Bugün bu sitede bu tartışmaları yapabilmemiz için gereken bedeli de ödedi ölüme gülerek giderken. Tıpkı 'Bir buraya dönmeye değil ölmeye geldik' diyen Mahirler gibi.
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala,
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.´´
Bir Ankara gazesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntularla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali Amerika, bütçemize 12 milyon lira.
``Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.´´
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurtseversiniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tınaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.
Nazım Hikmet Ran
23 Sentlik Asker
23 Sentlik asker
Mister Dalles,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,
yahut iki kilo kuru soğan,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan.
erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır,
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akıllı
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz
(her kaba uymak meselesi) ,
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
Yahut da aynı hesapla Mister Dalles
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden
İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut
bir çift iskarpin parasına.
Yalnız bir mesele var Mister Dalles,
herhalde bunu sizden gizlediler:
Size tanesini 23 sente sattıkları asker
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak
mevcuttu, tuhafınıza gidecek,
mevcuttu hem de çoktan mı çoktan,
daha sizin devletinizin adı bile konmadan.
Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela, Mister Dalles,
yeller eserken yerinde sizin New-York'un,
kurşun kubbeler kurdu o
gökkubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
Halı dokur gibi yonttu mermeri,
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
Dahası var Mister Dalles,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz,
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek,
ve yarin yanağından gayrı her yerde,
her şeyde,
hep beraber,
diyebilmek için,
yürüdü peşince Bedreddin'in
O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir.
kaya gibi yumruğunun son ustalığı:
922 yılı 9 eylülüdür.
Dedim ya Mister Dalles, ,
Herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
ucuzdur vardır illeti.
Hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size,
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim,
her millet gibi büyük Türk milleti.
(1953)
Arkadaşlar, koskoca bir Marks, Engels, Lenin külliyatını okumadan sosyalizmin "temel" prensiplerini anlayamayız. Tıpkı bugün milliyetçiliği, islamcı yahut liberalizmi onların kaynaklarını okumadan anlayamacığımız gibi. Eğer Marksizme küçük bir giriş yaparsak göreceğiz ki taa insanın sosyalleşmeye başladığı dönemlere gitmemiz gerekecek. İskender boşu boşuna dünyayı fethetmeye kalkmadı değil mi? İslam Medeniyeti neden büyük bir medeniyetti? Yahut Osmanlı kendiliğinden oluştu. Ya Rönesans, Fransız Devrimi... Sanayi Devrimi? Amerikan İmparatorluğu nedir?
İşte bu sorulara cevap bulamadan açıllayabilir miyiz üretim araçlarının nasıl el değiştireceğini?
Üretim araçları neden kamulaştırılır?
Üretim biçimi, üretim aracı, üretim ilişkileri... Nelerdir bunlar?
Çarlık Rusyası ile Sovyet Rusya bir midir?
Ya Küba ne olacak?
Biz kimiz?
"Öteki" olan ne?
Fikir düşkünü arkadaşa gerekli cevap verilmiş.
Yalnız şunu böyle arkadaşlara temel bir bilgi niteliğinde verebiliriz: Sosyalizmde insanlar yeteneklerine göre çalışırlar ve emekleri kadar kazanırlar. Komünizm ise daha zor ve karmaşıktır (bu yüzden dünyada komünizmin geçerli olduğu bir devlet henüz yoktur) : Yeteneğe göre çalışılır, ihtiyaca göre kazanılır.
Barınma, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim v.b. temel insanî gereksinimlerin her iki sistemde de kazanılmış haklar olduğu da göz önüne alındığında insanlık için önemi anlaşılacaktır.
Bu yüzdendir ki, en aşırı anti-komünistler bile her iki sistemin de yararlı olduğunu fakat birer ütopyadan öteye gidemediklerini söylerler.
Komünist birey, komünist toplumda bulunur. Dünyada henüz komünist bir birey yok. Bir diğer tip olarak komünizmi insanlığın kurtuluşu ve tarihin -bilinebilen- sonu olduğuna inanan ve bu uğurda can ve kan bedeli emek veren kişidir. İlkine göre ne Marks ne de Lenin komünist olamamışlardır. Ancak ikinci tanıma göre -bu iki önder bir yana- Nâzım Hikmet ve Can Yücel birer komünisttir.
Hiçbir öznel yargı katmaksızın tarif etmeye çalıştım. Komünizmin iyi ya da kötü olduğu hususunda arkadaşlar gayet samimi ve açıkça ifade etmişler düşüncelerini onlara katılıyorum. (Savunanlara...)
ben yaşadım ama anlatamam. çünkü o gün vücudumda ne olduysa yine oluyor düşündükçe. ölümle burun buruna geldiğimde bile öyle olmamıştı. bunun dışındakiler -yani insanın kendi geleceği ile ilgili olanlar- kendi karanlığına gömülmektir. istemedikten sonra hiçbir ışık aydınlatamaz.
sadece üç dakikada bir insanın hayatını değiştirebilen dir güç için ne dersek diyelim... yaşamdaki her inişi, her çıkışı bulabiliriz onda -bulamazsak gürültüdür-... bir müzisyen olarak ekleyeyim: bütün notalar zaten doğada vardır. kuş sesleri, siren sesleri, gemi ve tren düdükleri, rüzgâr uğultusu, hıçkırık, denizdeki dalgaların yürüyüşü... hepsi notalıdır. gerisini siz düşünün artık.
hiçliğin merkezinden dışına kaymak için çaba sarfetmeyen ama hiçbir zaman da yokluğun merkezine kaymayan, evreni tanımayan ama onu her zaman duyumsayan bir... ne olduğumu bilmiyorum...
mahir çayan
11.02.2004 - 05:16Adı gibiydi.
deniz gezmiş
11.02.2004 - 05:14Bugün bu sitede bu tartışmaları yapabilmemiz için gereken bedeli de ödedi ölüme gülerek giderken. Tıpkı 'Bir buraya dönmeye değil ölmeye geldik' diyen Mahirler gibi.
sosyalizm
15.12.2002 - 00:47yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşcesine: Bu 'hasret' bizim!
ayrılık
13.12.2002 - 00:36Bir türküde şöyle der: Ölüm ile ayrılığı tartmışlar/ Elli dirhem fazla gelmiş ayrılık!
nazım hikmet
05.09.2002 - 00:25Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala,
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.´´
Bir Ankara gazesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntularla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali Amerika, bütçemize 12 milyon lira.
``Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.´´
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperversiniz, siz yurtseversiniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tınaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala.
Nazım Hikmet Ran
23 Sentlik Asker
23 Sentlik asker
Mister Dalles,
sizden saklamak olmaz,
hayat pahalı biraz bizim memlekette.
Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
koyun eti,
Ankara'da 23 sente,
yahut iki kilo kuru soğan,
yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
elli santim kefen bezi yahut,
yahut da bir aylığına
yirmi yaşlarında bir tane insan.
erkek,
ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
üniforması, otomatiği üzerinde,
yani öldürmeğe, öldürülmeğe hazır,
belki tavşan gibi korkak,
belki toprak gibi akıllı
belki gençlik gibi cesur,
belki su gibi kurnaz
(her kaba uymak meselesi) ,
belki ömründe ilk defa denizi görecek,
belki ava meraklı, belki sevdalıdır.
Yahut da aynı hesapla Mister Dalles
(tanesi 23 sentten yani)
satarlar size bu askerlerin otuz beşini birden
İstanbul'da bir tek odanın aylık kirasına,
seksen beş onda altısını yahut
bir çift iskarpin parasına.
Yalnız bir mesele var Mister Dalles,
herhalde bunu sizden gizlediler:
Size tanesini 23 sente sattıkları asker
mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,
mevcuttu otomatiksiz filan,
mevcuttu sadece insan olarak
mevcuttu, tuhafınıza gidecek,
mevcuttu hem de çoktan mı çoktan,
daha sizin devletinizin adı bile konmadan.
Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,
mesela, Mister Dalles,
yeller eserken yerinde sizin New-York'un,
kurşun kubbeler kurdu o
gökkubbe gibi yüksek,
haşmetli, derin.
Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.
Halı dokur gibi yonttu mermeri,
ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına
ebemkuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.
Dahası var Mister Dalles,
sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz,
zulüm gibi,
hürriyet gibi,
kardeşlik gibi sözlerin,
dövüştü zulme karşı o,
ve istiklal ve hürriyet uğruna
ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek,
ve yarin yanağından gayrı her yerde,
her şeyde,
hep beraber,
diyebilmek için,
yürüdü peşince Bedreddin'in
O, tornacı Hasan, köylü Mehmet, öğretmen Ali'dir.
kaya gibi yumruğunun son ustalığı:
922 yılı 9 eylülüdür.
Dedim ya Mister Dalles, ,
Herhalde bütün bunları sizden gizlediler.
ucuzdur vardır illeti.
Hani şaşmayın,
yarın çok pahalıya mal olursa size,
bu 23 sentlik asker,
yani benim fakir, cesur, çalışkan, milletim,
her millet gibi büyük Türk milleti.
(1953)
Nazım Hikmet Ran
sosyalizm
02.09.2002 - 00:01Arkadaşlar, koskoca bir Marks, Engels, Lenin külliyatını okumadan sosyalizmin "temel" prensiplerini anlayamayız. Tıpkı bugün milliyetçiliği, islamcı yahut liberalizmi onların kaynaklarını okumadan anlayamacığımız gibi. Eğer Marksizme küçük bir giriş yaparsak göreceğiz ki taa insanın sosyalleşmeye başladığı dönemlere gitmemiz gerekecek. İskender boşu boşuna dünyayı fethetmeye kalkmadı değil mi? İslam Medeniyeti neden büyük bir medeniyetti? Yahut Osmanlı kendiliğinden oluştu. Ya Rönesans, Fransız Devrimi... Sanayi Devrimi? Amerikan İmparatorluğu nedir?
İşte bu sorulara cevap bulamadan açıllayabilir miyiz üretim araçlarının nasıl el değiştireceğini?
Üretim araçları neden kamulaştırılır?
Üretim biçimi, üretim aracı, üretim ilişkileri... Nelerdir bunlar?
Çarlık Rusyası ile Sovyet Rusya bir midir?
Ya Küba ne olacak?
Biz kimiz?
"Öteki" olan ne?
adnan yücel
29.07.2002 - 01:51aydınlık, demokrasi, sosyalizm, insanlık, güzellik, aşk, vatan sevgisi, fedakarlık, cesaret, özlem...
ernesto che guevara
24.07.2002 - 22:53Gerçekçi olmak, imkansızı istemek. Başka insanların insanca yaşamaları için ölmek pahasına umudu ayakta tutmak. İnsan olmak!
tarikat
30.06.2002 - 00:35Doğru söze susulur.
sosyalizm
05.06.2002 - 01:42Fikir düşkünü arkadaşa gerekli cevap verilmiş.
Yalnız şunu böyle arkadaşlara temel bir bilgi niteliğinde verebiliriz: Sosyalizmde insanlar yeteneklerine göre çalışırlar ve emekleri kadar kazanırlar. Komünizm ise daha zor ve karmaşıktır (bu yüzden dünyada komünizmin geçerli olduğu bir devlet henüz yoktur) : Yeteneğe göre çalışılır, ihtiyaca göre kazanılır.
Barınma, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim v.b. temel insanî gereksinimlerin her iki sistemde de kazanılmış haklar olduğu da göz önüne alındığında insanlık için önemi anlaşılacaktır.
Bu yüzdendir ki, en aşırı anti-komünistler bile her iki sistemin de yararlı olduğunu fakat birer ütopyadan öteye gidemediklerini söylerler.
faşizm
05.06.2002 - 01:28Örtülü mü olsun açık mı? Finans kapitalin doğuşundan bugüne muhteva aynı merak esilmesin...
komünist
05.06.2002 - 01:24Komünist birey, komünist toplumda bulunur. Dünyada henüz komünist bir birey yok. Bir diğer tip olarak komünizmi insanlığın kurtuluşu ve tarihin -bilinebilen- sonu olduğuna inanan ve bu uğurda can ve kan bedeli emek veren kişidir. İlkine göre ne Marks ne de Lenin komünist olamamışlardır. Ancak ikinci tanıma göre -bu iki önder bir yana- Nâzım Hikmet ve Can Yücel birer komünisttir.
Hiçbir öznel yargı katmaksızın tarif etmeye çalıştım. Komünizmin iyi ya da kötü olduğu hususunda arkadaşlar gayet samimi ve açıkça ifade etmişler düşüncelerini onlara katılıyorum. (Savunanlara...)
sosyalizm
31.05.2002 - 02:55Tüm sorunların çözüm yollarının çıktığı yer. En çok da soru sormayanların kurtulacakları. gemileri_yakmak ne dediyse o...
devrim
15.05.2002 - 02:46"O gün..."
korku
09.04.2002 - 01:14ben yaşadım ama anlatamam. çünkü o gün vücudumda ne olduysa yine oluyor düşündükçe. ölümle burun buruna geldiğimde bile öyle olmamıştı. bunun dışındakiler -yani insanın kendi geleceği ile ilgili olanlar- kendi karanlığına gömülmektir. istemedikten sonra hiçbir ışık aydınlatamaz.
yalnızlık
08.04.2002 - 02:05hiçlik!
istanbul
08.04.2002 - 02:03içinde yaşayanıp da hakkında hiçbir şey bilinemeyen bir kent. Ya da martı kanadı beyazlığında Boğaz karası geceler...
müzik
01.04.2002 - 06:18sadece üç dakikada bir insanın hayatını değiştirebilen dir güç için ne dersek diyelim... yaşamdaki her inişi, her çıkışı bulabiliriz onda -bulamazsak gürültüdür-... bir müzisyen olarak ekleyeyim: bütün notalar zaten doğada vardır. kuş sesleri, siren sesleri, gemi ve tren düdükleri, rüzgâr uğultusu, hıçkırık, denizdeki dalgaların yürüyüşü... hepsi notalıdır. gerisini siz düşünün artık.
ahlak
01.04.2002 - 06:09SESSİZ KALMAMAKTIR. YAŞATMAKTIR, KENDİ YAŞAMINDAN VAZGEÇEREK. ÇİMLERİ EZMEMEYİ YASAK OLDUĞU İÇİN DEĞİL, ÇİMLER İÇİN BİLEBİLMEKTİR. SAZDA TEL, DİLDE SÖZDÜR; DAĞDA KAR, YÜREKTE AŞK...
ülke
01.04.2002 - 06:03bütün analarımızın bileşimidir...
hasret
01.04.2002 - 06:00evrensel bir ülkedir ki, tüm insanlık o ülkede toplanmış, bekler durur...
dost
01.04.2002 - 05:59çıkarsızca omuz veren, yaşamı bu perspektifte kucaklayandır.
aşk
01.04.2002 - 05:58"yaşamak-yaşatmak" birlikteliğinin en kutsal varoluş biçimidir.
şiir
01.04.2002 - 05:56yüreğin dile, aklın söze, insanın evrene ahûzarıdır...
Toplam 27 mesaj bulundu