Nevim Karahan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Sevmişim farkında bile olmadan, sormadı yine gönül usulca sana meylederken... şimdi ne olacak.. hasret mi dolacak gecelerime, ayrılık kapımda nöbette mi olacak, bir bakış, bir gülüş için yeni aşka düşmüş liselililer gibi yollarında mı bekleyeceğim... şimdi ne olacak... ben yine sonunda kahrolacak mı ...

Yine mi sen, daha dün akşamdı bu son diye yazdığım şiir... dünden bu güne çok mu zaman geçti bilemedim ki... hiç güneş doğmuyor, güneş mi tutuluyor her gün anlamadım ki... karanlığın içinden yırtıp perdeleri yine mi geldin sen...

Yüreğinize sağlık.

Kendimi aramaktan vazgeçtim artık, biliyorum bir gün beni o bulacak, baktı caydım aramaktan düşüp yollara, alıp yanına bana dair ne varsa.. ben olan beni bulacak. Saçlarımdaki yıldızlar onun suçu değil, geçen zaman ve titreyen eller onun eseri değil, gözlerimin akın yaşı da onun değil... o masumda, ...

Gecenin ve günün karanlıkları neler götürmediki bizlerden...

Yüreğine sağlık.

Nereye kadar, kimi mutlu kılana kadar.... ya biz.. kim mutlu etmek için bizi çırpınıyor bizim çırpınışlarımız kadar, kim ağlıyor bize bizim ağladığımız kadar, kimin canı yanıyor canımız yandığı kadar... neden başkaları bizden önce gelir... nereye kadar koşacağız bizi unutup... hatırla gönül kendini ...

Böylesi acıtan içimi, böylesi satırlar karalatan... sen değil iki kurşuna, iki damla yaşa bile değmemişsin bilemedim. Sen içimdeki sana deli o dağ gibi gönlü bilmemişsin ya, hasreti araya koymuşsun ya, ben bu satırları karalayıp kahrolmuşum ya... sen hiç bir şeye değmemişsin ben bilememişim... had ...

Uzak şehirlerin birinde, kimbilir belki de gül bahçesi içinde bir evde... benim yaşadığım yerlerden çok uzaklarda, seslensem duyamayacağın, gelsem bulamayacağım bir yerlerdesin.. sen çok uzaklarda olsanda bilmelisin seninleyim. Çayını içtiğin bardığın ince dokunuşunda dudağında, rüzgarın saçlarnı ok ...

Günümüzün gerçeği.... acıtıcı bir şamar gibi iniyor yüreğe... o sokaktakiler hep orda mıydı acaba, yoksa onları da anaları babaları özene bezene yetiştirip mi salmıştı sokağa... nerede eksik, nerede hata.. her çağında aç bırakmamak gerek sevgiye yüreği... her kötülük sevgisizlikle başlamıyor mu?

...

Eve çıkarken komşu gülümsedi, gülümseyen dudağıma, başımla selam verdim gözlerimi kaçırıp gözlerinden, korktum dudağıma inat hüzünlü gözlerimde yakalamasından sensizliklerimi... Kapımı açtım usulca, evde yoktu hala tıkırtıların... yoksun yine ... geri çekti beni adımlarım, her neredeysen bulup almak ...

Neyleyim gece uykularımı bölmüyorsa, neyleyim yıldızları ellerime indirmiyorsa, neyleyim gönlümü deliye çevirmiyorsa... neyleyim söyle elinde yüreğini alıp bana gelemiyorsa...

Yüreğinize sağlık, kısacak şiirinizde satırlar dolusu anlatım.

Söyleyin bilsin unuttum ismini, sildim izlerini, bıraktım peşini... söyleyin bilsin karanlık gecelerime dostum artık ben, yıldızsız gökyüzünde her gece darağacındayım ben. Söyleyin bilsin sevdaları onunla bitirdim ben.. benim bu ahım varken... söyleyin sevmesin bir daha sevilmez asla..

Yüreğinize ...

Ya kalbinle geri gel, ya da kalbimi sök götür, yapamıyorum sensizliklerde, yaşayamıyorum senden geride yada ileride... ne olur yanımda yürü, elimden tut, gönlümde kal... gideceksen eğer.. önce öldür sonra düş yollara, yapamam sensiz buralarda...

Yüreğine sağlık.

Sevgi ile taşını anam karnında, sevgi ile emzirdi sütünü verdi özenle, sevgiyle büyüttü verdi hayatın eline... sevgi ile büyüdü gönlüm, sevgi ile çoğaldı yıldızlarım... her güzellik sevgi ile yoğruldu.. sevginin bittiği yerde iyilik yoruldu... kazanan kötülük oldu..

Yüreğine sağlık.

Son olsun, yüreğim içine sızan zehir son olsun, can artık bir yerde dursun, gök güneşiyle kalsın, yürek bu sevdayla uyusun... son olsun bu şarkı son şarkımız olsun, son ayrılığımız ve son barışmamız olsun.. son olsun bu nefes gelemeyceksen, son olsun bu gün sensiz..

Yüreğine sağlık

Bir gül alacaktım sana, yolların kapanmış gelemedin bana, bir gül alacaktım sana gül bahçeleri talan edilmiş bülbüller yerinden alınmış.. bir gül alacaktım .. güller bana küsmüş..

Yüreğine sağlık.

Büyüdüm bende anne.. biliyorum ben büyüdükçe sen daha çok büyüyorsun, bir türlü sana ulaşamıyorum, ben dağların eteklerine ulaşmadan sen dağları aşıyorsun... büyüdüm anne, istediğin gibi boyum uzadı, bedenim acıları alacak kadar genişledi... gözlerim yeteri kadar büyüyememiş kötülekleri göremiyorum ...

İnsanlar yalnızlıklarını kendi seçer.. Yüreğinize sağlık.

Benim annem hiç olmamıştı ki...

Ya benim annem... sen hiç bilirmisin dibindeki kadına hasret çekmeyi, gece karanlığında ellerinden tutamayışın acısın, ağladın mı hiç sen on adım sonra dokunabileceğin annenin yokluğuna, hiç titrerken sarılmayı çok istedin mi o kadına... benim annem hep oldu ama h ...

Bedel mi ödüyorsun sen

Diyet mi


Ne zaman yanık ellerimi uzatsam buz dağlarına, alevler yeniden yakıyor yanık ellerimi... Ben mi körüm, onlar mı iyi saklamış ateşlerini yüreklerine.. neyin bedeli, neyin diyeti bu yanık ellerim, neden bu cezalar, neden bu geceler boyu hıçkırıklarım... Kim, ...

Şehrin gözyaşları olurmuymuş, ben senden koparken söyle ağladın mı İstanbul... Galata köprüsünden denize hayellerimi bırakmıştım, söyle duruyormu hala, Samatya sahilinin rüzgarında kokumu bırakmıştım söyle kokuyorum mu oralarda hala... Sen çok kalabalıksın yokluğumu farketmezsin amma.. ben seni ço ...

Ne zaman satırlarca anlatabileceksin beni... işte o zaman atacaksın kalbinden beni.
Gözlerindeki büyü geçecek rengimin senin sandıın gibi beyaz olmadığını görecektin çilli yüzüme bakıp, saçlarımın sandığın gibi uzun olmadığını, sesimin öyle ince olmadığını... Son bulacak satırlarda bana seslenişler ...

Bir çocuk yüreği gibi saf ve tertemiz
Uzatmalıyız parmağımızı gökyüzüne
Umutla sevgiyle hasretle koşmalıyız sevdiğimize

Ne zaman çocuk gülüşünü kondursam dudağıma, ne zaman onun saflıyla uzatsam elimi gökyüzüne .. bulutlar kararır yüzüme, gökgürültüsü korkutur yine.. umudum alıp hasretle koşs ...

Şelalarin uçumdan düşan damlalarından çıkıp sana gelirim, tenine değen her damla yağmurdan mı sandın, usulca girerken gönlüne.. gönlünde misafir mi sandın.. yanıldın.. bir kez yine yanıldın.. hadi usulca girdiğim kalbinden sök at beni, hadi kopar yüreğini yüreğimden... kanatmadan, yara almadan, ağ ...

Ne acılar yaşadı yürek, ne fırtınalar dindirdi çöllerinde, ne kadar çok denizleri kurudu kaldı dalgasız, kumsalsız... ne kurak yazlar geçirdi susuz, ne kışlar yaşadı soğuk buz tutmuş, ....
Ne mutluluklar yaşadı yürek, ne gülüşler saldı göklere, ne çok ıslandı yağmurlarda çıplak ayak gülüşerek, ne ...