Kısaca, 666 bir Histiyanlık Mitidir.
Olumsuz bir mereti simgelediğinden satanist kardeşlerimiz sahiplenmiş, kendilerine pazar arayan sanat dünyası için de malzeme olmuştur.
İncil’in sonunda, Apokalips’teki upuzuuuun kıyamet tasvirleri arasında, 13. Bab başlığı altında geçer, Türkçesi, Latincesi ve İngilizcesi aşağıdadır:
17-Öyle ki, bu işareti, yani Canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşıyanların dışında hiç kimse ne bir şey satın alabiliyor, ne de satabiliyordu.
18- Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, Canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı bir insanı simgeler. Onun sayısı altı yüz altmış altıdır.
------
17- “et ne quis possit emere aut vendere nisi qui habet caracter nomen Bestiae aut numerum nominis eius.”
18- “hic sapientia est qui habet intellectum conputet numerum Bestiae numerus enim hominis est et numerus eius est sescenti sexaginta sex “
------
17-“And that no man might buy or sell, save he that had the mark, or the name of the Beast, or the number of his name.”
18- “Here is wisdom. Let him that hath understanding count the number of the Beast: for it is the number of a man; and his number is Six hundred threescore and six.”
Not: Apokalips, 'Revelations' (Esinleme) olarak da tercüme edilmektedir.
Boş gezenin boş kalfasıydı,
Boş gönülle eza çekmiş...
Oturdu, büyük amaç saydı:
Aklı sahiplenecekmiş!
Doldurdu rafı kitap ile,
Çok okudu ama nâfile:
Şu sıkıcı, buysa yalan,
Ne bir anlam, ne de vicdân,
Hepsi de bir külfet yığını...
Eskimiş eski çağlar,
Yeni eskiyi sayıklar.
Kadınları gibi rafını,
Kitapları terketti ve,
Örttü yaslı tafra ile.
Vladimir Nabokov'un, bu şiir-romanı ingilizceye çevirmek için 15 sene uğraştığı ve sonunda ancak nesir şeklinde tercüme edebildiği yazılıdır kitaplarda, ayrıca 1100 sayfalık bir yorumu da eklemekten aklıkoyamamış kendisini bu amca.
Dostoyevski, Puşkin'in bilmem kaçıncı ölüm yıldönömünde verdiği o meşhur nutukta (neden meşhur? o söylev sonrası Rus Halkı için idol halkına gelebilmişti yaşarken, yoksa yazdıkları Turgenyev'in eserlerinin neredeyse onda biri para getiriyordu zavallının) sık sık Yevgeniy Onegin'e ve bu şiir-romanda vurgulanan Rus Ruhu üzerinde atıflarda bulunur.
My sinful glare at nothing holds thoughts of death behind it
(Ölümcül düşünceler yatıyor, günahkâr bakışlarımın ardında)
Skeletons in my mind commence tearing at my sanity
(Zihnimdeki iskeletler akıl sağlığımı deşiyor)
Vessels in my brain carry death until my birth
(Beynimin kıvrımları doğumdan bu yana ölüm taşıyor)
Come and die with me forever
(Gel ve öl benimle ebede kadar)
Share insanity
(Deliliğimi paylaş benimle)
Do you want to die?
(Ölmek ister misin?)
The waves of blood are rushing near, pounding at the walls of lies
(Kan dalgaları yalanlardan inşa edilmiş duvarlara çarpmakta, seller gibi akarak)
Turning off my sanity, reaching back into my mind
(Akıl sağlığımı durdurup, zihnime ulaşarak)
Non-rising body from the grave showing new reality
(Mezarda yatan bedenlerdir bana yeni gerçekleri gösterenler)
What I am, what I want, I'm only after death
(Neyim, nedir istediğim, ben sadece ölümün ertesiyim)
Trapped in purgatory
(Arafta tuzağa düşürülmüş)
A lifeless object, alive
(Yaşam dışı bir nesne, hayat süren)
Awaiting reprisal
(Misillemeyi bekleyen)
Death will be their acquisition
(Ölüm olacak ellerine geçen)
The sky is turning red
(Kızarıyor gökyüzü)
Return to power draws near
(Güce dönüşüp çekiliyor yakınıma)
Fall into me, the sky's crimson tears
(Düşüyor üzerime, semanın al gözyaşları)
Abolish the rules made of Stone
(Taşların yapısını tümden değiştiriyor)
Pierced from below, souls of my treacherous past
(Aşağılardan nüfuz ediyor hain geçmişimdeki hayaletler)
Betrayed by many, now ornaments dripping above
(İhanete uğramış pek çoğu, süs gibi damlıyor yukarılardan şimdi)
Awaiting the hour of reprisal
(İntikam saatini beklerken)
Your time slips away
(Zamanın akıp gidiyor)
Raining blood
(Kan yağıyor)
From a lacerated sky
(Yırtılmış gökyüzünden)
Bleeding its horror
(Dehşet kanıyor)
Creating my structure
(Bedenimi yaratarak)
Now I shall reign in blood!
(Bundan böyle krallığım kanlı olacak!)
Slayer, Raining Blood
(1986 senesine çıkardıkları Reign In Blood isimli albümlerinden…)
Boş gezenin boş kalfasıydı, Boş gönülle eza çekmiş... Oturdu, büyük amaç saydı: Aklı sahiplenecekmiş! Doldurdu rafı kitap ile, Çok okudu ama nâfile: Şu sıkıcı, buysa yalan, Ne bir anlam, ne de vicdân, ...
666
08.06.2006 - 12:29Kısaca, 666 bir Histiyanlık Mitidir.
Olumsuz bir mereti simgelediğinden satanist kardeşlerimiz sahiplenmiş, kendilerine pazar arayan sanat dünyası için de malzeme olmuştur.
666
08.06.2006 - 12:27İncil’in sonunda, Apokalips’teki upuzuuuun kıyamet tasvirleri arasında, 13. Bab başlığı altında geçer, Türkçesi, Latincesi ve İngilizcesi aşağıdadır:
17-Öyle ki, bu işareti, yani Canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşıyanların dışında hiç kimse ne bir şey satın alabiliyor, ne de satabiliyordu.
18- Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, Canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı bir insanı simgeler. Onun sayısı altı yüz altmış altıdır.
------
17- “et ne quis possit emere aut vendere nisi qui habet caracter nomen Bestiae aut numerum nominis eius.”
18- “hic sapientia est qui habet intellectum conputet numerum Bestiae numerus enim hominis est et numerus eius est sescenti sexaginta sex “
------
17-“And that no man might buy or sell, save he that had the mark, or the name of the Beast, or the number of his name.”
18- “Here is wisdom. Let him that hath understanding count the number of the Beast: for it is the number of a man; and his number is Six hundred threescore and six.”
Not: Apokalips, 'Revelations' (Esinleme) olarak da tercüme edilmektedir.
Onegin
19.05.2006 - 02:50XLIV
Boş gezenin boş kalfasıydı,
Boş gönülle eza çekmiş...
Oturdu, büyük amaç saydı:
Aklı sahiplenecekmiş!
Doldurdu rafı kitap ile,
Çok okudu ama nâfile:
Şu sıkıcı, buysa yalan,
Ne bir anlam, ne de vicdân,
Hepsi de bir külfet yığını...
Eskimiş eski çağlar,
Yeni eskiyi sayıklar.
Kadınları gibi rafını,
Kitapları terketti ve,
Örttü yaslı tafra ile.
Yevgeniy Onegin'den
Onegin
19.05.2006 - 02:47Vladimir Nabokov'un, bu şiir-romanı ingilizceye çevirmek için 15 sene uğraştığı ve sonunda ancak nesir şeklinde tercüme edebildiği yazılıdır kitaplarda, ayrıca 1100 sayfalık bir yorumu da eklemekten aklıkoyamamış kendisini bu amca.
Dostoyevski, Puşkin'in bilmem kaçıncı ölüm yıldönömünde verdiği o meşhur nutukta (neden meşhur? o söylev sonrası Rus Halkı için idol halkına gelebilmişti yaşarken, yoksa yazdıkları Turgenyev'in eserlerinin neredeyse onda biri para getiriyordu zavallının) sık sık Yevgeniy Onegin'e ve bu şiir-romanda vurgulanan Rus Ruhu üzerinde atıflarda bulunur.
Garip bir havası vardır eserin.
slayer
14.02.2006 - 19:04Sevgililer Günü Anısına....
-----
My sinful glare at nothing holds thoughts of death behind it
(Ölümcül düşünceler yatıyor, günahkâr bakışlarımın ardında)
Skeletons in my mind commence tearing at my sanity
(Zihnimdeki iskeletler akıl sağlığımı deşiyor)
Vessels in my brain carry death until my birth
(Beynimin kıvrımları doğumdan bu yana ölüm taşıyor)
Come and die with me forever
(Gel ve öl benimle ebede kadar)
Share insanity
(Deliliğimi paylaş benimle)
Do you want to die?
(Ölmek ister misin?)
The waves of blood are rushing near, pounding at the walls of lies
(Kan dalgaları yalanlardan inşa edilmiş duvarlara çarpmakta, seller gibi akarak)
Turning off my sanity, reaching back into my mind
(Akıl sağlığımı durdurup, zihnime ulaşarak)
Non-rising body from the grave showing new reality
(Mezarda yatan bedenlerdir bana yeni gerçekleri gösterenler)
What I am, what I want, I'm only after death
(Neyim, nedir istediğim, ben sadece ölümün ertesiyim)
Trapped in purgatory
(Arafta tuzağa düşürülmüş)
A lifeless object, alive
(Yaşam dışı bir nesne, hayat süren)
Awaiting reprisal
(Misillemeyi bekleyen)
Death will be their acquisition
(Ölüm olacak ellerine geçen)
The sky is turning red
(Kızarıyor gökyüzü)
Return to power draws near
(Güce dönüşüp çekiliyor yakınıma)
Fall into me, the sky's crimson tears
(Düşüyor üzerime, semanın al gözyaşları)
Abolish the rules made of Stone
(Taşların yapısını tümden değiştiriyor)
Pierced from below, souls of my treacherous past
(Aşağılardan nüfuz ediyor hain geçmişimdeki hayaletler)
Betrayed by many, now ornaments dripping above
(İhanete uğramış pek çoğu, süs gibi damlıyor yukarılardan şimdi)
Awaiting the hour of reprisal
(İntikam saatini beklerken)
Your time slips away
(Zamanın akıp gidiyor)
Raining blood
(Kan yağıyor)
From a lacerated sky
(Yırtılmış gökyüzünden)
Bleeding its horror
(Dehşet kanıyor)
Creating my structure
(Bedenimi yaratarak)
Now I shall reign in blood!
(Bundan böyle krallığım kanlı olacak!)
Slayer, Raining Blood
(1986 senesine çıkardıkları Reign In Blood isimli albümlerinden…)
Toplam 126 mesaj bulundu