Naz Bilen Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • olgu

    24.09.2010 - 14:43

    tdk sözlüğüne göre:
    1. birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa.
    2. varlığı deneyle kanıtlanmış şey.
    3. (edebiyat) edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş.

  • sanat

    24.09.2010 - 14:40

    bir duygunun, tasarının veya güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.

  • şüheda

    24.09.2010 - 14:38

    şehitler, şehit bedenleri.

    '...kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
    şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! ...'

  • vecd

    24.09.2010 - 14:38

    coşku, coşkunluk, coşkuyla kendinden geçme hali.

    '...o zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım;
    her cerihamdan, ilahi, boşanır kanlı yaşım...'

  • yörük

    24.09.2010 - 14:36

    yerleşik hayata geçmişleri zamanla manav ve türkmen köylerini oluşturmuş göçer türk boylarının umumi ismi. karacoğlan, dadaloğlu gibi ozanlar yörük geleneğinin yetiştirdiği şahsiyetlerdir. bu iki örneğin biyografilerinden de anlaşılabileceği gibi yörüklerde devlet kavramı gelişmemiştir, hürriyetlerine son derece bağlıdırlar

  • özeleştiri

    24.09.2010 - 14:29

    insanın soru işaretlerinin çengelini kendi benliğine takabilmesi. değişime hazır olma hali.

  • empati

    24.09.2010 - 14:28

    Dialoglarda kısasa kısas gibi gereksiz anlamsız ifadeler,davranışlar olmasın diye güzel bir düşünsel ifede biçimidir.yapılan her anlatımda karşı tarafın ne hissedeceğini tartamayıp söylenen söz veya yapılan davranışlar sonrasında insana idrak etme gibi ne yaptığını anlamasına yardımcı olmaktadır

  • duygu

    24.09.2010 - 14:25

    kimi nesne, olay ya da kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his

  • dalkavuk

    20.09.2010 - 10:45

    Osmanlı padişahlarından biri birgün ziyafette önüne konan patlıcan yemeğini beğenmemiş,yiyememiş ve eklemiş 'yahu şu patlıcan ne gereksiz bir sebzedir öyle değil mi ey dalkavuk? '.dalkavuk cevap verir;
    'evet haşmetlim,hatta öyle gereksizdir ki derhal tüketilmesi yasaklanmalıdır.hem sağlığada zararlıdır.zehirdir,zemberektir...'
    aradan zaman geçer,padişah bu sefer başka bir ziyafettedir ve önüne öyle bir patlıcan yemeği koyarlarki,yemeğe doyamaz bizim padişah yahu şu patlıcan ne fevkalade bir sebzedir değil mi ey dalkavuk? .'
    dalkavuk cevap verir tabi; 'evet haşmetlim hatta öyle güzeldir öyle mükemmeldir ki,her gün tüketilmesi zaruri kılınmalıdır.hem sağlık içinde faydalıdır şöyledir böyledir...'padişah dayanamaz sorar; 'ey dalkavuk daha geçen gün patlıcan için zehirdir zemberektir demiştin,bugün şifa diyorsun aynı bitki için..nedir?
    dalkavukta dayanamaz en son ' haşmetlim, ben sizin dalkavuğunuzum patlıcanın değil..'

  • tavla

    20.09.2010 - 10:28

    Pers imparatorunun baş veziribüzur mehir tarafından 1400 yıl öncetasarlanan tavla oyunu,dünyanın en popüler oyunlarından biridir.Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyununu zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.
    senenin birliği olarak tavla bir tanedir.tavlanın içindeki karşılıklı 6şar hane 12 ayı temsil eder.15 açık ve 15 koyu renkli pul,ayın 15 gece ve 15 gündüzünü simgeler.karşılıklı 12şer hane günün 24 saatidir.
    Eski zamanlarda pers imparatoru hint imparatoru, satranç oyununu pers imparatoruna,yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiştir.mektubunda oyunla ilgili hiçbir açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır pers imparatoruna;
    'Kim daha çok düşünüyor,kim daha iyi biliyor,kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.işte hayat budur.....'
    pers imparatoru dönemin en alim veziri olan büzur mehir ile bu mesajı paylaşarak,ondan oyunu çözmesi ve kendisininde karşılık olarak hint imparatoruna hediye edilmek üzere oyun icat etmesini ister.
    vezir haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taş hareketini ve oyunu çözer daha sonra da on günde tavlayı icat eder ve imparatora sunar.
    hint imparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır.
    hint imparatoruna;
    'Evet,kim daha çok düşünüyor,kim daha iyi biliyor,kim daha ileriyi görüyorsa o kazanır.Ama birazda şanstır.işte hayat budur..'

  • sevmek

    17.09.2010 - 11:02

    gitgide duyarsızlaşılan bir çağda insana insan olduğunu hatırlatan en asil duygu.

  • argüman

    17.09.2010 - 11:00

    1) delil, kanıt, tanıt.
    2) tez, iddia, sav.
    3) gök bilimi'nde, bir denklem, bir eşitsizlik veya bir gök cisminin hareketine ait herhangi bir elemanın bağlı bulunduğu belli bir değer.
    4) matematik'te, bir çıkış kümesinin değişkeni.
    5) matematik'te, bir cetvelde diğer bir sayıyı bulmak için yararlanılan sayı.

  • şeriat

    17.09.2010 - 10:58

    saptırılmadığı ve kuranda yazan kurallar suudi arabistanda olduğu gibi değiştirilmediği sürece aslında göründüğü kadar şoke edici bir hukuk değildir.

  • intihar etmek

    14.09.2010 - 14:55

    intihar etmek, kimine göre çözüm, kimine göre kurtuluş, kimine göre huzura ermek....ölüm konusunda en önemli şey, dininizdir. sonuçta ölüm; . dini görüşünüz, ölümden sonra ne beklediğinizi açıkça ortaya koyar. genellikle intiharlar, bıkkınlıktan gerçekleştirilir. yani şöyle ki, artık hayattan bıkarsınız, zevk almazsınız, bitakım acılar yaşarsınız yada hayatta bir amacınız yoktur….ama eğer intiharın çektiğiniz acıların biteceğini sanıyorsanız bu çok büyük bir yanılgı olur…hçbir acı intiharı haklı kılmaz,çünkü Allah kimseye yüklenemeyeceği bir acı vermez..hem bizim çektiğimiz acılar bizim için birer fırsattır…Allah bize acılar yaşatarak kulluğumuzu sınar..bizim yapmamız gerekende bu acılara karşı tahammül ve göstererek sabretmektir.eğer Allah inancınız yoksa zaten en küçük bir sorunda tabancayı kafaya dayayıp sıkmak kolaydır…şu bilinmelidir ki intihar asla bir huzura eriş deildir..hele kurtuluş hiç deildir…ne hakla Rab’inin sana emanet ettiği cana kıyar sonrada huzur umabilirsin! ! sana verilen can bir müddet sana emanet olarak verilmiştir ve zamanı gelince alınacaktır.

  • narsist

    14.09.2010 - 14:07

    dünyanın mükemmel insanları.. eşi ve benzerinin olmadığını ve özel olduğunu düşünen kişi modeli. ancak ne yazık ki ne kadar sıradan olduklarının farkında değillerdir (muhtemelen de olamayacaklardır) .

  • bertaraf

    07.09.2010 - 13:39

    varlığı tehlikeye sokan herhangi bir unsurun saf dışı bırakılması eylemi

  • necip fazıl kısakürek

    07.09.2010 - 12:52

    .vasiyeti:
    1- bu vasiyet,çoluk-çoğumun ve şahsi yakınlarımın dar ve hususi kadrosundan ziyade,onların da içinde olduğu geniş ve umumi zümreyi muhatap tutuyor.başta gerçek türk'ün ruh köküne bağlı yeni gençlik,şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya dinlemiş her fert, kısaca allah ve resulüne perçinli herkes...onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalışmayı işte bu yeni gençliğe ısmarlıyorum! eğer üzerilerinde bir hakkım varsa, hesap gününde tek tek sorumludurlar.emanetim,beni seven ve islam davasında bir hak sahibi olduğumu kabul eden herkese...

    2- fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum. bu bahiste bütün eserlerim,her kelime,cümle,mısra ve topyekün ifade tarzım vasiyettir.eğer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz 'allah ve resulü; başka her şey hiç ve batıl' demekten ibarettir.

    3- 'büyük doğu yayınları' kitabevi kuruluncaya kadar şunun bunun neşrettiği eserlerim arasında mukaddes ölçülere karşı küçük ve hafif çapta laubali,dikkatsiz ve ciddiyetsiz,hürmet ve haşyetten mahrum ve ne varsa - isterse nokta veya virgül olsun-onları reddediyor,malım olmaktan çıkarıyor ve bütün sorumluluğumu,bundan böyle kendi idare, murakabe ve firmam altında çıkaracağım eserlere bağlı yorum.inşallah hak bana onları dünya gözüyle bütünleşmiş ve tamamlanmış gösterir,arkamdan gelecekler de bu örneklere göre devam ederler, virgül oynatmaktan bile çekinirler. islama pazarlıksız ve sımsıkı bağlanmadan önceki şiirlerim ve yazılarım arasında hatta küfre kadar gidenler ise,çoktan beri eser çerçevem dışına çıkarıldığı,herbirinden ayrı ayrı istiğfar edildiği ve çöp tenekesine atıldığı için nereden nereye geldiğimi göstermekte bile kullanılmamalı ve onlarla müminleri benden çevirmek isteyeceklere -çok denenmiştir- şu cevap verilmelidir: 'koca hz.ömer bile allahın resulünü öldürmeye davranmış ve peşinden bütün sahabilerin,derecede ikincisi olmak gibi bir şerefe ermiştir.hiç ona bu ilk davranışından ötürü sonradan dil uzatan olmuş mudur? belki o noktadan bu noktaya gelmekte faziletlerin en büyüğü vardır.' eserlerim mevzuunda vasiyetim kısaca şu: ilk yazılarımdan birkaçı asla benim değil; sonrakiler de en dakik şeriat mihengine vurulduktan,yani nasip olursa tarafımdan bütünleştirildikten sonra benim...bir kısmını şimdiden tamamlamış bulunduğum eserlerim üzerinde bu ölçüyü devam ettirmek ve en titiz murakabeyi sürdürmek borcu ise,mirasçılarımın ve manevi mirasçım gençliğin...
    ben öldükten sonra kim ve ne suretle eserlerimin üzerinde gizli bir tasarrufa kalkar da ölçüyü hafifçe bile olsa örselerse,tezgahını başına yıkınız!
    en büyük korkularımdan biri,nice müellifin başına geldiği gibi, ölümümden sonraki tahriflerdir.

    4-beni,ayrıca hususi vasiyetimde gösterdiğim gibi,islami usullerin en incelerine riayetle gömünüz!
    burada,umumi vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalıyım:1935 yılında,mürşidim ve kurtarıcım esseyyid abdülhakim efendi hazretlerine, bir yazımı okumuştum.bu yazı,kendilerini tanıdıktan sonraki dünya görüşüme ait olarak,zamanenin bize aykırı,meşhur bir gazetesinde çıkmıştı ve türk'ün tarih muhasebesini islami tafekkür noktası etrafında çerçeveliyordu.
    yazıyı ellerine aldılar,kalem istediler ve üstüne öz elleriyle 'altın ile yazılacak yazı'buyurdular.işte hususi zarfında duran bu kesilmiş makaleyi,bütün eserlerimin tasdiknamesi olarak kefenime iliştirsinler..

    5-nasıl,nerede ve ne şekilde öleceğimi allah bilir.fakat imkan aleminde en küçük pay bulundukça,biricik dileğim ankara'da bağlum nahiyesindeki yalçın mezarlıkta,şeyhimin civarına defnedilmektir.elden gelen yapılsın...

    6-cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum.
    fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa,ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum...çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna...

    7-cenazemde,namazıma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! nede,kim olursa olsun,kadın...ve bilhassa,ölü simsarı cinsinden imam! ve 'bid'at' belirtici hiçbirşey! ...başucumda ne nutuk,ne şamata, ne medh,ne şu,ne bu...sadece fatiha ve kur'an...

    8-mezarımda ilahi ve ulvi isim ve sıfatlardan ve benim beşeri ve süfli isim ve sıfatlarımdan hiçbir iz bulunmayacak...mevlid de istemem!
    onu,uhrevi rüşvet vasıtası yapanlara bırakınız!
    sadece kur'an...

    9-şimdi sıra en büyük dileğimde...müslümanlardan,eğer bu davada hizmetim geçtiğine inanan varsa,şunları istiyorum: her ferdin,herhangi bir kifayet hesabına yanaşmaksızın,benim için 'necip fazıl'ın kazaborcuna karşılık' niyeti ile bir günlük (beş vakit) namaz kılması ve yine birgün oruç tutması... mevtanın ardından,onun için kaza namazı şafii içtihadında caizdir ve aynı içtihat hanefilerce de rahmettir.
    her ferdin,en aşağı yüz tevhid kelimesi okuyup sevabının mislini bana hediye etmesi...70 bine dolması lazım...bir de,üzerimde hakkı olanların bunu allah rızası için helal etmeleri...
    ölünceye dek,üzerimdeki allah ve kul haklarından mümkün olanını ödeyebilmek için elimden geldiği kadar cehdetmek azmindeysem dene olacağını,nereye,hangi noktaya varabileceğimi bilmiyorum ve yardımı müslümanlardan bekliyorum.
    'şey'en lillah' tabiriyle bana allah için bir şey veriniz! yardımınızı
    esirgemeyiniz!

    10-allahı,allah dostlarını ve düşmanlarını unutmayınız! hele düşmanlarını! ..olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayınız!

    11-beni de allah ve resul aşkının yanık bir örneği ve ardından birtakım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız

  • fıkra

    06.09.2010 - 13:41

    25.arap emiri'nin oğlu almanya'ya eğitime gider.
    bir sene sonra ailesine şöyle bir mektup gönderir:
    'berlin süper bir yer, insanlar da çok sempatik ve burayı çok seviyorum, ama profesörlerim okula tramwayla
    gelirken ben mercedesimle gelmekten biraz utanıyorum.'

    birkaç gün sonra çocuk bir mektup alır, mektupta 1 milyon dolarlık bir çek ve şu kelimeler vardır:
    'artık utanmana gerek yok, git sen de kendine bir tramway al'

  • fıkra

    06.09.2010 - 13:40

    çekiyorum gülümse

    ]savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti.
    ]birinci ceset sırıtıyordu. savcı nedenini sordu.
    ] 'milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı,sevincine dayanamadı,
    ]kalp
    ] krizi geçirdi ve öldü', dediler.
    ] ikinci ceset de sırıtıyordu. savcı sordu;
    ] bu neden sırıtıyor?
    ] bunun da oğlu doğmuştu. sevinçten kalbine yenik düştü' diye
    ]açıkladılar.
    ] üçüncü ceset temel'in kömür halindeki cesediydi. o da sırıtıyordu.
    ] bu neden oldu? ' diye sordu savcı.
    ] 'efendim, buna yıldırım çarptı' dediler.
    ] -peki neden sırıtıyordu?
    ] fotoğrafını çekiyorlar sanmış

  • reenkarnasyon

    01.09.2010 - 12:56

    .hinduizm de bir inanç. hindistan da katı kast sisteminde sınıflar arası geçiş kesinlikle yoktur. parya (en alt seviye) doğarsan parya ölürsün. iyi bir yaşam yaşarsan sınıfına uygun ruhun bir daha dünyaya brahman yani en üst sınıf olarak gelebilir. ya da kötü bir hayat yaşadıysan ceza olarak ruhun ölümden sonra bir hayvan olarak gelebilir. bu inanç sınıf çatışmasını önlemiş ve kastın uzun yıllar devamını sağlamıştır. ne yaparsan onu bulursun.(tabikide saçmalıktan öte bişi deildir,hayata sadece bir defa geliriz ve ve ne yaşamışsak onun Allah karşısında hesabını vereceğiz asla geri dönüş,bi şans daha olmayacak)

  • diaspora

    01.09.2010 - 12:40

    vatanından ayrı yaşadığı ülke topraklarında içinde yaşadığı kültürden farklılık gösteren, yani içinde yaşadığı kültüre göre etnik azınlık sayılan insanların oluşturduğu topluluktur. diaspora adını alabilmek için öncelikle asimile olmamış olmak (ya da en azından tamamiyle özünü unutmamış olmak) gereklidir.

  • ahmet kaya

    31.08.2010 - 14:26

    vatan haini derler kendisine..üstelik,sadece 'kürtçe kaset çıkaracağım' dediği için..bir müzik kaseti,bir sanat eseri,nasıl oluyor da vatanı satmaya yetiyor,nasıl oluyor da bir insanı birden bire vatan haini yapıyor anlamış değilim.sözde kürdistan haritası önünce çekildiği söylenen fotoğrafın da türk mahkemelerince sahte olduğu kanıtlanmıştır.

    ayrıca,televole bünyesindeki ingilizce albüm çıkaranlara,hatta bundan da ötesi,amerikan askerine 'türkiye'yi üs olarak kullanabilirsiniz,ama şu kadar para isteriz' diyenlere neden bu yafta yapıştırılmıyor? ..bir kaset,bir vatanı satmaya yetiyorsa,bu vatandan kesinlikle şüphe duyarım.

  • fenomen

    31.08.2010 - 14:18

    olayların insan zihninde yarattığı bilinçli etki. bir de fenomenoloji (görüngü bilim) var bilimsel anlamda edmund husserl isimli kişinin geliştirdiği.

  • nihilizm

    31.08.2010 - 14:12

    .metafizik ve törebilimsel güç ve kuralları yok sayan, hiçbir yetkeye boyun eğmemek ilkesini güden öğreti. özellikle 19.yy rusya'sında tutunmuş bir akımdır. sonunda başsızcılığa dönüşmüştür. kökleri antik çağ yunan düşüncesine, özellikle gorgias'ın yadsıcılığına dayanır. turgenief'in babalar ve çocuklar adlı ünlü romanında bütün ayrıntılarıyla anlatıldığı gibi o çağın aydın gençlerince yeğlenmiştir.

Toplam 77 mesaj bulundu