sen gerçek olsan bana bu mantıkla gelmezsin
-
kapıyı aralamadan önce delikten bakıp kim olduğunu görmek lazım diil mi? gerçek hayatta bilmediğin sadece kelimelerle tanıdığın bi insana nası güvenirsin derim kendime ve kapatırım kepenklerimi dış dünyaya
kapalı kutuyum ben,
gibi...
Bu havaya bu nefes soluksuz gibi
Bu rahata bu kahkaha biraz fazla gibi
Bu ağızlara bu dil ifadesiz gibi
Bu yollara bu adımlar kısa gibi
Bu ruha bu kalp sayılı gibi
Bu suya bu yürek hiç kanmamış gibi
Bu seslere bu duyuş sağır gibi
Bu güzelliklere bu bakış biraz boş gibi
Bu fiillere bu tavır ölçüsüz gibi
Bu uykuya bu gözler aşık gibi
Bu hayale bu yürek doyumsuz gibi
Bu denize(nefis) bu simit havasız gibi
Bu tokata bu surat yüzsüz gibi
Bu yağmura bu şemsiye ahmaklık gibi
Bu gerçeğe bu yaşam bir masal gibi
Bu sevgiye bu kalp ihanet gibi
Bu kaleme bu mürekkep renksiz gibi
Bu secdelere bu baş küçük gibi
Bu soruya bu cevap çok gibi...
Özledim...
Baharın bembeyaz papatyalarla sardığı gelinliğini,
Haftalığına çİçek açan yalancı ağaçları,
Sabahın tatlı uykusunda kuşların söylediği bahar şarkılarını
Ve benimle beraber sessizce ağlayan bahar yağmurlarını...
Özledim...
İçindeki hazineyi göstermeyen,
derinliğini yüzündeki saf ve duru maviliğiyle gizleyen o esir denizi
Geceleri yüzünde yakamoz olan gülücüklerini
Sessizliğimizin sesini dinlediğimiz sakin akşam günlerini,
Ve ikimizin özgürlüğünü isterken onun şiddetli dalgalarıyla sahillerden intikam alışını
Ve benimse çaresizlik içinde kıvranışımı...
Özledim...
Gözlerin ve sözlerin derinliğinden kalpleri okuyan insanları
Karanlığıma giripte anlığınada olsa kibritle aydınlık veren eski dostlarımı
Ağlamak için başımı dayayıp bir omuz,bir ses bulabildiğim zamanları,
Ve unutulduğumu düşündüğümde,telefondan gelen eski bir dost sesini,
Bir alo'yu,bir merhaba'yı ve bir selamı...
Özledim...
Bütün bir gece beni uykusuz bırakacak kadar yoğun olan uzun kuyruklu hayallerimi,
Yüzümde bir tebessümle hiç sıkılmadan tekrar tekrar kendimi kanıtlayışımı,
Sırf düşüncelerimle değil bütünüyle özgürlüğümü yaşayışımı,
Sanki olacakmış gibi geleceğe yönelik umutlarımı
Ve hayallerime gülerken gözlerimi dolduran acı gözyaşlarımı
Özledim...
KÜÇÜK MUTLULUKLARIMIZI
KÜÇÜK SÖZCÜKLERİMİZİ
BİZİ MUTLU EDEN
VE BİZE YETEN HER ŞEYİ ÖZLEDİM...
inglizcenin sevmediğim tarafı.kocaman 'I' ile başlayan cümleler.
arapcadaki elif bu.teklik-birlik demek,
sora karşında tekil veya çoğul kalabalığa 'you' diye hitap etmekte çok aşşağılayıcı geliyo bana.bencillik benim yorumumca
hayatta kaybettiğim ve kazandığım öyle çok şey var ki,
tezatlar bir arada,
yeni dostlar edinirken güvenimi kaybettim,
herkesin doğrusuna kulak asarken kendi doğrumu şaşırttım,
daha çok bilgi yüklendikçe konuşma yetimi kaybettim,yorumsuz yaşar oldum...
bu ne sarhoşluğudur bilinmez ama bir görmüş,bir bilmiş,bir sinmiş,bir sevmiş,bir kimmiş,biriymişim.....
Allah'ım,
Bizi sadece bilgiye düşürme ki,bilgi avunmaktır.
Bizi akla bağlama ki,akıl derttir.
Bizi kendi kendimize bırakma ki,bu hal uçurumdur,
Gösterdiğimiz kulluktan övülmeye razı etme ki,bu iş geriye dönmektir.
*Bu dünyada bedenimize zincirli olduğumuzu,ve bu kelepçelerin ancak ölümle açılabilceğini,
*İnsan kendi başına gelen her sıkıntıya dayanılmaz desede,aslında tahammül gücünün yüksek olduğunu,
*İnsanın kendinden ne kadar kopuk ve uzak yaşadığını,çevresindeki insanlardan aslında kendisine en yabancı yüzün kendi yüzü olduğunu,
*Devamlı değer verdiği ve sevdiği şeylerin reklamını yapan insanların,aslında bunu içte derinleştirmedikleri için dile döktüğünü,
*İnsan insana muhtaç olsada aslında herkesin bencil duyguların köle aradığını,
*Yaşanmış bir olayı,acyı dostlarla paylaşıp azaltmanın mümkün olmadığını,aksine dinleyenlerin şaşkınlığıyla kişinin acIsının daha da büyüdüğünü ve alevlendiğini,
*Dünün 'keşke'siyle yarının 'eğer'ini düşünen insanların 'bugün'le saklambaç oynadıklarını
*İnsanın günün en az bir saatini kendisiyle geçirmesi gerektğini,insanların tavsiyelerinden çok kendi vicdanıyla kalıp bir iç hesaplaşmaya dalması gerektiğini,
*Zaman etkisini yavaş yavaş gösteren bir ilaç olsada yüreğin derinliklerinde gömülmüş olan aşkların,acıların asla unutulmadığını,
*Her şeyin kaynağı,ama ayakaltında olan TOPRAĞIN tevazusuyla bize örnek oluşunu,ve ürünlerinin gösterişiyle bize ders olabileceğini,
Dilimle bile söylemesi sızlatıyor kalbimi,Acı zor, Acıyı yaşamak en zor,
Sızıyı duymak,sarsılmak,elini başına dayayıp bir çözüm bulamayacağını,kadere teslim olduğunu bilmek zor.Akan gözyaşlarının seni kurtuluşa götüremeyeceğini bilmek en çok sızı veren,
Bir mendil uzatan olmaması,kapını tıklatan,halinden bir haber bilen olmaması,bilinse dahi acıyan gözlerle bakılması en zor olan,
Dünyada konumunu farkedememek,yaptığın ve yapman gerekenlerin ayrımına varamamak en sızı veren,Doğru gittiğin yolda yanlış zanlara kapılıp yön değiştirmen,
YANLIŞI DOĞRU GÖRMEN SIZI VEREN,FARKINDASIZLIK EN ACISI,
YÜREĞİ BURKAN FARKINDASIZLIK,ÖYLESİNE YAŞAMAK,BIKMIŞ,BEZMİŞ YAŞAMAK,
ASIL ACI BU!
insanı her şeye rağmen dimdik ayakta tutan insanlarla yakın ikişkisi değil,kendisiyle ve Rabbiyle kurduğu özel frekanstır.insan bu sayede aradığı gerçek dosta ulaşmış olur ve hayatı boyuncada insanları Onunla buluşturmaya çalışır.işte hizmet budur.
hayat insanı öyle zorluyo ki,sen neyi seçersen seç yine yaşayacağın şey kaderindir,ben karar verdim de,önüne sunulmuş iki tabaktan birini seçtim de,hayır öyle olmadı hayat hep kaderde yazılandı,
ben çok şeye karar verdim hayatta
güzelliklere,beraberliklere,idealist fikirlere,yükselmeye bir çok şeye
karar verdim,bu kadar
hayat benim karar verdiklerim değildi ki,kaderimde olması gerekenlerdi
en kötüsü şu olurdu başkalarının senin adına karar vermesi,insanı hiçliğe düşüren durum,
Kimse duymadan ölmeliyim,
Ağzımın kenarında bir parça kan bulunmalı,
Beni tanımayanlar
'mutlak birini seviyordu demeliler'
Tanıyanlarsa
'zavallı' demeli 'çok sefalet çekti'
fakat hakiki sebep bunlardan hiçbirisi olmamalı.
Garip bir dünyası var Nietzsche'nin,Hayatı sorgulamaya sondan başlamış, gerçek ve acı itirafları var,çıktığı yol yanlışta olsa çıkarımlar bazen doğru,
O kadar gerçeğe bakmışki insan bunları duymak istemiyor,ürküyor
ağır basan duygular onu hem realiteye hem mantığa itmiş,
-Gerçeğin ne kadarına dayanabilirim?
bütün gerçeği bildiğini sanıyor ama NİETSZCHE yanlış,Tanrısız yaşam hayal ediyor ama bu hayalden öteye geçemiyor.
Kendini Tanrının kollarına bırakanlara -zavallı sadece kendini avutuyor diyor ama o şimdi anladı ki yıllarca avunan kendisi olmuş.
-Birinin kendini başka bir insana açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder der,kendini bir kez Rabbine açmamış insan peki kime ihanet eder?
Nietzsche hep ben hep ben dedi ama kendi beninde bir Rab olduğunu görmedi,
Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır dedi,kendine yazık etti,Tanrıyı öldürdü ama şimdi baki kalanı gördü,boşuna söylenmedi,
Ateşi gururla yukarı süzülür,Dibine ışık varmeye tenezzül etmez,
Kibri arttıkça kendi erimektedir farkına varmaz.Ateşinin küçüldüğünü görünce aşağı süzülür,Ama geç olmuş yanıp tükenmiştir mum,Cız bız sesleriyle kendi erittiği havuzda boğulur ve söner
Şu tabletler,merhemler haricinde öyle etkili ilaçlar varki,
Çünkü dünya yara,
Yaranın içinde bulduğun ilaç bir yanını düzeltirken bir yanını çökertir,
Hastaysan ve ilaç istiyorsan yüzünü dünyadan çevir,
Geçmiş olsun,
Her bakışım bambaşka,binbir çeşit yüz,Maskeli kimlikler,Bakmaya tahammül edemedim,bazen dertleşmek için aradım.Gözyaşlarımı saydığım,kelimeleri sıraladığım,yüzüme hakaretler savurduğum,sivilce patlattığım,lensimi taktığım vs.aynalarım
Bazen her duvarda olsun dedim,bazen varlığını kabul edemedim tek tek topladım (kendi varlığım)
Kendimi yıllardır ilk kez gördüğümde oldu,bıkmışlığımda
Yine de ayna olmalı diyorum,Onca insan arasında kendimize en yabancı yüz kendi yüzümüz
Belki aynalar bir nebzede olsa hatırlatırda insan birazcıkta olsa ruhunu dinler,kendine dalar,sorgular.
sen
16.12.2008 - 17:47sen gerçek olsan bana bu mantıkla gelmezsin
-
kapıyı aralamadan önce delikten bakıp kim olduğunu görmek lazım diil mi? gerçek hayatta bilmediğin sadece kelimelerle tanıdığın bi insana nası güvenirsin derim kendime ve kapatırım kepenklerimi dış dünyaya
kapalı kutuyum ben,
gibi
10.11.2008 - 23:40gibi...
Bu havaya bu nefes soluksuz gibi
Bu rahata bu kahkaha biraz fazla gibi
Bu ağızlara bu dil ifadesiz gibi
Bu yollara bu adımlar kısa gibi
Bu ruha bu kalp sayılı gibi
Bu suya bu yürek hiç kanmamış gibi
Bu seslere bu duyuş sağır gibi
Bu güzelliklere bu bakış biraz boş gibi
Bu fiillere bu tavır ölçüsüz gibi
Bu uykuya bu gözler aşık gibi
Bu hayale bu yürek doyumsuz gibi
Bu denize(nefis) bu simit havasız gibi
Bu tokata bu surat yüzsüz gibi
Bu yağmura bu şemsiye ahmaklık gibi
Bu gerçeğe bu yaşam bir masal gibi
Bu sevgiye bu kalp ihanet gibi
Bu kaleme bu mürekkep renksiz gibi
Bu secdelere bu baş küçük gibi
Bu soruya bu cevap çok gibi...
özlemek
10.11.2008 - 23:30Özledim...
Baharın bembeyaz papatyalarla sardığı gelinliğini,
Haftalığına çİçek açan yalancı ağaçları,
Sabahın tatlı uykusunda kuşların söylediği bahar şarkılarını
Ve benimle beraber sessizce ağlayan bahar yağmurlarını...
Özledim...
İçindeki hazineyi göstermeyen,
derinliğini yüzündeki saf ve duru maviliğiyle gizleyen o esir denizi
Geceleri yüzünde yakamoz olan gülücüklerini
Sessizliğimizin sesini dinlediğimiz sakin akşam günlerini,
Ve ikimizin özgürlüğünü isterken onun şiddetli dalgalarıyla sahillerden intikam alışını
Ve benimse çaresizlik içinde kıvranışımı...
Özledim...
Gözlerin ve sözlerin derinliğinden kalpleri okuyan insanları
Karanlığıma giripte anlığınada olsa kibritle aydınlık veren eski dostlarımı
Ağlamak için başımı dayayıp bir omuz,bir ses bulabildiğim zamanları,
Ve unutulduğumu düşündüğümde,telefondan gelen eski bir dost sesini,
Bir alo'yu,bir merhaba'yı ve bir selamı...
Özledim...
Bütün bir gece beni uykusuz bırakacak kadar yoğun olan uzun kuyruklu hayallerimi,
Yüzümde bir tebessümle hiç sıkılmadan tekrar tekrar kendimi kanıtlayışımı,
Sırf düşüncelerimle değil bütünüyle özgürlüğümü yaşayışımı,
Sanki olacakmış gibi geleceğe yönelik umutlarımı
Ve hayallerime gülerken gözlerimi dolduran acı gözyaşlarımı
Özledim...
KÜÇÜK MUTLULUKLARIMIZI
KÜÇÜK SÖZCÜKLERİMİZİ
BİZİ MUTLU EDEN
VE BİZE YETEN HER ŞEYİ ÖZLEDİM...
hayat
10.11.2008 - 23:03You give people your life,your love,your emotions and the last peny in your pocket and at the end what you receive in return is bullshit...
söylenmemiş sözler
13.05.2008 - 21:46söylenmemiş söz diilde söylenmemiş sözcükler topluluğum var,kurumadığım cümlelerim var,yakındır zaman
ben
10.05.2008 - 23:18inglizcenin sevmediğim tarafı.kocaman 'I' ile başlayan cümleler.
arapcadaki elif bu.teklik-birlik demek,
sora karşında tekil veya çoğul kalabalığa 'you' diye hitap etmekte çok aşşağılayıcı geliyo bana.bencillik benim yorumumca
hayat
10.05.2008 - 23:11hayatta kaybettiğim ve kazandığım öyle çok şey var ki,
tezatlar bir arada,
yeni dostlar edinirken güvenimi kaybettim,
herkesin doğrusuna kulak asarken kendi doğrumu şaşırttım,
daha çok bilgi yüklendikçe konuşma yetimi kaybettim,yorumsuz yaşar oldum...
bu ne sarhoşluğudur bilinmez ama bir görmüş,bir bilmiş,bir sinmiş,bir sevmiş,bir kimmiş,biriymişim.....
dua
24.03.2007 - 17:48Allah'ım,
Bizi sadece bilgiye düşürme ki,bilgi avunmaktır.
Bizi akla bağlama ki,akıl derttir.
Bizi kendi kendimize bırakma ki,bu hal uçurumdur,
Gösterdiğimiz kulluktan övülmeye razı etme ki,bu iş geriye dönmektir.
tecrübe
11.03.2007 - 22:28TECRÜBECİKLERİM....
*Bu dünyada bedenimize zincirli olduğumuzu,ve bu kelepçelerin ancak ölümle açılabilceğini,
*İnsan kendi başına gelen her sıkıntıya dayanılmaz desede,aslında tahammül gücünün yüksek olduğunu,
*İnsanın kendinden ne kadar kopuk ve uzak yaşadığını,çevresindeki insanlardan aslında kendisine en yabancı yüzün kendi yüzü olduğunu,
*Devamlı değer verdiği ve sevdiği şeylerin reklamını yapan insanların,aslında bunu içte derinleştirmedikleri için dile döktüğünü,
*İnsan insana muhtaç olsada aslında herkesin bencil duyguların köle aradığını,
*Yaşanmış bir olayı,acyı dostlarla paylaşıp azaltmanın mümkün olmadığını,aksine dinleyenlerin şaşkınlığıyla kişinin acIsının daha da büyüdüğünü ve alevlendiğini,
*Dünün 'keşke'siyle yarının 'eğer'ini düşünen insanların 'bugün'le saklambaç oynadıklarını
*İnsanın günün en az bir saatini kendisiyle geçirmesi gerektğini,insanların tavsiyelerinden çok kendi vicdanıyla kalıp bir iç hesaplaşmaya dalması gerektiğini,
*Zaman etkisini yavaş yavaş gösteren bir ilaç olsada yüreğin derinliklerinde gömülmüş olan aşkların,acıların asla unutulmadığını,
*Her şeyin kaynağı,ama ayakaltında olan TOPRAĞIN tevazusuyla bize örnek oluşunu,ve ürünlerinin gösterişiyle bize ders olabileceğini,
ANLADIM,ÖĞRENDİM,TECRÜBE ETTİM,
sızı
11.03.2007 - 22:12Dilimle bile söylemesi sızlatıyor kalbimi,Acı zor, Acıyı yaşamak en zor,
Sızıyı duymak,sarsılmak,elini başına dayayıp bir çözüm bulamayacağını,kadere teslim olduğunu bilmek zor.Akan gözyaşlarının seni kurtuluşa götüremeyeceğini bilmek en çok sızı veren,
Bir mendil uzatan olmaması,kapını tıklatan,halinden bir haber bilen olmaması,bilinse dahi acıyan gözlerle bakılması en zor olan,
Dünyada konumunu farkedememek,yaptığın ve yapman gerekenlerin ayrımına varamamak en sızı veren,Doğru gittiğin yolda yanlış zanlara kapılıp yön değiştirmen,
YANLIŞI DOĞRU GÖRMEN SIZI VEREN,FARKINDASIZLIK EN ACISI,
YÜREĞİ BURKAN FARKINDASIZLIK,ÖYLESİNE YAŞAMAK,BIKMIŞ,BEZMİŞ YAŞAMAK,
ASIL ACI BU!
ağlamak
29.07.2006 - 19:54bana boş bir dünya verin ağlıcak
farkına varmak
29.07.2006 - 19:49sessizce farket her şeyi,sessizce seyret alemi,
ressamı ve resimlerini
ama farkın farkındayım diye avaz avaz bağırma!
yoksa alırlar senden o gözleri
hizmet
29.07.2006 - 19:46insanı her şeye rağmen dimdik ayakta tutan insanlarla yakın ikişkisi değil,kendisiyle ve Rabbiyle kurduğu özel frekanstır.insan bu sayede aradığı gerçek dosta ulaşmış olur ve hayatı boyuncada insanları Onunla buluşturmaya çalışır.işte hizmet budur.
karar vermek
29.07.2006 - 19:38hayat insanı öyle zorluyo ki,sen neyi seçersen seç yine yaşayacağın şey kaderindir,ben karar verdim de,önüne sunulmuş iki tabaktan birini seçtim de,hayır öyle olmadı hayat hep kaderde yazılandı,
ben çok şeye karar verdim hayatta
güzelliklere,beraberliklere,idealist fikirlere,yükselmeye bir çok şeye
karar verdim,bu kadar
hayat benim karar verdiklerim değildi ki,kaderimde olması gerekenlerdi
en kötüsü şu olurdu başkalarının senin adına karar vermesi,insanı hiçliğe düşüren durum,
intihar
25.09.2005 - 21:39Kimse duymadan ölmeliyim,
Ağzımın kenarında bir parça kan bulunmalı,
Beni tanımayanlar
'mutlak birini seviyordu demeliler'
Tanıyanlarsa
'zavallı' demeli 'çok sefalet çekti'
fakat hakiki sebep bunlardan hiçbirisi olmamalı.
aşk
25.09.2005 - 21:35İki kalp arsındaki en gizli konuşmanın bile paralelinde Allah vardır. O aşka o kadar çok değer verir ki iki karıncanın aşk fısıltılarını bile dinler.
nietzsche ağladığında
01.06.2005 - 23:25Garip bir dünyası var Nietzsche'nin,Hayatı sorgulamaya sondan başlamış, gerçek ve acı itirafları var,çıktığı yol yanlışta olsa çıkarımlar bazen doğru,
O kadar gerçeğe bakmışki insan bunları duymak istemiyor,ürküyor
ağır basan duygular onu hem realiteye hem mantığa itmiş,
-Gerçeğin ne kadarına dayanabilirim?
bütün gerçeği bildiğini sanıyor ama NİETSZCHE yanlış,Tanrısız yaşam hayal ediyor ama bu hayalden öteye geçemiyor.
Kendini Tanrının kollarına bırakanlara -zavallı sadece kendini avutuyor diyor ama o şimdi anladı ki yıllarca avunan kendisi olmuş.
-Birinin kendini başka bir insana açması ihanetin kapılarını açar ve ihanet insanı çok rahatsız eder der,kendini bir kez Rabbine açmamış insan peki kime ihanet eder?
Nietzsche hep ben hep ben dedi ama kendi beninde bir Rab olduğunu görmedi,
Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır dedi,kendine yazık etti,Tanrıyı öldürdü ama şimdi baki kalanı gördü,boşuna söylenmedi,
Tanrı öldü
nietzsche
NIETZSCHE ÖLDÜ
TANRI
üç şey
02.04.2005 - 22:25daima sessiz olan üç şey:
DÜŞÜNCE,KADER VE MEZAR
uçurtma
27.03.2005 - 13:44ÖZGÜR OLAMAZ,İPİNİ TUTANLAR VAR,
KANDIRDILAR ONU...
mum
27.03.2005 - 13:43Ateşi gururla yukarı süzülür,Dibine ışık varmeye tenezzül etmez,
Kibri arttıkça kendi erimektedir farkına varmaz.Ateşinin küçüldüğünü görünce aşağı süzülür,Ama geç olmuş yanıp tükenmiştir mum,Cız bız sesleriyle kendi erittiği havuzda boğulur ve söner
ilaç
27.03.2005 - 13:39Şu tabletler,merhemler haricinde öyle etkili ilaçlar varki,
Çünkü dünya yara,
Yaranın içinde bulduğun ilaç bir yanını düzeltirken bir yanını çökertir,
Hastaysan ve ilaç istiyorsan yüzünü dünyadan çevir,
Geçmiş olsun,
ayna
27.03.2005 - 13:36Her bakışım bambaşka,binbir çeşit yüz,Maskeli kimlikler,Bakmaya tahammül edemedim,bazen dertleşmek için aradım.Gözyaşlarımı saydığım,kelimeleri sıraladığım,yüzüme hakaretler savurduğum,sivilce patlattığım,lensimi taktığım vs.aynalarım
Bazen her duvarda olsun dedim,bazen varlığını kabul edemedim tek tek topladım (kendi varlığım)
Kendimi yıllardır ilk kez gördüğümde oldu,bıkmışlığımda
Yine de ayna olmalı diyorum,Onca insan arasında kendimize en yabancı yüz kendi yüzümüz
Belki aynalar bir nebzede olsa hatırlatırda insan birazcıkta olsa ruhunu dinler,kendine dalar,sorgular.
üç şey
03.09.2004 - 11:41ıssız bir adada yalnız kalacağımı çağrıştırıyor.
stendhal
20.09.2003 - 21:18stendhal canlandı mı? sayfayı kendi hakkında sözleriyle doldurmuş.
romanları harika, beni çok etkiler dili ve abartısızlığı.
Toplam 32 mesaj bulundu