Eda Yıldırımtürk Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

bahar

01.04.2005 - 22:03

Erişir fasl-ı hazan bağ u bahar elden gider...

Avni

cabulka

31.03.2005 - 00:28

''Yine kum yaşasın, seviyorum bunu ''

sitare

30.03.2005 - 23:28

Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlıyamıyorum...

Dilaver Cebeci

sitare

30.03.2005 - 23:26

Nerden çıktın böyle karşıma Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinden
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedim'in nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum sitare...

ıskarta

30.03.2005 - 23:12

''Iskarta şehirlerden ve antik çağrılardan
Kimseye değmez uykuları yavaşça konuşarak
Kefenlere sardık günyüzlü korkumuzu
Bir buluttan şimdi beyaz bir at inecek
Beyaz bir at...
Tanrım lütfen,
Yıkma bizim bu kaçak kondumuzu...''

şeytan diyor ki

30.03.2005 - 23:02

Artık benimle uğraşmaktan vazgeçin yoksa çarparım! ! ! !

gülhane

30.03.2005 - 22:49

Bu ara bakımdadır misafirini geri çevirmekte...

gülhane

30.03.2005 - 22:44

Sarayburnu'na süzülüp acemisiyle 'geçen gemi ıslatır mı ıslatmaz mı ' oyunu oynamalı!
Kaybedenin cezası kumpir olmalı

martılar

30.03.2005 - 22:34

Geliyoruz bekleyiniz!
Elimizde simitler (havada kapmanız şartıyla) içimizde dökülecek dertler var...

üsküdar

30.03.2005 - 22:32

Bu ara bizi ne de çok çağırdın...
Bahtiyarız

Sonbahar

30.03.2005 - 22:13

İkram mevsimidir.
Duman altı olmuş içeriye inat kimsecikler olmayan bahçesinde soğuğa yiğitlik göstermek bir de...

Gül yüzlülerin şevkine gel nuş edelim mey...

yıldız

30.03.2005 - 18:43

''Benim yıldızıma Mehlika adını vermiştik
biz kimseden yana değildik... ''

istanbul

30.03.2005 - 18:30

'' İçindeyken nefes aldırmayan,dışındayken hasretinden kavuran şehir...''

usta

29.03.2005 - 23:03

Oğlum, onüç-ondört anahtarı ver!
Al usta...

küçükçekmece

29.03.2005 - 21:18

.... sahili

hazan

29.03.2005 - 21:08

Bu hüzünlü halinin sebebi miyim
Seni böyle görmeye alışkın degilim
Benim yağmur gözlü yarim
Nicedir bu solgun halin
Hazan değmiş saçlarına etme ey yarim...

cabulka

29.03.2005 - 21:00

Molla Kasım vakıası...

rüzgar

29.03.2005 - 13:39

Nice bitmez ruzigardır bu...

üç

29.03.2005 - 13:26

Hocamız '' ya üç ya hiç '' der ve herşeyi üçe tamamlardı...

diyalog

29.03.2005 - 13:16

Hıvar...

istanbul

29.03.2005 - 13:13

Bahara merhaba demenin vaktidir!
İstanbul da mutlaka bulunmalı orada...

ses

29.03.2005 - 12:24

Hışırtılı plâkların çalındığı,
Çamurlu bir çarşının ortasında, Sen
Bütün insanlarsız kalmayı bilir misin?
Bir kişisizken.
Bir sıfır...
Bir sıfır çöreklenmiş yüreğine,
Ve burgu burgu bir sual:
Başı neydi, sonu ne.
Olsun, biz sevsek de ne olur ki?
Düşünmeden sonu nedir.
Haykırsam o zaman hakkım değil mi?
Heeeeyyy ölüme mani ne? Gelebilir,
Haykırsam ve kapkara gözlerinden
Çocuksulaşıp yansısa sevincim..
Masmavi bir gülüşle dolar içim.
Bu kapkara ve sınırsız uzayda
Değilmi ki bütün ikiler bir,
Sen ve ben olarak ikimiz ancak,
Bir göz kırpma zamanı beraberiz.
Olsun, madem yan yana serpilmişiz
Düşünmesek de olur sonu nedir.
Haykırsam o zaman hakkım değil mi?
Bir: Ölüme mani ne, gelebilir
İki: Kişi düşünmeden de sevebilir...

Seyfullah kartal

29.03.2005 - 11:54

Bir eseri çok benimsemiş ve sindirmişsek yıllar sonra dinlediğimizde o zamanı ve mekanı hatırlatır bize.Sanki dinlediklerimiz gibi zaman ve yer de aynıymış gibi.
Sır da böyledir işte.Geçmişin sırlarını yalnız sahibine fısıldamakta.Bu yüzden usanmak nedir bilmeden hala dinleriz.Hatıra getirdikleri bize ah çekmeyi gerektirse de...

vazgeçmek

29.03.2005 - 01:24

Vazgeçtim bu dünyadan...