Önder Karaçay Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Bakabilenler için sorun yok bakamayanlar için bu şiir çok şey anlatıyor. Onlarda okumuyor. Çok teşekkürler. Harika bir şiirdi.

Şeytanın şerri insanın kaçması gereken en önemli konu olup nefsi dolayısıyla insan bu konuda çok zayıf yaratıldığı için şerlerden kaçamayan çok insan var. Çok güzel bir şiir. Teşekkürler.

Çok güzeldi. Teşekkürler.

Anlayana

Çorapsız çık sokağa çıplak ayakları görürsün,
Halini mi anlatmak istiyorsun, dertli bir insanı anladıysan bilirsin!
Sen hep anlaşılmak istedin, anlaşılmamaktan dert yandın,
Şimdi bir anlamaya çalış ki bu çaban sürsün!

Önder Karaçay

Asırlardır aşkı anlatmaya yetmedi şiirler. İnsanlığın sonu gelene kadar da yetmeyecek. Teşekkürler.

İnsan nefsi bahaneyi çok sever...Teşekkürler.

Gamzende nar tanesi gibi sular iner yanağından,
Ağlamaya ne gerek vardı, seçmiştin hasretin uzağından,
Sel olduysa gözyaşların çıkmıştır yatağından,
Uzak dur bana buralar benim olsun, uzak dur benim toprağımdan.

Kepçe kazanın tadını alırdı, tat alabilmeyi bilseydi,
Bir dakika bile yeterliydi dil yediğinin tadına vardığı gibi;
Birbirimizi yemenin tadı olmadığını,
Anlayabilseydik!

Yer kalmadı

Yer kalmadı; acıya yüreğimizde,
Yer kalmadı; katil görmeye gözlerimizde,
Yer kalmadı; vahşet anlatmaya sözlerimizde,
Yer kalmadı; mezarlıklarda, şehirlerimiz maden ocaklarında,
Öksüz, babasız kalan çocuklarımıza;
Mutluluğun içinde yer kalmadı!

Önder Karaçay

Sonra çektim kendimi uzaklardan,
Umudun menziller ötesindeki yâre tutunan,
Kalbimde utangaç sızıya dönüşen duyguya sığındım,
Kartpostal bir mevsimdi sonbahar.

Önder Karaçay

Aldatıp oyaladı hepimizi çokluk yarışı,
Biriktirdiğimiz mallar mı kurtaracak bizi,
Güzel amel işleyip takvayı,
Düşünen mi var?

Yüzsüze manda derisini andıran yeni bir ciltle yüz yapsanız bile arsız bedene,
Ranta tuş olmuş şaşkın bileğe ya da koldan girilen kansız damara,
Onursuzca yaşanan zamanların dakikalarına vuracağı o kadar çok kötü damga vardır ki!
Derilerinde işler zaman onlara!

Taştığı zaman şehvetten,
Soktuğu zaman yılanın zehrinden,
Umudun bittiği an musibet ehlinden,
Kime sığınacaksın?

Kazanıyorduk,
Pastayı bölerek yiyorduk,
Şimdi ekmeği bölmeden isteyenlerin,
İçinde sizde varsınız!

Ölüm bir sağanak gibi yağarken,
Bir daha dönemeyeceklerin ardından,
Gözyaşı sel olmuş, göz göz olmuş kederin içinde,
Örülen yalanlarla acı hayatımız yürüyor bir biçimde!

Önder KARAÇAY

Yüzlerce kömür karesi geçiyor gözlerimin önümden,
Yüzünde kömür karası olanları bu hale getirenlerin,
Yüzlerinin karası geçmiyor zamanın ikliminden,
Zaman yüzlerce insanı ayrılığa hazırladığı bir anda!

Bir çağ yangınına dönüşmüş zaman ikliminde,
Ecel Celalilerinin kağşamış sözlerine uzak durmak mümkün değilken,
Karacaoğlan’ın, Pir Sultan’ın, Yunus Emre’nin sözlerinin arasında dönüp dururken;
Sözü nereden alıp getirmeli?

Bana uzak duran özlemlerimi anımsadım,
Tüm acılar kalsa da düşümde,
Rüyalar yalan, özlemler peşimde,
Zamana sığındı acılar.

Önder Karaçay

Binlerce bulanık resim çekti bakışlarım,
Sayfalar çevirir gibi açılıp kapanıyor göz kapaklarım,
Kendime sığındıkça uzaklaşıyor benden yaşadıklarım,
Hazan bana da gelir yılda bir sonbaharım!

Önder Karaçay

Kanatlarını çırparak denizin üzerinde yatay yüzeye tutunarak,
Süzülmelerinin tadına doyamazken,
Uzak akrabaları albatros kuşları gibi gizemli gidişlerine üzüldük,
Doğa ve insan yelkovanını kaybettiğinde,
Anlayacaktır zamansızlığın pençesine düşmeyi Yelkovansız.

Önder Karaçay

Bir kalbe girebilen var, giremeyen var,
Girip de kalabilen var, kalamayan var,
Kalbe girip, kalamayacaksa,
Kıracak, özenli davranamayacaksa,
Kalbe hiç girmesin!

Sözünü kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yapmamışsan,
Hayatın süsü içinde gizlenmiş,
Yoldan saptırana musallat olmuşsan,
Geçmiştir zaman!

Önder Karaçay

Putlara tapanları düşününce,
Kökleri sökülmüş kütük gibi kaldılar,
Bakıyorsun bugün putların şekli değişmiş,
Düşünen mi var?

Kaldıramayacağımız kadar ağırlıklar deniyoruz,
Birbirini çeken ve iten mıknatıslar halinde,
Yenilgiyi kabullenemeyen kendi savaşının taraftarı gibi,
İnatla ve mağrurca geriliyoruz ağırlaştıra, ağırlaştıra!