Ozan Vurguni Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkı ...

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy

    05.06.2021 - 22:02

    Şair arkadaşımız Sn. Ozan Vurguni
    < DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >
    - Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın.
    * Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları *
    * Çağdaş Şairler * Gizler Dünyası * Özgür Şair-Yazarlar * Antoloji Üyeleri *

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    05.06.2021 - 07:37

    DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
    Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın

  • Ozan Vurguni
    Ozan Vurguni

    08.12.2020 - 12:35

    Öykü / İçimizdeki Tedirgin Sancılar..

    Avludaki çınar ağacı ilk baharla giyindiği yeşil elbisesinin sararıp solduğunu görünce, Kış'a hazırlanmaya başlamış, olduğunu, gördüm. bedeni yavaş yavaş soğuğa alıştırmaya çaılışıyor, yeşilden kirli sarı renk'e dönüşen elbisesini çıkarıyor üzerinden, usulca bedenini soğuğa alıştırarak, gelen kışa hazırlanıyor..

    Çınarın dibinde haylaz bir kedi siyah beyaz renkleriyle dikkat çekiyor.
    Dallardan dökülen yaprakları zıplayarak havada yakalayıp, yaprak ile birlikte yere düşüyor, yaramaz çocuklar gibi sonra bir başka yaprağa yöneliyor, bir başına yalnız, o yalnızlığa hiç aldırmadan öyle güzel oyunlar sergiliyorki belki 20 dakika onu seyretmiştim ki.
    Bir anda duvarın üzerinde sarı bir kedi daha çıktı ortaya önce birbirlerine ses verdiler, sonra siyah beyaz kedi duvarın üzerine çıkıp sarı kediye ulastı. Önce koklaştılar sonra birbirleriyle oynayarak az ilerideki asmaların arasında gözden kayboldular....

    Biz insanlar'a hayvanların bu güzel davranışlarını seyretmek kaldı. Covit19 vürüsü yüzünden artık birbirimize yaklaşamıyorduk, Eskiden uzakdan selam gelirdi, şimde bir merhaba bile dokunabilecek kadar yakın iken, uzakdan gelmek zorunda, kaldı, ki insanlar, artık birbirlerine dokunmakdan korkuyorlardı...

    Sokaklar da virüs korkusuyla tedirgin yaşayan insanlar, çoğu işsiz kalmış, kapatılan işleri veya işyerinin işsizlikten çalışmalara ara vermesi ile çaresizliğin kıskacında yarını belli olmayan günün içinde yaşama tutunmaya devam ediyorlar...
    Siyasetdeki yoğun kirlilikden dolayı da konuşmakdan seslerini yükselmekden korkar olmuşlar...
    Aç insanların açlığını dile getirmesi alay konusu olmuş,
    Çalışan insanların haklarını araması suç Onbinlerce işçi aylarca çalışmış kimi maaşlarını alamamış kimileri tazminatsız işten atılmış. Siyasi iktidar işçilerin sorunlarını çözmek için bir şeyler yapmak yerine..
    İşçileri aylarca çalıştırıp maaşlarını ve tazminatlarını vermeden işten atan Patrona; Neden bu işçileri sokağa attın? Neden işlerine son verdin önce çalıştırdığın işçilerin maaşlarını öde sonra tazminatlarını ver demiyor...
    Aylarca çalıştığı maaşlarını ve tazminatlarını almak istedikleri için yürüyüş yapan işçilerin; önlerine barikatlar kurularak işçiler darp ediliyor tutuklanıyor yürüyüşleri engelleniyor...

    Sokaklardaki tedirginlik, sosyal medyayada yansıyor. Siyasi iktidar özel olarak hackrlardan oluşan kendi sistemini kurmuş olmalı diye düşünüyorum..
    Sosyal medyada kim siyasi iktidar'a eleştiri yapmış onları bularak doğrudan savcılığa suç duyurusu yapılıyorve mahkemeye sevk ediliyor....
    Siyasi iktidarı doğrudan eleştirmese de. Karşıtı olduğunu belirledikleri insanların. Kullanmadıkları ek sayfalarını bulup..
    O sayfaları hack'leyerek; sayfalarda kendileri özel olarak hazırladıkları, siyasi iktidara karşı ağır eleştirileri paylaşıyorlar.
    Bu paylaştıklarından kopyalar alarak, insanların adına doğrudan davalar açıyorlar ki insanları böyle korkutarak susturmaya çalışıyorlar...

    Bu sosyal medya maadurlardan biri de benim.
    Sağlık sorunlarım yüzünden Facebook da kullanamadığım Şiirden Türküye Giden Yol adlı sayfamda. Bir kız çocuğunun cumhurbaşkanının resmini yırtıyor olduğu resim ve resmin üzerinde (bir çocuğumuz diyorki) diye başlıklı bir yazı ile başlayan eleştiriler.
    Bu resim ve yazi sosyalmedyada dolaşıp duruyordu. Ben Ozan Vurguni. Sayfam açık olduğu için bu paylaşımı görmüştüm, işte bu yazı. Kullanamadığım, şiirden türküye giden yol, Sayfamda paylaşılıyor. Ve Bu paylaşımı paylaşan aynı gün paylaştığından kopya alıyor Cumhuriyet' Savcılığına suç duyurusunda bulunuyor bu da oynanan oyunu insanlara kurulan korku tuzağının vahametini gösteriyor.

    Anladım ki Sosyal medya kirliliği hat safada..
    sosyalmedya'da servis edilen bu resim ve yazı. İktidar trollerinin işi. Aktrollerin hazırlayıp servis ettiği bir resim olmalı bu;
    Kim sazan gibi tuzağa düşerek resmi beğeniyorsa onlar düşman diye hedef olarak belirliyor.. belliki troller sazan avına çıkmışlar....

    Bu paylaşımdan 5 ay sonra Cumhuriyet' Savcılığının beni ifadeye çağırdıkdan sonra bu paylaşımdan benim haberim oluyor..
    Savcılığa verdiğim ifadenin ardından sayfama girip bakıyorum ki orada söz konusu yazı ve resmi görüyorum herkese açık paylaşılmış olan resmi 5 ayda sadece 7 kişi görmüş. Ve bu paylaşım ilk paylaşıldığı gün savcılığa suç duyurusu yapılıyor....

    Sayfamdaki bu paylaşım yüzünden 24 Kasım 2020 tarihli Asliye Ceza mahkemesinde dava açılıyor..
    (Sosyal medya kullananlar,ı Kullanmadığınız sayfalarınızı mutlaka dondurun yada kapatın kullanıyorsanız her gün takip edin ki önlem alma şansınız olsun....)

    İnsan bir rüzgar gibi esip giderken hayatın üzerinde deli bir sevdanın içinden su gibi akıp geçiyor ömür dediğin.
    Çocuk iken sarı yapraklara yazardık sevgi dolu satırları ki rüzgarda savrulan yapraklar her yere taşısın, yüreklerde aşk ile bilenmiş sevdaları..

    Şimdi içimizden akıp giden zaman sessizlik pınarı olup akıp gidiyor gözlerden..
    Oysa alev alev sarardı bedenimiz bu ülkeyi baştan aşağı özlem ve hasrete dair duygular, ile sonra'da rüzgarların koynuna saklardık gülüşlerimizi ki bir ömre bedel olurdu, yaşadığımız sevdalar...

    Şimdi yaşamın son evresi, adına gurbet denilen bir zaman tünelinde savrulup durduk sonbahar yaprakları gibi, bu yolun sonunda huzura kavuşmak arzusunda, hayatın son demlerini yaşayabilmek için ter dökmekteyiz yeni gelen günlere tutunabilmek için..

    Ne yepsak neylesek olmadı yorgun düştük zamanın son demlerine şehirler hayli yıpratmış bedenimizi..
    dallarından savrulduğumuz ağaçlar gibi çürümüştük içten içe. Herkesin içinde başka dertler vardı, benim içimde Kanser tümörleri.

    Son Ameliyatın ardından;
    Mesaneye BCG aşısı yeniden denenecekti. Yaşlı ağacın içindeki çürümeyi durdurmak istiyordu Doktorlarım.
    Son ameliyat,da mesaneye sitent takılmıştı BCG aşısı verebilmek için stent'in çıkarılması gerekiyordu,
    yeniden hastaneye yatarak sitent çıkatıldı.artık 15 gün sonra mesaneye BCG aşısı yapılmaya hazırdı....

    Abdullah Oral..

  • Ozan Vurguni
    Ozan Vurguni

    08.12.2020 - 10:17

    #OzanVurguni.

    Hakka giden yolda halklar ile meşk
    Bir divane aşık gezen vurguni.
    Bir garip savdadır bu bendeki aşk
    Hakkın deryasında yüzen Vurguni.

    Ta içten kanatan bıçak mı dilmi?
    Emeği kadleder zorbanın zulmü
    Dikenin ucunda cicek mi gülmü?
    Ekmeği terin'den, süzen Vurguni..

    Mart'da açan güller mayısda soldu
    Çocuk ölüleri dallarda kaldı
    Haksızlık öfkeyi dağlara saldı
    Güneştir içime, sızan vurguni..

    Karadeniz zulüm dağ ile taşım
    Ercek yaylasına düştü yoldaşım
    Daha ne belalar savar bu başım
    Dağlara bahar'ı yazan Vurguni....

    Hece hece tetik çeker mısralar
    Çekilmiyor gülüm bizim buralar
    Bağlamasın gayrı anam karalar
    Kötülüğe mezar kazan Vurguni...

    Haine namerde eğilmez anlım
    Halklara zulmeden soysuzlar kanlım
    Denizler Vurgunu, bu deli gönlüm
    Ondandır mahlasım Ozan Vurguni..

    Abdullah Oral...

Toplam 4 mesaj bulundu