkere bekliyen biri. İncesu Deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır, Barış düşünür, Kuyularda işçi mavilikleri. Ben hepsini düşünürüm, Yirmidört saat Ve seni düşünürüm, Karanlık, hırslı... Seni, cihanların aziz meyvası İlan-ı aşk makamından bir mısra, Yeşerip, kımıldar içimde, Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam. Oysa akdan-karadan Bilirim, payım bu kadar... Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim. Unutmuş dudaklarım öpmeyi. İncesu Deresi, merhaba...
Sen yoksun......... Boşuna yağıyor yağmur... Birlikte ıslanmayacağız ki..... Boşuna bu nehir...... Çırpınıp pırpırlanması..... Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki... Uzar uzar gider.. Boşuna yorulur yollar.. Birlikte yürüyemiyeceğiz ki.. Özlemlerde ayrılıklar da boşuna Öyle uzaklardayız.. Birlikte ağlayamayacağız ki Seviyorum seni boşuna.. Boşuna yaşıyorum Yaşamı bölüşemiyeceğiz ki...
Kırmızı Gülün Hikayesi Kırmızı gülün hikayesi bilinir mi Bilmem. Ama ben yine de hatırlatayım Seneler öncesini. Dünyada aşkın, mutluluğun Umudun ve beyaz gülün olduğu günleri. Tabii bunlarla anlaşamayan gururu da Unutmamak lazım. Bu beş arkadaşın sev ...
17.03.2013 - 12:19
Baykuşun bilinmeyen özellikleri
Baykuşun korkulan değil, ev sahibini koruyan bir kuş türü olduğu ortaya çıktı. İlim adamları, baykuş tüneyen (yaşayan) evden ölü çıkar' sözünün batıl inanç olduğunu belirtiyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Aşık: insanların, akşam karanlığında baykuş sesinden korktuğu için kuşun sesi ve fiziksel görüntüsüne atfen bir sürü batıl inanç ürettiğini ifade etti.
Anadolu'da halen 'baykuş tüneyen evden cenaze çıkar' sözüne inanan insanlar olduğunu görünce üzüldüğünü belirten Nevzat Aşık, Cenab-ı Allah'ın kainatta yarattığı her canlının, hayatın devamı için bir zincirin halkasını oluşturduğunu söyledi. Anadolu'da yaygın olan yüzlerce batıl inançların kaynağının 18'inci yüzyılda dağıtılan İsrailiyat (Kaynağı belli olmayan, Kur'an ve Sünnete dayalı olmayan) 30 binkitapolduğunu belirten Aşık, İslam dininin özünü Kur'an ve sünnetin oluşturduğunu kaydetti.
Aşık, 'Baykuş korkulacak kuş türü değil. Baykuş yaşayan ve çıkan evden cenaze çıkar sözünün dinle diyanetle bir ilgisi yoktur. Baykuş da Allah'ın yarattığı diğer kuş türlerinde biridir. O da ekosistemde bir halka oluşturuyor. Bir insanın nerede ve ne zaman vefat edeceğini sadece Allah bilir.' diye konuştu.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Erdoğan da baykuşların gözünün gece görüşünün çok güçlü olmasından ötürü iyi bir fare, kene, yılan, akrep, çekirge ve zehirli örümcek avcısı olduğunu söyledi.
Baykuşların, gündüz dinlenen, gece avlanan hayvanlar olduğuna dikkat çeken Ekolog Erdoğan, gece avcılarının sese karşı aşırı duyarlı olduğunu, gündüz avlanan kartal, şahin, akbaba ve doğan gibi avını sesli değil, sessiz sedasız yakaladığını belirtti.
Gece avcılarının zararlı kemirici mücadelesinin 10 milyon yıllık ekolojik süreçle meydana geldiğini vurgulayan Erdoğan, uğursuz ve ölüm getirir diye avcılar tarafından baykuş ailesinin öldürülmesiyle birlikte o bölgede fare, kene, akrep, yılan ve zehirli böcekti yüzde 600 oranında artış olacağını ileri sürdü.
Erdoğan, insanlar baykuşlardan korkma yerine, kemirici hayvanlardan korunmak için evlerinin çatı katında, bacasında yaşaması için davet etmesini, yaşayanları da rahatsız etmeden uzun süre kalmasını sağlaması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, 'Baykuşlar yerleştikleri evin korkulacak hayvanı değil, ailenin koruyucusudur. Aileyi yılan, akrep, kene ve zehirli böceklerin sokmasına karşı korurlar. Baykuşlar, gece karanlığında çok hızlı ve seri şekilde zararlı böcek avlar. Gözleri 360 derece döndüğü için avını seri bir şekilde yakalar. Ailecek yaşadıkları bölgede yıllık 6 bin 500 fare avlarlar.' diye konuştu.
Erdoğan, 'baykuş yaşayan evden cenaze çıkar' sözünün, baykuşların ışıksız, harabe, tavan arası, bacalar, ev çatısında yaşaması ve çıkardığı sesin ürkütücü olmasına bağlı olarak söylenmiş olabileceğini ifade etti. Erdoğan, genelde bir evde ailecek yaşadıklarını ve yetişkin bir baykuşun sese karşı aşırı duyarlı olmasından ötürü 100 metre uzaklıkta karın ve toprağın altındaki farenin sesini duyabileceğini dile getirdi.
CİHAN
10.10.2012 - 22:18
herşeyi içine atarsında,
kendini atcak bir yer bulamazsın...
05.10.2012 - 18:46
'Değerli insan kendine yeter; tek başına yaşamanın tadına varabilir. Herkesten daha az arar başkalarını.'
Platon / Gorgias
07.08.2012 - 14:42
Hayat öyle lanet birşey ki; Sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, Konuştuğunda ise susmadığın için kahreder..
- Charles Bukowski
07.08.2012 - 02:20
Her ne olursa bana benden olur, dilim durursa başım rahat olur
01.08.2012 - 21:07
Canımı sıkacak kadar cesareti olanın.....Sonuçlarına katlanacak kadar,gücü olmalı..............!
01.08.2012 - 01:34
Dünyadaki herkes için herhangi birisin ama herhangi biri için dünyalara değersin...Ne yazık kalbimde mahkumsun..Cezan bir ömür sevilmek hemde sevildiğini hiç bilmeden..
25.07.2012 - 15:52
Dağlar Dağıldı Kentler Yenildiİ Diyorlar
“Şarkılarımda ağlamak var bir şarkıya.”
-Ülkü Tamer-
I
Artık hayatlarımız düşlerinden sökülüp monte ediliyorlar. Üstümüzde ne
kuşlar ne dolunay... Böyle alkole batmış akşamlar, sersem sabahlar; gittikçe tuzak, sevdikçe ihanet, sevdikçe batak! Herkes kavramış da ötekini çaresiz- liğinden emeğinin tabutuna zar atıyorlar; sonra her gece alkolün esrik tadın- dan etin vahşi tadına sızıyorlar ve sokak çocukları her gece gökyüzüne eksik yatakların şarkısını söylüyorlar...
Kirvem, buradan görünmüyor uzun koyaklar;
yine o dağların ardı yâr,
ama vuslat bir uzak diyar.
Dağlar dağıldı, kentler yenildi diyorlar!
Böyle geçip giderken uzun zamanlar,
kimleri unuttuk kimler kalanlar?
II
Kimleri unuttuk kimler kalanlar?
Ve suyla değil, tükürükle yıkananlar
birbirlerine dantel takımlarını, iyi hâl kağıtlarını gösteriyorlar.
Siz hayatı böyle mi bellediniz!
Bulutlara çizdiniz ömürlerinizi;
siz hayatı böyle mi?
Böyle gelip geçerken uzun zamanlar,
kimleri unuttuk kimler kalanlar?
III
Artık cennet düşleri yeni cehennemler doğuruyorlar.Yoksullar yine varoşlarda beraber ve solo şarkılar söylüyorlar; yine kargalar pisliyorlar mezarlıklara.Hep incinen, ama incelemeyen kadınlar, her güne bir Prozac’la katlanıyorlar ve rüyalarına intihar süsü verilmiş çocuklar artık düşlerini gıcırdatmıyorlar...
Oysa bir düş bulsa yaslanacak çocuklar…
/Hayatın düşlere borcu vardır;
çünkü hayatın insana borcu vardır…/
Bir düş bulsa yaslanacak çocuklar…
Gelip geçerken uzun zamanlar,
kimleri unuttuk kimler kalanlar?
IV
Artık hayatlarımız düşlerinden sökülüp monte ediliyorlar ve düşenler yitiyor, kalanlar yürüyor- lar…Orospular uzun bacakları ve slikon memeleriyle caddeleri pervasız arşınlıyorlar. Artık en namus- lular orospular; bu yüzden yağmurlar şehri boşuna yıkıyorlar...
Kirvem, buradan görünmüyor uzun koyaklar;
yine o dağların ardı yâr,
ama vuslat bir uzak diyar.
Dağlar dağıldı, kentler yenildi diyorlar…
Be kirvem, burada ne nüshayız ne asıl;
susmuş kanun, bitmiş fasıl!
Bizi hiçliğe yazıyorlar
Bizi hiçliğe yazıyorlar…
Yılmaz Odabaşı
23.07.2012 - 14:02
İnsanlar vardır
Berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan..
Can Yücel
22.07.2012 - 14:33
Gerek yok her sözü, laf ile beyana.. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana...
Hz. Mevlana
17.07.2012 - 09:24
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ Şiire Yorum Yapın Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım Yazar: ATTİLA İLHAN
14.07.2012 - 09:49
Kendi değerlerinden herhangi bir insan uğruna vazgeçtiysen,
O insana dönüp iyice bak:
O insan artık ya her şeyindir ya hiçbir şeyin..
P. Auster
02.07.2012 - 12:21
Her güne hayatının en güzel günü olması için şans ver...!
28.06.2012 - 21:44
Biliyorsan konuş; ibret alsınla bilmiyorsan sus adam sansınlar.
24.06.2012 - 17:12
Gercek deger her zaman hissedilen ve hissettirilendir...
20.06.2012 - 15:41
Edebim el vermez edepsizlık edene....Susmak en güzel cevap edebi elden gidene..
20.06.2012 - 11:26
Kusursuz cinayet; Birinin yaşam sevincini öldürmektir...Paulo Coelho
13.06.2012 - 09:02
MERHABA
Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
İncesu Deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam.
Oysa akdan-karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...
Yazar: AHMED ARİF
08.06.2012 - 19:44
Ederinden fazla değer soytarıyı kral eder...! ....
08.06.2012 - 01:02
Kaçmaya çalıştığın gerçek
Birgün karşına çıkacak
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak
Ben senin varlığını seviyorum
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda
Seni duymayı
Seni özlemeyi
Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum
Hiç korkmuyorum seni sevmekten
Senin gülüşünü seviyorum
Her bana bakışında
Gözlerinede okuduğum o duyguyu
Gözlerindeki gözlerimi seviyorum
Gönlünü seviyorum
Özünü seviyorum senin
Dudaklarındaki sözlerimi seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Ben sendeki o sıcaklığı
Sana olan uzaklığı seviyorum
Yanaklarından akan göz yaşlarını
En çok, dağınık olduğunda saçlarını
Beni arayan ellerini seviyorum
Yalnızlığımı seviyorum sebebi sensen
Ayrılığını seviyorum
En çok yalnız kaldığımda
Beni bulan gönlünü seviyorum
Ben en çok senin bana olan
Sevgini seviyorum
İçimden haykırmak geliyor
Dünyaya sığdıramadığım seni
Kalbime sığdırmak geliyor
Ağlamak geliyor seni görmezsem
Özlemek geçiyor içimden seni
Sevmek geçiyor
İçimden sana doğru giden
Bin bir türlü yol geçiyor
İçimden sen mutlu olacaksan
Ölmek bile geçiyor gülüm
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Ben yalnızca seni seviyorum
Ne o muhteşem güzelliğin
Ne kalbimdeki özelliğin
Ne de sevdiğim için değil
Seni yalnızca sen olduğun için
Ruhun için
Kalbin için
Aklın ve sevgin için seviyorum seni
Ben seni en çok kendim için seviyorum
Belki de ilk defa bencil oluşumu
Sana borçlu olduğum için
Seni her şey için seviyorum
Ve sahip olmadığım
Hiçbir şey için
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Her dakika seninle olmayı seviyorum
Gözlerimi her açtığımda
Aklıma gelişini seviyorum
Her gece uyumadan önce
Seni sevdiğim aklıma gelince
Sensiz uyumayı bile seviyorum
Uyumadan önce seni düşününce
Ben seni en çok
Umutsuzluğumda beni bulduğun için seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Ben seni bu şehirde olduğun için değil
Benimle aynı toprağa ayak bastığın için
Benimle aynı gökyüzünü paylaştığın için seviyorum
Geceleri benim yüzüme vuran ay ışığı
Senin de gözlerine vurduğu için seviyorum
Benim kemiklerimi ısıtan yaz güneşi
Sana da sıcaklık veriyor diye seviyorum seni
Beş bin yaşındaki bu dünyada
Benimle aynı zamanı paylaştığın için seviyorum
Ben seni benimle yaşadığın için
Benden hiç gitmediğin için seviyorum
Beni hiç terketmediğin için
Ellerini seviyorum tanrıya açıldığında
Kalbini seviyorum kapıları açıldığında
Ve gözlerini seviyorum
Her karşımda kapanıp açıldığında
Bana baktığında
İçimde yakaladığın coşkumu seviyorum
Her bana baktığında
Seni sevdiğimi hatırlamayı seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Her kibrit çaktığımda
Alevin içinde seni görmeyi seviyorum
Her sigara yaktığımda
Dumanın şeklinde seni görmeyi seviyorum
Her bana baktığında
O kadar çok seviyorum ki seni sevmeyi
Yalnızca sen olduğun için hayatımda
Kendimi bile seviyorum
Sen olunca aklımda
Kalbimi seviyorum seni seviyor diye
Gözlerimi seviyorum seni görüyor diye
Ruhumu seviyorum, senin ruhuna
Bu kadar yakın diye
Varlığımı seviyorum,
Sırf sana borçlu olduğum için
Mutluluğumu seviyorum
Gülümsememi seviyorum seni düşününce
Ayakta kalışımı seviyorum sebebi sen olunca
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Ben sana olan sevgimi yazan
Kalemimi seviyorum
Senin adını yazdığım kağıdı seviyorum
Sana olan sevgime benzettiğim
Her sevgiyi seviyorum.
Bana seni hatırlatan herşeyi
Sana giden yolları seviyorum
O kadar çok seviyorum ki seni
Seni kaybetmek korkusunu bile
İçinde yalnızca, sen olduğun için
Sana karşı duyduğum bir duygu olduğu için
Korkumun sebebinde sen olduğun için seviyorum
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Yine de korkmuyorum seni sevmekten
Seni seviyorum seni sevmek istiyorum ne olur kendinede banada izin ver ver ver.........
05.06.2012 - 21:56
Sen yoksun.........
Boşuna yağıyor yağmur...
Birlikte ıslanmayacağız ki.....
Boşuna bu nehir......
Çırpınıp pırpırlanması.....
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
Uzar uzar gider..
Boşuna yorulur yollar..
Birlikte yürüyemiyeceğiz ki..
Özlemlerde ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız..
Birlikte ağlayamayacağız ki
Seviyorum seni boşuna..
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı bölüşemiyeceğiz ki...
30.05.2012 - 10:27
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme
19.05.2012 - 20:19
İnsanda yokise edep neylesin medrese mektep okusa alim olsa yine merkep, yine merkep.........
10.05.2012 - 20:52
Kötü duygular ömür yıpratır, güzelduygular sevgiyi yaratır kötü insanlar kapı kapatır,iyi insanlar kendini aratır........! ''''
Toplam 318 mesaj bulundu