Muammer Erturan Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

Yeni aşklara vurmak kendini,
yeniden doğmak gibi bir şey
kaç ölüm sonra kimbilir...
Kaç ölümlüye nasip olabilir ki...
Kaç Tanrı'ya hatta...

Şiir dolu günler dileğiyle...
Muammer Eruran

Öyle bir dünya
biraz uzakça görünüyorsa da
sevgili İsmail,
ütopya değil ama...
Boşuna vurulmadık,
boşuna asılmadık,
boşuna tıkılmadık zindanlara...
Biz göremesek de
çocuklarımız görecek diye
sevdalarımızdan bile önde tuttuğumuz kavgada
son sözümüz söylenmiş değil daha...

Şiir dolu günle ...

Karınca için üzülebilen
ve sevinebilen bir yüreği
hücreye tıkanlar
o vebalin altında kalacaklar...
Ki onlar,
dışında olduğu hâlde hücrenin
senin kadar özgür olamazlar...

Şiir dolu günler dileğiyle...
Muammer Erturan

Yaşamın içinden,
gerçekçi bir kesit...
Ne korkunç bir çelişkidir ki,
ürettiği artı değerin kölesi olmuş
emekçi...
Kendi düzenini kurup,
suyun başını tutmadıça
'Bahadır'ların çilesi bitmez...

Çok güzel bir tema yakalamışsınız
sayın Alışık!..
Yüreğinizin sıcaklığı da yansımış dizelere
bi ...

Saf değiştirmekle kalsan iyi...
Saf yerine koyuyorsun herkesi bir de...
Devrim senin neyine be adam!..
Şair-i azam belleyen varsa da
senden başka seni,
sanmam ki merak etsin
devrimin ne anlama geldiğini...

Özgürlüğü 'zorlamak',
yerinde bir deyim değil bence...
Özgürlüğün sınırları zorlanabilir olsa olsa
genişletmek anlamında...
Bu da kırmızının değil
mavinin eylemi olabilir...
Kırmızının yaptığı önce kısıtlamak,
sonra ortadan kaldırmaktır maviyi.
Bir başka deyişle
azar azar öldürmektir...
...

Çetin arkadaş,
beynin düşünce üretmeye başladığı andan itibaren
'ideler âlemine merhaba...'
demiş bulunuyorsun zaten...
Yerin gökkubbeye kavuşmasını
beklemen gerekmiyor yani...
İster Tanrı de,
ister evren,
ister ikisi birden;
sürekli değişen bir bütünün
parçaları olarak var olduk...
'Olm ...

Sevgili Mikdat,
sen o yerenlere aldırma...
Sevdaya düşmüşse gönül
hele bir de,
ona hudut çizmek kimin haddine...

Şiir dolu günler dileğiyle...
Muammer Erturan

Şiirleriniz içinde en güzeli bence...
Ve lakin
'Denizden esen simbad'
derken,
imbat demek istediniz herhalde...

'Dünya bildiğini okuyor'
İnsanlar da öyle...
Ama bildikleri ne?..
Mesele burda işte...

Şiir dolu günler dileğiyle...
Muammer Erturan

Sayın İzcimen,
Sanırım çok yoğun duygular içindeyken,
bilinç akışı içinde yazdınız...
Ve bir daha da göz atmadınız ihtimaldir ki...
Çaresiz anlamına gelen iki kelimeyi
(naçar ve biçare)
alt alt kullanmanıza da itirazım olmayabilidi...
Ve lakin 'biçaresiz' demişsiniz
biçare yerine ki,
derhal ...

Gönül gözüyle bakınca
her nesnede zuhur eder sevda...
Ve her sevdada
kendinden bir parça bulursun...
İnanmayan sana sorsun!..
Derlerse ki:
Şahit gerek bir de lakin...
Gösterin beni gitsin...

Şiir dolu günler dileğiyle...
Muammer Erturan

Ülkenin bütün kadınları
demiyeyim de hadi
hatırı sayılır bir kesimi hiç değilse
bilebilseydi değerini kadınlığının
sizin gibi,
ne çok şey değişirdi...
Ne güleç yüzlü olurdu umutlar
kimbilir...

Şiir dolu günler dileğiyle...
Muammer Erturan

Yağlı boya çalışmanın
gözyaşlarınızla karışımından
sulu boya havasında bir resim çıkması için
tiner üretmesi gerek gözpınarlarınızın...
Kusura bakmayın ama
suluboyanın tuale yapıldığı da
görülmüş şey değil esasen...
Ve sakın yanlış anlamayın,
birilerine birşeyleri yutturmaya çalıştığınızı
...

Sanır mısın ki o düş
sırf sana ait...
Teslimiyeti gururuna yediremeyen
ve lakin değiştirmeye de gücü yetmeyen
herkesin kafasında
seninkine benzer kaçış planları
vardır mutlaka...
Oysa öyle bir diyar yoktur...

Aslolan,
değiştirmekten vazgeçmemektir asla;
tam istediği gibi olana dek dünya ...

Bazıları,
gülüşüyle maskeler ağladığını...
Bazıları,
sözümona ketum duruşuyla...
Bazılarıysa
kaçacağını sanır tüm gözlerden
dizelerindeki ıslaklığın...
Cümle âlem bilir ki oysa,
hiç ağlamamış insanın
şiirle işi olmaz...

Duymak istediğin bunlar değildi belki...
Gelgelelim
gönlüm razı ge ...

Sevgili Arif,
görüşlerimi almak istemenden onur duydum...
Bütünsel olarak baktığımızda
temasının dışına taşmayan,
içtenlikli bir şiir...
Bir iki ufak değişiklikle
çok daha akıcı
ve meramını çok daha iyi anlatabilen
bir şekle bürünebilir.
Örneğin:
'Yontulmamış acılar bıraktın
Gönlümün buzu ...

Çıkmaz sokakta kirlenen,
aşk değildir esasen...
Tam tersine
tüm çıkmazlara rağmen
ayakta kalabiliyorsa
ve ortalık lağım kokarken
kendi aromasını üretebiliyorsa
onun adı aşktır...

Şiirinin o sımsıcak diline
ve insansı direnişine
bütün yüreğimle katılırken,
bir dizesine de muhalefet şerhi ...

Maskesiz hâline daha fazla şans tanımalısın
Hatice Aydın!..
Bu dünyadan gelip geçen
sen değil de
sıradan bir maske olur yoksa...

Şiir dolu günler dileğiyle...

Muammer Erturan

Hepsi bir yana,
Şeytan taşlama âdeti
neyin nesi yahu!..
Adı üstünde Şeytan!..
Taşlatmak için kendini
belli bir yerde bekleyecek kadar
salak olabilir mi?..
Buram buram Paganizm kokuyor
bu âdet bence...
Kâbe'deki putlar kırılmış ama,
kafalardaki putlar dimdik ayakta,
görünüşe bakılırsa...
...

'veda aşk duvarına çarpınca
yolcular vuslata teslim
ayrılık sürünüyor şimdi'
Bu kadarı yeterdi bana kalsa
'Ayrılığın Gözyaşlarını' anlatmaya...
İlle de devam edecekse
'ritmik Çigan' olmamalıydı içinde...
Yanlış bir deyim zira...
Vuslattan yana duruşunuysa
yaşamla ölüm arasıdaki kavgada
y ...

Şiirin başlarında
sevgilinin yanısıra
aşktan da vazgeçmiş gibi
bir duruş sergileyip sanki
yüreğimi ağzıma getirdin...
Ve lakin
baktım ki sonunda
aynı noktaya gelmişiz
aşk konusunda...

Şiir dolu günler dileğiyle...

Muammer Erturan

Yolu düşmüş sahiline
her nasılsa işte...
Ve lakin
bilmez ki kıymetini denizin...
İstediğin kadar
yakamozlar ser ayaklarına,
görmez ki...

Aşmak ne ki,
tsunami olur boğar öylesini
seninki gibi bir aşk...

Ömrün ilk hevesi değil,
ilk sebebidir aşk...
Ve son mısralarında
bir başka ozanı çağrıştırdın bana...
'Güzelliğin on para etmez,
Şu bendeki aşk olmasa...'
diyordu ya hani...

Şiir dolu günler dileğiyle...

Muammer Erturan