Özgür Rodi Özatlan Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

alazına bağışladığın şey sana da bağışlanır umarım...umarım, ısrarla, yaşamlarını bir destan gibi, yırtılmamış bir kağıda yazmak ister gibi tek parça ve ayrık geçirmek isteyenlere inat, paramparça bir yaşamdan da gerçek tatlar alırsınız...parçalarınız bütünleşsin demiyorum..! asla demiyorum...! içle ...

güzel bir teknik fakat şaire çok iş düşüyor...anlatılmak istenen bir şekilde anlatılıyor da, asıl sorun o feneri görmekte! güzel bir alatım, orjinal bir farkındalık, tebrikler...

ağır ve yoğun kıvamda bir şiir...ağırlığı rahatsız edici değil...:) devamının gelmesi dileğiyle...tebrikler...

her mısranın başında zemine dokunmadan uçurumdan aşşağı kayıyorsunuz son dizeyle de biri ellerinizden çekip alıyor sizi bir miktar anlam zenginliğine..geliştirilmeye müsait bir teknik... tebrikler...

annem görse: 'yaaaa bak elin oğlu nasıl şiir yazıyor' derdi... gerçekten şiir...yorum yok anneminkinden başka...yazıyor elin oğlu:)

sevelim sevelim sevelim sevebileceğimiz kadar..ve bütün kitapları yakalım...bedri baba...şiirin tohum babası...ruhun bizimle...

şiirin en ruhsal imge tasarımcısı...ruhu şad olsun...

sormuşlar süreya'ya soyadında bir mi iki mi y var diye...aslında ikiydi ama birini kumarda kaybettim demiş...yani bir anlamda yerli bir dostoyevskidir süreya...üstelik güzel şiirler yazan bir dostoyevski...ruhuna sağlık...

günün şiiri denince şiirseverlerin bir kısmının aklına 'günün psikolojisiyle günübirlik yorumlar yapmak' geliyor...oysa haklarında yorum yaptıkları şairleri tanımaya çalışmak ya da diğer eserlerini okumak akıllarına bile gelmiyor...yılmaz güneyin bu şiirleri yazdığı yıllarda gönüllü üstlendiği toplu ...

döneminin diğer tüm şairleri gibi verimli ve üretken...ama tüm üretkenliğine rağmen sıradan olmamış,rastgele yazmamış bir şair...kaleminin kelimelerdeki etkisi usta bir bahçıvanın bitkilerdeki makas darbeleri gibidir;yaralandıkça canlanır kelimeler de bitkiler gibi...

yaşayan ve döndüğü hiçbir kavşakta duraksamamış efsane!

cevher ırmağı fransanın bütün dokularının sanatla süslendiği bindokuzyüzlerin ilk çeyreği ustalarından...'kartpostalcı' bir hava sezilse de senaryoları ve şiirleriyle gerçekten üretken bir sanatçı...bu şiiri için tüm dünya adına teşekkürler kendisine...ruhu şad olsun...

'Pazarlık yok. Hep kendinden söz etmeyi de kes. Biz toplumu ilgilendirecek bilgiler istiyoruz. Kendini düşünmemek bir irade sorunudur. Herkesin derdi var. Peçeteni de doğru düzgün tut. Akan kan görenleri rahatsız ediyor.'

işte böyle bir sadeliğin adamı michaux...ve elbette fransa-fransız kokan e ...

rus kominizmi ahmatova'nın şiirlerinin bir kısmını erotik buldu partiden attı da;antoloji kurucuları siz neden rusyanın en iyi kadın şairinin yalnızca birkaç şiirini aldınız?
lirik,taze,duru ve cesur anlatımların şairi...

şiire harcadığı emeği için kutluyorum nazlıhan racibe hasköylü gür'ü..tebrikler...

...............
vakit tamam seni terk ediyorum
bu incecik bir veda havasıdır
parmak uçlarına değen sıcaklığı
incinen bir hayatın yarasıdır..
.....................
'ı hatırlayıp beckett'ın sahte ve çürümüş vedasıyla karşılaştırınca gerçekten de beckett'ın ustalığını görebilirsiniz...hayaloğlu'n ...

'bir şiiri çevirmek onun anadilini değil ama anadilindeki imgesel anlamları ensest bir ilişkiye zorlamak gibidir...!kimi okuyucu bu imgelerin keyif almasını sağlar kimisi bu imgeleri intihara zorlar..! çevrilmiş şiirlerin kendi dilindeki anlamları çözebildiğini sanan gerzekler,sinir oluyorum size..! ...

elden ele doşaştırılıp şımartılan bir çocuktu şiir..bu çocuğa uzun bir dönem annelik yapmış bir şair...
ve evet! kimsenin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya...üstelik daha korkuncu dursalar bile incelikleri göremeyecek kadar kalınlaşmışlarla bir arada oluşumuz...saygılar gülten akın'a...

Ellerimi dokunduğum her yerde
Çığlık çığlığa kıvranıyor hayat
Ve ölen arkadaşların giysilerini
Bir kere daha dürüp koyuyor analar
Çamaşır sandıklarına
Gözyaşları da çiçek açar
.................
.................
Yaklaş, yüzünü örse de acılar
Ve nasıl yakalarsa toprağı kök
Suları renk, dall ...

Sevgilim ağunu sun
İmzanı at
Ele geçir kandır beni
..........
diye devam eder bu şiir...bir öğretmenin kendine öğrettiklerine tanıklık eden bir şiir...tebrikler uyaroğlu...!

açmak istediği kavramı önce en hassas yerinden vurup sonra da 'alın işte hepsi bu kadar' diye okuyucuya sunan bir şair...ağdalı mı yalın mı,şaşırtan mı sıradan mı karar verilemeden okunan şiirlerin işçisi...süt annesi...tebrikler;işte şair-şiir...!

fransız şiirinin azı dişi...yumuşak şiirlerin şairi...suya dalmak gibi;sevişmezsin de neylersin...?

Bu coğrafyada sanatseverler, zanaatkarlara ve siyasetçilere olduğu gibi sanatçılara da önce bir inanma ihtiyacı içerisine girerler...Bu yargısama şekli ne kadar doğru ne kadar yanlış elbette tartışılır, ama durumu Ali Işık için değerlendirecek olursak, ortaya inanırlığı dorukta bir şair çıkar...Faka ...

güzel ve kendine has bu şiir tekniği hiç bir şiirinde rotayı şaşırmıyor...doğallıktan beslenen bir estetizm ve okuyucuya kibar-soylu bir sunumunun yanında,şiirde geçen her kelime çam kokulu kalemin sahibine eğiliyor,secde ediyor...şairin, kelimeler üzerindeki bu dominant tavrı okuyucuya saygı şeklin ...