Nevşehir ili Hacıbektaş ilçesi Köşektaş köyünde doğdum.İlk öğrenimimi köyümde tamamladım.Ortaokulu Kayseri Kadı Burhanettin Ortaokulunda,Liseyi Kayseri Sümer Lisesinde okudum.1980 Yılında öğrenim amacıyla Almanya'ya gittim.1982 Yılında Türkiye'ye dönerek Selçuk Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatını kazandım.1986 Yılında bu üniversiteden mezun oldum.1987-1988 Yıllarında 197.Dönem Yedek Subay olarak askerliğimi(Tuzla ve Hatay/Hassa) yaptım.
Askerlik dönüşü Özel Konya Anadolu Dershanesinde idareci olarak çalıştım.1992 Yılında Van ili Aksorguç (Özalp/Van) köyünde öğretmenliğe başladım.Zorunlu hizmetimi tamamladıktan sonra 1994-1998 yılları arası Nevşehir/Gülşehir Emmiler İ.Ö.Okulunda,1998-2001 Uçhisar Fatih İ.Ö.Okulunda görev yaptım.2001-2004 Yıllarında Alacaşar İ.Ö.Okulunda idareci olarak görev yaptıktan sonra Almanya'ya yurt dışı görevli öğretmen olarak gittim.
2007 Öğretim yılı sonunda yurt içi görevime dönerek Merkez Rauf Nail AKMAN İ.Ö.Okulunda göreve başladım.Halen Ürgüp Tesan Anadolu Öğretmen Lisesinde Almanca Öğretmeni olarak yapmaktayım.Evli ve iki çocuk babasıyım...
..
Kürtçe TV (Kanal Şeş)
06.02.2009 - 15:23Konumuz Kanal Şeş; Türkçe- Kürtçe Karşıtlığı Değil
Doğu Anadolu Bölgesinde görev yapmış bir öğretmen olarak orada tespit ettiğim eksikliklerin başında Kürtçe bir Tv'nin olmayışı geliyordu.Neden böyle bir eksiklik sorusunun cevabı ise iki dil arasındaki ortak kelimelerin kullanılmasıyla ikim dilin birbirinden uzak ve kopuk bir dil olmadığının anlaşılmasıydı. Oradaki halkın ben Türkçe bilmiyorum veya oraya giden devlet görevlisinin ben Kürtçe bilmiyorum mantığının temelden yanlış olduğunun görülmesiydi. Bu kanal bu amaca hizmet eder mi bilemem. Bunu zaman gösterecek. Bunun 18 yıl sonrası gerçekleşmiş olması büyük bir talihsizliktir.
Kaldığım süre içerisinde Kürtçe öğrenmeye çalıştım ve bir yabancı dil öğretmeni olarakta kısa sürede Kürtçenin semantiğini kavradım. Kürtçe sorulara Türkçe cevap vermeye başladığımda Hoca sen zaten Kürtçe biliyordun dediler. Hayır, tek kelime Kürtçe bilmeden o bölgeye gitmiştim.Önce şunu kabul etmekte yarar var; Kürtçe bir dildir. Hangi dillerin birleşiminden veya nasıl meydana geldiği beni ilgilendirmiyor. Yalnız o bölgede hakim olan Kürtçe dünyanın en zengin dili, en zor öğrenilen dili gibi ön yargılarında doğru olmadığını bilmelerinde yarar vardır. Du (almanca sen) kelimesini almanlar Kürtçeden çalmış, No (ingilizce hayır) kelimesini İngilizler Kürtçeden çalmışlar gibi.
Kanal Şeş'in hangi açılım sebebiyle kurulduğunu bilemem. Hak-hukuk mücadele sonucu kazanıldığı konusu da beni ilgilendirmez. Türkçe- Kürtçe karşılaştırması ile yeni bir ayrışımada çanak tutmak abesle iştigal olur. Ne demek benim dilim zengin, benim dilim seninkinden eski? Bırakın bunları, herkes kendi dilini adam gibi öğrensin. Kürtçeyi öğrenmek isteyenlerde öğrensinler. Üniversitelerde kürsüler kurulsun, bölümler açılsın.
Kanal Şeş'i seyretmek isteyende seyretsin, seyretmek istemeyenler için 12 ayrı kanal var. Sonra ne mi olacak? Global dünyada güçlü olan diller ayakta kalacak. Biz Türkçeyi
yabancı dillerin etkisinden kurtarıp ölü diller snıfına girmekten kurtaralım. Kürtçe mi ne olacak? Onu da Kürtçe konuşanlar - yazanlar düşünsün.
Kısacası ister Türk ister Kürt olalım ama ara sıra Kanal Şeş'e de misafir olalım.
Toplam 1 mesaj bulundu