Öykü Kaya Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • Şarkılar Türküler Şiirler

    25.07.2015 - 12:34

    Unutursun
    Sus, sessiz ol çocuk.
    Şarkı henüz bitmedi.
    Kalbine, hakim ol çocuk,
    Umut daha tükenmedi.

    Yürü, yolları çocuk,
    Yollar henüz, bitmedi.
    İnan, sakin ol çocuk,
    Tanrı seni terk etmedi.

    Bir masal biter,
    Sessizlik başlar.
    Kalbini okşar,
    Uyutursun, uyutursun.

    Gözlerin dolar,
    Avuçların terler.
    Bir yalan söyler,
    Avutursun, avunursun.

    Yerle bir olmuş bu,
    Yıkık dökük şehre.
    Bir şarkı söyler,
    Susturursun, susturursun.

    Acıya acıya, acıta acıta,
    Kendini acıya, dolaya dolaya.
    Bir kalbi, kanata kanata,
    Unutursun, unutursun..

    Gökyüzünde batarken güneş,
    Yeryüzünde sessizliğin.
    Ateşe aşık yanarken sen,
    Unutursun, unutursun..

    Bir masalda ölürken kahraman,
    Bir şehir düşerken içinde.
    İzlerken gözyaşlarınla,
    Unutursun, unutursun..

    Bir yalan devrilirken önünde,
    Maskesi düşerken mucizelerin.
    Korkmadan koşarak katilinin üstüne,
    Unutursun, unutursun..

    Düştüğün o çukurun dibinde,
    Silkinerek tozdan, topraktan.
    Sanki, hiç olmamış gibi..
    Unutursun, unutursun..

    Bir masal biter,
    Sessizlik başlar.
    Kalbini okşar,
    Uyutursun, uyutursun..

    Gözlerin dolar,
    Avuçların terler.
    Bir yalan söyler,
    Avutursun, avunursun..

    Yerle bir olmuş bu,
    Yıkık dökük şehre.
    Bir şarkı söyler,
    Susturursun, susturursun..

    Acıya acıya, acıta acıta,
    Kendini acıya, dolaya dolaya.
    Bir kalbi, kanata kanata,
    Unutursun, unutursun..

    Unutursun, unutursun...
    Unutursun, unutursun...
    Sanki hiç olmamış gibi..
    Unutursun, unutursun...

    Sanki hiç olmamış gibi....

    Cem Adrian

  • şu an ne dinliyorum

    25.07.2015 - 12:29

    Bir Melek Ölürken - Cem Adrian

    Sustu içimdeki
    Yorgun yüzündeki
    Düştü elindeki
    Öldü
    Bir melekti

    Sen sen sen giderken
    Kalbim burada kalırken
    Ellerim sessiz soğuk ve suskun öyle dururken
    Yalnızlık gittiğin yoldan bana geri gelirken
    Gözlerimden yaş yerine sessiz harfler damlarken

    Sen sen sen giderken
    Ben ben ben kalırken
    Ayak seslerinle bütün camlar pencereler inerken
    Bir veda saçlarımdan tutup beni yerlerde sürüklerken
    Yüzümde ne acı ne keder
    Sana son kez bakarken

    Sen sen sen giderken
    Bir kalp burada kalırken
    Bir şehri bir tekmeyle benim üstüme yıkarken
    Bir dua dudaklarından düşüp paramparça olurken
    Sen sen sen giderken
    Ben ben ben kalırken

    Sustu içimdeki
    Yorgun yüzündeki
    Düştü elindeki
    Öldü
    Bir melekti

    Yağmur gecenin karanlığını gökten söküp atarken
    Rüzgar vurup bulutlarına beyaz şimşekler çakarken
    Uykusundan uyanmış çocuklar korkmuşlar ağlarlarken
    İçlerinden biri neden tanrı çok mu üzgün ki derken
    Göç yollarında kuşlar kaybolmuş ölürlerken
    Bir deniz kıyısında bir adam hala onu sayıklarken
    Gökyüzüne açılmış eller birer birer kapanırken
    Sen sen sen giderken
    Bir meleği öldürürken!

    Veda etmeden gidilmez çocuk
    Bu vedadan sayılmaz çocuk
    Bir melek ölürken
    Böyle sessiz durulmaz
    Çocuk

  • vazgeçtim senden

    18.01.2006 - 15:09

    Senin varlığındı kalbimin kapılarını açan, sendin anahtarı kalbimin. Ne kelimeler yeter anlatmaya, ne de kağıt kabul eder kalemden dökülenleri. Sadece yaşadığım anlardan kalan anılarım yetebilir seni anlatmaya…

    Aşk yok, aşka inanmam dediğim anlarda çıktın karşıma. Önce gülüşündü seni bana çeken, sonrasında o gülüşün altındaki yaralı yüreğin…

    O gün, hani seni gördüğüm ilk gün; tren istasyonunda yağmur altında saatlerce oturduğumuz ilk gün. Sözde tren beklerken onlarcası geçip gitmişti de aldırmamıştık. Yağmur bedenimi ıslatırken, her damlada bir kat daha sana aşık olduğum gün… Yaşama döndüğüm, aşkın varlığının kanıtını gördüğüm gün…

    Ve sonra…. Sonu olmayan bir yaşam içinde asla gecesi olmayan bir gün gibi doğdun hayatıma. Oysa senden once “yağmurlar bile isyan ederdi akıttığım yaşlara onlar bile benim kadar ağlayamazdı”. Ya bu ben değilim, yada zaten ben bende değildim… Hayallerde yaşatılabilirdin, bir rüyada yer alabilirdin, belki de bir masal karamanı olabilirdin ama benim olamazdın...

    Sen gideli iki gün oldu.. Asırlara bedel iki gün.. Ellerim ceplerimde caddelerde yürüyorum. Birlikte dinlediğimiz şarkılar kulağımda. Ya da odama kapıyorum kendimi, görmek istemiyorum senden başkasını. O kadar çok alışmışım ki sana. Senin üzerine kurulmuş tüm hayallerim. Sen gittin, ben bittim, hayallerim yok artık geleceğe dair...

    Bil ki; içimde her zaman sıcacık kanayan bir yara olarak kalacaksın. Sana istediğim zaman söyleyemeyeceğim belki sevgimi ve ulaşamayacak uzattığım ellerim ellerine. Ama ne olursa olsun sana olan sevgim her an artarak yaşayacak bende.'......

    İşte bitti; “Vazgeçtim Senden” ve belki de seninle birlikte kendimden…

    VAZGEÇTİM SENDEN

  • unutmak

    10.12.2005 - 14:01

    unutmaya çalışmak ne kötü bi kaderdir,senin olan şeyleri çöpe atmak gibi...

  • EREN

    01.11.2005 - 19:22

    Sadece bir şey, Belki her şey...

  • sevgi

    19.05.2004 - 19:35

    SEVGİ BUDUR

    Delikanlı
    kızı çok
    seviyordu.Evleneceklerdi.
    Ama
    sorunları birden
    artmıştı.. işte ve evde..
    Asabileşmiş sevgilisini üzer olmuştu.
    Hatta
    ağlatmıştı bir keresinde..
    Bir
    gün...Mutlu bir gün..
    Birbirlerine sarılmışken,
    delikanlı sordu:
    'Bana neden
    katlanıyorsun? ..
    Ama hemen
    cevap verme..iyi düşün! ..
    Ben aynısoruyu senin için
    kendime sordum ve
    cevabı buldum.
    Bakalım
    sen ne cevap bulacaksın? ' Kız
    düşündü ve yanıt verdi:
    'Seni
    sevdiğim için'
    Delikanlının suratı asılır
    gibi oldu.
    Kız
    Beklenen yanıtı vermediğini hissetti.
    Bakalım
    doğru cevap
    neydi? ..
    O da sordu:
    'Peki sen
    bana neden katlanıyorsun? ..
    'Delikanlı sımsıkı sarıldı
    kıza...
    'Ben sana katlanmıyorum ki! ! ! ..'

  • kadıköy

    11.02.2004 - 12:50

    O bir...
    O bir...
    O bir...

    Kadıköy bir tanedirrrrrrr :)))

  • ada

    07.12.2003 - 12:55

    O ada senin bu ada benim, yelkovan kuşlarının peşisıra :)

  • ahmed arif

    25.11.2003 - 02:30

    Ay Karanlık

    Maviye
    Maviye çalar gözlerin,
    Yangın mavisine
    Rüzgarda asi,
    Körsem,
    Senden gayrısına yoksam,
    Bozuksam,
    Can benim, düş benim,
    Ellere nesi?
    Hadi gel,
    Ay karanlık...

    İtten aç,
    Yılandan çıplak,
    Vurgun ve bela
    Gelip durmuşsam kapına
    Var mı ki doymazlığım?
    İlle de ille
    Sevmelerim,
    Sevmelerim gibisi?
    Oturmuş yazıcılar
    Fermanım yazar
    N'olur gel,
    Ay karanlık...

    Dört yanım puşt zulası,
    Dost yüzlü,
    Dost gülücüklü
    Cıgaramdan yanar.
    Alnım öperler,
    Suskun, hayın, çıyansı.
    Dört yanım puşt zulası,
    Dönerim dönerim çıkmaz.
    En leylim gecede ölesim tutmuş,
    Etme gel,
    Ay karanlık...


    Ahmed Arif

  • ölüm

    25.11.2003 - 02:06

    Ölüme Dair


    Buyrun, oturun dostlar,
    hoş gelip sefalar getirdiniz.
    Biliyorum, ben uyurken
    hücreme pencereden girdiniz.
    Ne ince boyunlu ilâç şişesini
    ne kırmızı kutuyu devirdiniz.
    Yüzünüzde yıldızların aydınlığı
    başucumda durup el ele verdiniz.
    Buyrun, oturun dostlar
    hoş gelip sefalar getirdiniz.

    Neden öyle yüzüme bir tuhaf bakılıyor?
    Osman oğlu Hâşim.
    Ne tuhaf şey,
    hani siz ölmüştünüz kardeşim.
    İstanbul limanında
    kömür yüklerken bir İngiliz şilebine,
    kömür küfesiyle beraber
    ambarın dibine...

    Şilebin vinci çıkartmıştı nâşınızı
    ve paydostan önce yıkamıştı kıpkırmızı kanınız
    simsiyah başınızı.
    Kim bilir nasıl yanmıştır canınız...
    Ayakta durmayın, oturun,
    ben sizi ölmüş zannediyordum,
    hücreme pencereden girdiniz.
    Yüzünüzde yıldızların aydınlığı
    hoş gelip sefalar getirdiniz...

    Yayalar-köylü Yakup,
    iki gözüm,
    merhaba.
    Siz de ölmediniz miydi?
    Çocuklara sıtmayı ve açlığı bırakıp
    çok sıcak bir yaz günü
    yapraksız kabristana gömülmediniz miydi?
    Demek ölmemişsiniz?

    Ya siz?
    Muharrir Ahmet Cemil?
    Gözümle gördüm
    tabutunuzun
    toprağa indiğini.

    Hem galiba
    tabut biraz kısaydı boyunuzdan.
    Onu bırakın Ahmet Cemil,
    vazgeçmemişsiniz eski huyunuzdan,
    o ilâç şişesidir
    rakı şişesi değil.
    Günde elli kuruşu tutabilmek için,
    yapyalnız
    dünyayı unutabilmek için
    ne kadar çok içerdiniz...
    Ben sizi ölmüş zannediyordum.
    Başucumda durup el ele verdiniz,
    buyrun, oturun dostlar,
    hoş gelip sefalar getirdiniz...

    Bir eski Acem şairi:
    «Ölüm âdildir» - diyor,-
    «aynı haşmetle vurur şahı fakiri.»

    Hâşim,
    neden şaşıyorsunuz?
    Hiç duymadınız mıydı kardeşim,
    herhangi bir şahın bir gemi ambarında
    bir kömür küfesiyle öldüğünü? ...

    Bir eski Acem şairi:
    «Ölüm âdildir» - diyor.
    Yakup,
    ne güzel güldünüz, iki gözüm.
    Yaşarken bir kerre olsun böyle gülmemişsinizdir...
    Fakat bekleyin, bitsin sözüm.
    Bir eski Acem şairi:
    «Ölüm âdil...»
    Şişeyi bırakın Ahmet Cemil.
    Boşuna hiddet ediyorsunuz.
    Biliyorum,
    ölümün âdil olması için
    hayatın âdil olması lâzım, diyorsunuz...

    Bir eski Acem şairi...
    Dostlar beni bırakıp,
    dostlar, böyle hışımla
    nereye gidiyorsunuz?


    Nazım Hikmet Ran

  • sevgi

    25.11.2003 - 02:03

    Sevgi Neydi?


    Sevgi neydi
    dalda çiçek
    denizde kum
    petekte arı mıydı

    Tutmak mıydı
    sımsıcak bir eli
    Çözmek miydi
    lal olmuş dili
    Sezmek miydi
    bugünden dünü
    sevgi neydi

    Anne mama diyen
    bir çocuk sesi miydi
    Kar beyaz sütlü
    anne memesi miydi
    ya da kapalı gözlerle
    bebenin memeyi emmesi miydi
    sevgi neydi

    Bir tas ayran mıydı
    söğüt gölgesinde
    Tütün basmak mıydı
    kanayan yaraya
    Gökleri kucaklayıp
    halay çekmek miydi
    Ağıtlar dinleyip
    gözyaşı dökmek miydi
    sevgi neydi

    Gizlemek miydi
    kalpteki volkanı
    Söylemek miydi
    bin türlü yalanı
    Özlem gitmek miydi
    bir merhabaya
    Fal tutmak mıydı
    yıldıza, aya
    sevgi neydi.

    Yaşlı bir nineyi
    kolundan tutmak mıydı
    Deliler gibi sevişip
    dost gibi yatmak mıydı
    Buluttan boşalırcasına
    özgürce akmak mıydı
    sevgi neydi

    Sevgi neydi
    güneşten parlak
    ataşlardan sıcak
    pamuktan yumuşak
    yıldızlardan ırak
    daha ırak mıydı
    sevgi neydi?


    Hıdır Çam

  • aşk

    24.11.2003 - 13:38

    Aşk cesaret ister, kocaman bir
    yürek ister. Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır,
    Aşk hayatın tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz.
    Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de
    asla yakışık olmaz.
    Niçin aşk? Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir
    şeyse nedir bu yaşanan somut acılar, güzellikler?
    Tek başına aşkı tanımlamak herşeyden soyutlamak mümkün mü?
    Hayır! Aşk bugünlerde bazılarına göre plastikten bile yeniden yapıldı. Dünyada yaşanan suniliğe doğru gidiş aşkın etrafını sardı.
    Nedir şu aşk...? Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir,
    bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir.
    Daha ne olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz. Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur,
    'Aşık oldum'
    dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla
    anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.
    Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik, aşkın sırrını da çözerdik herhalde.
    Ama o zaman da aşkın insanı alıp götüren büyüsü tamamen kaybolurdu.
    Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır,
    aşk hayatın bütün tek düzeliğine,
    bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır.
    Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı
    suçlamak, yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz.
    Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede,
    yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz
    vermemeli aşkından, 'Seni Seviyorum' diyebilmeli göğsünü gere gere.
    Aşk işte o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın
    kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk,
    doğru insanda işte odur.
    Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı.
    Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını
    kurutmaya çalışmanız, bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir.
    İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yürekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...
    Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de
    hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve
    bekletilmeye tahammülü de yoktur.
    Bir başka göze bakmaya, bir başka tene
    dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...
    Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savunun aşkınızı.
    Biliyor musunuz, hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin
    içinde gerçek ve doğru olan tek güzellik AŞK.! ! .
    Lütfen ona haksızlık etmeyelim..

    Alper AYGÜN

  • hasret

    04.08.2003 - 10:44

    HASRET ZAMANLARI

    Bugün sana aşık oluşumun bilmem kaçıncı günü.
    Ve bilmem kaçıncı saati şimdi.
    Milattan sonra mıydı, yoksa önce mi?
    Yoksa milat, aşık olmam mıydı gözyaşlarına?
    Gözyaşlarım, kum saatinin kum taneleri.
    Aşk, sessiz ve sürekli akışında gizli.
    Zaman kadar düzenli,
    Aşk kadar, senin kadar gizemli.
    Bilmem kaçıncı dakikası sana aşık oluşumun.
    Her nedense savruldum saçlarınla,
    Vuruldum yalancı bakışlarına.
    Yalancı olan sevgi miydi, mestane gözlerin mi bilmem.
    Yoksa gerçekler miydi yalan olan?
    Güzel yüzünden arta kalan,
    Hayalin kadar yalan.
    Bilmem kaçıncı saniyesi sana aşık oluşumun.
    Kalbimin kaçıncı haykırışı seni?
    Kaçıncı duyuşum kapıda sesini?
    İşte yine gelmeyişin,
    Hayal kırıklığının hangi saniyesi.
    Bilmem kaçıncı salisesi sana aşık oluşumun.
    Ve alışamadığım yokluğunun.
    Ne zamandır hasretim karbeyaz tenine.
    Yokluğunda geçen saliseler kadar,
    Akıttığım gözyaşları kadar,
    Sana olan sevgim kadar çok hasretim sana.
    Vuslat bir dua kadar uzak,
    Ölüm kadar yakın bana,
    Şimdi sessizce ağladığım mezarının başında...

    Erdem Demirkol26.02.2001

  • sevgi

    04.08.2003 - 10:38

    Seninle olmanin en guzel yani ne biliyor musun?

    Elin elime degmeden avuclarimi terleten sicakligini taa icimde hissetmek.
    Seninle olmanin en kotu yani ne biliyor musun? 'Seni seviyorum'
    sozcugu dilimin ucunu isirirken, her bulusmamizda bos yere saatlerce havadan
    sudan soz etmek.
    Seninle olmanin en heyecanli yani ne biliyor musun? Ayni seyleri seninle ayni
    anda dusunmek, birlikte aglamak, gulmek.. Ve yanimdayken seni cilginca
    ozlemek.
    Seninle olmanin en aci yani ne biliyor musun? Kalabalik ortamlarda seni diger
    dostlarinla paylasmak... Telefonda konustugun, yolda hatirini sordugun
    insanlari, cocukca kiskanmak.
    Yasadigin eski asklari dinlemek.
    Seninle birlikte olmanin en mutlu yani ne biliyor musun? Tanidik birileriyle
    karsilasma tedirginligi ile yollarda yurumek yanyana...
    Elimdeki semsiyeye inat, yagmurda islanmak birlikte.
    Elimde kircicegi seni beklemek... Ayni mekanlarda ayni yiyecekleri yemek. Şarap içmek...
    Belki de visne votka.
    Seninle olmanin en romantik yani ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana
    soyleyemediklerimi yildizlara, aya anlatmak...Okudugum kitabin sayfalarinda,
    dinledigim sarkilarin, turkulerin, siirlerin her Misrasinda seni bulmak.
    Seninle olmanin en zor yani ne biliyor musun? Seni kaybetme korkusuyla, hayatta
    ilk kez tattigim o tarifsiz duygularimi, umut denizinin ortasinda kureksiz bir
    sandala hapsetmek...
    Sevgili yerine yillarca dost kalmayi basarmak. Yalinayak yurumek bicagin en
    keskin yerinde.
    Kanadikca Tuz yerine gozyaslarimi basmak yuregime.
    Seninle olmanin tek yan etkisi ne biliyor musun?
    Nereden bileceksin?
    Sen benimle hic olmadin ki!
    Olsaydin avuclarim terlemezdi...
    Isirmazdim dilimin ucunu...
    Ozlemezdim seni yanimdayken...
    Kiskanmazdim.
    Korkmazdim yollarda yurumekten...
    Islanmazdim yagmurlarda...
    Yildizlara, aya dert yanmaz, boyle her sarkida sarhos olmazdim.
    Korkmazdim seni kaybetmekten, ayaklarim kan revan, atlardim sandaldan denize...
    Ve her kulacta haykirirdim seni sevdigimi.
    Sen hic benimle olmadin ki...
    Ya aklin baska yerlerdeydi, ya yuregin!

  • dost

    04.08.2003 - 10:35

    DOST DEDIGIN


    SEVILECEK BIRI OLMADIGIN ZAMANLARDA BILE SENI SEVMELI
    SARILACAK BIRI OLMADIGIN ZAMANLARDA BILE SANA SARILMALI
    DAYANILMAZ OLDUGUN ZAMANLARDA BILE SANA DAYANMALI
    DOST DEDIGIN FANATIK OLMALI
    BUTUN DUNYA SENI UZDUGUNDE SANA MORAL VERMELI
    GUZEL HABERLER ALDIGINDA SENINLE DANS ETMELI
    VE AGLADIGINDA SENINLE AGLAMALI
    AMA HEPSINDEN DAHA COK
    DOST MATEMATIKSEL OLMALI
    SEVINCI CARPMALI
    UZUNTUYU BOLMELI
    GECMISI CIKARMALI
    YARINI TOPLAMALI
    KALBININ DERINLIKLERINDEKI IHTIYACI HESAPLAMALI
    VE HER ZAMAN BUTUN PARCALARDAN DAHA BUYUK OLMALI
    ISI BITINCE SENI BIR TARAFA ATMAMALI

    HZ.MEVLANA

  • yasak aşk

    04.08.2003 - 10:28

    Sakın Unutma


    Biliyor musun seven insan hassas oluyor
    Sahte Sözler, Sahte gülüşler
    Delicesine benliğini verdiğin o sevdalar
    Kimsesiz öksüz çocuk gibi bırakıyor çaresiz
    İnanmak istemedim yasak yalan aşklara
    İlk defa bocaladım saflığımdan
    Kurtulamadım bu aşk takıntılarından
    Yüzüne bile bakamadım utandığımdan
    İnsanlar iş, ekmek, özgürlük beklerken
    Bunca dertlerin arasında umutsuz bir aşk
    Hep sana gönülden inandığımdan
    Yalan söylensin diyemi var bu sözcükler
    İnsanın aklını karıştıran başını döndüren
    Evde, işte, telefonda öpüşler, öpüşmeler
    Başkasının kollarında gezişler, sevişmeler
    Akıl erdiremediğim aşk böyle mi?
    Yılmadan, yıkılmadan, yalan aşklara
    Dokuz köyden kovulsam da
    Aşağılanıp hep enayi ol samda
    Seni sabırla beklediğime değecek
    İşte o gün gerçek sevgi galip gelecek
    Sakın unutma!
    Sen gerçek sen oluncaya dek
    Bekliyorum seni ölünceye dek

    Mustafa Hatipoğlu

  • aşk

    04.08.2003 - 10:20

    Aşkın Kanunu

    I- Umumi Hükümler

    Madde 1- Herkes aşık olabilir.
    Madde 2- Hiç kimsenin aşkına mani olunamaz.
    Madde 3- İyiyi kötüyü ayıramayan kimse aşık olamaz.
    Madde 4- Aşık sevgilisini kendini sevmeye zorlayamaz.
    Madde 5- Aşık olduğunu iddia eden kimse bunu ispata mecburdur.
    Madde 6- Aşkın karşılıklı olması şart değildir.

    II- İlan-ı Aşk

    Madde 7- İlan-ı aşk, tek taraflı yönetilmesi gerekli bir irade
    beyanıdır. Bu ilan bir şekli mahsusa tabi değildir.
    Madde 8- İlan-ı aşk, yazılı şekilde olursa buna 'Aşk Mektubu' denir.
    Madde 9- İmzasız aşk mektupları hiçbir hüküm ifade etmez. Meğer ki
    Muhtevası yazarının hüviyetini sevgiliye haber vere.
    Madde 10- Aşk ilan-ı sarih (belirgin) olabileceği gibi zimni de
    olabilir.
    Madde 11- Aşk mektubunun yırtılarak mursile(gönderene) iadesi sarih bir redveye yeni bir icaba davet mahiyetindedir.
    Madde 12- Sarih veya zimmen reddedilmemiş bir icaba mahiyetindedir.

    III- Aşk Birliği

    Madde 13- Tarafların karşılıklı olarak ilan-ı aşk etmeleriyle 'aşk
    akdi' doğar.
    Madde 14- Birliğin devamı ve sariyeti için sevgililer hüsnüniyetle her çareye başvurabilir.
    Madde 15- Bu maddelerin uygulanmasında A.K'nın 2.madesi kıyasen tatbik
    edilir.

    IV- Birliğin Sona Ermesi

    Madde 16- Taraflardan biri, diğerinin aşkını istismar ederse kusursuz
    taraf, birliği her zaman ve tek taraflı bir irade beyanı ile feshedebilir.
    Madde 17- Aşıklardan birinin ölümü, ihaneti, yeni bir aşk birliği
    kurması gibi hallerin her birinin vukuunda birlik kendiliğinden fesih
    olur.
    Madde 18- Taraflar karşılıklı olarak anlaşaraktan birliği feshedebilirler. Madde 19- Bir maşuk aynı zamanda bir kaç aşığı idare ediyorsa 'hüsnüniyet' iddiasında bulunamaz.

    V- Sona Ermenin Neticeleri

    Madde 20- Birlik taraflardan birinin ölümü ile sona erirse, diğer
    taraf sevmekte devam edebilir.
    Madde 21- Bir tarafın ihaneti halinde, kusursuz taraf, örf ve adete göre dilediği müeyyideyi tatbik etmekte serbesttir.
    Madde 22- Bu kanunda, hakkında hüküm bulunmayan meselelerde örf ve adet, o dahi yoksa, Aşkın Kanunu'nun umumi hükümleri tatbik olunur.

  • aşk

    04.08.2003 - 10:16

    Ey Aşk!

    Sakin, sessiz, usulca geldi kapıma.
    Hiç anlamadım bile orada olduğunu.
    Sessizce geldi, yerleşti yüreğime.
    Öylesine kırılgandı ki görmeliydiniz, öylesine narindi. Bakmaya doyamazdınız, baktıkça bakasınız gelirdi.
    Sonra günün birinde kalktı gitti yüreğimden.
    Nasıl üzüldüm bilemezsiniz, nasıl eksikliğini hissettim.
    Meğer oymuş yaşama sevincim, mutluluğum.
    Sonra bir baktım ki yine geliyor.
    Eskisi gibi güzel. Yeri belliydi zaten.
    Hemen geldi yerleşti.
    Ama bende önüne geçilmez bir 'yine gider mi? ' korkusu...
    Ey aşk!
    Bu sefer benimle kalmaya mı geldin, yoksa yine ziyarete mi?

  • aşk

    30.06.2003 - 13:19

    Aşk ki beni sana anlatan,
    Aşk ki yaşamama sebep olan,
    Aşk ki sadece sana duyulan,
    O en yüce duygudur yüreğimde.

    Aşk ki seninle hayat bulan,
    Aşk ki yalnızlığımı paylaşan,
    Aşk ki hayatımı aydınlatan,
    O kudretli bakıştır gözlerimde.

    Aşk ki beni yoktan vareden,
    Aşk ki sensiz anlamı kaybolan,
    Aşk ki güzel hayaller kurduran,
    O sevimli dokunuştur ellerimde.

    Aşk ki Ferhat'a dağları deldiren,
    Aşk ki Mecnun'a çölleri geçirten,
    Aşk ki Burak'a geceyi gündüz eden,
    O en güzel mutluluktur düşlerimde.

    Burak Akay

  • ben

    09.05.2003 - 02:19

    Aynaya Baktım Gördüm
    Sizde bakın göreceksiniz :)

  • sevgi

    09.05.2003 - 02:12

    Sevdi o hep, yürekten sevdi,
    Ihanete ugradi;
    Birakti tek kalemde boynunu egdi,
    Parasi yoktu belki,
    Parasiyla degil yüregiyle sevdi, sevildi,
    Hemde çok sevildi...
    Belki sevdigini cafeler götüremedi,
    Ama satmadi sevdasini yüregine ekti,
    Haklinin yaninda idi,
    Haksiza demir bir yürekti yikilmadi,
    Delikanliydi o...
    Üç seyini çok sevdi, birakamadi;
    Yarini, sigarasini, birde silahini...
    Kisa Camel içerdi parasi varken, yani nadiren,
    Yokende maltepe, Iki mekani çok sevdi;
    Biri her zamanki gittigi çay ocagi,
    Biri O' nunla oturdugu agacin alti...
    Dostlari vardi delikanlinin,
    Belki kendinden çok daha delikanlilardi onlar,
    Çok severdi dostlarini...
    Yagmurda yürümeyi birde
    O' nu çok sevdi,
    O iki aliskanligini hiç birakamdi,
    Duygusaldi, aglamayi çok severdi,
    Ama hep yalniz aglardi,
    O' ndan baska kimse görmedi delikanlinin agladigini,
    O' ndan baskasi silmedi, gözlerinden dökülen yaslari,
    Onun için hep
    O vardi,
    Öyle büyük bir askla seviyordu ki unutamadi,
    Ne birkaç günlük, nede birkaç aylikti onunki,
    Bir ömür adini kalbine kazimisti, S
    atmadi asla sevdasini,
    Çok aci çekti ama hiç ezilmedi,
    Belki boynu bükük gezerdi,
    Ama yüregi hiç bükülmedi,
    Her zaman dimdik ayakta idi,
    Dik yürüyüp yüreksiz olmaktansa,
    Boynu bükük yürüyüp,
    Demir bir yürek tasimayi arzu etti,
    Ve hep unutulmak korkusu ile yasadi,
    Hep sevdigini düsünüp agladi;
    Yapayalniz...
    Korkma delikanli O seni unutmadi,
    Hiç unutmayacak,
    Çünkü O' da seni sevdi, sevecek,
    O büyük askini kalbinden hiç silmeyecek..

  • aşk

    23.04.2003 - 15:05

    Aşk Kendi İsteğinle Tutsak Olmaktır :)

  • aşk

    12.04.2003 - 16:35

    BIR MARTI MASALI
    Bir sırrım vardı benim,
    Kimselere diyemediğim
    Bir martı yaşardı kaçak..
    En kuytusunda yüreğimimim..
    İzin almamıştı benden orada yerleşmek için
    Vurdum kilidi üstüne,
    Ne su verdim, ne besledim, ölsün diye bekledim!
    Gün oldu,
    Çok ağladı..
    Özgürlüğe yalvardı
    Biraz tuhaftı
    Git dedim,
    Kaldı..
    Tek isteği sana doğru uçmaktı
    Olmazdı..olmamalıydı
    Vurdum kilidi üstüne,
    Ölsün diye bekledim! ..
    Bir gün.
    Sana gelirken aleleacele,
    Açık unuttuğum kapıdan sızıverip gizlice
    Hiç beklemediğim bir anda
    Dudaklarımın arasından kanatlandı aniden..
    Bir çığlık attı;
    Öyle bir çığlıktı ki,
    Sen irktün,
    Ben utandım..
    Yıldızlar ayağımın altında
    Birer birer ufalandı
    Başımdan aşağı dökülen,
    Kaynamış sular değil,
    Düpedüz hayatımdı
    Ah işte o martı,
    Bana ne yaptığını hiç anlamadı.
    Çünkü o da dünyadan en güzel şeyin,
    Sevilmek olduğunu sandı
    Bense hayatımda ilk defa,
    Sevmeyi tatmıştım yeni.
    Sana hissettiğim aşkta!
    Hesapsız kitapsız..hiç karşılıksız
    Sevmeyi öğrenmiştim
    Bir martı..bir hata..
    Seni kaybettim!
    Martıya ne mi oldu sonra?
    Suçluydu..kızgındım
    Bir kurşun sıktım alnının ortasına
    Vurdum kilidi üstüne,
    Ölsün diye bekledim!
    Son bir gayret seslendi
    Bir garip baktı yüzüme
    'Tamam dedi..özür dilerim
    Bir hataydı kabul..affet ölmek üzereyim
    Fakat hemen şimdi söyle..merak ederim..
    Madem sevilmek değil, sevmekti istediğin,
    Onu kaybettin diye sevemez misin? '
    Sustum cevap veremedim.
    Açtım kilitleri
    Sardım yaralarını..
    Yaşasın diye dua ettim.
    Bir sırrım var hala benim,
    Kimselere demediğim.
    Bir martı yaşıyor hür,
    En kuytusunda yüreğimin!

  • sevgi

    12.04.2003 - 16:31

    BIR MARTI MASALI
    Bir sırrım vardı benim,
    Kimselere diyemediğim
    Bir martı yaşardı kaçak..
    En kuytusunda yüreğimimim..
    İzin almamıştı benden orada yerleşmek için
    Vurdum kilidi üstüne,
    Ne su verdim, ne besledim, ölsün diye bekledim!
    Gün oldu,
    Çok ağladı..
    Özgürlüğe yalvardı
    Biraz tuhaftı
    Git dedim,
    Kaldı..
    Tek isteği sana doğru uçmaktı
    Olmazdı..olmamalıydı
    Vurdum kilidi üstüne,
    Ölsün diye bekledim! ..
    Bir gün.
    Sana gelirken aleleacele,
    Açık unuttuğum kapıdan sızıverip gizlice
    Hiç beklemediğim bir anda
    Dudaklarımın arasından kanatlandı aniden..
    Bir çığlık attı;
    Öyle bir çığlıktı ki,
    Sen irktün,
    Ben utandım..
    Yıldızlar ayağımın altında
    Birer birer ufalandı
    Başımdan aşağı dökülen,
    Kaynamış sular değil,
    Düpedüz hayatımdı
    Ah işte o martı,
    Bana ne yaptığını hiç anlamadı.
    Çünkü o da dünyadan en güzel şeyin,
    Sevilmek olduğunu sandı
    Bense hayatımda ilk defa,
    Sevmeyi tatmıştım yeni.
    Sana hissettiğim aşkta!
    Hesapsız kitapsız..hiç karşılıksız
    Sevmeyi öğrenmiştim
    Bir martı..bir hata..
    Seni kaybettim!
    Martıya ne mi oldu sonra?
    Suçluydu..kızgındım
    Bir kurşun sıktım alnının ortasına
    Vurdum kilidi üstüne,
    Ölsün diye bekledim!
    Son bir gayret seslendi
    Bir garip baktı yüzüme
    'Tamam dedi..özür dilerim
    Bir hataydı kabul..affet ölmek üzereyim
    Fakat hemen şimdi söyle..merak ederim..
    Madem sevilmek değil, sevmekti istediğin,
    Onu kaybettin diye sevemez misin? '
    Sustum cevap veremedim.
    Açtım kilitleri
    Sardım yaralarını..
    Yaşasın diye dua ettim.
    Bir sırrım var hala benim,
    Kimselere demediğim.
    Bir martı yaşıyor hür,
    En kuytusunda yüreğimin!

Toplam 46 mesaj bulundu