Nur Ul Envâr Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkı ...

  • Şifa Demirli
    Şifa Demirli

    11.11.2009 - 23:52

    Yağmur var, çok sevdiğim rüzgar da.. ve ben seni çok özledim =(

  • Sakine Güneş
    Sakine Güneş

    09.10.2009 - 14:39

    Ölümün kendisi bir varlıktır; Ölüm Yokluk Değildir!

    Varlıklar maddi ve manevi olmak üzere iki kı-sımdır. Mesela acıkmak, korkmak, hayal etmek, acı duymak manevi varlıklardır ki bunlar görülmez ve tutulmaz fakat yaptıkları işlerle kendilerini belli ederler. Rüya görmeyen insana, rüyayı anlatmak mümkün olmadığı gibi diş ağrısı çekmeyene de bunu anlatmak mümkün değildir. Bunun için demişler ki 'psikolojik olaylar yaşanmakla bilinir' İşte ölüm de manevi bir varlıktır, Kendisini görmesek de, yaptığı isleri görmekte.
    Ölüm bir varlık olunca, ölenlerin yokluğa gitmesi mümkün değildir. Ölüm hal değiştirmektir. Mesela biz daha evvel iki defa ölüp dirildik: Ruhlar aleminde ölüp annemizin vücudunda dirildik, annemizin vücudunda öldük dünyada dirildik ve dünyada da öleceğiz, kabir kapısından geçip ahirette dirileceğiz.
    Ölüm hal değitirmek olunca ağaç ölür çekirdek olur. Çekirdeği de toprağa gömüp sulasak, parçalanıp ve dağılırken sünbüllenir yani genç ve güzel şekilde dirilir.
    Çekirdeği hiç bir şekilde yok etmek mümkün değildir. Çekirdeği yesek gıda olur, yaksak ısı olur, külleri bile gübre olarak dirilir. Parçalayıp atsak toprağa karışır, toprak da bitkilerin vücudunda dirilir.
    Kocaman kaysı ağacını küçültüp çekirdek isimli tabuta sokan Allah, çekirdekte ölüm haliyle dirillik halini aynı anda bulundurmaktadır. Mesela masanın üzerine koyduğumuz çekirdek ölüdür, amma bu çekirdek aynı zamanda diridir çünkü toprağa gömünce yeşerecektir. Aynı şekilde tabutta giden insan da dünya cihetiyle ölü, ahiret cihetiyle diridir. Çünkü insan bir tohum, bir çekirdek gibi toprağa girecek, kabir kapısından geçip ahiret hayatına devam edecektir.
    Ölüm hayatın zıddıdır. Nasıl ki zıdlar birbirini tamamlar, ölüm de hayatı tamamlamaktadır. Midemizde ölen gıdalar, bize hayat olmaktadır. Zaman şeridi üzerinde akan eşyanın halden hale girmesini alternatif elektriğin faz ve nötür periyotlarına benzetebiliriz. İneğin yediği otlar ölüyor, ölen otlar ineğin vücudunda diriliyor. Et, süt ve dana oluyor. İneğin gübresi tekrar otların kökünde dirilip bitki oluyor. Gübrelerin dirildiği şu alemde insanın dirilmeden mezarda yatmasını düşünmek akla ve ilme aykırıdır.

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    22.09.2009 - 02:35

    Diyelim ki âşık öldürmek, güzelin güzellik hakkıdır. Peki de, âşıkı ayrılık denen kılıca mahkûm ederek canını almak,kimin fermanı......

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    03.09.2009 - 22:42

    Elfü Elfi âmin.. Gül yüzlüm varolasın..Gönülden kocaman EyvâAllah..

  • Mühürlenmiştir Sayfa
    Mühürlenmiştir Sayfa

    24.08.2009 - 18:10

    gönül yoldaşım
    sevincim tasam
    yüreğinde rahat ettiğim can dost;
    envarına gelmesin tebahi...

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    11.07.2009 - 16:11

    Yoldaki ışık, karanlıktaki âşık..

    ..Biraz uzaktı gecedeki aydınlık bana..
    ..Ama uzak kadar yakındı da..
    ..Neydi gözüme takılan zifiri karanlıklarda.!
    ..Belki de aydınlıktı o 'karanlık' bana..
    ..Gözüm görmüyor ne 'hiç' ne de 'bir anlık..'
    ..'Sükût..' diyor, başka da birşey demiyor, karanlıktaki 'aydınlık..

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    03.07.2009 - 12:01

    Rabbimiz!

    Geçmiş için manasız üzülmekten,gelecek için lüzumsuz kaygılanmaktan bizi muhafaza eyle..!
    Bugünümüzü dünlerin hüzünlerine ve yarınların endişelerine galip getirme! ..
    Bugünümüzü deli dolu değil; dolu dolu yaşamayı nasip eyle....

    ELFÜ ELFİ Âmîn...

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    01.07.2009 - 22:29

    Her gün bir yerden göçmek, ne güzel

    Her gün bir yere konmak, ne güzel

    Bulanmadan, durmadan akmak ne güzel

    Dünle beraber gitti cancağızım

    Ne varsa düne ait

    Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.

    MEVLÂNA

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    19.06.2009 - 01:00

    siyah ve beyaz...
    yalnızlık yakışır ikisine çokça...
    ya; yalnız ve temiz...ya; bütün ama anlamsız...
    siyah ve beyaz...en çok ayrılıktır...
    hüzünlü bir susku...
    ki beyaz sayfanın rengidir ya hani...
    siyah onu sıbga eyleyen asil bir kandır...
    yakışıklı bir çizgi, yılkı bir küheylan...
    beyaz bir hüznü elleriyle boyayan...

    kalem şahittir; tüm yaşananlara.....
    konuşmamaya yeminli bir sırr-ı katiptir...
    şehadet sırrını yutmaktır...susmaktır....
    kalem; bilendir en çok...hüzün yutmak ne zordur..

  • Sakine Güneş
    Sakine Güneş

    25.05.2009 - 23:37

    Cânıma bir merhabâ sundu ezelde çeşm-i yâr
    Şöyle mest oldum ki gayrın merhabâsını bilmedin..

    'Ezel günün de sevgilinin gözü bana bir merhaba lütfetti. O gün bu gündür, o bakışın mestliğiyle başka birinin merhabâsını hiç tanımadım.'

    Aşk... Kainatın yaratılış vetiresi, özünü ve esasını oluşturmak bakımından başlangıcı ezel gününe dayanan ve ebede kadar süreceğinde şüphe bulunmayan macera... Gönülleri terbiye eden, ruhlara derinlik katan, dimağlara yükseklik veren bir hüzün ve neşe. Varlıkla birlikte var olan ve varlıkta en son yok olacak olan. Başlangıcı tâ ezel günün de şöyle:

    Kur'an'da anlatılır ki (ÂRAF,171-172) Allah, dünyada hiçbirşey yok iken, hata dünya yok iken ruhlar âlemini yarattı. Orada bütün ruhları bir araya toplayıp sordu: 'Elestü bi-Rabbiküm? ' Yani, 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim? ' 'Kâlû Bela! ' Yani 'dediler ki: Evet (şüphesiz Sen bizim Rabbimizsin) '. Bu meclis (ezel bezmi, elest meclisi) , varlığın ilk toplantısı idi ve bütün ruhlar orada birbirlerine şahit tutuldular.; ta ki dünyaya geldikleri vakit bu sözlerinden dönmesizler.. Dönenler olursa, o mecliste rahmet ve merhametiyle kullarına muamele eden Rab Taala'nın rahmet ve merhamet çizgisinin dışına itilsinler...

    Ezel bezmi öyle bir meclis idi ki, orada yan yana olanlar, yakın olanlar, birbirlerini görenler, birbirleriyle konuşanlar; bu dünya ya geldiklerinde de birbirleriyle yan yana geldiklerinde de yan yana ve yakın olur, buluşur ve konuşurlar.

    İskender Pala

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    27.02.2009 - 17:36

    Benden Sana Yol Çikarmi Ey Yar...


    Benden sana yol çıkar mı ey Yar?
    Ben beni benle toplasam sen çıkar mı?

    Ben beni benden çıkarsam elde sen kalır mı?

    olmadı; ben beni bana bölsem,yine sen çıkar mı?

    Ben beni benle çarpsam sen olur mu?


    Benden yana hep küsürat ve küsürat...

    hesaplar tutmuyor; dört işlemin dördüde beni sana getirmiyor

    denklemlerin beri yanındayım hep; sana denk gelmiyor

    yanımda ki hiçbirşey.

    eşitlik hep senden yana bozuluyor

    ben bana kalıyorum; sıfırlanıyorum.

    yok oluyorum; hesaplar bensiz tamam oluyor
    Senai DEMİRCİ

  • Şifa Demirli
    Şifa Demirli

    26.02.2009 - 21:13

    Susuşlarında mı saklı çığlıkların tıpkı ben gibi..?
    Sessiz mi konuşuyorsun sözlerim gibi..
    Sükut lehçesine mi büründü diller o gün gibi..?
    Dost, de bişeyler konuş çınlasın sesin kadife bir çığlık gibi..

    Bilirsin susmak çare değil her ne kadar çare deseler de. Noktalarda saklıdır sözlerin bilirim, anlarım, hissederim.. Ama sen konuş susma onun gibi.Yaralama beni daha fazla..
    Özledim ne yapayım.. Özlemek suç mu? ve sessizliğin çaresi var mı?

    Ben eski ben deil gibiyim. Belki de sözüne özüne can feda birininin sesi sözü beni ben yapmaya yetecek..

    BEKLEMEDEYİM..

    Döktüm yine sana içimi azizim. Affoluna.. Ne yapayım nazım sana geçiyor.. Seviyorum seni dostum.. Can dediğim candadem.. (=

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    21.02.2009 - 19:12

    Bunun üzerine ne denilebilir ki.. Cân..
    Ben sustum noktalar konuşsun:=)

    .....................................................................!

  • Şifa Demirli
    Şifa Demirli

    20.02.2009 - 22:50

    Sen aşık ben sana aşık
    Oturup bir kenara sevsem olmuyor
    Gidecek bir yer var gitmesem olmuyor
    Gidipte geriye dönesim gelmiyor
    Herşey bomboş gerçek olan sensin
    Seni gönlümde sevesim geliyor
    İçişde soluyorsun göz yaşlarım yetmiyor
    Yetmiyor haykırışlar bu can sana yetmiyor
    Bilirim her acı zamansız gelir
    Gelirde içimi benden alası gelir
    Sevmekle yetinmek inanki zor gelir
    Korkarım söylemeye sesinden yas gelir...


    Demiş birileri..
    Ne dersin Dost..? ? ?

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    23.01.2009 - 19:37

    Tek Hece (Aşk)

    Var mı beni içinizde tanıyan?
    Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
    Kalmasa da şöhretimi duymayan,
    Kimliğimi tarif etmek zor benim...

    Bülbül benim lisanımla ötüştü.
    Bir gül için can evinden tutuştu.
    Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.
    Yangınımı söndürmedi kar benim...

    Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
    Benimle değişti talihi bahtı,
    Yerle bir eylerim taç ile tahtı,
    Akıl almaz hünerlerim var benim...

    Kamil iken cahil ettim alimi,
    Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
    Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
    Her oyunu bozan gizli zor benim...

    Yeryüzünde ben ürettim veremi.
    Lokman Hekim bulamadı çaremi.
    Aslı için kül eyledim Kerem'i.
    İbrahim'in atıldığı kor benim...

    Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di.
    Hat'rım için yüce dağlar delindi.
    Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
    Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

    İlahimle Mevlana'yı döndürdüm.
    Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
    Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
    Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

    Benim için yaratıldı Muhammet!
    Benim için yağdırıldı o rahmet!
    Evliyanın sözündeki muhabbet,
    Enbiyanın yüzündeki nur benim...

    Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
    Görünmezim cismim de yok, resmim de
    Dil üzmezim, tek hece var ismimde
    Barınağım gönül denen yer benim...



    Cemal Safi

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    05.01.2009 - 21:40

    Ben razı değilem hicrana gama
    Garip gönlüm haldan hala salan var
    Sebavetten beri bir yol gözlerim
    El zanneder uzaklarda kalan var

    Akıttım gözümden kanlı yaşımı
    Kasavetten kurtulmadım başımı
    Gönül kalesinin mermer taşını
    Hicran kalemiyle kırıp delen var

    Sümmanîyem ya Rab gönlüm hoş eyle
    Ya sabır ver yada bağrım taş eyle
    Ya bir çift kanat ver ya bir kuş eyle
    Tez ulaşam yâr bağında talan var..

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    01.01.2009 - 21:07

    ELİ BOŞ GİDİLMEZ GİDİLEN YERE..

    RABBİM BEN BOŞ GELMEDİM, BEN SUÇ GETİRDİM..

    DAĞLARIN TAŞLARIN ÇEKEMEYECEĞİ YÜKÜ..

    İKİ KAT SIRTIMDA PEK GÜÇ GETİRDİM..! ! !

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    28.12.2008 - 20:30

    Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla,

    Yaşlanmak hoş değil, duvarlara baka baka.

    Bir dost göz arayışıyla,
    Saat tıkırtısıyla....
    Korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla,
    Ama; 'Günün aydın, akşamın iyi olsun' diyen biri olmalı.
    Bir telefon çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.

    Yoksa, zor değil, hiç zor değil,
    Demli çayı bardakta karıştırıp, Bir başına yudumlamak doyasıya.
    Ama; 'Çaya kaç şeker alırsın? '
    Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra........

    CAN YÜCEL

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    16.12.2008 - 22:11

    ERİHNA YA BİLAL! ´

    Hüsnünün karşısında bülbül olamadım da
    Yine de gül lütfundan şu sineme hâr düşer
    Derdime sema ağlar,tek tek yıldızlar düşer


    Çözdüğün zaman hani zülfün dudak büker ya
    Kalbimin en sıcak noktasına kar düşer


    Sual ederler benden 'seviyor musun hâlâ'
    Dudağımdan cevaben sükûtla ikrar düşer

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    14.12.2008 - 23:00

    Ezel bezminde solmaz bir figândım Ya RâsûlAllah..
    Aklıma geldi bir anda bezminde diyince :)
    Canım göründüğü gibi mesafeler gönüldeki yakınlığa engel değilmiş..Muhabbetimiz daim olsun EyvaAllah..

  • Sakine Güneş
    Sakine Güneş

    14.12.2008 - 22:53

    Cânıma bir merhabâ sundu ezelde çeşm-i yâr
    Şöyle mest oldum ki gayrın merhabâsını bilmedin..

    'Ezel günün de sevgilinin gözü bana bir merhaba lütfetti. O gün bu gündür, o bakışın mestliğiyle başka birinin merhabâsını hiç tanımadım.'

    Ezel bezmi öyle bir meclis idi ki, orada yan yana olanlar, yakın olanlar, birbirlerini görenler, birbirleriyle konuşanlar; bu dünya ya geldiklerinde de birbirleriyle yan yana geldiklerinde de yan yana ve yakın olur, buluşur ve konuşurlar.

    Biz de seninle ezel bezmin de çok mu yakındık dersin :)

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    11.12.2008 - 20:21

    İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için,
    Sevmekten korkuyor.
    Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
    Konuşmaktan korkuyor, eleştirmekten korktuğu için.
    Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
    Ve yaşamaktan korkuyor, kendisi için değil, başkalarına göre yaşadığı için.
    ’’W Shaspeare’’

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    10.12.2008 - 20:13

    MESAJ

    Ölebilirim bu genç yaşımda,
    En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim.
    Şimdi kavakyelleri esiyorken başımda,
    Sevgilim,
    Seni bir akşam-üstü düşündürebilirim.

    Özdemir Asaf

  • Nur Ul Envâr
    Nur Ul Envâr

    05.11.2008 - 18:16

    Elfü elfi amin..
    BENİMLE GELEN PİŞMAN OLMAZ, BENİMLE GELEN PİŞMAN OLURSA, RUZ-İ MAHŞERDE SIRTIMIN YÜKÜ OLSUN, AN ŞART Kİ BU DAVAYA KARŞI SEBAT VE SADAKATİNİ BOZMASIN! (üstad)

Toplam 34 mesaj bulundu