Osman Aslan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • tarih tekerrürden ibarettir

    15.10.2020 - 14:32

    "Tarih, pek çok sebeplerle yazılır, ama "ibret alınsın" diye yazanlar, herhalde en çok yanılanlardır."
    -Ord. Prof. Reha Oğuz Türkkan

  • lüfer

    15.10.2020 - 14:20

    Bir zamanlar boğazın efendisiydi... İstanbul'da sınıfları birleştiren bir olguydu. Şimdi ise maalesef yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.

  • Sophie Magdalena Scholl

    13.10.2020 - 11:17

    Münih Üniversitesi'nde savaş karşıtı broşürler dağıttığı için vatana ihanetten suçlu bulunan ve sonunda Nazi rejimi tarafından 22 Şubat 1943'te giyotinle idam edilen bir Alman öğrenci. İnfaz sırasında 21 yaşındaydı.
    Güneşin parladığı bir günde hakkında idam cezası verilen bir kadın, başı dik Nazi yargıcına dönerek haykırdı: “Birgün bizim durduğumuz bu yerde siz duracaksınız.” Nazi Almanyası’ndaki zulme karşı direnirken öldürülen Sophie Scholl...
    Sophie Magdalena Scholl 9 Mayıs 1921’de Almanya’nın Forchtenberg kentinde dünyaya gelir.
    1940’ta anaokulu öğretmeni olmak için eğitim almaya başlayan Sophie ilkin mücadelenin karşı tarafıyla tanışır: Nasyonel Sosyalistler ile.
    Sophie’nin anne ve babası ise çocuklarının bu tavrından hiç hoşnut değildir ve ona Naziler’in başta Yahudi halkı olmak üzere pek çok kişiye yaptıkları zulmü anlatırlar. Kendisine anlatılanlar ve kendinden olmayana yapılanlar Sophie’nin kafasında soru işaretleri yaratmaya başlar. Ve tabir-i caizse bu işte bir terslik olduğunu anlar.
    Bir süre anaokulu öğretmenliği eğitimi alan Sophie bu dönemde ilerde nişanlanacağı Fritz Hartnagel ile tanışır.
    Tıp Fakültesi’nde okuyan ağabeyi Hans ve arkadaşı Alexander Schmorell Nazilere karşı bir direniş grubu olan Beyaz Gül’ü kurar.
    1942’de Münih’te biyoloji ve felsefe okumaya başlayan Sophie çok geçmeden Nazilerin zulmüne karşı mücadele saflarında yer alır. Grup, Nasyonel Sosyalistlere karşı broşürler yayımlarlar. Bu broşürleri hem hazırlamak hem de dağıtmak ise o dönemde büyük suçtur. Devlet nezdinde bunun anlamı ‘vatana ihanet’tir.
    Zorlukla hazırlanan ilk dört broşür yazarlara, profesörlere ve kitapçılara 100 kopya olarak gönderilir. Bu broşürlerde Naziler’in yaptıklarına dikkat çeken gençler, ‘Nerede olursanız olun direnin!’ mesajı verir. Sonrasında baroşürler telefon kulübelerinden şehir merkezine dek pek çok noktada dağıtılır.
    Sophie’nin Naziler’e karşı mücadele verdiği bu dönemde nişanlısı Fritz ise Sovyetler’e karşı Nazi Ordusunda bir asker olarak Stalingrad’da savaşmaktadır.
    Tarih 18 Şubat 1943’ü gösterdiğinde Sophie ve Hans bildiri dağıtmak üzere üniversiteye gider. Bildirileri belli yerlere bıraktıktan sonra okuldan çıkmaya hazırlandıkları sırada Sophie, merdivenin korkuluklarında duran bir yığın bildiriyi aşağı iter.
    Bildirileri Sophie ve Hans’ın dağıttığını gören bir okul görevlisi, iki kardeşi gestapoya şikayet eder. Gözaltına alınan Sophie ile Hans tutuklanır. Üç gün boyunca sorgulanan kardeşler sonunda Nazi karşıtı olduklarını ve bildirileri dağıttıklarını kabul ederler. Ancak diğer arkadaşlarını korumak için tüm suçu üstlenirler.
    Tutuklanmalarından dört gün sonra, duruşma Halk Mahkemesi önünde yapılır. 3 saat süren duruşmada Sophie, kardeşi Hans ve sonrasında gözaltına alınan yoldaşları Christoph Probst, Nazi yargıcı Roland Freisler tarafından idam cezasına çarptırılır.
    Hans, Sophie ve Christoph
    Karar açıklandığında da savunduğu değerlerden ödün vermez üç arkadaş. Sophie yargıca dönerek şöyle seslenir: “Birgün bizim durduğumuz bu yerde siz duracaksınız.”
    Sophie’nin bu sözü trajiktir ki bugün hala dünyanın birçok yerinde diktanın esiri olmuş mahkemelerde haykırılıyor.
    Sophie, idamın infazından önce ailesiyle görüşür ve onlara endişelenmemelerini söyler ve fısıldar: “Güneş hala parlıyor.”
    Sophie, Hans ve Christoph kararın verildiği aynı gün 22 Şubat 1943’te giyotin ile öldürülür.
    Beyaz Gül’ün üyesi olan Franz J. Müller, 2012’de verdiği bir röportajda şu sözleri dillendirdi: “Sophie Scholl hepimizin en cesuruydu!”

  • Kenzo Takada

    12.10.2020 - 19:10

    Dünyaca ünlü Kenzo markasının yaratıcısıdır.

  • Kenzo Takada

    12.10.2020 - 19:09

    Moda dünyasının ikon tasarımcılarından Kenzo Takada, 81 yaşında Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. 60'larda Paris'in yolunu tutan Japon tasarımcı, Fransa'nın ve modanın başkentinde, zorluklar içinde, ilham veren, seyir değiştiren kreasyonlarla adını tarihe yazdırdı. Toprağı bol olsun.

  • jak kamhi

    07.10.2020 - 19:59

    Profilo Terra'nın kurucusu olan, bugün 95 yaşında hayata gözlerini yuman iş insanıdır. Türkiye'nin dış tanıtımına katkılarından dolayı 1991 yılında Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülüne layık görülmüştür. Toprağı bol olsun.

  • özgü namal

    06.10.2020 - 22:19

    Maalesef eşi Ahmet Serdar Oral, bugün geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş.

  • FERMUAR

    04.10.2020 - 11:27

    Yaşamımızı kolaylaştıran çağdaş unsurların en eskilerinden biridir.

  • kahve

    03.10.2020 - 09:19

    Dünya'da en çok tüketilen içecektir..

  • sevgili

    02.10.2020 - 19:13

    Sevgili, arayıp da bulduğun birisi değil. Hiç aklında yokken aşık olduğun kişidir.
    -Can Yücel

  • tâziye

    29.09.2020 - 06:19

    Herhangi bir kötü olay ya da durum karşısında karşı tarafa bildirilen baş sağlığı, üzüntü dilekleri ve teselli edici ifadelerdir.

  • rüzgar gibi geçti

    28.09.2020 - 16:14

    "Rüzgar Gibi Geçti"de Rhett Butler rolünün Errol Flynn'e verileceğini sanan ve onunla aynı filmde oynamak istemeyen Bette Davis Scarlett O'Hara rolünü geri çevirmiştir. Oysa ki Rhett Butler rolünü Clark Gable oynamış ve Bette Davis bu önemli rolü hiç yoktan Vivien Leigh'e kaptırmıştır.

  • tutkularının peşinden gitmek

    28.09.2020 - 16:11

    İnsanın yaşamdan hala umudunu kesmediğinin göstergesidir.

  • Yıllarboyu Tarih Dergisi

    26.09.2020 - 19:41

    Yıllarboyu Tarih Dergisi Hürriyet Grubu'na bağlı Hürgün Gazetecilik tarafından 1978-1985 yılları arasında 8 yıl boyunca 85 sayı yayımlanmıştır. Bu aylık derginin genel yayın müdürü Çetin Emeç, sorumlu yazı işleri müdürü Eser Tutel, yayın danışmanı ise Midhat Sertoğlu'ydu. Daha çok yakın tarih konularına yer verirdi. Yılda 12 sayı çıkıyor, her yıl fasikül sayısı yeniden 1'den başlıyordu. Bunun istisnası ilk çıkmaya başladığı 1978 yılıdır. 1978'de Ocak ayında değil de Nisan ayında çıkmaya başladığı için o yıl 9 sayı yayımlanmıştır. 1985 yılında Mart ayında çıkan 3. sayısı ile (sıra olarak 85'inci sayı) yayın hayatı sona ermiştir. Gazete kağıdına renkli basılan derginin fasikülleri 74'er sayfaydı ama "Yaşadığımız Yüzyıl" adlı dergiye bağlı ekiyle birlikte 100 sayfa oluyordu. Yayıncısının sattığı albenili cilt kapaklarıyla 6 aylık ciltler halinde ciltletilebiliyordu. 1978 yılının cildinde 9 sayı, yani o yıl çıkan tüm sayılar vardı.

  • bitmeyen kavga

    26.09.2020 - 11:28

    Maalesef siyasi kavgalar arkadaşlık tanımaz. Tarih boyunca çok örneği görülmüş bir kuraldır bu. Troçki'den Necip'e, Mihailoviç'ren Bin Bella'ya kadar pek çok lider, en yakın fikir ve eylem arkadaşlarının kurbanı olmuşturlar. Yani bu kavga kıyamete kadar sürecektir..

  • arabesk

    22.09.2020 - 05:50

    1989'da ölen yönetmen Ertem Eğilmez'in son çevirdiği filmdir. Eğilmez, bir zamanlar kendisinin de içinde bulunduğu klasik Yeşilçam sinemasını neredeyse tüm entrikalarını abartıp karikatürize ederek kullandığı bu son filmiyle, hem bir özeleştiri gerçekleştirmiş, hem de bugünün seyircisine tanıdık ve eğlenceli gelecek bu yaklaşımla büyük bir ticari başarı elde etmişti. Müjde Ar ve Uğur Yücel'in farklı yöntemler kullanarak filmin "absurd” yapısına katkı getiren "bozguncu” oyunları ve Şener Şen'in ustası olduğu komik oyunculuğu, "Arabesk”in Türk sinemasında çevrildiği dönemin en parlak yapıtlarından biri olmasını sağlamıştır.

  • Neden hep 'Keşke böyle olmasaydı' deriz hayatta?

    22.09.2020 - 05:44

    Bazen umursamazlıktan, bazen düşüncesizlikten, bazen ise şanssızlıktan... siz ne kadar iyi niyetli olsanız da insan bazen kaderin önüne geçemiyor işte...

  • Dünya Barış Günü (Uluslararası Barış Günü)

    21.09.2020 - 15:45

    Gülümsemenin dili, dini, ırkı yoktur zira tüm insanlar aynı dilde gülümser. Kimsenin gülüşünün solmayacağı barış ve huzur dolu bir gezegende yaşayabilmek temennisiyle, '21 Eylül Dünya Barış Günü' kutlu olsun

  • Dünya Barış Günü (Uluslararası Barış Günü)

    21.09.2020 - 15:40

    Dünya Barış Günü 1981 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiş ve ilk kez 1982'de kutlanmıştır. Uluslararası Barış Günü olarak da bilinen Dünya Barış Günü ilk başlarda, Almanya'nın 1939 yılında Polonya'yı işgal ettiği tarih olan 1 Eylül olarak kabul edilmekteydi, ancak bu tarih 7 Eylül 2001 tarihli Birleşmiş Milletler Kararı ile 21 Eylül olarak kabul edilmiştir.

  • Metin Oktay

    17.09.2020 - 10:33

    Bir kişinin taç giymeden de "Kral" olabileceğini gösteren tek insandır Metin Oktay!

  • Tarkan filmindeki ahtapot

    16.09.2020 - 18:18

    Filmde kullanılan ahtapotun şöyle ilginç bir hikayesi varmış; çizgi romandaki senaryoya sadık kalınarak öncelikle sahnede ejderha kullanılmak istenilmiş ancak teknik yetersizlikten ötürü bu proje gerçekleşmemiş. Bundan ötürü daha önce başka bir film için parası ödenerek Fransa'da yaptırılan ve filmde kullanılmaktan vazgeçildiği için gümrükten alınmayıp, kaderine terk edilmiş ahtapot akıllara gelmiş. Aylar, hatta belki de yıllar sonra gümrükten ahtapot çekilmiş çekilmesine de; gümrük muayenesi(!) sırasında ahtapot patlamış ve bir türlü şişirilemiyormuş. Onarım çabaları da çare olmamış. Filmde ahtapotun yarısının şişkin, yarısının sönük, denizin üzerinde ebelek gibi yüzmesinin nedeni buymuş. Kartal Tibet de canavar ahtapotla cebelleşirken inandırıcı olsun diye ahtapotun kollarını kendisine dolamak için çok çaba harcasa da Kartal Tibet'in yüzme bilmemesi de hesaba katıldığında ortaya sevişme sahnesi gibi bir durum çıkmış.

    Tabi bu dönemde Türkiye'de çekimi gerçekleştirebilecek su altı kamerası bulunmaması da teknik ekibi zora sokmuş. Çözümü, sahneyi Antalya'da bir otelin havuzuna taşıyarak bulmuşlar. Havuzun bir cephesi duvar yerine akvaryum gibi camdan oluşuyormuş ve cam yapının arkasında da otelin barı varmış. Kamerayı bara yerleştirip, havuzdaki mücadele sahnesi kameraya alınarak odağı kaçık, bulanık sahne çekilebilmiş.

  • OMD (Orchestral Manoeuvres in the Dark)

    16.09.2020 - 17:07

    İngiliz kökenli Synthpop ve New wave grubudur. Kısaca OMD olarak bilinirler. Kuruldukları 1978'den 2020'ye kadar gelebilmiş nadir gruplardandır. Özellikle 80'lerde yıldızı parlayan OMD'nin bir çok parçası bilgisayar oyunlarında, TV programlarında ve filmlerde kullanılmıştır. "Enola Gay", "If you leave", "Messages", "Electricity", "Tesla Girls", "Secret" ve "Locomotion" akılda kalan parçalarıdır..

  • Suna Kıraç

    16.09.2020 - 10:45

    Yenilikçi, modern, bilime ve sanata sonuna kadar destek olan harika bir insandı.

    Nurlar içinde uyusun.

  • astronot

    07.09.2020 - 10:10

    15 katlı ve ağırlığı yaklaşık 120 kiloya kadar ulaşabilen astronot kıyafetini giymek, yaklaşık 45 dakika sürmektedir.

Toplam 5294 mesaj bulundu