Eski ve yeni efendileri Taç giyen şehzadenin karpuz gibi Ya da gemilere açılan çelik bir köprü gibi Serin kırmızı ve sıcağını bırakarak İkiye bölüneceği haberini Büyük olayları hava limanlarında zonklayan Trenlerle ben yolladım
Bıldırcın tüneli ve bir açık bir örtülü tren Akşamsa hemen Korkardım-bir kızeline tutunarak Karşı komadan sarışın-onu dökülmüş yapraklara yayarak Çıkarırdım yanağından ürkek şapkalı Ve çantalı adamı Yaklaşırdı ve sorardı -Oralı mısınız oralıyım -alın ve okuyun incil ve yohannaya göre -misyoner misin değilim -O hah ha -Değilim ve okuyun yohannaya göre İnsana olan sevgim-bodurluğuna kurnazlığına Birden bilerek İstasyon bir boşluk Çünkü bir yok bir var Trenler çehreler * Üçüncü hat koş üçüncü hat Katlan elele katlandık ey Anna taş içinde heykelim Yonttum yonttum taş bitti sen çıkmadın Yanıldım avrupalanmakla çün bizde Kadını kelimeyle kurarlar saklarlar örtülerle Derken katar üstümüzdeki katardan çoğaldı Sen burgu oldun içimin dağlarına tünele girdin Strasburg akşamın karnında Uslu çocuk olarak bekledi Bianka boğazlanan boğanın önünde kaldı İstersek durduruldu diyelim Çünkü halklar vardı Güvercin halkı Meydan Göz halkı İnce doğranmış fransız halkı Ey anna sen kalkan balığı Kafa vurmayan fakat gövde vuran Ağzın karnından biraz yukarda Karnında bir anne yeni kız doğuruyor işaretleri Kan gidişmeleri Açık göğün önünde açık meydan halkları Bianka kıvılcım Ucu kendine kıvrılmış kılınç
Öpüşümüz gizli olmalı Öpebilirsek uzanıp kaderlerimizden öpmeli Sıcak gözyaşı ve şikayetle Ağzı konuşmaz kılan Ağzımızda Dilimizi şişiren ayrılık bademi * Senin elin söyler Avucunun toprağa değip donan çizgileri Anlatır İstasyon çayevini dolduran gebeyi Dumanlı ve biraz her şey kokan gebeyi Aşkın Şişen bir yara gibi gelişip İçimizden iki yolcu gibi gideceğini
Venedik birdenbire kavruldu Nedensiz ve niçin Çün korkunç Ve savaşla gidiyorsun Ama ancak sen Vurulduktan sonra ve kurşun Benden ayrıldı Ve gittin Ve dağ çöktü ... a.c.z.
artık kar yağmayacak mı! sakarya ya hatta meşrutiyet e kar yağardı.basardınız,ayaklarınızın izi çıkardı,ezerdiniz,erimesini beklerdiniz pikniğe gitmek için.kaymayı ve düşmeyi sevmezdiniz.sakardınız.çok düşerdiniz.kabahat karda olurdu. sakarya ya kar yağardı.ellerim nasıl üsürse öyle üşürdü balıkçıların çığlığı.kar, zamanla kararırdı..kar, zamandan kar-ar ırdı.. sakar yaya kararırdı..kardan adam burnunda havucuyla sırıtır, kömürlerini ısıtır ısıtır..
'söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. yazı yazmak da hırstan başka ne idi? burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. hırs hiddet neme gerekti? yapamadım. koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım oturdum. ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. kalemi yonttum. yonttuktan sonra tuttum öptüm. yazmasam deli olacaktım.'
10.08.2007 - 16:54
Genç bir adamdım
Tren uğurlardım
Eski ve yeni efendileri
Taç giyen şehzadenin karpuz gibi
Ya da gemilere açılan çelik bir köprü gibi
Serin kırmızı ve sıcağını bırakarak
İkiye bölüneceği haberini
Büyük olayları hava limanlarında zonklayan
Trenlerle ben yolladım
Parklarım vardı akşamları
Kapatırdım
Saati vurunca trenlerin beklenip gelmeyenlerin
Bıldırcın tüneli ve bir açık bir örtülü tren
Akşamsa hemen
Korkardım-bir kızeline tutunarak
Karşı komadan sarışın-onu dökülmüş yapraklara yayarak
Çıkarırdım yanağından ürkek şapkalı
Ve çantalı adamı
Yaklaşırdı ve sorardı
-Oralı mısınız oralıyım
-alın ve okuyun incil ve yohannaya göre
-misyoner misin değilim
-O hah ha
-Değilim ve okuyun yohannaya göre
İnsana olan sevgim-bodurluğuna kurnazlığına
Birden bilerek
İstasyon bir boşluk
Çünkü bir yok bir var
Trenler çehreler
*
Üçüncü hat koş üçüncü hat
Katlan elele katlandık ey Anna taş içinde heykelim
Yonttum yonttum taş bitti sen çıkmadın
Yanıldım avrupalanmakla çün bizde
Kadını kelimeyle kurarlar saklarlar örtülerle
Derken katar üstümüzdeki katardan çoğaldı
Sen burgu oldun içimin dağlarına tünele girdin
Strasburg akşamın karnında
Uslu çocuk olarak bekledi
Bianka boğazlanan boğanın önünde kaldı
İstersek durduruldu diyelim
Çünkü halklar vardı
Güvercin halkı
Meydan
Göz halkı
İnce doğranmış fransız halkı
Ey anna sen kalkan balığı
Kafa vurmayan fakat gövde vuran
Ağzın karnından biraz yukarda
Karnında bir anne yeni kız doğuruyor işaretleri
Kan gidişmeleri
Açık göğün önünde açık meydan halkları
Bianka kıvılcım
Ucu kendine kıvrılmış kılınç
Öpüşümüz gizli olmalı
Öpebilirsek uzanıp kaderlerimizden öpmeli
Sıcak gözyaşı ve şikayetle
Ağzı konuşmaz kılan
Ağzımızda
Dilimizi şişiren ayrılık bademi
*
Senin elin söyler
Avucunun toprağa değip donan çizgileri
Anlatır
İstasyon çayevini dolduran gebeyi
Dumanlı ve biraz her şey kokan gebeyi
Aşkın
Şişen bir yara gibi gelişip
İçimizden iki yolcu gibi gideceğini
Venedik birdenbire kavruldu
Nedensiz ve niçin
Çün korkunç
Ve savaşla gidiyorsun
Ama ancak sen
Vurulduktan sonra ve kurşun
Benden ayrıldı
Ve gittin
Ve dağ çöktü
...
a.c.z.
08.08.2007 - 23:41
'- Ne konuşmuştuk en son?
-.............................
- Hatırlamak istemiyorum. Eylül oluyor...'
S.B.
26.02.2007 - 00:27
Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
Men kimem sâkî olan kimdür mey û sahbâ nedür
Gerçi cânândan dil-i seydâ içün kâm isterem
Sorsa cânân bilmezem kâm-i dil-i seydâ nedür
artık kar yağmayacak mı!
sakarya ya hatta meşrutiyet e kar yağardı.basardınız,ayaklarınızın izi çıkardı,ezerdiniz,erimesini beklerdiniz pikniğe gitmek için.kaymayı ve düşmeyi sevmezdiniz.sakardınız.çok düşerdiniz.kabahat karda olurdu.
sakarya ya kar yağardı.ellerim nasıl üsürse öyle üşürdü balıkçıların çığlığı.kar, zamanla kararırdı..kar, zamandan kar-ar ırdı..
sakar yaya kararırdı..kardan adam burnunda havucuyla sırıtır, kömürlerini ısıtır ısıtır..
amin..
20.12.2006 - 18:56
'söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. yazı yazmak da hırstan başka ne idi? burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. hırs hiddet neme gerekti? yapamadım. koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım oturdum. ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. kalemi yonttum. yonttuktan sonra tuttum öptüm. yazmasam deli olacaktım.'
Sait Faik Abasıyanık-- Haritada Bir Nokta
Toplam 4 mesaj bulundu