Nuray Açar Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair v ...

dörtlüklerdir
akılda
dilde
gönülde
kalan
şu kısacık yaşamda....

maskeler
bizi ihtişamı ile alt eden maskeler
ve
ıssız bırakılan kimlikler....
gölgeler içinde
başka başka gölge maskeler...

su yeryüzünü işgal etmiş edalı....
su bedeni canlı tutan sefalı...
su korkularımız
su umutlarımız
su anlatamadıklarımız....

Su çoğu zaman yoktur; kavrulur toprak
Su az bir zaman vardır; yeşeren yaşamdır ispatı.

su nazlıdır toprak anaç
bir yerde buluşunca yeşerir elbet olumluluk adına ne varsa çiçek olur kokusu ile gövdesi yaprağı kökü ile mutlak bir derdin çaresi de olur,
ya ateş işte o toprakta yanar korkmaz ...

beden çekince kendini
mezar değil hesap değil
ama vicdan ile gündüz niyetine
nöbetlere....

özgürlük biz insanların umudu
oysa bu umut
özgürlüğümüzü elimizden alan
düşüncelerinde esirleştirmek olan
ve yürürken izini belli etmeyen
kimliksizlerin elinde....
özgürlük
peşi sıra akıp gittiğimiz
düşünceler...
umut
ise
tutunduğumuz
yüreğimizi ısıtan
insanlaştıran....

tutunduğun bildiğin değil
tutunamadığınsa bilmek istemediğin gerçek
veya gerçek nedir
dayatılan mı
dayattığımın mı
inatla peşi sıra akıp gittiğimiz mi
gerçek
bir süre sonra
sırça köşkte
tuz buz olacak....

bir sen aramamlı düşünce
düşünceyi evrensel boyutta düşün
düşünceler insanlığın ilk dokunuşlarıdır
dağlar kadar yüksek nehirler kadar hızlı
ama dedim ya
insan olma
insanlaşma sürecindeki dünyada
ne kadar gerçek olabilir ki
sessiz çığlıklar boğuyorken
et kemik yığınlarını....

telkin eden dildir
yürek kanar dostun yokluğunun acısından
dost nadide
dost bizden bir parça
....

dünya bir günün peşinde
insanlar neyin...
sevgili gözyaşı dökerken
gülümseyen
sevgili olduğunu düşündüğüm
kimin kimlerin avuçlarında köle...

giden gitti ve o gelirken sen gittiğini görmedin
yaşadıkların içinde sana kalansa
şu dizelerin
onda bu yürek olsaydı
zaten sözcüklerin de büyüsü olmazdı
derin ayrılıklar önce gülümsetir
sonra kahreder
ama yaşam bu nafile
kaçma üzerine git
duygular böyle demlenir....

kuytularda yapıp aydınlıkta sövenler
bilmez ki o secdede af dilediklerine
görür diye şımarıkça boyun eğerler
oysa beden temizler paklar
yiyinip de kendini aklar
ya yürek
ya düşünceler
onları hangi şekilde temizleyecek
inandığını yap ama mertçe
mertliği yüreğinde de gözlerinde de
hissettir ...

bir zamanlar zamana hükmedenler
ve ayaklarımıza da düşüncelerimizede çekdirdikleri çileler
zincirleri kır akıl seni tutar korkma
düşüncelerin aydınlık olsun yeter
nedir seni böylesi sessiz kılan
oysa içindeki çığlık yırtmak üzere
yüreğini
düşüncelerini
ve senin sandığın o kimliği
silkeken ...

acıyı gören gözdür
kanayan yüreği ise görecek
göz değil adam gibi yürektir
acı bizim çığlık bizim
sahiplenecek ise
işte orada süphedeyim,
vicdan nerdesin....

arzu edilen hep kavuşulmayandır
kah bir dağın şahikası
kah bozkırların sessiz çığlığı
illaki bizi çeken o tükenmez
ürkütücü sessizliği

bile bile lades demektir beklemek
ve gelmeyeceğini bilmek işte
o koyuyor adama ve dolan kadehlere
kahır kahır içmekte....

hiçbirşey yapmadan
sadece gözlerini kapa
karanlıklar düşlerinle aydınlansın
sonrası mı
işte o sana kalmış
düşlerinin kalemine yansıyan güzelliğinde ara
kendini
yalnızlık değil
anlaşılamamak derdi ile boğuştuğun
kalabalıkların içinde sesini duyuramamanın
belki de sesine bir ses bulamadığ ...

vay ki vay haline
oy toplamak için
yolunu unuttukları köylere.....

vay ki vay haline
oy toplamak için
yolunu unuttukları köylere.....

gülüm dikenim sevmek için acına katlandığım
gülüm dikenim
yaprak yaprak hecelediğim
gülüm dikenim
şimdi
sarsın kanatsın
sende yok olmuş
aklım
geçmişim
geleceğim....

gözlerinde izleri var
ellerinde kiri
yüreğinde ise paslanmış
insanca eğilimler
ben sen biz onlar
tekten çoğula
tek bir düşünce için
yaşamak için öldürmek şart mı engelini aşıp
gelen düşüncelere merhaba....

Gece masmavi,
Sokaklar ışıl ışıl.
Gözlerimde yaşlar dolu ama,
Yüreğim sahipsiz......


mevsimler bile değişir
biz mi değişmiyeceğiz
var mı böyle bir şey
yok elbet
dem bile alınca güzelleşir çay
gönül demini alınca
aşk
masmavi gökyüzünde
kanat çırpınışlarını duyduğun bir kuş olur sa ...

Acıyı acı söker diyen yalan söyler
acı acıda eksik kalır
ama acılardan sevinç duyup
keyif alanlar acımızdan daha çok dokanır
yutulduktan sonra mideyi yakan acı misali....

an be an değişiyor
gidiyor eski ben bir yerlere
acaba kaç ben yaşam sürecinde
bizden habersiz seyir halinde
şu an bendeki ben tutuklu hallerde
gözyaşları akmayınca
tebessüm dudaklarda hapsolunca
ben bende ne kadar özgür
zaten sen demek
benim yansımam olsa gerek...