Nihade Sıfır Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • kul

    21.07.2006 - 18:00

    Kulluk, niyet ve davranış bütünlüğüne ulaşmanın unvanından ibarettir.

  • estağfirullah

    21.07.2006 - 17:58

    ‘Estağfirullah’a yatırım yapmak için söylenen tevazu ifadeleri birer zımnî yalandan ibarettir.

  • nevâle

    21.07.2006 - 17:14

    kısmet- azık

  • bîkes

    19.07.2006 - 12:47

    hali pür melalim.....:(

  • istanbul

    18.07.2006 - 13:47

    tarz-ı selefle takaddüm ettim,
    Bir başka lügat tekellüm ettim
    galip...

  • dün

    18.07.2006 - 11:14

    Dün dünle birlikte geçti cancağızım
    bugün yeni birşeyler söylemek lazım
    MEVLANA
    ...

  • kör

    18.07.2006 - 11:07

    '.... fakat biride var kör değilse de gözü görmüyor,
    Dostu gözü önünde öldürülse de görmedim diyor.
    iyiye ortaktır yamanı görmez,
    o, saate bakar, zamanı görmaz,
    fikrini hissini yüceden demez,
    bazen gördüğünü görmek istemez...'
    Bahtiyar Vahhapzade

  • sanatçı

    18.07.2006 - 10:04

    'Ben o kutsi nefesin üflediği kamışım,
    Ses onun ben imzamı atmışım atmamışım....' diyebilendir sanatçı..

  • necip fazıl kısakürek

    18.07.2006 - 10:01

    Lugat bir isim ver bana hâlimden.....
    NFK

  • bühtan

    15.07.2006 - 16:00

    ب ه ث ا ن :iftira
    bühtân etmek: iftira etmek...

  • dûçar

    15.07.2006 - 15:53

    د ج آ ر : uğramış, yakalanmış, maruz kalmış.... (çim'in eksik kalana..)

  • ölüm

    17.06.2006 - 15:43

    Küllü nefsin saikatül mevti
    sümme ileyna türceun

  • dabbe'tül arz

    17.06.2006 - 15:39

    İzeşşemsu kuvviret
    Ve izennucumunkederet
    Ve izelcibalu suyyiret
    Ve izessema'u kuşitat
    Feeyne tezhebune.
    Feeyne tezhebune.
    Feeyne tezhebune.
    ....................................................................

  • sezai karakoç

    15.06.2006 - 17:03

    yittiğim....

    Bir de bakalım Leyla köşesinden

    Aşkın kadın adlı penceresinden

    Bırakmıştı kendini yazılmış olana

    Susmak ve konuşmamak denen cana

    Evlenmişti ve görünüşte mutlu

    Şimdiden memnun ve gelecekten umutlu

    Fakat bir eksiklik ufacık bir nokta

    Kalbi kurcalıyordu hala

    Mecnun ne olmuştu neredeydi

    Nasıldı ne yapıyordu hali neydi

    Geceleri loş gölgeler arasında

    Kum tepelerinde ay yarasında

    Mecnuna benzeyen hayaller olurdu

    Bu anlarda sanki kalbi dururdu

    Bitmiş olan bir daha mı başlayacak

    Ne çare başlayan başlamamış

    Bitmiş bitmemiş olacak

    Gibi gelirdi Ona

    Ürküntü geçmiş ama erememişti huzura

    Karanlık bitmiş fakat erememişti huzura

    Ay tutulmuş tutulmuş kurtulmuştu

    Gçnlu zaman zaman tutmuştu mustu

    Gün kırmıştı siyah çerçevesini

    Yarmıştı ışıkta ötesini berisini

    Baskın korkusuyla ürperen çadırların

    Bugün düzen ve güven, ama yarın! !

    Yarına bir güvence olmayan

    Neye yarar böyle bir şimdiki zaman

    Acıyla da olsa dopdolu olan hayat

    Boşalmıştı zemberegi boşalmış bir saat

    Gibi. Dönmüştü bomboş bir kagıda

    Agızdaki tad benzemiyor eski tada

    Irmak kurumuş rüzgar esmiyor

    Yakıcı güneşi bir parçacık bulut örtmüyor

    Arzu ve korku iki karanlık duygu

    Yüreginde birbirini kovalayıp duruyordu

    Ya bir gün geri dönerse Mecnun

    Yine altüst olursa ortalık bütün

    Daha mi iyi olur daha mi kötü bilmiyordu

    Bir umut vardı gönlünde eksilmiyordu

    Sonra kızıyordu kendine kınıyordu kendini

    Kapamak istiyordu içinde eskinin kepengini

    Eski oldu diyelim ama neydi yeni

    Ve nasıl eskitmeli eskimiyeni

    Nasıl öldürmeli ölmeyeni

    Nasıl diri sayarsın ölü olanı

    Eski bir zehirdi belki ama yeni

    Andırıyordu tatsız tuzsuz bir yemegi

    Beklemek neyi bekledigini bilmeden

    Gün günü ay ayı kovalarken

    Beklemek bir vaktin dolusunu

    Öç alan kaderin zalim oyunu

    Her şey akılla kurulu akılla düzgün

    Ama aklın içinde olmalı baharat gibi

    Bir parça delilik

    Oysa mecnun almış bütün deliligi gitmiş

    Kupkuru bir hayat kalmış ve adeta oyun bitmiş

    Arzulanan zenginlik, at kumaş ve ziyafet

    Yetmez olur insana bir gün elbet

    İnsan hep birşey umar bekler

    Ne oldugunu bilmez fakat

    Fakat sonradan duruldu Leyla

    Tevekkülle huzuru buldu Leyla

    Ruhta kopan fırtınalar dindi

    Gökten gönle sükunet indi

    Anladı ki acı tatlı soguk sıcak

    Geçmiş ve gelecek ayrılmak ve kavuşmak

    Hep aynı varoluşun dönüşümleri

    Aydınlanışları ve sönüşümleri

    Her şey havada döner durur

    Sonunda Tanrı varlıgında yok olur

    Ruh hürdür vücut esir

    Ruh baldır beden zehir

    Ruh hürdür Tanrı aşkıyla

    Baglı degil yer ve zaman kaydıyla

    Farketmez gelse gelmese Kays (Mecnun) Ona

    Gitse gitmese Ona Leyla

    Tanrı katında buluşmuşlardır

    Hakikat yurduna kavuşmuşlardır


    daha ne söylemeli bilmem ki yada söylenenler üstüne söz söylemek bize düşermi?

  • boş zamanlarında kitap okumak!

    12.06.2006 - 13:13

    kitap boş değil dolu zamanların eylemidir.....

  • aşık

    19.05.2006 - 11:17

    Zabt-ı âh eylemedir âşıka evvel çâre...
    Ben ise âhsız aram edemem âh meded...

  • hayat

    19.05.2006 - 11:13

    Gâh Mecnun gâh ben devr içre nevbet bekleriz

  • istanbul

    19.05.2006 - 11:02

    bir yarım , bir yârim...

  • ayaklı kütüphane

    15.05.2006 - 12:22

    dursun gürleğin çok güzel bir kitabı..
    tavsiye ederim..

  • Aynadaki ben

    15.05.2006 - 12:15

    siret yok sade bir suret.. sadece suret..

  • kaymaklı ekmek kadayıfı

    15.05.2006 - 12:05

    olsa da yesek :)
    nedense bana sultan ahmet teki ramazan gecelerini hatırlatıyor. bir gurup arkadaşla canımız çektiği ve agzımız sulandığı halde daha ucuz oldugu için tercih ettiğimiz izmir lokmayı ekmek kadayıfı niyetiyle yediğimiz o geceyi...

  • insan

    30.04.2006 - 11:01

    kıvrım kıvrım...

  • Elif Lam Mim

    30.04.2006 - 10:56

    Fatih’in veziri olan şair Ahmet Paşa,

    Mushaf’da kadd ü zülf ü dehânın mı gördü kim

    Dil tıfli okuduğu elif-lâm-mîm’dir

    derken sevgilisinin düzgün boyunu elif, çengel çengel olmuş zülfünü lam, bir gonca gibi küçük ve yumuk ağzını da mim’in yuvarlağına benzeterek gönlüne Elif-Lam-Mim okutmakta; Kur’an okurken sevgiliyi düşünerek ona ulviyet vermektedir.

  • leyli

    30.04.2006 - 10:53

    Mecnûn ile bir mekteb-i aşk içre okurduk

    Ben Mushaf’ı hatm ettim o ve’l-Leyli’de kaldı

    Mânâ murâd olundukta, “Aşk mektebinde Mecnun ile sıra arkadaşı olmuş birlikte okuyorduk. Eğitimin sonunda ben Mushaf’ı hatmettim, ama o Leyl suresinden öteye geçemedi; orada takılıp kaldı! ..” demeye gelir. Zavallı Mecnun, belli ki ezber sırası Leyl (Gece) suresine gelince Leyla’yı hatırlamış ve bir daha aklını toparlayıp ezberini tamamlayamamış. Eh, hakiki aşk da böyle bir şey olsa gerektir! .. Hani Yunus der ya: “Cennet cennet dedikleri / Birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver anları / Bana seni gerek seni.”

Toplam 197 mesaj bulundu