Bir insana verdiğiniz değerin, onun gerçekten değerli olmasıyla ya da bunu hak edip etmemesiyle hiç ilgisi yoktur. Değer vereceğiniz insanları kendiniz seçersiniz ve bunu yaparken çoğu zaman ne durumda olduklarına aldırmazsınız. Bunun adı tam olarak 'değer yüklemesi'dir. Yani ona verdiğiniz değerin kaynağı siz olduğunuz için asıl değerli olan karşınızdaki değil sizsinizdir. En azından bir süre öyledir. Ama şunu da göz ardı etmemek gerekir. Birine gereğinden fazla değer verirseniz eğer (artık sürekli kendinizden verdiğiniz için) siz değer kaybetmeye başlarsınız ve onun gözünde ona verdiğiniz değer ölçüsünde değersizleşirsiniz. Soylu ve tutkulu başlayan pek çok yakınlaşmanın son derece sefilce sonlanmasının en büyük nedeni de işte bu durumdur..
Sandım ki; Ben iyi'ysem herkes iyi, ben kırmazsam kimse kırmaz, ben üzmezsem kimse üzmez. Ama, öyle değilmiş! İnsan kıymet bilenin yanında kıymetli, iyilikten anlayanın yanında iyiymiş. Kırıla kırıla öğrendi kalbim. Şimdi kimseye zerre kadar yok güvenim…
… her şeyin boş olduğu doğru değil. her şey, sanal da değil. birine söylediğin bir söz, yaptığın bir iyilik, uçup gitmiyor ki. birini güldürdün mü mesela, uçup gitmiyor ki; yanağında izi kalıyor, belki bin yıl… ”
'Bir süre sonra vazgeçiyorsun kırılan kalbini toplamaktan. Kıran başkası iken onun adına tamir etmekten. Kaç kez kırmasına izin verebilirsin ki? …. Ben toplamaktan vazgeçtim senin yerine kendimi toplamaktan! ..'
Hayat okulunun iki sınıfı vardır: Kafa odası ve kalp odası. Kafamızı kullanmadığımız için öğrenemediğimiz şeyleri, kalbimiz kırıldıkça öğreniriz. Can öğrenmediği yerden acır, acıdığı yerden öğrenir.
Dönmeyeceğini bile bile gideni, bizden hiç haberi olmayan birinin bakışlarını, hiç söylemediklerimizin anlaşılmasını bekleriz. Bir türlü bırakamadığımız ve kurtulamadığımız ilişkilere olan bağlılığımızın bitmesini, bizi çileden çıkaranlarla karşılaşmamayı bekleriz. Unutmadıklarımızın da bizi unutmamasını, sevgimize karşılık görmeyi, şımartılmayı, her ortamda sevilmeyi ve en gözde olan olmayı bekleriz. Beklentilerimiz, isteklerimiz, umutlarımız, yaşamlarımız farklı olsa da; biz hayata böyle tutunuruz; hep bekleriz…
Çok saçma, gereksiz bir şey.dünyada ne diye böyle bir acı var ki diye düşünüyorum çoğu zaman ve de neden cezası yok. hatta ilişkiyi başlatmaya çalışan kişiyle bitiren kişi aynı olunca insan daha da bir sorguluyor. birinin birini bıçaklaması yasal suçsa eğer terk etmek de öyle olmalı. terk edince de karşı tarafa acı çektiriyorsun, hatta bıçakladığın insandan daha kötüsü o insanın yaşama sevincini alıyorsun. onu tüketiyorsun, önce ruh sağlığıyla sonra da beden sağlığıyla oynuyorsun.çünkü kimisi kilo alıyor, kimisi daha da zayıflıyor, kimisi alkol-sigara-uyuşturucu üçlüsüne başlıyor. sırf sen birini yaralarken somut bir cinayet aleti kullanmak yerine soyut olan sözcükleri kullanıyorsun diye katil olmuyorum mu sanıyorsun? yapma... bu kadar dar görüşlü, bu kadar merhametsiz olamazsın sen.
Pardon bakar mısınız, tanışmış mıydık? Sevmiş miydim ben sizi hiç, sevişmiş miydik? Pardon daha önce konuşmuş muyduk? Yürüyüp çıkmazlarda yorulmuş muyduk?
Yüzünüz ne kadar da aşina Avcumun içine alıp öpmüş olabilirim Gözünüz öyle uzak bakmasa Sizi tanıdığıma yemin ederim
Peki, bu şarkıyı hatırlar mısınız? Pardon bakar mısınız, adınız neydi sizin? Baş harfni göğsüme yazmış olabilirim Pardon daha önce nerdeydiniz? Geçtiğiniz yollara düşmüş olabilirim
Öfkeliyim evet. Genelde öfkeliyim. Çünkü çok ayıp ettiler bana. Açık verdim çünkü en baştan, her şeye inanabilen bir salak olduğumu hiç saklayamadım. Ve tanıdığım neredeyse herkes bu özürümü acımasızca kullandı. Ve sen de, üzgünüm ama sen de farklı değilsin…
08.10.2017 - 11:52
Bir annem olmadığı için belki, anne gibi beni alıp götür
07.10.2017 - 22:26
Bir insana verdiğiniz değerin, onun gerçekten değerli olmasıyla ya da bunu hak edip etmemesiyle hiç ilgisi yoktur. Değer vereceğiniz insanları kendiniz seçersiniz ve bunu yaparken çoğu zaman ne durumda olduklarına aldırmazsınız. Bunun adı tam olarak 'değer yüklemesi'dir. Yani ona verdiğiniz değerin kaynağı siz olduğunuz için asıl değerli olan karşınızdaki değil sizsinizdir. En azından bir süre öyledir. Ama şunu da göz ardı etmemek gerekir. Birine gereğinden fazla değer verirseniz eğer (artık sürekli kendinizden verdiğiniz için) siz değer kaybetmeye başlarsınız ve onun gözünde ona verdiğiniz değer ölçüsünde değersizleşirsiniz. Soylu ve tutkulu başlayan pek çok yakınlaşmanın son derece sefilce sonlanmasının en büyük nedeni de işte bu durumdur..
Ali Lidar
13.07.2017 - 16:08
Sandım ki;
Ben iyi'ysem herkes iyi, ben kırmazsam kimse kırmaz, ben üzmezsem kimse üzmez.
Ama, öyle değilmiş!
İnsan kıymet bilenin yanında kıymetli,
iyilikten anlayanın yanında iyiymiş.
Kırıla kırıla öğrendi kalbim.
Şimdi kimseye zerre kadar yok güvenim…
13.07.2017 - 09:38
… her şeyin boş olduğu doğru değil. her şey, sanal da değil. birine söylediğin bir söz, yaptığın bir iyilik, uçup gitmiyor ki. birini güldürdün mü mesela, uçup gitmiyor ki; yanağında izi kalıyor, belki bin yıl… ”
23.02.2017 - 16:53
'Bir süre sonra vazgeçiyorsun kırılan kalbini toplamaktan.
Kıran başkası iken onun adına tamir etmekten.
Kaç kez kırmasına izin verebilirsin ki?
….
Ben toplamaktan vazgeçtim senin yerine kendimi toplamaktan! ..'
20.02.2017 - 23:32
Ben ne zaman unutmaya
Vaz geçmeye karar versem
Beni seviyormuş gibi davrandı abi.
İnandım...
Ben ona her seferinde
En az bir dine inanır gibi
İnandım....
12.02.2017 - 22:34
Ah bu benim yokları var saymalarım; şu bir gerçek ki önemsediğin kadar önemsenmiyorsun...
03.02.2017 - 15:16
Hayat okulunun iki sınıfı vardır: Kafa odası ve kalp odası.
Kafamızı kullanmadığımız için öğrenemediğimiz şeyleri, kalbimiz kırıldıkça öğreniriz.
Can öğrenmediği yerden acır, acıdığı yerden öğrenir.
-Mümin Sekman
30.01.2017 - 10:51
Dönmeyeceğini bile bile gideni, bizden hiç haberi olmayan birinin bakışlarını, hiç söylemediklerimizin anlaşılmasını bekleriz.
Bir türlü bırakamadığımız ve kurtulamadığımız ilişkilere olan bağlılığımızın bitmesini, bizi çileden çıkaranlarla karşılaşmamayı bekleriz.
Unutmadıklarımızın da bizi unutmamasını, sevgimize karşılık görmeyi, şımartılmayı, her ortamda sevilmeyi ve en gözde olan olmayı bekleriz.
Beklentilerimiz, isteklerimiz, umutlarımız, yaşamlarımız farklı olsa da; biz hayata böyle tutunuruz; hep bekleriz…
24.01.2017 - 16:48
'Dünyada bir ben varım,
Birde bu olmayası sahipsizliğim…'
– Turgut Uyar
23.01.2017 - 15:00
Çok saçma, gereksiz bir şey.dünyada ne diye böyle bir acı var ki diye düşünüyorum çoğu zaman ve de neden cezası yok. hatta ilişkiyi başlatmaya çalışan kişiyle bitiren kişi aynı olunca insan daha da bir sorguluyor. birinin birini bıçaklaması yasal suçsa eğer terk etmek de öyle olmalı. terk edince de karşı tarafa acı çektiriyorsun, hatta bıçakladığın insandan daha kötüsü o insanın yaşama sevincini alıyorsun. onu tüketiyorsun, önce ruh sağlığıyla sonra da beden sağlığıyla oynuyorsun.çünkü kimisi kilo alıyor, kimisi daha da zayıflıyor, kimisi alkol-sigara-uyuşturucu üçlüsüne başlıyor. sırf sen birini yaralarken somut bir cinayet aleti kullanmak yerine soyut olan sözcükleri kullanıyorsun diye katil olmuyorum mu sanıyorsun? yapma... bu kadar dar görüşlü, bu kadar merhametsiz olamazsın sen.
13.01.2017 - 17:22
'herkes kendini ikna eder sevgilim
şehri bombalayan pilotlar da kahraman olduklarını söyler…'
Ayşe Sevim
10.01.2017 - 10:01
Pardon bakar mısınız, tanışmış mıydık?
Sevmiş miydim ben sizi hiç, sevişmiş miydik?
Pardon daha önce konuşmuş muyduk?
Yürüyüp çıkmazlarda yorulmuş muyduk?
Yüzünüz ne kadar da aşina
Avcumun içine alıp öpmüş olabilirim
Gözünüz öyle uzak bakmasa
Sizi tanıdığıma yemin ederim
Peki, bu şarkıyı hatırlar mısınız?
Pardon bakar mısınız, adınız neydi sizin?
Baş harfni göğsüme yazmış olabilirim
Pardon daha önce nerdeydiniz?
Geçtiğiniz yollara düşmüş olabilirim
Peki, bu melodiyi…
Hatırlarsınız…
Hatırlarsınız…
09.01.2017 - 17:30
'Bazen kendine gelmen için, başkalarından gitmen gerekir…'
Bukowski
09.01.2017 - 00:26
' O gitti.Bir sevdaya yasladı kendini
Ben kaldım.Yalnızlıkla karşıladım her şeyi.'
Refik Durbaş
04.01.2017 - 17:09
'Âşık olmak değil de;
Birine gözü kapalı güvenmek istiyor insan…'
İbrahim Tenekeci
22.12.2016 - 09:39
Herkes gider
Ne?
Bilmiyor muydun sanki
Sevgili kalbim!
Neden hala apartman boşluğunun
gün ışığı görmeyen penceresinde
kuş sesleri beklersin..
Ali Lidar
12.12.2016 - 17:14
Kendime de kırıldım az çok, hayatımdan teğet geçenlere olduğu kadar…
Birhan Keskin
28.11.2016 - 17:24
'Her şeyi yapsaydın da, seviyormuş gibi yapmasaydın keşke...'
-İlhan Berk
22.11.2016 - 16:00
Ve anlıyorsun sonunda;
Olduğun gibiysen eğer,
Olmamışların gönlünde barınamıyorsun…
-Birhan Eroğlu
01.11.2016 - 17:44
Öfkeliyim evet. Genelde öfkeliyim. Çünkü çok ayıp ettiler bana. Açık verdim çünkü en baştan, her şeye inanabilen bir salak olduğumu hiç saklayamadım. Ve tanıdığım neredeyse herkes bu özürümü acımasızca kullandı. Ve sen de, üzgünüm ama sen de farklı değilsin…
Ali Lidar
13.10.2016 - 17:36
Geleceksen sonbaharda gel, yazın her yer çiçek zaten..
Sezen Aksu
11.10.2016 - 16:59
Benden sana konuşabileceğin bir yabancı bile kalmadı.
Ne desen umut olur, keselim selamı.
ö.s.ö
10.10.2016 - 15:47
Biz sakalları şiirle karışık
Yüreği Allah ile barışık adamları sevdik.
Cahit Zarifoğlu
Toplam 69 mesaj bulundu