<P class=MsoNormal align=center auto?? mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: 0pt; 0cm MARGIN: center; TEXT-ALIGN:><SPAN 14pt?? FONT-SIZE: #6600cc; COLOR:><FONT face='''' Roman?? New Times>adam </FONT></SPAN><SPAN 14pt?? FONT-SIZE: COLOR: #ff6666;><FONT face='''' Roman?? New Times> beklemek de bir çeşit ölmekmiş dedi ve: geceyi aldı koynuna adam baktı penceresinden sabah olmuş ama ne gam adı barış'tı ama savaşta öldü adam </FONT></SPAN><SPAN 14pt?? FONT-SIZE:> <FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #6600cc??>^^_^^Okyanus Martısı^^_^^</SPAN><?xml:namespace prefix = o /><o:p></o:p></FONT></SPAN></P>
niçe''nin(nietszche) dediği gibi;keşke dağdaki 1 çoban olsaydım..sığ zihinli olsaydım keşke bir sahil kasabasında yaşıyor olsaydım..küçük bir dükkanım olsaydı,güzel insanların uğrak yeri olan. </FONT></SPAN><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #006600??>ve her gelen güzel insanla sohbetler edebilseydik havadan sudan..aşktan..sevdadan..ve sevgilim olsaydı gözleri eski bir deniz mavisi..benden en az 8-10 yaş küçük..aşk dolu..sevgi dolu olsaydı bana karşı..kıpır kıpır.. hayat dolu..sahilde dans edebilseydk bazı geceler sabahlara dek..ben ona şiir yazsaydım..resim yapsaydım.. o bana şarkı söyleseydi..küçücük bir evimiz olsaydı..kocamaaan bir bahçemiz..dünyanın en güzel çiçeklerini birbirimiz için yetiştirseydik yarimle..istediğimiz an ..istediğimiz bir başka şehre..bir başka ülkeye gidebilseydik.. </SPAN><SPAN COLOR: #990000??>BİRBİRİMİZİ HÜCRELERİMİZE DEK TANIYOR OLSAYDIK..BUNA RAĞMEN HER AN BİR HUYUMUZU KEŞFETSEYDİK..HER AN YİNE YENİDEN AŞIK OLSAYDIK BİRBİRİMİZE..keşke ..KEŞKE..keşke..AMAAA BİLDİĞİM BİR SÖZ VAR: ''HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR VE GEÇ DEĞİLDİR BİR ŞEY İÇİN HİÇBİR ŞEY!!''..ARADIĞIM KEŞKELERİMİ <??belki uzak iklimlerde bulurum diye ülke ülke geziyorum şimdi...KAF DAĞI nın ardında bir masal ülkesinde..bir masal prensesi bulurum belki..belki bir pamuk prenses..belki kül kedisi..o ŞAHRUT olsaydı..ben SEYDUNA..o ZÜHRE olsaydı ..ben TAHİR olsaydım keşke..NERDESİN EY ŞAHRUT??nerdesin a ZÜHRE??demiş ya koca şair:TAHİR OLMAK DA..ZÜHRE OLMAK DA AYIP DEĞİL....sevgiliii...eyyyy sevgiliiiii..en sevgiliiiiii.. NERDESİİİİNNNNN..?? ''uzatma dünya sürgünümü''..... ..</SPAN>
<SPAN COLOR: #6633ff??> </SPAN><SPAN COLOR: #3333ff??>^^_^^ MARTI EFSANESİ ^^_^^</SPAN></FONT></FONT><SPAN COLOR: #6633ff??> </SPAN> <B><I><FONT size=3 face='''' Roman?? New Times> </FONT><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #009900??>Bundan yüzyıllar önce deniz aşırı, çok güzel bir ülke varmış. Tabi her masalda olduğu gibi bu masalda da o ülkenin bir kralı ve tabii ki bir de prensesi varmış. Prenses dünyalar güzeli bir kızmış. Kral ona bakılmasını yasaklamış, her gün dolaşmak için saray muhafızları ile sarayın dışına çıkacağı ilan edildiğinde halk eğilir ve gözlerini kapatır, ya da evlerine kaçışırmış. Onu görmenin bedeli ölümle cezalanmakmış.</SPAN>
Günlerden bir gün yine prenses dolaşmak için çıktığında; fakir bir köylü delikanlı her şeyi göze alarak başını kaldırmış ve prensesle göz göze gelmişler... O an fakir delikanlı prensese inanılmaz bir aşkla tutulmuş. Prensesin derin bakışlarının da boş olmadığını düşünmüş ve günlerce uyuyamamış. Fakir delikanlı ölümü bile göze almak pahasına, prensesi bir kere daha görmek için uğraşmış durmuş. Bu arada güzel prenses de ona tutulmuş onun zarar görmemesi için günlerce kendini saraya kapatmış. Sonunda dayanamayan fakir delikanlı her şeyi göze alarak gizlice sarayın bahçe duvarına tırmanmış ve prenses ile bir kere daha göz göze gelmişler. Fakir delikanlı hemen duvardan atlamış ve prensesle konuşacağı anda saray muhafızlarına yakalanmış. Kralın karşısına çıkarılan delikanlı ölümle cezalandırılacağını bildiğinden krala prensese duyduğu aşkını anlatmış.
</FONT></FONT><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #336666??>Kral ölüm emrini vereceği anda prensesin yalvarışlarına dayanamayarak delikanlıya başka bir ceza vermeyi kabullenmiş.
Hemen bir gemi hazırlattıran kral, gidilebilecek en uzaktaki adaya bir fener yaptırmış ve fakir delikanlıyı da o adada yalnız yaşamaya mahkûm etmiş...</SPAN>
Aradan bir kaç ay geçmesine rağmen prensesi unutamayan delikanlı prensese olan aşkını kâğıtlara dökmüş ve martılara anlatmaya başlamış... Artık bütün martılar fakir delikanlının prensese olan aşkını anlamış ve yazdığı mektupları prensese götürmeye başlamışlar... Zamanla prensesin de yazmış olduğu mektupları fakir delikanlıya götüren martılar aracılığı ile iki gencin arasındaki aşk iyice büyümüş. Ta ki... Bir sabah sarayın bahçesinde kahvaltı yaparken prensesin odasının penceresine ağzında bir mektupla konan martıyı kralın görmesine dek. Tabii korkulduğu gibi olmamış... Martıların bile aracı olduğu İki gencin arasındaki büyük aşkı anlayamadığı için kendisinden utanmış ve ağlayarak kızına sarılan kral, hemen bir gemi göndertip fakir delikanlıyı getirtip kendisi ile evlendireceğini söylemiş.
</FONT></FONT><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #6633ff??>Buna duyunca çok mutlu olan prenses hemen delikanlıya bir mektup yazmış ve olanları anlatmış. Bu arada mektubu götürmek için bekleyen martıya da tüm martıların düğünlerine davetli olduğunu söylemiş. Buna çok sevinen martı mektubu bir an önce ıssız adaya götürmek için yola çıkmış. Tam yolu yarılamışken yanından geçen bir kaç martı arkadaşına haber verip hepsinin düğüne davetli olduğunu söylemek için gagasını açtığında mektubu düşürmüş. Tüm martılar hep birlikte mektubu aramaya başlamışlar. Fakat bir türlü bulamamışlar... </SPAN> Bu arada prensesten mektup alamayan âşık delikanlı, yazmış olduğu mektupları göndermek için bir tek martı bile bulamamış... Biraz ilerisinde uçuyorlar fakat yanına gitmiyorlar ve mektubu arıyorlarmış...
</FONT></FONT><SPAN COLOR: #3333ff??><FONT size=3 face='''' Roman?? New Times>Prensesin kendisini artık unuttuğunu, istemediğini, martıların da onun için yanına gelmediğini sanan delikanlı üzüntüsünden sonunda kendisini fenerden kayaların üzerine atarak intihar etmiş. Olanlardan habersiz kralın gemisi adaya vardığında fakir delikanlının soğuk bedeni ile karşılaşmışlar...
İşte o gün bugündür, martılar o mektubu ararlar. Mektubu bulup, o inanılmaz sevgiyi geri getirebileceklerine, her şeyi düzelteceklerine, inanarak hep denizler üzerinde uçuşup dururlar.</FONT></SPAN></I></B></P></SPAN>
</FONT></SPAN><SPAN 14pt?? FONT-SIZE: COLOR: #ff6666;><FONT face='''' Roman?? New Times>
beklemek de bir çeşit ölmekmiş
dedi ve:
geceyi aldı koynuna adam
baktı penceresinden
sabah olmuş ama ne gam
adı barış'tı
ama
savaşta öldü adam
</FONT></SPAN><SPAN 14pt?? FONT-SIZE:>
<FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #6600cc??>^^_^^Okyanus Martısı^^_^^</SPAN><?xml:namespace prefix = o /><o:p></o:p></FONT></SPAN></P>
<P class=MsoNormal auto?? mso-margin-bottom-alt: auto; mso-margin-top-alt: 0pt; 0cm MARGIN:><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN FONT-SIZE: COLOR: 10pt?? #cc0000;>KEŞKE ŞİİR YAZABİLME YETENEĞİM OLMASAYDI..KEŞKE RESİM YAPABİLSEYDİM</SPAN>
</FONT><SPAN COLOR: #3333ff??><FONT size=3 face='''' Roman?? New Times>KEŞKELERİM OLMASAYDI KEŞKE..ŞU KOCA DÜNYANIN ORTA YERİNDE
DIMDIZLAK ,,,CISCIBILDAK, 1 BAŞIMA KALMAMIŞ OLSAYDIM KEŞKE..
niçe''nin(nietszche) dediği gibi;keşke dağdaki 1 çoban olsaydım..sığ zihinli olsaydım keşke
bir sahil kasabasında yaşıyor olsaydım..küçük bir dükkanım olsaydı,güzel insanların uğrak yeri olan.
</FONT></SPAN><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #006600??>ve her gelen güzel insanla sohbetler edebilseydik havadan sudan..aşktan..sevdadan..ve sevgilim olsaydı
gözleri eski bir deniz mavisi..benden en az 8-10 yaş küçük..aşk dolu..sevgi dolu olsaydı bana karşı..kıpır kıpır..
hayat dolu..sahilde dans edebilseydk bazı geceler sabahlara dek..ben ona şiir yazsaydım..resim yapsaydım..
o bana şarkı söyleseydi..küçücük bir evimiz olsaydı..kocamaaan bir bahçemiz..dünyanın en güzel çiçeklerini
birbirimiz için yetiştirseydik yarimle..istediğimiz an ..istediğimiz bir başka şehre..bir başka ülkeye gidebilseydik..
</SPAN><SPAN COLOR: #990000??>BİRBİRİMİZİ HÜCRELERİMİZE DEK TANIYOR OLSAYDIK..BUNA RAĞMEN HER AN BİR HUYUMUZU KEŞFETSEYDİK..HER AN YİNE YENİDEN AŞIK OLSAYDIK BİRBİRİMİZE..keşke ..KEŞKE..keşke..AMAAA BİLDİĞİM BİR SÖZ VAR: ''HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİLDİR VE GEÇ DEĞİLDİR BİR ŞEY İÇİN HİÇBİR ŞEY!!''..ARADIĞIM KEŞKELERİMİ <??belki uzak iklimlerde bulurum diye ülke ülke geziyorum şimdi...KAF DAĞI nın ardında bir masal ülkesinde..bir masal prensesi bulurum belki..belki bir pamuk prenses..belki kül kedisi..o ŞAHRUT olsaydı..ben SEYDUNA..o ZÜHRE olsaydı ..ben TAHİR olsaydım keşke..NERDESİN EY ŞAHRUT??nerdesin a ZÜHRE??demiş ya koca şair:TAHİR OLMAK DA..ZÜHRE OLMAK DA AYIP DEĞİL....sevgiliii...eyyyy sevgiliiiii..en sevgiliiiiii.. NERDESİİİİNNNNN..?? ''uzatma dünya sürgünümü''..... ..</SPAN>
XXXXXXXXXXXX/////////////////XXXXXXXX////////////////////XXXXXXXXX///////////////XXXXXXXXXXX/////////XXXXXXXXXXXXXXXX
<SPAN COLOR: #6633ff??> </SPAN><SPAN COLOR: #3333ff??>^^_^^ MARTI EFSANESİ ^^_^^</SPAN></FONT></FONT><SPAN COLOR: #6633ff??>
</SPAN>
<B><I><FONT size=3 face='''' Roman?? New Times> </FONT><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #009900??>Bundan yüzyıllar önce deniz aşırı, çok güzel bir ülke varmış.
Tabi her masalda olduğu gibi bu masalda da o ülkenin bir kralı ve
tabii ki bir de prensesi varmış. Prenses dünyalar güzeli bir kızmış.
Kral ona bakılmasını yasaklamış, her gün dolaşmak için saray muhafızları
ile sarayın dışına çıkacağı ilan edildiğinde halk eğilir ve gözlerini kapatır,
ya da evlerine kaçışırmış. Onu görmenin bedeli ölümle cezalanmakmış.</SPAN>
Günlerden bir gün yine prenses dolaşmak için çıktığında; fakir bir köylü
delikanlı her şeyi göze alarak başını kaldırmış ve prensesle göz göze
gelmişler... O an fakir delikanlı prensese inanılmaz bir aşkla tutulmuş.
Prensesin derin bakışlarının da boş olmadığını düşünmüş ve günlerce
uyuyamamış. Fakir delikanlı ölümü bile göze almak pahasına, prensesi
bir kere daha görmek için uğraşmış durmuş. Bu arada güzel prenses de
ona tutulmuş onun zarar görmemesi için günlerce kendini saraya kapatmış.
Sonunda dayanamayan fakir delikanlı her şeyi göze alarak gizlice sarayın
bahçe duvarına tırmanmış ve prenses ile bir kere daha göz göze gelmişler.
Fakir delikanlı hemen duvardan atlamış ve prensesle konuşacağı anda
saray muhafızlarına yakalanmış. Kralın karşısına çıkarılan delikanlı ölümle cezalandırılacağını bildiğinden krala prensese duyduğu aşkını anlatmış.
</FONT></FONT><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #336666??>Kral ölüm emrini vereceği anda prensesin yalvarışlarına
dayanamayarak delikanlıya başka bir ceza vermeyi kabullenmiş.
Hemen bir gemi hazırlattıran kral, gidilebilecek en uzaktaki adaya bir fener yaptırmış ve fakir delikanlıyı da o adada yalnız yaşamaya mahkûm etmiş...</SPAN>
Aradan bir kaç ay geçmesine rağmen prensesi unutamayan delikanlı
prensese olan aşkını kâğıtlara dökmüş ve martılara anlatmaya başlamış...
Artık bütün martılar fakir delikanlının prensese olan aşkını anlamış
ve yazdığı mektupları prensese götürmeye başlamışlar... Zamanla
prensesin de yazmış olduğu mektupları fakir delikanlıya götüren martılar
aracılığı ile iki gencin arasındaki aşk iyice büyümüş. Ta ki... Bir sabah
sarayın bahçesinde kahvaltı yaparken prensesin odasının penceresine
ağzında bir mektupla konan martıyı kralın görmesine dek. Tabii
korkulduğu gibi olmamış... Martıların bile aracı olduğu İki gencin
arasındaki büyük aşkı anlayamadığı için kendisinden utanmış ve
ağlayarak kızına sarılan kral, hemen bir gemi göndertip fakir
delikanlıyı getirtip kendisi ile evlendireceğini söylemiş.
</FONT></FONT><FONT size=3><FONT face='''' Roman?? New Times><SPAN COLOR: #6633ff??>Buna duyunca çok mutlu olan prenses hemen delikanlıya bir mektup
yazmış ve olanları anlatmış. Bu arada mektubu götürmek için bekleyen
martıya da tüm martıların düğünlerine davetli olduğunu söylemiş.
Buna çok sevinen martı mektubu bir an önce ıssız adaya götürmek için
yola çıkmış. Tam yolu yarılamışken yanından geçen bir kaç martı
arkadaşına haber verip hepsinin düğüne davetli olduğunu söylemek
için gagasını açtığında mektubu düşürmüş. Tüm martılar hep birlikte
mektubu aramaya başlamışlar. Fakat bir türlü bulamamışlar...
</SPAN>
Bu arada prensesten mektup alamayan âşık delikanlı, yazmış olduğu
mektupları göndermek için bir tek martı bile bulamamış... Biraz
ilerisinde uçuyorlar fakat yanına gitmiyorlar ve mektubu arıyorlarmış...
</FONT></FONT><SPAN COLOR: #3333ff??><FONT size=3 face='''' Roman?? New Times>Prensesin kendisini artık unuttuğunu, istemediğini, martıların da onun için
yanına gelmediğini sanan delikanlı üzüntüsünden sonunda kendisini
fenerden kayaların üzerine atarak intihar etmiş. Olanlardan habersiz kralın
gemisi adaya vardığında fakir delikanlının soğuk bedeni ile karşılaşmışlar...
İşte o gün bugündür, martılar o mektubu ararlar. Mektubu bulup,
o inanılmaz sevgiyi geri getirebileceklerine, her şeyi
düzelteceklerine, inanarak hep denizler üzerinde uçuşup dururlar.</FONT></SPAN></I></B></P></SPAN>