Ben; biraz deli, biraz şair ruhlu, biraz hüzünlü, bazen tekil, bazen çoğul, biraz hümanist, biraz dost yürekli, biraz insan, biraz narsist, kitaplarla barışık, şiire aşık, felsefeye sarmaşık, dostlarına sırnaşık, barışa sevdalı, yüreği dip akıntı, öz ...
26.04.2018 - 01:12
Kangren adlı şiirime yaptığınız yorum ve eleştiri için çok teşekkür ederim.
Naçizane mensur şiir severim. Böyle yazmayı seviyorum. Şiirin kalıba sığmayacağına hece kalıbının da ayrı bir ustalık işi olduğuna inanlardanım..
Derdim ne şiir yazmak ne de nesir...İkisinin karışımı düz yazı gibi şiir, şiir gibi düz yazı yazmak hevesimdir.
Saygılarımla...
27.03.2018 - 21:27
Sayfama ziyaretiniz ve uyarınız için çok teşekkür ederim...Saygılar...
23.02.2018 - 11:26
Sevgili Kardeşim Nehir Türküler,
Şiirlerime gösterdiğiniz ilgi için gönülden teşekkür ederim. Sanat ve edebiyata katkılarınız için eminim ki diğer şair kardeşlerim de benim gibi düşünüyordur.
Sevgi ve saygılarımı iletiyorum efendim.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
24.10.2016 - 09:21
Merhabalar sevgili şiir dostu, sayfama yapmış olduğunuz ziyaretinizle beni ihya ettiniz.
Gerçekten teşekkürler,size kucak dolusu selamlarımı saygılarımı gönderiyorum lütfen kabul buyurunuz...
05.04.2016 - 11:01
Günaydın Nehir hanım, nihayet şiirimi şiirden anlayan sizin gibi değerli bir şairin okuması beni çok mütehassis etti Müstesna yorumunuzla beni çok, çok mutlu ettiniz
Bu şiirim, birkaç gün önce edebiyat defterinde günün şiiri oldu Ödüller çok fazla önemli olmasa da teşvik edici ve yüreklendirici oluyor
Bir şair için önemli olan şiirden hoşlanan, şiirden anlayan kıymetli okurların şiirinizi farketmesi!
Size gönül dolusu teşekkür ederken bana bu şiiri yazdıran sebebepler: çok yakında bir yakınımı kaybetmenin taze acısı yanında, gündemdeki el'im olaylar Şehitler, şehitler; şehitler
her gün onlarcasının acımasızca katledildiği gençler Bizim insanlarımız, bizim evlatlarımız
Aslında şiirin hikayesini de yazmalıydım şiire konu olan hastayı bir genç hanım bedeninden, bir bitkisel hayat durumu ya da ameliyattaki bir hastanın halini anlatışıma sebep, benim de yıllar önce bir amaeliyatımda narkoz verilirken ki parmaklarımda silmeyi ihmal ettiğim kırmızı ojeler
Bayan doktorlar arasında gülümseme sebebi olmuştu
Yani birikimler, anılaaar; anılar! ! ! Eksik olmayın sonsuz selam ve sevgiler gönderirken sizin de şiirlerinizi okumayı umudediyorum hoşça kalın, sevgiyle kalın!
11.10.2014 - 11:53
Nehir hanım merhaba, tanıtım yazınızda kendimden de çok şeyler buldum.
Tanışmamıza vesile olan şiirimi sorsanız hangi duygularla yazdınız diye net bir cevap veremem. Lakin bunu normal karşılıyorum, gündemin yarattığı zıtlıklar, manevi zedelenmeler karma duyguların neticesi yazdığım şiirimi beğendiğiniz, güzel sözlerinizle yüreklendirdiğiniz için teşekkür ederim. Ayrıca bu şiiri fark etmenize vesile olan değerli şair Necdet Arslan'a da teşekkür ediyorum. Sevgilerim ve sonsuz selamlarımla güzel bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.
09.08.2013 - 10:28
Toplumsal hoşgörünün ve ulusal kıvancımızın bilinçlere yerleşeceği; barışın ve kardeşliğin egemen olacağı bir yurtta, özlenen şenlik günlerimize yönelik umutlarımızı diri tutarak ve ‘Önce İnsan’ demeyi bir erdemlilik sayarak,vicdanlara prangasını vuran bütün kinleri yüreklerimize yük olmaktan kurtararak….
Mutlu bayramlar diliyorum…
Erdemle.Işıkla
16.02.2013 - 22:42
Şiirime yapmış olduğunuz değerli yorumunuza teşekkürler...Sevgiler...
11.10.2012 - 00:26
Çok teşekkür ederim, şiiri sayfaya ekledikten sonra görüyorum bir çok noksan ya da fazla ve gereksiz sözcükleri ve tekrar tekrar düzeltiyorum ancak gene de kendi şiirlerimdeki hataları tam olarak ayırt edemiyorum, eleştirel bakmıyor da olabilirim.
Öte yandan; şiir yazanların 'kaleminize sağlık' cümlesiyle kendisini geliştiremeyeceğini ya da bunun için çaba harcamayacaklarını bilen biriyim, öneri ve eleştirilerinize her zaman açığım.
Yardımınız için tekrar teşekkür ederim.
Sevgiyle, saygıyla.
10.10.2012 - 17:45
Çok teşekkür ederim yorumunuza ve hatırlatmanıza, değiştirdim önerdiğiniz gibi, birazdan sayfaya düşer.
İyi akşamlar, sevgiler saygılar...
24.05.2012 - 13:48
Izdırap
her şarkıda
hep aynı kırık incinmiş mızrap
kırılgan titrek kelebeğin kanatlarında
bin bende bir seni çırpınan
güneşlerce güneşlere çarpan
bahçelerde goncalar içinde
gözlerinin enkazı ızdırap
bir nefessiz nefestir
beni sende
seni bende yaşatan
yollar içinde yolcusuz
kervanlar içinde yüksüz
kırk harami gözlerinin dili ızdırap
çiçekler içinde çıkıp gelmiş
soyunmuş gelinliğini
çırılçıplak
bir pusuda
son nefesini veren
gözlerinin
son arzusudur ızdırap
her şarkıda
hep aynı kırık incinmiş mızrap
kurulmuş çadır
ölmüş aşiretin reisi
ağıtlar ağıtlara kız alıp kız verir gayrı
parça parça dökülen gözlerinmiş
bitmeyen taziyedir ızdırap
incinmiş o atlı karınca
sende yaşamak bende ölmek
kimden kime niçin gömülmek
boynu bükük
bir çocuğun sopadan atıdır
parçalanan son sevinçtir
ipi kopan mavi uçurtmadır
kesilen canıma biçilen faturasız gözlerinde
son bedeldir ızdırap...
Abdulrızak Kılıç
04.04.2012 - 20:12
Değerli Şiir Dostu Nehir TÜRKÜLER, sayfamı ziyaret etmekle beni onurlandırdınız.Çok Teşekkür ederim.'Yaşadığım Şehir'şiirimde gördüğünüz hataları hemen düzeltiyorum.Saygı ve Sevgilerimle.
04.03.2012 - 20:01
Değerli Nehir Türküler, Sayfamı ziyaretiniz, sayfama bıraktığınız içten yorumunuz ve en önemlisi gerçek bir şiir dostu olduğunuz için gönül dolusu teşekkürler...Aslında uzunca bir mesaj yazmıştım size, ancak arkadaş listenizden başka kimseden mesaj kabul etmediğiniz için maalesef mesajımı iletemedim,sağlık olsun...Sevgi, saygı ve selamlarımla...Esen kalın...
13.02.2012 - 01:43
Sn Nehir Türküler;
Antolojideki onurlu duruşunuzu kutluyorum ve o güzel yurtsever aydın yüreğinizi saygı ile selamlıyorum..
12.01.2012 - 22:30
mükemmel şiirlere imza attığı halde antolojiye yetkin okuyuculuğu ve eşsiz yorumlarıyla katılmayı yeğ tutmuş can dost,
Sen türkülere yoldaş bir nehirsin...sevdalı bir bulutsun..sen elimdeki sıcak elsin..dost dost diye sarıldığım toprak gibi..
09.01.2012 - 14:12
Bozuyorum Orucumu
İmanın ucundayım
Bozuyorum orucumu
Suçsuzluğun suçundayım
Bozuyorum orucumu
Tutulmuş köşe başları
Aç kurtlar ortasında
Darmadağın yuvalar
Ah u zar eder anneler
Kalmış damsız gelinler
Aç, öksüz bebeler
Anarşi kim? ...
Kimdir yurtsever
Bozuyorum orucumu
Vuramazsın ağzıma gem
Yoktur ihtiyacım pusulaya
Kokuşmuş köhne düşünceye
Değilim mecbur abana bürünmeye
Bozuyorum orucumu
Çatlamış İrem toprağı memleketimin
Yağmurun tanesine muhtaç
Muhtaç iken baharın zozan yeline
Sulamak ister çorak toprağı
Vampir kan ile.
Bozuyorum orucumu.
Nikahlı değilim gayri;
Miskinliğe,susmaya susturulmaya
Nemrutlara boyun eğmeye.
Andım var…,
Kainat bahçesinde rıza goncasını sulamaya
Bozuyorum orucumu
Bilakis şerefsizliğin
Hümanizmi, kardeşliği ektim
Ektim bahar çiçeklerini aşıladım
Dil-i sahrasına toprağına
Semasına suyuna yurdumun
Bozuyorum orucumu
Değildir senge uğramış yüreğim
An-be-an giryanlarla büryan olur Çeşmim
Kervanlı kafiledir dertlerim
Birden nefes için han gerek
Bozuyorum orucumu
Çile harmanında yoğrulmuş;
Kelepçeli el, ayak mıhlanmış
Arar gayya-yi.vücutta
Kurtların yediği yavrusunu
Umut ile çaresiz.
Bozuyorum orucumu
Ne çalabildik keman
Ne gitar, nede tar
Ne olabildik çırak,
Ne kalfa nede usta
Göçümüz böyle mi olacak makbera
Bozuyorum orucumu
Lanetlenmiş cellatları
Kin nefret besleyenleri
Kellerin işportacılarını
Alçakların kalkan kahyalarını,
Feryadi sinemdeki ahlarla buğz ederim
Bozuyorum orucumu.
Ciğerimdeki acıdan, kanlı hokkaya
Dert mızrabını batırır yazarım
İçim titreyerek memleketimi izlerim
Acıdır böbrek sancısından
Zahmettir cehennem öfkesinden
Kaostur mahşer gönünden
Soğuktur zemheriden manzarası memleketimin
Bozuyorum orucumu
Abdulrızak Kılıç
29.10.2011 - 12:57
DENİZ Dİ ADI...
Ankara'dan güneş gibi
Aydınlığa giden yoldun
İncitmedin bir garibi
Yalnızca Allah'a kuldun
Ne yağmuru ne de seli
Erken sundular eceli
Haketmedin bu bedeli
Gözlerdeki yaşa doldun
Gemereği sarmış duman
Her yanın çevrilmiş aman
Bu yiğidin hali yaman
Yüreklerde ateş oldun
Durulmadın kara Deniz
Yüreğimde yara Deniz
Nasıl düştün dâra Deniz
Daha fidan iken soldun
Erol URAZ 29.10.2011 Kırklareli
15.09.2011 - 22:05
Kara Çocuk 2
yeşil görüyorum beynini
yıldız gözlerini mavi
teni kara
gözleri teninden
daha da kara çocuk
uykusuz görüyorum
pembe düşlerini
görüyorum ela gözlerimle
göçük altında
boy veren
dumanı üstünde fidan boyunu
salkım saçak
haramiler bölül bölük
leş kargaları bülbül dalında
gül, bahçede öksüz
gül, bahçede günsüz
tez koy tezini
tez gel mavi
tez kara çocuk
bebeğin
bebekliğini çaldılar
annenin ninnilerini
emeğini babanın
güneşten
sudan
ateşten
kutsal emeğini
tez koy tezini
tez gel ak pak
tez kara çocuk
dağlar çağırır sıra sıra seni
ovalar seni verimli bereketli
börtü böcek çağırır seni kainattan
ahu zar ile
emek çağırır seni
özgürlük çağırır
eşitlik çağırır
şairin çağırır
şiirin çağırır seni
tez koy tezini
tez gel
gözleri kara çocuk
Abdulrızak Kılıç
14.09.2011 - 18:30
Aşk Yağmuru
yağmur damlacıkları
vuruyor yine
güle
yaprağa
dikenine
bahçemin
sararıyor
dökülüyor
tomurcukları
bahçemin
vurunca
çaresiz rüzgâr
yağmur tanecikleri önünde
aslında
sararmıyor
dökülmüyor
kurumuyor
güller yapraklar dikenler
dikensiz gönül bahçemde...
güller
güller ki
yağdıkça
yağmur damlacıkları
kanım gibi
kırmızıdır
her dem
her dem
yakıp
kavuruyor
bitiriyor
sen olmayınca
boynu bükük gülleriyle
günleriyle
hazansız içimi...
havalar
serseri
yine yağmur
çamur...
yine
yağmur
o kumru kanatlarıyla
konuyorken
o çörek dudaklarıma
o çörek dudak
sana seni anımsatmıyor mu
sana
o tane tane yağan
ben damlacıklarını
her şeye
her şeye rağmen seni
anımsıyorum
her dem anımsadığım
anımsayacağım gibi
diri dipdiri...
geçmiş
geçmişiyle yağıyor
rüzgârıyla
yağmuruyla
hatırlıyorum
hatırlıyor musun
Bodrumu
İzmiri
Silifkeyi
o hafiften
hafif hafif yağan sevgiyi
Tansaşa giderken
sırılsıklam bizi
anımsıyorum
elimde olmadan
elimde olmadan anımsayamadığım tek şey
kanlı göz yaşları...
artık gömülmek vakti
geçmişle geleceğe sensiz
yanıldım
kaldım
senle sensiz kendime
oldu
oldu işte
üşüdüm
üşüdüm
dondum
geçmiş örtüyorken geleceği
biliyorum
sıcak tutar her sevdanın
yaraları
yanılgıları
acıları
insanı...
yağıyor
yağsın yağmur damlacıkları
yiyor
bitiriyor
yakıp kavuruyor bende beni
bende son seni
suskun sevda
abdulrızak kılıç
14.09.2011 - 17:30
Yiğit
bir yiğit
yorgun
bedeni
ruhu
azat olmuş
kölelikten özgürlüğe
henüz yirmi ikisinde
üç çocuğu
âşığı
ufak tebessüme aç
gül tenli gün eşi
gül bir yiğit
barışa sevdalı
karış karış insan
tepeden tırnağa
evrensel lisan
inancı gül
tacı tahtı kül
cenneti işgal
cehennemi lâl
ak gökte karabulut
ülkesi koca bir tabut
omuzlamış
el vermiş
sır vermemiş
dişleri kenetli
alnında pıhtılaşmış
ay-dın-lık-lar
önünde arkasında sahipsiz yıllar
gül yiğit
gül ki
bahçeler içinde
kardeşlikler elinde
göbeğin kesilmiş senin
ansızın vurdular
ansızın geçip durdular
akrep yarasa çıyan yürekli
yüreksiz adamlar
yürekli karşısına
vurdular onu
yirmi ikisinin
tam kırk sekiz yerinden
nankörün itin biri
ekmeğini yediği
insanımsın canım dediği
güpegündüz
sokaklar ortasında
çığlık çığlığa bir siren
duygular
yaralar
sızılar
paramparça aldı onu
çığlık çığlığa
yollar
yıllar
göçler
parça parça aldı onu
ölmedi
yüzlerce dul
binlerce yetimdi
şanslıydı
obası yurdu
çocukları
yersiz yurtsuz
sürgünler içinde
gün veren gül eşi
küller içindeydi yiğit
yiğitçe affeyledi
yaşadı
kar boran yüreğiyle
güneşlerle baharlarla
ve kanayan onca yarayla
kahpeliklere bacım
kalleşliklere arkadaşım
geç buyur
geç otur baş köşelerede dedi
Abdulrızak Kılıç
Toplam 20 mesaj bulundu