Özgür Karataş - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

  -TÜM HAKLARI YALNIZLIGIMA AİTTİR-
Tanrı!
dedim.. sana ne oldu ?
şehvetten boşaldı hava
rüzgar ıslığında bir sigara daha yaktım.

havanın renginde ruhani kadınlar dans ediyordu
eski alışkanlıklar
eski cehennem serüvenler
kafası kırılmış bir kasım gecesi
yüreğini öldürmeye yetecek kadar tecavüz ediyorlardı
o ruhani kadına..

Image Hosted by ImageShack.us
ertesi sabah, 11-12 yaşlarında bir kadına rast geldim
hamileydi
dudakları petrus kokuyordu
fındıksız ve elmasız.
dünyanın bütün pezevenkleri üstünden geçmiş gibi çatlak
arsız ve yorgundu
adı ne dedim
***! dedi
ısındı hava
gökyüzünden solucanlar yağdı
paslı ve kızıl saçlarına dokundum
şeytanın parmak bastığı kulak memelerinden irin akıyordu
baldırın ve bacağın
göz altların
ve gözlerin…

o yatakta kaç kişiydiniz? dedim
güvercinler dedi. güvercinler soluk bir havayla sevişiyor. kanatlarındaki özgürlük onların değil!
sert ve garipti gece. kafayı yemiş bir kutu şekeri uzattım
çırılçıplak göbeğindeki dikişler yırtılıyordu
bacak arasından akıttı gözyaşlarını


istanbul köprüsüne bağladım sarhoşluğumu
yeteeeeeeeeeeer
ihtiyarım ben
öldürülüyorum
hastalıklı hava
peltek güvercinler
O..spular
***ler
p.z.venkler
hayat leşlerii...


Tanrı! dedim.. sana ne oldu ?
şehvetten boşaldı hava
rüzgar ıslığında bir sigara daha yaktım

palavraydı tüm bunlar
ölmekte olanda
ölecek olanda dünyaydı
bu arada
gökyüzünde devriyeler gezerken
havanın renginde ruhani kadınlar dans ediyordu
eski örgüler
eski alışkanlıklar
eski cehennem serüvenler
eski panayır köpekleri
kafası kırılmış bir kasım gecesi
yüreğimi öldürmeye yetecek kadar tecavüz ediyorlardı.

_____
__________
_______________




sıyrılıp siyahın korku prangalarından,
cıplak insanların kostugu zehir zemberek tas sokaklarıma,
Dikme zakkum zehrini
Sus!
Hayat tiyatrosunda bir es koyup
Locanın zimmete gecirilen sandalyesine
Sıyır at icindeki karanlıgı
Gözlerinden bir bahar aksın..yıldızlar
Dökülsün avuclarına
cıglıklarıma tecavüz eden kadın
Sus
Dokunma yalnızlıga


Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us


TANRI'YI
   GÜLÜMSETMEK
     İSTERSEN
       O'NA HAYALLERİNİ
          ANLAT.


Image Hosted by ImageShack.us

mawilerimin soldugunu anımsıorum__bir varLik oLsun istiyorum , dogustan Kusursuz...hic bir zaman var olmadı olmayacakta..Yeterince Uzun Yazdıgımı Düsünmüyorum...SaatLerdir Kendi icimde Yatıyorum...
kabustan kacmak icin kendi dünyamı kurmus Gibiyim...
bu yeterince gercekmi benim için...icimde Nedensiz Bir Yazma Tutkusu Var...Düsünmeye Devam Ediyorum...

__________________________________
___________________________________

delimawi we şair bakışlarını
kırmızı ışıkta durdurup
bir araba dolusu sefilin eteğine sarılmasını izlemek gibi
ilk defa şarkı söylemek gibi utançtan küçük ayrılıklar yaratmak gibi
kıskanılmış erkekliğimi avuçlayıp
dudaklarında öldürmek gibi
öldürmek istedim seni!

sonra ruhun kemikleri sayılıncaya kadar aç bırakmak aşka…
isterdim gögüslerinde kırmızı mum ve şarabı
isterdim enlemine boylamına uzanıp
çapraz ateşlerinde birinci derece yanık olmayı..
ama faydasız..
her şey kentimi yakıp tüketti

sana olan düşlerim
suruç ta bıraktığımız sevişmemiz gibi bulanık..
saçların okşamsız ama dudakların antikor!
dilin birazdan içeri girer
ve
ah hayır!
her şeyin yokluğu bu olur
ayrılır gider..........


de
hşetin aldatıcı serabı gösterdi sana kendi hayaletini” umut rüzgarı’nın; yutamadığı karartı anları,zamanın henüz karar vermediği kaderin yazılmadığı, bir şey hiç bir şeyken, şeytanın avukatı inancın bütün kötü yanlarını açıklamadığı sırada‘Aşk’deyip geçivermek…Sonun eşiğinde, çarmıha gerilmekle eşdeğer ‘elveda’ları engelleyememek


Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us
ister istemez gururu ve egoistligimizi tanrilastirdik. Etrafimiza da duvarlari kirilamayacak kadar saglam tapinaklar yapiyoruz...

kurşuni yağmurlar damlıyor ülkeme we Masallarımızın sararmış yapraklarına_
Her yağmur damlası teni yakan ateş_Mevsim katıksız yalnızlık,
Hangi kasabanın bitişine terk ettik_Çocuk şarkılarımızın dargın melodilerini,Mavi özgürlügü arıyor şimdi_İçimizdeki kar beyazı düş martısı...

Image Hosted by ImageShack.us
Shot with FinePix S5500 at 2007-07-12/özqür/Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us

Image Hosted by ImageShack.us


Image Hosted by ImageShack.us









































ismimi haykırıp karanLiktan kurtar beni....
bir yaLanı yasıyorum icimde hicbirsey oLmadan......mawilerimin soldugunu anımsıorum__
bir varLik oLsun istiyorum , dogustan Kusursuz...
hic bir zaman var olmadı olmayacakta..
Yeterince Uzun Yazdıgımı Düsünmüyorum...
SaatLerdir Kendi icimde Yatıyorum...
kabustan kacmak icin kendi dünyamı kurmus Gibiyim...
bu yeterince gercekmi benim için...
icimde Nedensiz Bir Yazma Tutkusu Var...
Düsünmeye Devam Ediyorum



Güneşe yolculuk ıslak adımlarla,
 ay’ın intiharının ardından, her şey “hiç”liğe dönüşürken siyah güllerin takibinde huzur sokaklarında aranıyor “aşk”…
yani “sana” dair herşey… Kolay yoldan elde edinilenlerin fakirliğinde savrulup duruyor ademdölü, kızıl elmanın hatırına işlendi rahmet eksikliği, zamanın kızgın yüzü gösterdi kendisini ve ölüm kadar hiçbir ayrılık güzel değildi, yinede kan uykusuna dalıyorduk, tanışıklığımızın yıl dönümünde şeytanın gücüyle bugün hayat bitikti…