© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Nusret Akbayır - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
22 Şubat 2025 Cumartesi - 20:44:17
Şair odur ki, sevdaları ve acıları dile getire..
Şair odur ki, yeri gelince hicveder,
yeri gelince aşkını dağlara yazdırır güçlü kalemiyle.. /n.a.
-
Kadim medeniyet inşaası ve iradesi;
"güçlüyken haklı çıkmayı" dayatanların
değil, "güçlüyken haklının yanında yer alma" düsturunu - ilkesini benimseyen
toplumların sergileyebileceği haslet ve asalettir... 06/08/2014/ n.a.
__________ ___________ _____________ __________ _
-
Şair odur ki, yakın ve uzak geleceğe dair, makul yapıcı ve yaratıcı fikirleriyle her kesimden takdir gören, düşünce insanıdır.. Hepimizin malumu olduğu üzere, bu ülkenin yetiştirdiği büyük şairler başta olmak üzere, binlerce şairin derin izleri görülür, şiirimizde- edebiyatımızda- tarihimizde- sosyal ve siyasal geçmişimizde..
O nedenle, güncel yada konjoktürel sendromların arka planını anlamaya çalışmak, şairin omuzlarında taşıması gereken ülke ve halkına karşı aydın olma sorumluluğudur..
Şairler de bu toplumun vazgeçilmez aydınlarıdır.. İzninizle, bir örnekle yorumumu sonlandırmış olayım. 2003-2004 lü yıllarda, köşe yazarları arasında bir tartışma yaşanmıştı. 'Okur (neden) köşe yazarlarından önde gidiyor..? ' konusu gündeme gelmiş ve aylarca tartışılmıştı!
Nedeni, o dönem okurlar köşe yazarlarından daha ileri görüşlere sahip olmalarıydı..!
Kısacası, (bence) şairler diğer dallardaki kalem oynatanlardan her daim önde gitmelidirler ki, hem san'ata hemde ülkeye faydalı, öngörülü düşünceler, fikirler sunabilsin.
Sürçi lisanımız olmuşsa affola./ Şair Dostlara, saygım ve selamımla./
06/09/2014/ 05:02. / nusret akbayır.
-
-
Zalim/ler/e ve zalimliğe karşı tepkisini gizleyen, çıkarlarını katliamlar dan daha fazla önemseyenler, bencilliğini insanlığının önüne geçirenler - bilsinler ki; Bu duyarsız - bu yabani bu kokuşmuş zihniyet, yada revaşta olan egoizm çağının sona ermesine ramak kaldı...
Günümüzde her ne kadar çarpık- kokuşmuş dünya düzeni güçlü olanları haklı çıkarsa da, (güçlü olanlar, zalimlere arka çıksalar da, dünyanın gözünün içine baka baka katliamlar karşısında, katliamcılara silah ve para hibe etseler de) çookyakın bir gelecekte tüm insanlık tarafından lanetlenecekler, kendi halklarının yüzyıllarca bu utançla yaşamasına neden olacaklardır...
Zira, İnsani değerleri, kadim öğretileri, felsefi ve ahlaki asgari kriterleri önemsemeyen, ölçü almayan rehber edinmeyen, ilkesiz-soysuz-asaletsiz yönetimler, ellerinde bulundurdukları 'gücün sarhoşluğu' ile insanlığa bir süreliğine zarar verebilseler de, gelecekte kendi toplumlarının dünya halkları tarafından dışlanmasına-suçlanmasına neden olacaklarını da bilmelidirler...
Kadim medeniyet inşaası ve iradesi; 'güçlüyken haklı çıkmayı' dayatan ların değil, 'güçlüyken haklının yanında yer alma' düsturunu - ilkesini benimseyen toplumların sergileyebileceği haslet ve asalettir...
* İnsanlığı beş yüz yıl hegamonyası altında tutan, sözde 'Büyük Batı Medeniyeti' mazlumun değil de, zalimin yanında duruyor sa, zalime destek veriyorsa; ona medeniyet değil, 'tek dişi kalmış canavar' denir... /
06/08/2014/n.a./İzmir. / nusret akbayır.
_________ ___________ ______________ __________
Kadim medeniyet inşaası ve iradesi; "güçlüyken haklı çıkmayı" dayatanların
değil, "güçlüyken haklının yanında yer alma" düsturunu - ilkesini benimseyen
toplumların sergileyebileceği haslet ve asalettir... 06/08/2014/ n.a.
__________ ___________ _____________ __________
Konuşmak acı verecekse.. efgan-ı zükur'a;
Susmak yeğdir.. malum üdebanın küsufunda...
.............................................................
__________ ___________ ______________________
_Bombalar_yağmakta.._ardı_ardına..
_Mazlum.._SURİYE - IRAK ve FİLİSTİN Halkının çatılarına.._______
_Yarışırken Tiranlar çıldırmışçasına.. Ne anlamı var dönüşün Yaratan'a..!!!
___________ _____________ __________ ________
-
“ SİYASAL MOMENTUM..” ___
Nusret Akbayır /27/02/2004 / İzmir. _____
11.Eylül terörü.. Batı dünyasının siyasal ve stratejik spektrumlarında realiteye parelel değişim zorunluluğuna ve algılayışların yenilenmesine yol açtığı için olsa gerek, küresel perspektifler, öngörü ve projelerde bir tür zihniyet devrimi yada duyarlılık artışı gözlemlenebilmektedir. Elbetteki bu değişimler, hümanistik açıdan olması gereken bir aşamadır. Umarızki bu algılamadan sapılmasın. Çünki, sapılması halinde Ortadoğu halklarının birikmiş sorunları katlanır, buda dünya barışı için; yakın,orta ve uzak gelecekte büyük riskler demektir. Yakın geçmişte “Etnik Ayrımcılık” batı siyasetinin gizli taktiklerinden biri iken, bu gün geri kalmış ülkelerin halklarının “refahının artırılması ” aşamasına gelinebilmiş olunması, kapitalist sistemlerin “Güvenlik ve Terörizm” kaygısından kaynaklansa da olumlu bir ivmedir.
Türkiye’nin “Terörizm ve Güvenlik” hususundaki duruşu bilinmektedir. Ancak kendisine tevci olunan önemli misyonları üstlenmede geç kalmakla; (önemini daha çok artırabilecekken) mevcut önemi, “zamanla anlaşılabilecek” erozyona uğrama riskine maruz kalabilir.
Bölge şartları ve konjoktür gerektirdiğinde, insiyatifi üstlenip mevcut üstünlüğü ve pozisyonu iki-üç kat daha değerli hale getirmek, coğrafi anlamda 'siyasal momentum'un' bir gereği olarak daha akılcı bir tercih olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır.
Nusret Akbayır /27/02/2004 / İzmir.
--------------
-
Not : On yıl önce ulusal bir gazetede yayınlanan üstteki mülahazamda vurgulamaya çalıştığım husus, (konjektür ve bölgesel şartların mecbur bıraktığı zamanlarda) dış politikanızın bölgede belirleyici fonksiyonu olabilmesi için "insiyatifi üstlenip mevcut üstünlüğü ve pozisyonu iki-üç kat daha değerli hale getirme.."nin önemine ve kaçınılmazlığına değinmekti...
Bu gün de, yarın da aynı yaklaşım yada stratejik bakışın bence geçerliliği tartışılmazdır.
O nedenle, bölgesel şartlar ve konjektür insiyatif üstlenmeyi elzem kıldığı halde üstlenilemiyor sa, ne bölgede nede dünyada esameniz okunmaz... Yerel ve küresel tüm gelişmeler ve olaylar da, (istesenizde - istemeseniz de) aleyhte trendlere dönüşür...
___ SEN DE KİM OLUYORSUN ki neviinden olası tepkilere cevabım ; Şahsımın da "düşünce özgürlüğü" bab'ında fikri beyan hakkını kullanmasından daha doğal ne olabilir ki... ........................
______________________________________________
Konuşmak acı verecekse.. efgan-ı zükur'a;
Susmak yeğdir.. malum üdebanın küsufunda...
__________ ___________ _____________ __________
__________ ___________ _____________ ___________
Dostu - düşmanı.. iyi seç.. Aklın ve..gücün yeter sana.../ 03-01-2007./n.a.
__________ ______________ __________ ___________
___________ _____________ __________ ___________
-
-
Ne yiten, ne kalan
""meçhul"" zamanın telaşındayım..
Nede ümitler limandır artık,
bu hicrana.....
......................................
__
__________ ___________ _____________
Bombalar yağmakta.. ardı ardına.. ___________________________________
Mazlum.. SURİYE Halkının çatılarına.. ___________________________________
Yarışıyor Tanrılar çıldırmışçasına.. !!! ___________________________________
__________ ___________ _____________
_
-
/
"Benim suçum kalemimdir,
Şiirlerimdir,
İnsanları sevmemdir.
Memleketimide çok sevrim." / N.H.
-
/
-
Her şair şiirinin diyetini öder.
Ama türlü türlü öder. Kimi
tavan aralarında aç, sefil.
Kimi sürgünlerde, mapuslarda.
Kimi...
kendini korkunç bir yalnızlığa mahkum ederek.'
_________ Necati Cumalı. _________
-
" HER ŞAİR ŞİİRİNİN DİYETİNİ ÖDER "...
__________________________________
-
şa’İR..
-
Ne şan - ne şöhret.. ne etiket derdinde..
Bazen hapiste, bazen otel köşelerinde..!
Tek derdi ; yaşamak - yaşatmak insanı.
İnsanca, şairce, huzur ve sükun içinde..
.
18.06.2011- 20:58 - n.a.
İzmir.
.
şa'ir : (Ar) şair. (ç:şu'ara.)
şa'ere : (Ar) şiir ile yarıştı - şiirleşti.
şu'ara : şairler.(çoğul)+
-
( 18/06/2011'de "günün şiiri " seçilen;
(şair Ali Şeyh Özdemir 'in) Şairin Gözyaşları
şiirine - hislendirdiği için- yorumdan ziyade,
şairce bir cevap olarak(doğaçlama)yazılmış
bir dörtlük..)
______________________________________
-
"abi" dedim, "senin suçun ne? niye yatarsın burada? /
(Abdullah Palaz)
"Benim suçum kalemimdir.şiirlerimdir.insanları sevmemdir.
Memleketimide çok sevrim." / (Nazım Hikmet)
(* Abdullah Palaz(Antep Canavarı) ile Nazım Hikmet arasındaki
geçen konuşmalardan bir anektot.) _ 1940 yılı/Bursa Cezaevi.
-
"Benim suçum kalemimdir,
Şiirlerimdir,
İnsanları sevmemdir.
Memleketimide çok sevrim." / N.H.
-
______________________________________
.
' Şair' sen kaleminin ucunda olmalı.. düN/ya.’
‘ Gem vurmamalısın.. o nazenin duygularına.'
' Şair’ sen; susmamalısın o aşina.. doğrudA.. :) ! '
' Özün-sözün dilinde olmalı, ruhunsa arş' ta.'
-30/01/2006/.n.a./
-
-
Nerede Yürek Sarsan O Şiirler ___ 22.07.2013 ___ Antoloji.Com ___
İsmet Özel’in ‘şiiri bıraktım’ açıklaması ile dikkatler bir kez daha şiire ve şaire çevrildi.
-Necdet Karasevda*
Sezai Karakoç yıllar önce Çeçenistan ve Bosna savaşları sırasındaki bir konuşmasında “Henüz Çeçenistan ve Bosna şiiri yazılmadı!” demişti. Bugün Ortadoğu’da devrimlerle darbeler iç içe geçerken, kan ve gözyaşı sel olup akarken, duygu ve şuur efendileri olan şairler, çağının tanığı olması gereken şairler -birkaç cılız ses dışında- neden suskun? Oysa gerçekte bir şairin aşk şiiri toplumda karşılık bulurken, bazen bir şiir bir devrim yaratırken, bugün neden, bunca trajik olayların yaşandığı günümüzde insanları sarsacak şiirler yazılmıyor? Şiirler, neden sarsamıyor yürekleri artık? Bu durum, kendiyle meşgul olan, kendisiyle hesaplaşan şairin, dış âlemle ilgilenmemesiyle mi izah edilmeli yoksa?
İsmet Özel’in ‘Şiiri bıraktım’ çıkışı edebiyat âleminde hayli yankı buldu. Onu gündeme gelmekle itham edenler oldu, onun sözlerine katılanlar da. Özel’in fitilini yeniden ateşlediği bu tartışma aslında nicedir konuşulan bir konuyu daha gündeme taşıdı. Şair mi şiiri, yoksa şiir mi şairi terk eder? İsmet Özel’in “Türkiye’nin bugün geldiği değil, getirildiği noktada şiirlerimi okuyabilecek narodnik kalmadı.” sözlerinden, “şiiri bırakmaktan” önce konuşulması gereken başka bir mesele daha olduğu ortaya çıkıyor. Acaba bu dönemde gerçek şiir yazılıyor mu? Kendi kendisiyle hesaplaşan şairler, Mevlana gibi ruhları teskin eden sözler söylemekten uzaktırlar. Yunus gibi gönül dilini titretmekten acizdirler. Akif gibi hakikati haykırmaktan uzaktırlar. Bu yüzden şairin şiiri terk etmesi veya şiirin şairi terk etmesinin gerçek anlamda bir boşluk oluşturmayacağını düşünerek, sözü “Şair mi şiiri terk eder, şiir mi şairi terk eder?” sorusuna cevap veren şairlerimize bırakıyorum.
http://www.antoloji.com/haber/haber.asp?haber=11866
----------------------------------------------
-
- ŞİİR/ler hk' da:
Git gide umudumu kaybediyorum..! İyi yada kötü (yazılmış, emek verilmiş) bir şiir karşısında; "heyecanlanmayan poetrik, satirik yüreklerin son günlerdeki heyecansız ahvalini gördükçe bende de bir yorgunluk, bezginlik zuhur etmeye başladı adeta..!!!
Sanıyorum yakın bir gelecekte bende özellikle şiir yorumlamaktan ve yazmaktan imtina etme aşamasına varmış olacağım... Sıcak kanlı, heyecanlı bir mizaç soğuk kanlı, heyecansız bir mizaca dönüşebilir mi, dönüşemez mi(?).. anlamış olacağım...
Herkes kendi piyesinde başrol... /mü, değil mi ? Herkes kendi sahnesinde deha... /mı, değil mi ?... onu da öğrenmiş olacağız...........................
-
-
Şair odur ki, haksızlıkları, acıları, zulümleri, öngörülemeyenleri, sun'i gerilimleri, küresel şer planları yada büyük resmi en iyi - okuyabilen, ve bu gerçekleri topluma bir şekilde sunabilen, uyarabilendir.. /n.a.
-