Aşkla, özgürlük halef seleftir; tıpkı güneşle ay gibi: Tek tek ikisi de güzel olduğu halde, birarada var olmazlar Biri doğdu mu diğeri silikleşir Aşk boyun eğip kalmaksa, Özgürlük alıp başını gitmektir Ya gönüllü itaat, Ya nihayetsiz seyahat Seyahati seçerseniz aşk şapkasını alıp gidecek Aşk'a düşerseniz, özgürlüğe yolculuk bitecek Çünkü nasıl özgürlük aşkın zeminiyse, aşkda özgürlüğün finalidir
gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası evler yemen türküsü sokaklar seferberlik öyle bir gariplik ki öyle bir tedirginlik yaz başında güz sonrası
ayvalar çiçekteydi güller daha tomurcuk açıl demişti güneş açılmıştı kıraçta kış elmaları çözül demişti güneş çözülmüştü yılanlar karanlık odalarında dallarda yuvalar tüy kokuyordu düğünçiçekleri şenlikli
gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası ne dal kaldı ne tomurcuk yerden yere çaldı otları ağaçları insan yüzlü bir korkuluk üşüdüm dünyalarca baskın yemiş bir kent gibi üşüdüm sergen etti filizleri sapsarı bir karanlık bahardan kışa düştüm
acılı günler gördüm sığdıramam bir tek günü bir koca yıla geceler geçirdim yoz kentlerin bulvarlarında nice baharları kışlara gömdüm uzak düştüm yelinden yelvesinden acılı yurdun uzak düştüm umudundan mutundan yomundan uzak düştüm bunaltının böylesini görmedim
severim fırtınanın her türlüsünü ormanlar uğultulu sular dalgalı severim filizkıran fırtınası'nı kırıp kanatmıyorsa sevincin türküsünü nerde benim baharım dalım yaprağım nerde gece çökmüş üstüne kerpiçsel yalnızlığın sanki kaplan pençesinde bir manda böğürtüsü ne kuş kalmış ne çiçek ne kırmızı ne yeşil sapsarı karanlıkta yerler bahar ölüsü
Gün açar, Karın verir yağmurlu toprak. İncesu Deresi, merhaba. Saçakta serçeler daha çılgındır, Bulutlarda kartal, Daha çalımlı. Koparır göğsünden bir düğme daha, Tezkere bekliyen biri. İncesu Deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır, Barış düşünür, Kuyularda işçi mavilikleri. Ben hepsini düşünürüm, Yirmidört saat Ve seni düşünürüm, Karanlık, hırslı... Seni, cihanların aziz meyvası İlan-ı aşk makamından bir mısra, Yeşerip, kımıldar içimde, Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam. Oysa akdan-karadan Bilirim, payım bu kadar... Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim. Unutmuş dudaklarım öpmeyi. İncesu Deresi, merhaba...
Yiğit harmanları, yığınaklar, Kurulmuş çetin dağlarında vatanların. Dize getirilmiş haydutlar, Hayınlar, amana gelmiş, Yetim hakkı sorulmuş, Hesap görülmüş. Demdir bu...
Demdir, Derya dibinde yangınlar, Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs... Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde, Çelik kadavrası koruganların. Ölünmüş, canım, ölünmüş Murad alınmış... Gelgelelim, Beter, bize kısmetmiş. Ölüm, böyle altı okka koymaz adama, Susmak ve beklemek, müşiş Genciz, namlu gibi, e çatal yürek, Barışa, bayrama hasret Uykulara, derin, kaygısız, rahat, Otuz iki dişimizle gülmeğe, Doyasıya sevişmeğe, yemeğe... Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri, Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret Ve asıl biz biliriz kederi.
İçim, bir suskunsa tekin mi ola? O Malta bıçağı, kınsız, uyanık, Ve genç bir mısradır Filinta endam... Neden, neden alnındaki yıkkınlık, Bakışlarındaki öldüren buğu? Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri... Nasıl da almış aklımı, Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan, Dost, düşman söz eder kendi kavlince, Kınanmak, yiğit başına. Bu, ne ayıp, ne de yasak, Öylece bir gerçek, kendi halinde, Belki, yaşamama sebep... Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani, kurşun sıksan geçmez geceden, Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık... Ve zehir - zıkkım cıgaram. Gene bir cehennem var yastığımda, Gel artık...
Birtek sana yakisiyo; OZGUR,FARKILI ve ANARCHIST olmak.. seni tanitan sayfanda senin gibi ACIK,NET ve GERCEKCI.. sana solenmesi gereken butun guzellikleri solemek istiyorum ama zaten hepsi sende mewcut,zaten guzel olan ne warsa sende war.....
deli gönül ahmak gönül bıkmadın mı boşluktan... o yar seni terkeyledi uyan deli gönül uyan.. seni seven terkeyledi, nedir kapanmayan yaran.. UMUT BAZEN İŞKENCEDİR.. bitmeyen ZALIM gecedir, yüz çevirmek bitti demek.. BİLEMEZSİN'! ! yar nicedir.. BİLEMEZSİN'! ! NE ACIDIR.. görecek günlerin mi var... ÖMÜR DEDİĞİN KAÇ BAHAR...? ? ?
-TÜM HAKLARI YALNIZLIGIMA AİTTİR- Tanrı! dedim.. sana ne oldu ? şehvetten boşaldı hava rüzgar ıslığında bir sigara daha yaktım. havanın renginde ruhani kadınlar dans ediyordu eski alışkanlıklar eski cehennem serüvenler< ...
23.03.2010 - 01:22
AŞK VE ÖZGÜRLÜK
Aşkla, özgürlük halef seleftir; tıpkı güneşle ay gibi:
Tek tek ikisi de güzel olduğu halde, birarada var olmazlar
Biri doğdu mu diğeri silikleşir
Aşk boyun eğip kalmaksa,
Özgürlük alıp başını gitmektir
Ya gönüllü itaat,
Ya nihayetsiz seyahat
Seyahati seçerseniz aşk şapkasını alıp gidecek
Aşk'a düşerseniz, özgürlüğe yolculuk bitecek
Çünkü nasıl özgürlük aşkın zeminiyse, aşkda özgürlüğün finalidir
Can Dündar
13.01.2010 - 19:45
FİLİZKIRAN FIRTINASI
gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası
evler yemen türküsü
sokaklar seferberlik
öyle bir gariplik ki
öyle bir tedirginlik
yaz başında güz sonrası
ayvalar çiçekteydi
güller daha tomurcuk
açıl demişti güneş
açılmıştı kıraçta kış elmaları
çözül demişti güneş
çözülmüştü yılanlar karanlık odalarında
dallarda yuvalar tüy kokuyordu
düğünçiçekleri şenlikli
gün doğmadan başladı filizkıran fırtınası
ne dal kaldı ne tomurcuk
yerden yere çaldı otları ağaçları
insan yüzlü bir korkuluk
üşüdüm dünyalarca
baskın yemiş bir kent gibi üşüdüm
sergen etti filizleri sapsarı bir karanlık
bahardan kışa düştüm
acılı günler gördüm
sığdıramam bir tek günü bir koca yıla
geceler geçirdim yoz kentlerin bulvarlarında
nice baharları kışlara gömdüm
uzak düştüm yelinden yelvesinden acılı yurdun
uzak düştüm umudundan mutundan
yomundan uzak düştüm
bunaltının böylesini görmedim
severim fırtınanın her türlüsünü
ormanlar uğultulu sular dalgalı
severim filizkıran fırtınası'nı
kırıp kanatmıyorsa sevincin türküsünü
nerde benim baharım
dalım yaprağım nerde
gece çökmüş üstüne kerpiçsel yalnızlığın
sanki kaplan pençesinde bir manda böğürtüsü
ne kuş kalmış ne çiçek
ne kırmızı ne yeşil
sapsarı karanlıkta yerler bahar ölüsü
Hasan Hüseyin Korkmazgil
10.10.2009 - 18:42
MERHABA (53312 Hit)
Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
İncesu Deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam.
Oysa akdan-karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...
AHMED ARİF
05.09.2009 - 14:10
Hani Kurşun Sıksam Geçmez Geceden
Yiğit harmanları, yığınaklar,
Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
Dize getirilmiş haydutlar,
Hayınlar, amana gelmiş,
Yetim hakkı sorulmuş,
Hesap görülmüş.
Demdir bu...
Demdir,
Derya dibinde yangınlar,
Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
Çelik kadavrası koruganların.
Ölünmüş, canım, ölünmüş
Murad alınmış...
Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müşiş
Genciz, namlu gibi,
e çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuz iki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe, yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi.
İçim, bir suskunsa tekin mi ola?
O Malta bıçağı, kınsız, uyanık,
Ve genç bir mısradır
Filinta endam...
Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
Bakışlarındaki öldüren buğu?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...
Ahmed Arif
11.07.2009 - 13:06
Mükemmel bir tanıtım olmuş.Özgür,aykırı,asi,sevecen,düşündürücü,
duygusal,bir o kadar içsel.En güzel mavilere........
08.07.2009 - 08:55
tanıtım yazın çok hoş tbrkler....... :)))
02.07.2009 - 15:07
silmemişsin ki...:(
29.06.2009 - 20:36
sil diye yazdım... :)
28.08.2007 - 03:34
SİYAHLAR GECE OLUNCA
ŞİİRLER YAZARDIM SANA,HİÇ OKUNMAMIŞ
SESSİZ VE SUSKUN BİR ŞEHİRDEN...........
02.08.2007 - 12:19
Birtek sana yakisiyo;
OZGUR,FARKILI ve ANARCHIST olmak..
seni tanitan sayfanda senin gibi ACIK,NET ve GERCEKCI..
sana solenmesi gereken butun guzellikleri solemek istiyorum ama zaten hepsi sende mewcut,zaten guzel olan ne warsa sende war.....
SABAHLAR ISTERDIM ''ASI ve M@WI''
21.07.2007 - 23:26
GELİRSEN,
AYIN TAM ÜSTÜNDE KEDERLİ BİR BULUT TUTAMAZ GÖZYAŞLARINI
HARRAN PAPATYADAN BİR GELİNLİK GİYER..
ARSIZ..ZAMANSIZZ..
DELİ M@Vİ..
SEN GÜLÜNCE GÖZLERİNİN İÇİ GÜLEN NADİR İNSANLARDANSIN ÖZO..! ! ! !
17.07.2007 - 15:01
tanıtım bölümü çok güzel yoldaş saygılar...
17.07.2007 - 13:40
sayfan çoooooooooookkkkkkkkkkkk güzel olmuşşşşşşşşşş özoooooo.... :)))
30.05.2007 - 12:59
unutmam:(
09.05.2007 - 10:26
deli gönül ahmak gönül bıkmadın mı boşluktan...
o yar seni terkeyledi uyan deli gönül uyan..
seni seven terkeyledi, nedir kapanmayan yaran..
UMUT BAZEN İŞKENCEDİR..
bitmeyen ZALIM gecedir,
yüz çevirmek bitti demek..
BİLEMEZSİN'! ! yar nicedir..
BİLEMEZSİN'! !
NE ACIDIR..
görecek günlerin mi var...
ÖMÜR DEDİĞİN KAÇ BAHAR...? ? ?
....
ÖMRÜNDE HİÇ BAHAR GÖRMEYEN ŞİN' DEN..
15.04.2006 - 23:05
arabalardan BMW X5 severim arakadaslardan özgürü çünkü 2 side 4x4
Toplam 16 mesaj bulundu