Sevgili dostum,ruh ikizim,mektup arkadaşım,sevgili bissürübişeyim(kısaca) ,sevinç gözyaşı dökmeyeli çok uzun zaman olmuştu,mektubunu okurken gözyaşlarına boğuldum,özenle seçmiş olduğun her şık bir diğerinden daha derin ve dokunaklı ellerine sağlık..ayrıca görünmez olmak için salı çok ideal birgün,benim de daha evvel görünmez olduğum günler genelde hep salıya rastlamıştır, ne var bu Salı da hiçbilmiyom, derin gizler içeriyo olmalı.. daha önce benden başka biriyle görünmez oldun mu hiç? merak ediyom..ama cevabınıda bilmek istemiyom..ben kendimi ilkmişim gibi hissetmek istiyom..zaten sen o hissi yalandanda olsa bana mutlaka yaşatırsın sana güveniyom.. beni sorarsan,ben senden önce yaklaşık elli kişiyle görünmez oldum,yani anlayacağın sen ilk olmayacaksın ve sana ilkmişsin gibi yalandan hisler yaşatma garantiside veremiyom,doğaçlama olcak..kaderin rüzgarı bizi nereye savurursa oraya uççaz..belkide sekizinci şıkkı yaptıktan sonra, ultra mega giga mutlu olup, zevk sarhoşluğu içinde diğer şıklarıda gerçekleştirip jübileye karar veririz..bir daha asla görünürlüğe dönmeme kararı alırız..iki görünmez olarak sonsuza dek saadet içinde yaşarız..hem ölümsüz, hem görünmez olmak umarım bizi ilerki yüzyıllarda sıkmaz..neyse teknoloji ilerliyo nasılsa onunda çaresi bulunur elbet..
oceanım ben diyom ki hazır elimiz onbirinci şıkka değmişken,diğer aylarında isimlerini değiştirelim mi ne dersin? kürsüden kurayla on rumuz seçelim,seçilen şanslı rumuzları aylara dağıtalım..ayrıca bu on rumuz bizim kölemiz olsun..onlara sağladığımız bu ayrıcalığın karşılığı olarak bizim ayak hizmetlerimizi yapsınlar,sakız aldırmak için bakkala göndeririz,benim saçımı tararlar,sana ayak masajı yaparlar,bize uyumadan önce masal okurlar vs..tv izliyom bi yandan, sana söylemeden edemicem..kızın biri kırmızı uzun çizmeler giymiş ve kırmızı kalın bi kemer takmış,çok yakışmış, benim niye yok ocean,kıskandım açıkcası..bana da kırmızı çizme ve kırmızı kemer alalım(parasını ben ödücem yanlış anlama) sen de beni kıskanırsan sana da erkekler için olanından alırız..ikimizede çok yakışacağından eminim,bizi gören diğer rumuzlar çatlayacak kıskançlıktan(ama biz görünmez olcaktık,tühh görüntümüzle hava atamıcaz)
mektubunun geç elime geçtiğinden,Salı bitmeden görünmez olmak için dört saatimiz kaldı,hava baya serin üstüme kalın bişiler alıp hemen iniyom aşağıya,sen köşedeki cafede bekle beni..bana da sütlü nescafe söyle ama ben gecikince soğumasın diye onu da iç(hangi bayanın randevusuna geç kalmadığı görülmemiştir ki :) öptüm birazdan ordayım…
Ne rüya gördüğünü elbette biliyorum ocean,senin sık rüya görmediğini bildiğimden ve nadiren gördüğün rüyalarıda çok merak ettiğimden,rüyagördürücünün(bu terimi güzel Türkçemize ben kazandırdım kendimle gurur duyuyom bu arada söylemeden edemicem) ofisini ziyarete gitmeye karar verdim geçenlerde..randevusuz gittim sürpriz yapmak istedim zaten onunda beni gördüğünde çok sevineceğinden emindim(ne alakaysa daha evvelden tanışmışlığımız bile yok ama ben öyle düşünmek istiyom) kapıyı üç kez çaldım ve içeri girdim rüyagördürücü masasında dosyaların arasına gömülmüş halde oturuyodu,direk konuya girdim,ocean ın göreceği ilk rüyayı ben de aynı an da görmek istiyom dedim..biraz emrivaki olmuştu söyleşim tarzım ama işe yaradı..tamam hallederiz sen al şu formu doldur sekreterime bırak ve git dedi..formu doldurdum evime geldim..ertesi gün telefonum çaldı..gün ve saati haber verdiler çok mutluydum,seninle nihayet aynı rüyanın içinde olacaktık..hazırlanmam için üç günüm vardı..yıllardır mavi siyah boyattığım saçlarımı,sonbahar kızılına boyattım..çok güzel oldum(parantez içine yazacak bişey bulamıyom ama parantezi açmış bulundum bikere,) ..
Tam şu an da sigara yaktım aslında içmeyi bırakmıştım ama geçenlerde yine başladım…bir kez sevdiysem bişeyi, o şeyden tamamen vazgeçebilmemin mümkünü olmuyo maalesef..işte sigarayıda ben böyle sevdim ocean..senden iyi olmasın oda beni çok sevdi… arada darılıp kısa ayrılıklar yaşıyoz ama sonra daha çok özlemiş olarak tekrar birbirimize dönüyoz…fakat kulağıma bazı şeyler geliyo, sigarayı benden başka sevenlerde varmış..bunca seveni olmasına rağmen benim nazıma kaprisime dayanması ve hala beni terk etmemiş olması beni mutlu ediyo..tam bu kelimeleri yazarken aklıma bi şarkı geldi, şarkıyı sana ve senin gibi çok aşığı olan sigaraya ithaf ediyom.. />Artık böyle ocean insanlar birbirlerine yazdıkları mektupların içine linkler falan yapıştırabiliyolar…eee teknoloji iyice ilerledi..tıklıyosun dinliyosun izliyosun vs..
Yavşak cesetin kim oluyoda seni dinlemiyo aklım takıldı bu kısma..ne sanıyo kim sanıyo kendini..işlevsiz uzuvlarına sinirlendim ve kestim hepsini ocean, sen sadece vur demişsin ama ben sinirlerime hakim olamadım ve seni öldürdüm..vur diyince öldüren insanlara çok gıcık kapıyom, haklı olarak sen de bana gıcık kapabilirsin..neyse ki zaten ölü olan sen‘i tekrar öldürdüğüm için pek bi ceza almadım..sahi sen niye ölmüştün ocean? ya ben? ben yaşıyomuyum? yoksa ölmüş olan sen’i öldürdükten sonra ben de mi öldüm? aklım çok karışık..neyseee ölüyüz veya diriyiz ne önemi var, bi şekilde yazı yazabildiğimiz bi gerçek..belki sadece harflerden ibaretizdir..belki yaşamak budur..
Rüyana izinsiz girdiğim için umarım kızmamışsındır,merakıma yenik düştüm,lütfen rüyagördürücüyede kızma..ne tuhaf isimeleri var di mi..üzerimizde hükmü ve idaresi olanların.. Rüyagördürücü Yoldayürütücü Merdivençıkartıcı Saçtarayıtıcı Tırnakkestirici Yemekyedirtici İntiharettirici Karardeğiştittirici Yalansöylettirici Amerikanoiçittirici mozaikpastayemişimgibihissettirici Vs…
Vallahi insanın aklı karışıyo ama iyi ki varlar di mi,böylece tüm sorumluluk bizden çıkmış oluyo..bize her şeyi onlar yaptırtıyo biz masumuz ocean :)
Çok konuştuğumu hissetmeye başladım.. sen orada bu yazıyı okudukça, ben burada öyle hisler içine giriyom..ve cümlelerimi kesiyom..yolda yürürken bastığın yerlere dikkat et…ve yağmurlu günlerde şemsiyesiz sokağa çıkma..hoşçakal seni seven ruh ikizin sıfır…
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?
Bugün hıdırellez ruhkardeşim..aslında sana ruhkardeşim demek pek içime sinmiyo bunu baştan söyliyim..işin doğrusu senin ve benim aramda olan garip şeyin adını herhangi bir kelimeyle bütünleştirmek ve adlandırmak istemiyorum..bişeyin adının koyulması kadar sıkıcı ve sınırlandırıcı bi durum olmaz… isimsiz bi ilişkimizin olması bizi daha özgür kılar..neyse uzatmıcam sadete gelcem hemen…birazdan yani saat beş civarı sahile gideceğim ve dileğimi denizin tuzlu sularına atacağım... bir arkadaşımın da dileğini atacağım denize..onların evi denize uzakmış.. yani anlayacağın sipariş de alıyorum..malum senin sihirli sopan var benimle hiç paylaşmadığın.. halbuki o sopa gereğinden çok uzun.. yarısı bile senin işini görmeye yetecekken bana ucundan kırıp birazını vermemekte ısrarlısın..bazen bazı konularda çok pinti ve bencil olabiliyosun.. sihirli sopan olduğu için bu dilek işleriyle falan senin pek işin olmaz… ama olsun ben yine de senin adına bi dilek beğendim ve tuttum.. kısmetse denize atacağım..umarım senin için beğendiğim dilek üstüne tam gelir.. ne büyük ne de küçük gelsin istemem..eh hafif yanlardan pot yapabilir idare edersin artık.. o kadarcık da olsun sonuç da mesleğim terzilik değil..zaten konfeksiyon malı beğendiğim dilek..ama çin malı değil ocean..yerli malı yurdum malı dileklerden..yüzdeyüz türk pamuğundan imal edilmiş..pamuklu şeyleri sevdiğini iyi bilirim..gerçi alırken değişim kartı yazdırdım..beğenmediğin taktirde gidip yerine başka dilek alabilirsin..değiştirecek olursan lütfen fiyatına bakma.. para mevzularından hep utanmışımdır..ama beğeneceğine eminim.. sen ve ben aynı zevklere sahip farklı bedenleriz.. Şu beden olayımızı hiç hazzetmiyom ocean çok suni ve engelleyici iletişim açısından yani.. Ne bileyim senin gözlerini kulaklarını saçlarını göbeğini görmeden de seninle iletişim için de olabilmek isterdim..beden olayı benim mantaliteme çok ters… zaman değişti kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz farklı bir boyuta geçmenin vakti geldi de geçiyor diye düşünüyom…birbirimize bakınca parlak bi ışık huzmesi felan görelim mesela ne güzel olurdu…sen ve diğer insanlar bana bakınca şaşı gözlerimi hafif seyrek beyaz saçlarımı kepçe kulaklarımı ve kaya çilingiroğlundan hallice olan burnumu görmek zorun da kalmasınlar… ya da ne bileyim hepimiz birbirimizin tıpkısının aynısı olalım… çok kutuplaşma var güzellik çirkinlik anlamın da ülkemiz de.. güzel olan çok güzel, çirkin olan çok çirkin …ne bu böyle adaletsiz bi durum isyan ediyom bu duruma..ülkemiz bu bakımdan çok geri kalmış ocean.. halbuki örnek alabileceğimiz ülkeler var mesela kore Japonya..ne güzel hepsi birbirine benziyo..biz de öyle olsak fena mı olur..neyse.. nerden konuyu buralara getirmeyi başardım hatırlamıyorum.. dileklerimiz cebim de ocean giyinip dışarı çıkmalıyım..erkek kardeşimi uyandırmalıyım sahile kadar beni motorsikletiyle götürüversin.. kesin küfretcek bana şimdi…sen de bana yaz sık sık..bir gün al mektuplarını ver mektuplarımı dicez birbirimize diye çok korkuyorum aslında.. lütfen öyle bir gün hiç gelmesin…
Hoşça kal.. sana maxı boy bir öpücük gönderiyorum..
Görmek İstediğim Yüzler Arasında Körebe Oynarken Girdin Hayatıma,... Neydi Bizi Birbirimize Garip Bir Şekilde Bağlayan Bilmiyorum.. Ama; Araya Ne Kadar Zaman,Ne Kadar Mekan Girse de, Oyunu Bırakıp Gözlerimi Açtığımda, Daima Görmek İstediğim Yüzlerden Olacaksın..
eksikleri görmek, fazlalıkları yontmak; gerçek olana hazırlık maçlarına dahi kabul edilmediğin, futbolcu olarak yeni bir yol ayrımında bulunduğun kemal tahir ifadesi ile 'esir dünyanın mahpusu' olarak, eski olmayan yol ayrımında başarılar dilerim...
bilirsin biz eskiden seninle şizofrendik, şimdi şizofren değiliz...artık ikimiz de bir birimizi tamamlayamayan, tekemmül etmiş, tek bünye de iki varlığız...
bölünmeden / ayrılmadan iki ayrı sevgili olamadığımız günlere bakarak, bölünmüş / ayrılmış olmamıza rağmen sevgili olmamızı başarı olarak addediyorum...tek sarılı yumurta olduğumuz dönemlerden, çift sarılı ve tadı farklı olan yumurta olmayı kabullenerek dönüşümüz hala sevgili olmamızı farkında mısın? engelleyemedi...belki atilla ilhan bizim için 'ayrılıklar sevdaya dahil' dedi...belki bizden sonra ayrılanlar hala sevgili olduklarını daha iyi anlayacaklar...
geçmişe dönüp bakarak, hiç kullanmadığın nokta ve virgülleri anımsayarak ve bütün soru işaretleri başımızın üzerinde iken üç noktalı cümleler kurmanı hala anlayabilmiş değilim...hala ısrarla bütün güzelliklerin bir sonunun bulunduğuna saygı gösteremiyorsun, bunu algılamakta güçlük çekiyorum...
eczanelerde satılan bonibonlar ile hayata mutluluk anlamı yükleyemezsin...
bizi geçmişte bırakmaya çalışman, beynini kullanarak ulaşabileceğin hedef olamaz...bizi geçmişte bırakmaya çalışmak; hala sevgili olmamızı engellemeye çalışmak yerine beceremeyeceğin an(ı) teş başına yaşamak mücadelesi olacaktır...
uzat elini, önümüz de çok fazla kendimizi, anlamını bilmediğimiz ve bize yüklenen hüzne; çok fazla kendimizi, anlamını bilmediğimiz ve yüklenen acıya; çok fazla kendimizi, anlamını bilmediğimiz ve yüklenen deliliğe teslim edebileceğimiz mevsim var...
01.03.2014 - 08:08
Doğum Gününüzü Can-ı Gönülden Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim. Sevgi, Saygı ve Muhabbetle
22.12.2009 - 19:47
özlüyorum bazen,bazen kıskanıyorum bırını secmem gerekıyor mu?
o zaman kıskanayım...
03.11.2009 - 20:07
Sevgili dostum,ruh ikizim,mektup arkadaşım,sevgili bissürübişeyim(kısaca) ,sevinç gözyaşı dökmeyeli çok uzun zaman olmuştu,mektubunu okurken gözyaşlarına boğuldum,özenle seçmiş olduğun her şık bir diğerinden daha derin ve dokunaklı ellerine sağlık..ayrıca görünmez olmak için salı çok ideal birgün,benim de daha evvel görünmez olduğum günler genelde hep salıya rastlamıştır, ne var bu Salı da hiçbilmiyom, derin gizler içeriyo olmalı.. daha önce benden başka biriyle görünmez oldun mu hiç? merak ediyom..ama cevabınıda bilmek istemiyom..ben kendimi ilkmişim gibi hissetmek istiyom..zaten sen o hissi yalandanda olsa bana mutlaka yaşatırsın sana güveniyom..
beni sorarsan,ben senden önce yaklaşık elli kişiyle görünmez oldum,yani anlayacağın sen ilk olmayacaksın ve sana ilkmişsin gibi yalandan hisler yaşatma garantiside veremiyom,doğaçlama olcak..kaderin rüzgarı bizi nereye savurursa oraya uççaz..belkide sekizinci şıkkı yaptıktan sonra, ultra mega giga mutlu olup, zevk sarhoşluğu içinde diğer şıklarıda gerçekleştirip jübileye karar veririz..bir daha asla görünürlüğe dönmeme kararı alırız..iki görünmez olarak sonsuza dek saadet içinde yaşarız..hem ölümsüz, hem görünmez olmak umarım bizi ilerki yüzyıllarda sıkmaz..neyse teknoloji ilerliyo nasılsa onunda çaresi bulunur elbet..
oceanım ben diyom ki hazır elimiz onbirinci şıkka değmişken,diğer aylarında isimlerini değiştirelim mi ne dersin? kürsüden kurayla on rumuz seçelim,seçilen şanslı rumuzları aylara dağıtalım..ayrıca bu on rumuz bizim kölemiz olsun..onlara sağladığımız bu ayrıcalığın karşılığı olarak bizim ayak hizmetlerimizi yapsınlar,sakız aldırmak için bakkala göndeririz,benim saçımı tararlar,sana ayak masajı yaparlar,bize uyumadan önce masal okurlar vs..tv izliyom bi yandan, sana söylemeden edemicem..kızın biri kırmızı uzun çizmeler giymiş ve kırmızı kalın bi kemer takmış,çok yakışmış, benim niye yok ocean,kıskandım açıkcası..bana da kırmızı çizme ve kırmızı kemer alalım(parasını ben ödücem yanlış anlama) sen de beni kıskanırsan sana da erkekler için olanından alırız..ikimizede çok yakışacağından eminim,bizi gören diğer rumuzlar çatlayacak kıskançlıktan(ama biz görünmez olcaktık,tühh görüntümüzle hava atamıcaz)
mektubunun geç elime geçtiğinden,Salı bitmeden görünmez olmak için dört saatimiz kaldı,hava baya serin üstüme kalın bişiler alıp hemen iniyom aşağıya,sen köşedeki cafede bekle beni..bana da sütlü nescafe söyle ama ben gecikince soğumasın diye onu da iç(hangi bayanın randevusuna geç kalmadığı görülmemiştir ki :) öptüm birazdan ordayım…
02.11.2009 - 02:48
Ne rüya gördüğünü elbette biliyorum ocean,senin sık rüya görmediğini bildiğimden ve nadiren gördüğün rüyalarıda çok merak ettiğimden,rüyagördürücünün(bu terimi güzel Türkçemize ben kazandırdım kendimle gurur duyuyom bu arada söylemeden edemicem) ofisini ziyarete gitmeye karar verdim geçenlerde..randevusuz gittim sürpriz yapmak istedim zaten onunda beni gördüğünde çok sevineceğinden emindim(ne alakaysa daha evvelden tanışmışlığımız bile yok ama ben öyle düşünmek istiyom) kapıyı üç kez çaldım ve içeri girdim rüyagördürücü masasında dosyaların arasına gömülmüş halde oturuyodu,direk konuya girdim,ocean ın göreceği ilk rüyayı ben de aynı an da görmek istiyom dedim..biraz emrivaki olmuştu söyleşim tarzım ama işe yaradı..tamam hallederiz sen al şu formu doldur sekreterime bırak ve git dedi..formu doldurdum evime geldim..ertesi gün telefonum çaldı..gün ve saati haber verdiler çok mutluydum,seninle nihayet aynı rüyanın içinde olacaktık..hazırlanmam için üç günüm vardı..yıllardır mavi siyah boyattığım saçlarımı,sonbahar kızılına boyattım..çok güzel oldum(parantez içine yazacak bişey bulamıyom ama parantezi açmış bulundum bikere,) ..
Tam şu an da sigara yaktım aslında içmeyi bırakmıştım ama geçenlerde yine başladım…bir kez sevdiysem bişeyi, o şeyden tamamen vazgeçebilmemin mümkünü olmuyo maalesef..işte sigarayıda ben böyle sevdim ocean..senden iyi olmasın oda beni çok sevdi… arada darılıp kısa ayrılıklar yaşıyoz ama sonra daha çok özlemiş olarak tekrar birbirimize dönüyoz…fakat kulağıma bazı şeyler geliyo, sigarayı benden başka sevenlerde varmış..bunca seveni olmasına rağmen benim nazıma kaprisime dayanması ve hala beni terk etmemiş olması beni mutlu ediyo..tam bu kelimeleri yazarken aklıma bi şarkı geldi, şarkıyı sana ve senin gibi çok aşığı olan sigaraya ithaf ediyom..
/>Artık böyle ocean insanlar birbirlerine yazdıkları mektupların içine linkler falan yapıştırabiliyolar…eee teknoloji iyice ilerledi..tıklıyosun dinliyosun izliyosun vs..
Yavşak cesetin kim oluyoda seni dinlemiyo aklım takıldı bu kısma..ne sanıyo kim sanıyo kendini..işlevsiz uzuvlarına sinirlendim ve kestim hepsini ocean, sen sadece vur demişsin ama ben sinirlerime hakim olamadım ve seni öldürdüm..vur diyince öldüren insanlara çok gıcık kapıyom, haklı olarak sen de bana gıcık kapabilirsin..neyse ki zaten ölü olan sen‘i tekrar öldürdüğüm için pek bi ceza almadım..sahi sen niye ölmüştün ocean? ya ben? ben yaşıyomuyum? yoksa ölmüş olan sen’i öldürdükten sonra ben de mi öldüm? aklım çok karışık..neyseee ölüyüz veya diriyiz ne önemi var, bi şekilde yazı yazabildiğimiz bi gerçek..belki sadece harflerden ibaretizdir..belki yaşamak budur..
Rüyana izinsiz girdiğim için umarım kızmamışsındır,merakıma yenik düştüm,lütfen rüyagördürücüyede kızma..ne tuhaf isimeleri var di mi..üzerimizde hükmü ve idaresi olanların..
Rüyagördürücü
Yoldayürütücü
Merdivençıkartıcı
Saçtarayıtıcı
Tırnakkestirici
Yemekyedirtici
İntiharettirici
Karardeğiştittirici
Yalansöylettirici
Amerikanoiçittirici
mozaikpastayemişimgibihissettirici
Vs…
Vallahi insanın aklı karışıyo ama iyi ki varlar di mi,böylece tüm sorumluluk bizden çıkmış oluyo..bize her şeyi onlar yaptırtıyo biz masumuz ocean :)
Çok konuştuğumu hissetmeye başladım.. sen orada bu yazıyı okudukça, ben burada öyle hisler içine giriyom..ve cümlelerimi kesiyom..yolda yürürken bastığın yerlere dikkat et…ve yağmurlu günlerde şemsiyesiz sokağa çıkma..hoşçakal seni seven ruh ikizin sıfır…
16.10.2009 - 12:14
(ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında yokum ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…)
yaşam bir ıstaka
gelir vurur ömrünün coşkusuna
hani tutulur dilin
konuşamazsın!
tırmandıkça yücelir dağlar
sen mağlupsun sen ıssız
ve kalbinde kuşların gömütlüğü
tutunamazsın…
eloğlu sevdalardan dem tutar
aşk büyütür yıldızlardan
yasak senin düşlerin
dokunamazsın...
birini sevmişsindir geçen yıllarda
açık bir yara gibidir hâlâ
hâlâ ne çok özlersin onu
ağlayamazsın...
yolunda köprüler çürür
sesin, sessizlik sanki bir uğultuda
savurur hayat kül eyler seni
doğrulamazsın!
yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
herşey çeker ve iter
anlatamazsın...
yaşam bir ıstaka
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna
sesinde çığlıklar boğulur ama
bağıramazsın…
sonra vakt erişir, toprak gülümser sana
upuzun bir ömrün ortasında
ne hayata ne ölüme
yakışamazsın!
yazdırmalısın mezar taşına:
ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
aslında hiç olmadım ben bu oyunda
ömrüm beni yok saysın…
Yılmaz Odabaşı
10.10.2009 - 18:58
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir?
Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?
06.05.2009 - 04:55
Bugün hıdırellez ruhkardeşim..aslında sana ruhkardeşim
demek pek içime sinmiyo bunu baştan söyliyim..işin doğrusu
senin ve benim aramda olan garip şeyin adını herhangi bir
kelimeyle bütünleştirmek ve adlandırmak istemiyorum..bişeyin
adının koyulması kadar sıkıcı ve sınırlandırıcı bi durum olmaz…
isimsiz bi ilişkimizin olması bizi daha özgür kılar..neyse uzatmıcam
sadete gelcem hemen…birazdan yani saat beş civarı sahile
gideceğim ve dileğimi denizin tuzlu sularına atacağım...
bir arkadaşımın da dileğini atacağım denize..onların evi denize uzakmış..
yani anlayacağın sipariş de alıyorum..malum senin sihirli sopan
var benimle hiç paylaşmadığın.. halbuki o sopa gereğinden çok uzun..
yarısı bile senin işini görmeye yetecekken bana ucundan kırıp birazını
vermemekte ısrarlısın..bazen bazı konularda çok pinti ve bencil olabiliyosun..
sihirli sopan olduğu için bu dilek işleriyle falan senin pek işin olmaz…
ama olsun ben yine de senin adına bi dilek beğendim ve tuttum..
kısmetse denize atacağım..umarım senin için beğendiğim dilek üstüne tam gelir..
ne büyük ne de küçük gelsin istemem..eh hafif yanlardan pot yapabilir idare edersin artık..
o kadarcık da olsun sonuç da mesleğim terzilik değil..zaten konfeksiyon malı
beğendiğim dilek..ama çin malı değil ocean..yerli malı yurdum malı
dileklerden..yüzdeyüz türk pamuğundan imal edilmiş..pamuklu şeyleri sevdiğini iyi bilirim..gerçi alırken değişim kartı yazdırdım..beğenmediğin taktirde gidip
yerine başka dilek alabilirsin..değiştirecek olursan lütfen fiyatına bakma..
para mevzularından hep utanmışımdır..ama beğeneceğine eminim..
sen ve ben aynı zevklere sahip farklı bedenleriz..
Şu beden olayımızı hiç hazzetmiyom ocean çok suni ve engelleyici iletişim
açısından yani..
Ne bileyim senin gözlerini kulaklarını saçlarını göbeğini görmeden de
seninle iletişim için de olabilmek isterdim..beden olayı benim mantaliteme çok ters…
zaman değişti kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz farklı bir boyuta geçmenin
vakti geldi de geçiyor diye düşünüyom…birbirimize bakınca parlak bi
ışık huzmesi felan görelim mesela ne güzel olurdu…sen ve diğer insanlar
bana bakınca şaşı gözlerimi hafif seyrek beyaz saçlarımı kepçe kulaklarımı
ve kaya çilingiroğlundan hallice olan burnumu görmek zorun da kalmasınlar…
ya da ne bileyim hepimiz birbirimizin tıpkısının aynısı olalım…
çok kutuplaşma var güzellik çirkinlik anlamın da ülkemiz de..
güzel olan çok güzel, çirkin olan çok çirkin …ne bu böyle adaletsiz bi durum
isyan ediyom bu duruma..ülkemiz bu bakımdan çok geri kalmış ocean..
halbuki örnek alabileceğimiz ülkeler var mesela kore Japonya..ne güzel
hepsi birbirine benziyo..biz de öyle olsak fena mı olur..neyse..
nerden konuyu buralara getirmeyi başardım hatırlamıyorum..
dileklerimiz cebim de ocean giyinip dışarı çıkmalıyım..erkek kardeşimi
uyandırmalıyım sahile kadar beni motorsikletiyle götürüversin..
kesin küfretcek bana şimdi…sen de bana yaz sık sık..bir gün al mektuplarını
ver mektuplarımı dicez birbirimize diye çok korkuyorum aslında..
lütfen öyle bir gün hiç gelmesin…
Hoşça kal.. sana maxı boy bir öpücük gönderiyorum..
07.03.2009 - 22:46
başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer, ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
ağacın yüksekliğince
dalın yüksekliğince rüzgarda
ve bir yeni ömür
vardığın çimen yeşilliğince
nerde gördüklerim
nerde o beklediğim
rengi başka
tadı başka..
Can YÜCEL
24.02.2009 - 12:03
Görmek İstediğim Yüzler Arasında Körebe Oynarken Girdin Hayatıma,...
Neydi Bizi Birbirimize Garip Bir Şekilde Bağlayan Bilmiyorum.. Ama;
Araya Ne Kadar Zaman,Ne Kadar Mekan Girse de,
Oyunu Bırakıp Gözlerimi Açtığımda,
Daima Görmek İstediğim Yüzlerden Olacaksın..
22.02.2009 - 09:33
sevgili dostum,
eksikleri görmek, fazlalıkları yontmak; gerçek olana hazırlık maçlarına dahi kabul edilmediğin, futbolcu olarak yeni bir yol ayrımında bulunduğun kemal tahir ifadesi ile 'esir dünyanın mahpusu' olarak, eski olmayan yol ayrımında başarılar dilerim...
bilirsin biz eskiden seninle şizofrendik, şimdi şizofren değiliz...artık ikimiz de bir birimizi tamamlayamayan, tekemmül etmiş, tek bünye de iki varlığız...
bölünmeden / ayrılmadan iki ayrı sevgili olamadığımız günlere bakarak, bölünmüş / ayrılmış olmamıza rağmen sevgili olmamızı başarı olarak addediyorum...tek sarılı yumurta olduğumuz dönemlerden, çift sarılı ve tadı farklı olan yumurta olmayı kabullenerek dönüşümüz hala sevgili olmamızı farkında mısın? engelleyemedi...belki atilla ilhan bizim için 'ayrılıklar sevdaya dahil' dedi...belki bizden sonra ayrılanlar hala sevgili olduklarını daha iyi anlayacaklar...
geçmişe dönüp bakarak, hiç kullanmadığın nokta ve virgülleri anımsayarak ve bütün soru işaretleri başımızın üzerinde iken üç noktalı cümleler kurmanı hala anlayabilmiş değilim...hala ısrarla bütün güzelliklerin bir sonunun bulunduğuna saygı gösteremiyorsun, bunu algılamakta güçlük çekiyorum...
eczanelerde satılan bonibonlar ile hayata mutluluk anlamı yükleyemezsin...
bizi geçmişte bırakmaya çalışman, beynini kullanarak ulaşabileceğin hedef olamaz...bizi geçmişte bırakmaya çalışmak; hala sevgili olmamızı engellemeye çalışmak yerine beceremeyeceğin an(ı) teş başına yaşamak mücadelesi olacaktır...
uzat elini, önümüz de çok fazla kendimizi, anlamını bilmediğimiz ve bize yüklenen hüzne; çok fazla kendimizi, anlamını bilmediğimiz ve yüklenen acıya; çok fazla kendimizi, anlamını bilmediğimiz ve yüklenen deliliğe teslim edebileceğimiz mevsim var...
28.01.2009 - 11:46
sahillerin adamısın sen,küçük kıyıların kaptanı...
hadi çek beni kıyına..
hayat alabora....
18.01.2009 - 11:27
sen öğrettin bana ağlamayı
başıma yastık basıp hıçkırmayı....
Toplam 12 mesaj bulundu