"İnsanın o ilk ve kutlu taşa, keski ile hak ettiği, ilk harf im'inden beri akıp gelen bu çığırda, o ilk imgenin iddiasızlığı kadar, iddiamız yok." Evet. İddiamız yok. Çünkü sözün kadim amacı ve gelecekte de katlanarak sürecek olan görevi, sözün kendi niteliği ve iddiasıdır. İddia, onu yüklenmiş insan fikrinin sınır tanımaz yükselişindedir.
"Geçişler " bu şiar üzerine yürüyüşüne başlıyor. Sözün geçmişinin olmadığı, onun yekpare bir tarih şeklinde, kendi içinde devinen ve dışarı taşan, asla geri dönmemek üzere, geçmişte, gelecekte ve şimdi kendisini tanıtlayan değerler çizgisinde... Günümüzde, "fanzin" olarak adlandırılan bağımsız yazım ve basım, fikir ve sanat platformu, daha nitelikli ve bağsız, hür fikir ve sanat yaklaşımlarının, kendisine, etkiler ve kişiler altında kalmadan yön çizebileceği bir mecra. Bunun değeri de gün be gün edebiyat ve fikir yaşamımızın içinde artmaya devam etmekte.
Bu bağımsız iletişimin temel niteliklerinden kaynak alarak kendisini kuruyor "Geçişler". Hiçbir şekilde yıkıcı, ayırıcı, ötekileştirici olmadan; evrensel edebiyat ve düşüncenin yapıcı ve güçlendirici yanına parmak basarak ilerliyor. Günümüz ve geleceğimizde kendini biçimlendirecek olan genç şiir, sanat ve fikir insanlarına yönelerek, ileriye payeler yerleştirecek olan edebiyatımızda, şimdi ve gelecek kalemlerini bir ve bütün haline getirmek "Geçişler"in amacı. Dur duraksız sürecek olan evrensel düşün'ün teşviki. Adı zaten bunu kanıtlamıyor mu?.
Söz, söyleyenin geçişi ile geçti ve bitti sanılır bazılarınca. Hayır. İnsan sadece sözün taşıyıcısı. Söz, gitmemek üzere bir geçiştir. İddiasız görünüşüne rağmen sağlam ve amacı olan bir yürüyüş. Peşi sıra, ilk taşa ilk keskiyi vuranın hala konuşan ve susmayacak olan gölgesi.
"İnsanın o ilk ve kutlu taşa, keski ile hak ettiği, ilk harf im'inden beri akıp gelen bu çığırda, o ilk imgenin iddiasızlığı kadar, iddiamız yok." Evet. İddiamız yok. Çünkü sözün kadim amacı ve gelecekte de katlanarak sürecek olan görevi, sözün kendi niteliği ve iddiasıdır. İddia, onu yüklenmiş insan fikrinin sınır tanımaz yükselişindedir.
"Geçişler " bu şiar üzerine yürüyüşüne başlıyor. Sözün geçmişinin olmadığı, onun yekpare bir tarih şeklinde, kendi içinde devinen ve dışarı taşan, asla geri dönmemek üzere, geçmişte, gelecekte ve şimdi kendisini tanıtlayan değerler çizgisinde... Günümüzde, "fanzin" olarak adlandırılan bağımsız yazım ve basım, fikir ve sanat platformu, daha nitelikli ve bağsız, hür fikir ve sanat yaklaşımlarının, kendisine, etkiler ve kişiler altında kalmadan yön çizebileceği bir mecra. Bunun değeri de gün be gün edebiyat ve fikir yaşamımızın içinde artmaya devam etmekte.
Bu bağımsız iletişimin temel niteliklerinden kaynak alarak kendisini kuruyor "Geçişler". Hiçbir şekilde yıkıcı, ayırıcı, ötekileştirici olmadan; evrensel edebiyat ve düşüncenin yapıcı ve güçlendirici yanına parmak basarak ilerliyor. Günümüz ve geleceğimizde kendini biçimlendirecek olan genç şiir, sanat ve fikir insanlarına yönelerek, ileriye payeler yerleştirecek olan edebiyatımızda, şimdi ve gelecek kalemlerini bir ve bütün haline getirmek "Geçişler"in amacı. Dur duraksız sürecek olan evrensel düşün'ün teşviki. Adı zaten bunu kanıtlamıyor mu?.
Söz, söyleyenin geçişi ile geçti ve bitti sanılır bazılarınca. Hayır. İnsan sadece sözün taşıyıcısı. Söz, gitmemek üzere bir geçiştir. İddiasız görünüşüne rağmen sağlam ve amacı olan bir yürüyüş. Peşi sıra, ilk taşa ilk keskiyi vuranın hala konuşan ve susmayacak olan gölgesi.