Soluksuz gecelerin gölgesindedir hüzün Güneş ufuklar ile öpüşüyor gündüzün Bir serin dağ başında gözlerime uykuyu Bağlarken kaybettim ben aşka olan duyguyu... Benim için ağlayan ey dağ, taş, deniz ve kum Neden böyle havanız ya ağıdır, ya zakkum? Nedensiz gözlerime muhacir göründünüz Bakınca neden ayrı serapa büründünüz? Siz de beni terk edin, gülümsemeden gidin Bilmiyorum kanına girdiniz kaç yiğidin Pınarlarından akan su değil kızılca kan! Mihman oldu gönlüne kim bilir nice hakan
Has bahçenin gülüne dokunup dermeseydim Kör olsa da gözlerim seni hiç görmeseydim Her gece kapınızın önünden geçen benim Gölge gibi yerleri öper iken bedenim Rüyaların döşüne aklını hiç saldın mı? Kuşların busesinden hüzünleri aldın mı? Bulamazsın ne yerde ne gökte gülüm beni Sitâre, sen gülerken bulacak ölüm beni Şakiler sofrasında yemek yersin uyursun Sahte gülücüklerin kollarında büyürsün Gökyüzü en karanlık çehresine bürünür Mülayim yüzler bile cellât gibi görünür Ne bir beden dayanır, ne tahammül eder can Gırtlağına asılır hüzün denen heyecan! ..
Ey derdimin dermanı haberin yoktur neden! Bir selâmın üstünden sene geçti seneden Ey gözlerine nice kalplerin vurulduğu! Hurilerin köşk diye gönlüne kurulduğu Gecenin hüznü yine gözlerimden öptü gel! Duygularım en ince yerlerinden koptu gel! Sükûta esir olma haydi sen de bir şey de... Biliyorum çığlığım çoğalacak beyhude Gönlüm agâhtır benim, yüreğin bana âyân Sadece sen değilsin beni dîvâne sayan
Soluksuz gecelerin gölgesindedir hüzün
Güneş ufuklar ile öpüşüyor gündüzün
Bir serin dağ başında gözlerime uykuyu
Bağlarken kaybettim ben aşka olan duyguyu...
Benim için ağlayan ey dağ, taş, deniz ve kum
Neden böyle havanız ya ağıdır, ya zakkum?
Nedensiz gözlerime muhacir göründünüz
Bakınca neden ayrı serapa büründünüz?
Siz de beni terk edin, gülümsemeden gidin
Bilmiyorum kanına girdiniz kaç yiğidin
Pınarlarından akan su değil kızılca kan!
Mihman oldu gönlüne kim bilir nice hakan
Has bahçenin gülüne dokunup dermeseydim
Kör olsa da gözlerim seni hiç görmeseydim
Her gece kapınızın önünden geçen benim
Gölge gibi yerleri öper iken bedenim
Rüyaların döşüne aklını hiç saldın mı?
Kuşların busesinden hüzünleri aldın mı?
Bulamazsın ne yerde ne gökte gülüm beni
Sitâre, sen gülerken bulacak ölüm beni
Şakiler sofrasında yemek yersin uyursun
Sahte gülücüklerin kollarında büyürsün
Gökyüzü en karanlık çehresine bürünür
Mülayim yüzler bile cellât gibi görünür
Ne bir beden dayanır, ne tahammül eder can
Gırtlağına asılır hüzün denen heyecan! ..
Ey derdimin dermanı haberin yoktur neden!
Bir selâmın üstünden sene geçti seneden
Ey gözlerine nice kalplerin vurulduğu!
Hurilerin köşk diye gönlüne kurulduğu
Gecenin hüznü yine gözlerimden öptü gel!
Duygularım en ince yerlerinden koptu gel!
Sükûta esir olma haydi sen de bir şey de...
Biliyorum çığlığım çoğalacak beyhude
Gönlüm agâhtır benim, yüreğin bana âyân
Sadece sen değilsin beni dîvâne sayan