Muradiye Yollu Antoloji.com

Bir Yağmur Zamanı

Muradiye Söğüt - -

ŞİMDİ YAĞMUR ZAMANIDIR “Bir kestane ağacı vardı bahçemizin içinde, Hep bir kestane ağacı ve bir sal var gözlerimin önünde Nasıl çekti o fotoğrafı yüreğim Daha bir acısın içim, daha bir yansın diye…” Minicik bir yürek, ilk 23 Nisan gününü yaşadığında küçük kardeşinin ölümüyle yüzleşince neler olur?.. Sanırım doğal olarak şöyle seslenir: “Uykum bölündü, Yarısı sendin, Hangimiz öldü?..” Sonra Ebe-Hemşire mesleğini seçer… En zor mesleklerden biridir çünkü daha 18’ine girmişken genç kızlığını yaşayamadan, dağ bayır demeden köylere ulaşmak ve oradaki kadınlara yardım etmek, hatta bir doktor gibi şikayetleri dinleyip, en azından birkaç söz söylemek gereken bir mesleğin gereklerini yapmak zorunda kalmak… Belki de biz böyle düşünürüz … Ya onun duyguları?.. Onun duyguları henüz doğmadan başlamıştır: “Dokuz ay aynı odayı paylaşmışız seninle… Günler ayları kovalamış o sıcacık evimizde, Önce seni atmışım hayatın kucağına…” Bir ikize sahip olup, onun kendinden önce doğmasına şahitlik edip bir de EBE olmak nasıl bir duygudur ki?... Bu da bir şey mi?... Ya bir de evlat sahibi olup ebe-hemşire mesleğini devam ettirmek?... Artık sevgi ve duyguların ötesine geçip mesleğinizle hayatınızı ikiye ayırmak gerekmektedir… Bütün çocuk sahibi ebe-hemşireler bunu geçekleştirirler… Bu bir meslek sırrı mıdır yoksa doğuştan gelen bir özellik midir?... Ya bir de Muradiye Söğüt’ün özel durumu?... Hem ebe-hemşiredir, hem de sadece duygu olarak doğmuştur… Elbette, karşılaştığı her haksız duruma bir şair olarak isyan edecek ve düşündüklerini rafine bir biçimde ifade edecektir. Bunun adı şiirdir… İsyana gelince…Dünyaya isyan eder, hayata isyan eder, belki kadınlığına isyan eder ama… Çok şükür, çok şükür Allahıma, Oğlum, elimden gelse, Ömrümden ömür katardım sana… İsyan edip de bütün yelkenleri suya indirdiği zamanlar da vardır… Bu, duygularını bölüştürdüğü çocukları ve toplumdur. Bölüştükçe çoğalan sevgiyi öylesine farkında olmadan dağıtır ki Muradiye, bir şiir kitabı yazmaz, bir sevginin nasıl bölüşülebileceği, toplumsal bir duyarlılığın nasıl olabileceğini bize gösterir. Ancak, yine de bir kadın, bir ebe, bir hemşire, bir ana olarak duygularını yüreklerimize işlemekte oldukça ustadır: Dinlemezler derdini sen anlatsan da Gideriz başka dağlarda çiçek açtırmaya Kimseler aldırmamış gözaşımıza Kimse senin gibi bakmadı insanlara, Ve asla… Yalnız kalıp ağlamadılar aynalara… Kim aynalara bakıp da yalnızlığını görmez ki… Ancak Muradiye Söğüt aynalardaki yalnızlığını şiirlerde toplumsal tepki ve dayanışmaya dönüştürmeyi de biliyor. “Köpek gibi sokakta”, “Analarımız”, “Erzin-Canım”, “Sağlıkçılar Hicviyesi”, “Sussun Silahlar” gibi şiirleri birer duygusal mermi gibi insanın yüreğine aman vermeden giriyor ve her çabaya rağmen iz bırakıyor. Elbette her insan gibi kişisel deneyim ve duygularını da şiir dilinde aktaran Muradiye Söğüt’ün bu konuda söylediklerinden bir örnekle yazımızı noktalayalım: Şair oluverdim birden, Ne yapsam bilmem… Ya Rab her şey senden, Ne olur, huzurumu geri versen… Şiir yazmak kolay değil elbet, ama Muradiye hanım bunu biraz geç anlamış… Artık kurtuluşu yok… İkinci kitabını bekleyeceğiz…

..

Devamını Oku
  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur 19.04.2020 - 22:10

    Başarılarınızın devamını diliyorum

  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 01.07.2011 - 22:59

    Doğum Gününüzü Candan Kutlarım mutlu olmanı kalben dilerim Sevdiklerinizle nice güzel mutlu yıllara Sevgilerimle.

  • İrem Altaş
    İrem Altaş 30.05.2011 - 21:36

    Merhaba sizi ŞAİRLER DÜNYASI adlı gurubumuza davet ediyorum gelirseniz çok sevinirim Sevgilerimle

    Not:
    Bu linki girerekte ulaşabilirsiniz
    http://gruplar.antoloji.com/sairler-dunyasi/

Toplam 7 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


Toplam 594 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR