Nevim Karahan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Yalnızlığım, asılı duvarda resmim, gözlerimde harem, dilimde türküm, kalemimde şiirim... yalnızlığım... sesinin derinden gelişleri, yokluğunun içime işleyişleri, gecelerimin yıldızsız gülüşleri... saçlarımın rüzgara isyanları.. ah yalnızlığım... sensizliğim... git başımdan.

Yüreğinize sağlık.

Yalnız gidersin, arkandan bir selam tadı beklersin, vermezsen şimdi selam ardın sıra gelmez duan... kim ne derse aldırma, yalana meyedip kalpleri aldatma, özünü bil yolundan şaşma... giderken yanında sen olacaksın, sen seni bilirsen yolda rahat edersin..

Şiirinizi tebrik ederim..

Bırak insanlar bunu aşk şarkısı sansın, seni yanımda dudağını kadehimde sansın, kim bilecek yalnız gecelerimi... bırak yüzümdeki hüznü gülüşüm sansın..

Yüreğinize sağlık.

insan... nelere katlanır, nelere göğüs gerer, yaşı ne olursa olsun kendince bir yer eder... ya dünya.. kocamadı mı, toprağı yorulmadı mı, dereleri kuruyup dağları kaymadı mı... yaktık ağaçlarını, yeni fidanları salmadı mı.. bıkmadık koca dünyayı taşlamaktan... insanız taş gelse başımıza kıyameti ko ...

Şehrin ayak izlerinde buluyorum her akşam seni, kör kütük sarhoş oluyor şehir ben izlerken seni... yıldızlar mum ışığı gibi aydınlatıyor yolumu.. seni kaybetmek mümkün değil.. bu şehir sana yazılı, seni resmediyor her gece.. güzelim... bak bir gözlerime... şehir dar geliyor sen düşünce gönlüme..

...

Sen hiç sevmedin mi..... kaç kere ağladın gecelerinde, kaç kere acıdı canın gül bahçelerinde, duvarlarındaki yalnızlıkları alıp koynuna kaç kere soğukluğuyla uyudun ki... sen nerden bileceksin halimi, sen nasıl anlarsın ki yüreğimi... nasıl dersin unut diye.. sen kaç kere unuttun ki kocaman sevip bi ...

Kaç ölü var sevgi için canın veren, kaç göz var hasret için kör olan, kaç yürek var yürekli olup ardı sıra giden... kaç kere düştünüz gidişlerinde, kaç kere ağladınız gelişlerine... geldi de bildiniz mi güllerini, verdi de gördünüz mü gözlerini... ahhhh mecnun, kerem, ah aslı, leyla.... satırlarca h ...

Sendin o, yollar boyunca yürüdüğüm, türkülerime koyduğum, rakımın içindeki buzum, gecenin ortasında gördüğüm rüyam, parmaklarımın arasında dolaşan saçlar, dudağımda gülüş... sendin o.... sen ki arayacaksın rüzgardaki izimi bile... sen.. bilemedin bendeki halini.. şimdi.. unut artık acıtmasın bensizl ...

Zahmetli bir çalışma... tebrik ederim.. zordur böylesi çalışmalar.

Bir yolu olsaydı yırtmanın harfleri... ne çare başka kelime koyarlardı yerine.. yok yok bunun bir çaresi.. bir yanım sıla iken bir yanım gurbete, sılaya dönerken gurbet oluyor sıla yine... ne yana gitsem hasret, ne yapsam ne etsem olmuyor, gurbet yerleşmiş yerine, kovmakla sılaya varılmıyor...

...

Ey ölümmmm, yorgun artık bedenim, sana teslim olmak için hazırım... kalmadı içimde yaşayacak hevesim, kalmadı beni hayata bağlayacak aşkım...

..............

Özlemişsem ölümü, bekliyorsam kapısında, unutmuşsam kendimi ona ise bütün satırlarım... niçin... ölüm zaten var, bir gün çalacak kapımı, ...

Anlat bir şeyler, bize dair olsun, içinde aşkımız olsun.. olsun ne farkeder aramızda dağlar varsı, kim ne karışır gözümde gözlerin varsa ve bakıyorsan nazlıca bana... hadi boşverelim herkesi, tut elimden çıkalım sokağa, aşağıdaki parkta içelim biraz, hava soğuk olsun ne yazar, senin gülüşün beni ısı ...

Aldanmak güneşin yüzüne, el uzatınca kalmak buz içinde... ah aldanışlarım.. yanıbaşımda duruyor tükenişim... sen değilsin suçlu sevda.. bırak yolma saçlarını.. bilen bilir kim çekti be darağaçlarına.. sen kapat gözlerini görme tükenişimi..

Yüreğinize sağlık.

Ölüm fermanımısın be güzelim, ölümden öte ne olabilirsin ki... sana hayat demişim, neden nefes alıyorum bilemedin mi... seni sevdim.. daha ne istersin..

Yüreğinize sağlık.

Her sorunun bizden içerde bir cevabı vardır buna hep inanmışımdır... sadece biz korkarız cevabı bulmaktan, biraz ürkmüş, biraz korkak, biraz cesur, biraz baskı altında biri vardır yüreğimizde... tutup yakamızdan... beni artık hapsetme der, çıkar beni yüreğinden.. korkarız işte... cevapsız soruların ...

Ben tarif etsem açeyayı... yok yok böylesi anlatamazdım... tebrik ederim yüreğinize ve şiirinizi. Benden tam puan...

Hep derdin ya bana 'sevdiğin nerden belli'... ah güzelim bilmezsin İstanbul şahidimdir... Samatya sahilindeki balık barınağını bilir misin, yada galata köprüsünün ayaklarında oturduğum demirleri... yedi başlı canara hep anlattım ben seni... sen ki sağır dilsizsin... koca şehir şahittir aşkıma... se ...

Evimde vardı anam da, babam da, bacım da... ne hikmetse sevgiya aç kaldım, şefkatın alından öpüşüne, düşünce elimden tutuşuna... sobalı bir evde, yağmurdan koruyan çatı altında... bir sokak çocuğu var yüreğimde...

Yüreğinize sağlık, ince fikrinizi tebrik ederim.

tuttun elinden gelmedi mi, verdin gülü almadı mı, sevdin gönlünü vermedi mi.... tekmele kaderini, yüreğini tekmele, seven kalbini tekmele...
bahçeler kurdun talan mı ettiler, bülbülleri vurup susturdular mı, dikenleri yüreğine mi batırdılar... tekmele içindeki düşmanı, tekmele talancıları...
aç ka ...

Önce bir bak aynada kendine, varmı aradığın karar kıl... yoksa doğuştan buldun mu özünü... bre oğul.. sen kimin oğlusun..

Tebrikler, yine bir kaç mısralık sayfalar dolusu..

Ya uçsuz bir uçurumdan atacaksın kendini, ya oturup uçurumun başında izleyeceksin geleni geçeni... ya ateşe sokacaksın ellerini, ya kenarında durup izleyeceksin ateş böceklerinin yanışlarını....
Uçurum... atsam kendimi.. o an.. yerle gök arasında bulunduğum zaman... değermi acaba yere çakıldığım ...

Üşütmezdi mevsim kış bile olsa güneş beni, ıslanmayı severdim düşerdin bulutlardan tenime, öperdim alnından kocaman bir yağmur damlasıyla seni gizlice... sen olsaydın şimdi şu yağmurun içinde, acıtmazdı beni yağmur... yıldızlarda eskisi kadar parlak değil gecelerimde, sensizliği kokluyor bütün sokak ...

Bir yerde damlar buluttan yağmur diye sen, bilmezler ki içinde sevdam... ah güzelim bulutlara her baktığımda hatırlıyorum seni, eskiden kalma bir alışkanlık benimkisi, sanırım hep yağacaksın eskisi gibi... demiştim ya sana... sensizliğe alışamam ölürüm diye... ölmedim bak sensiz de yanışıyormuş meğe ...

Kaç defa daha yanar eli yüreğinden önce verirmi işareti, gözlerdeki yalanları ayıklayıp gelebilirmiki.. susmuş biraz durgun, küsmedi hala barışık da... bir şey var, derinde bir yerde, kimsenin bilmediği, bilinmesi istenilmeyen... kaç defa daha düşecek yere gülleri... karışık her şey şimdi, ne sorula ...