Yağmurlu ve soğuk havalar başladı işte. Hüznün, efkârın mevsimi bu aylar. Tek şekerli günleri yudumlama zamanı. Ne çok tatlı ne de az.Tek şekerli yaşamlar…
Yaşamakla yaşamamak arasında gidip gelen ruhlar. “Yaşasam da olur yaşamasam da olur” diyen, kabullenilmiş, pes edilmiş, köşelerde kalmış tek şekerli ruhlar.
Biz mi çabuk yorulur olduk yoksa hayat mı bizden güçlü, bizi yorar oldu anlamadım. Anladığım ve gördüğüm tek şey artık insanoğlu tek şekerli.
Yüzü tatlı, ballı yapan tebessüm bile azaldı. Zoraki, kaskatı bir tebessümle yaşamı tatlandırmaya çalışıyoruz. Dilimizdeki zehirle de inşa ettiklerimizi yıkıyoruz. Bir çiçekle yetinmeyip bahçeye sahip olmaya çalışıyoruz.
Kırık dökük ilişkilerden destansı birliktelikler bekliyoruz, acıma hissini yok edip ezmeyi hüner sayıyoruz. Kelimelerin keskinliğini bilip kelimelerle yürekleri kesip kan revan içinde mutluluğu var etmeye çalışıyoruz.
Çoğu zaman en yakınımızdakini dost bilip uzaktakilerin gerçek dost olduğunu unutuyoruz
Şiddet elini ayağını sallayarak gezerken biz sadece seyretmekle yetiniyoruz.
Yozlaşmış, çamura batmış ilişkilere alkış tutup film seyreder gibi zevkle seyrediyoruz.
Bir taraf açlığı yaşarken diğer tarafın birilerinin üzerine basa basa seyri sefa sürmesine göz yumuyoruz.
Özgürlüğün adaletten önce geldiğini unutup, kendi yaşam alanlarımızı genişletip başkalarının yaşam alanlarını daraltıyoruz.
Ve tüm bunların içinde şekerli, ballı yaşamlar bekliyoruz. Artık yaşamlar da tek şekerli. Aşklarda tek şekerli kahve tadında. Ruhlar tek şekerli. Ömer Ulas
Yağmurlu ve soğuk havalar başladı işte.
Hüznün, efkârın mevsimi bu aylar. Tek şekerli günleri yudumlama zamanı. Ne çok tatlı ne de az.Tek şekerli yaşamlar…
Yaşamakla yaşamamak arasında gidip gelen ruhlar. “Yaşasam da olur yaşamasam da olur” diyen, kabullenilmiş, pes edilmiş, köşelerde kalmış tek şekerli ruhlar.
Biz mi çabuk yorulur olduk yoksa hayat mı bizden güçlü, bizi yorar oldu anlamadım. Anladığım ve gördüğüm tek şey artık insanoğlu tek şekerli.
Yüzü tatlı, ballı yapan tebessüm bile azaldı. Zoraki, kaskatı bir tebessümle yaşamı tatlandırmaya çalışıyoruz. Dilimizdeki zehirle de inşa ettiklerimizi yıkıyoruz.
Bir çiçekle yetinmeyip bahçeye sahip olmaya çalışıyoruz.
Kırık dökük ilişkilerden destansı birliktelikler bekliyoruz, acıma hissini yok edip ezmeyi hüner sayıyoruz.
Kelimelerin keskinliğini bilip kelimelerle yürekleri kesip kan revan içinde mutluluğu var etmeye çalışıyoruz.
Çoğu zaman en yakınımızdakini dost bilip uzaktakilerin gerçek dost olduğunu unutuyoruz
Şiddet elini ayağını sallayarak gezerken biz sadece seyretmekle yetiniyoruz.
Yozlaşmış, çamura batmış ilişkilere alkış tutup film seyreder gibi zevkle seyrediyoruz.
Bir taraf açlığı yaşarken diğer tarafın birilerinin üzerine basa basa seyri sefa sürmesine göz yumuyoruz.
Özgürlüğün adaletten önce geldiğini unutup, kendi yaşam alanlarımızı genişletip başkalarının yaşam alanlarını daraltıyoruz.
Ve tüm bunların içinde şekerli, ballı yaşamlar bekliyoruz.
Artık yaşamlar da tek şekerli. Aşklarda tek şekerli kahve tadında.
Ruhlar tek şekerli.
Ömer Ulas