biraz zayıf yada biraz şişman, biraz güzel yahut biraz çirkin..
tanrım aşkta ne kadar büyük bir etkendir güzellik?
çirkinlik (değer yargısında oynama olan) sosyal bir hastalıktır diyorum.. güzellik genelde ruhun yada mantığın gelişimini engelleyici bir etkendir..
özellikle dişil kişilerde.. bir duraklama devri gibi ortaya çıkar.. güzellik
önlemi alınmadığında bireysel bir tümördür.. ruhun güzelliği çirkinliği bahsi genelde inanılmadan söylenen geyiklerden müteşekkildir diyorum.
kar boynuna kara bulutlar gibi dökülürdü saçların diyorum..
tanrım güzelliğimi yüzüme vurmasaydın keşke de denilebilir..
böyle diyorum..
nihat genç insandır. nihat genç serseri duyargaç gerçeği arıyan haksızlığa susmayan çoğu zaman kendiyle çelişen ve bunu belkide gelişimin göstergesi sayan edebiyatçı gazeteci yazardır.
lemandan okuyordum arada sırada.. sonra edebiyat derslerine giriş kitabını.. bi arkadaştan çarptım.. modern çağın canilerini bir korsandan düşürdüm.. şimdi ihtiyar kemancı çıkmış onu arıyo arıyo bulamıyorum korsan kitapçılarda..
nihat genç bence realist öykü yazımında türkiyenin hali hazırda ki en çarpıcı yazarıdır .. diğer siyasi makaleleri hırslı kızgın ve doğruyu arayan bir duyarlılığı taşısa da çoğu zaman kendiyle çelişir nihat genç..
bende öykü falan yazıyom.. çeviriyom mesela..
ama nihat gencin öykülerinden aldığım keyifi nadir olarak başka öykücülerde bulmuşumdur.. çehov kadar iyi desem yersiz kaçmaz kanısındayım..
bence en iyi öyküleri: mısır tarlaları, salih, yumurta, sağolasın izocam, yönetmen, vb. dir diyorum..
yalnızlık yansızlıktır (belki) .. kendi içinde çoğul yaşıyanlar bir başkasına ihtiyaç duymazlar ..
ayrıca yalnızlığı övüp yalnızlığa her an ihanet eden yalnızlık sevicilerini
ahlaklı olmaya falan çağırıyorum..
sevgili beni yalnızlığımla seviştiğim karanlık gecelerimden kurtar.. diyorum
şüphesiz gelmiş geçmiş en büyük romancıdır... ecinniler, suç ve ceza,
yer altından notlar tavsiye edebileceğim kitapları.. yalnız şöyle bir şey var dostoyevskiyi kime sorarsanız büyük edebiyatçı klasikler falan filan diyorlar.. dostoyevski anlaşılır gibi görünerek bir çok kişiyle kafa bulmuştur diyorum
felipeli.. amak ı hayal yeni türkçeye yeniden duyarlanmasaydı kimler
ne kadar ne anlıyacaktı diye sormuştum kendime..
neyse ki iyi türkçeleştirilmiş.. tasavvufi güzel kurgulardır ..
tasavvufinin kelimenin sözlükteki anlamını kullandığımı belirtiyorum ayrıca..
böyle diyorum...
kötü bir türk filminin romana versiyonlaması..
ayıptır.. roman edebiyatın en zor alanıdır.. roman karakterlerin
özünü bilerek sergilenir.. karakterlerde öz olmadığı da olur gerçi..
roman altı ayda yazılıp aynı kurguyla..
genç ve gelişmemiş beyinleri iğdiş etmek değildir.. bu ahlaksızlıktır.. alın teri dökmeden.. ticari amaçlarla islamcılığı kullandığı kanısındayım.. kızıp acıyorum ahmet günbay ve benzeri bir dönem islami edebiyat uğraşında bulunan sözde edebiyatçılara..
diyorum
herkes onu sefillerle tanıdı.. sefillerin bir başyapıt olduğuna katılıyorum..
notre de moseun kanburu sefillerden geri kalmıyacak bir yapıt..
şiirini takdir etmiyorum nedense? belki de fransızca bilmediğimdendir..
hey gidi victor diyorum
cezmi ersöz.. hafiften farklı yazım tarzıyla dikkatimi çekmişti..
şizofren aşktaki karşılaştırmalı mektup yada ne iseler.. hoş vakit geçirerek okumuştum.. daha sonra benzeri kitaplarını okuduğumda hep kendini tekrarladığını.. kendi sıradışı hassaslığını salya sümük anlatışına şahit oldum.. yine de sevimli..
acı acı.. nereye kadar acıyacağız.. nietzche olsaydı cezmi ersözü vurur
şizofren aşka mektubu da yakardı diyorum..
jean paul sartre.. varoluşçu filozof..
o kadar karmaşık bir ruhu var ki..
hangi cümlelerle anlatacağımı bilemiyorum..
karmaşık ruh analizlerini ele aldığı bunaltı adlı romanını edebi olarak
tavsiye ediyorum derim..
ali şeriati sartrenin bir öğrencisiydi..
sartrenin: bir dinim yok, bir dinim olsaydı.. bu ali şeriatinin dini olurdu
dediği söylenmektedir..
sartre.. acının açılımı..
şüphesiz modern arap şiiri denildiğinde kayıtsız kalınamıyacak lübnanlı
şair - yazar...
türkçeye zaman zaman..
ibrahim demirci tarafından çevirildiğini biliyorum..
çevirileri daha iyi olabilirdi.. hece dergisinin kimi sayılarına bakabilirsiniz
ey tanrının bunca sevgiyle yarattığı acımasız bir zekanın acınacak kalıntısı..
ben diyorum ki maldororun şarkılarını anlayanlar epey bi azınlıktalar..
büyük bir filozof olduğundan değil.. dahi bir deli olduğu için..
zayıftı çirkindi piyangosuna şarkılar söyleyip yazıya döktü..
hüzünden öldü isidore ducasse..
özdemir ince.. gendaş çevirisi tavsiyemdir..
emin maluf..
basit bir edebi zevki olan herkes tarafından sevilebilecek eserler verdi..
iyi bir film senaryisti olabilirdi.. vasat bir edebiyatçı..
en güzel yönü ise kimi arap edebi tarzlarını fransız edebiyatıyla birleştirerek farklı bir üslüpla çıkmış olması..
eserlerini keyiflenerek okudum.. ölümcül kimlikler ise sallama bir felsefi çalışmadır gözümde.. arapların gözüyle haçlılar başarılı bir tahlil..
semerkant çok hoş.. arapça çevirisini okumuştum..
yazarın arap olması hasebiyle daha bir rayına oturuyordu üslup..
kısaca.. yetenekli.. ama dolu yada aykırı değil maluf..
güzellik ve çirkinlik
24.04.2006 - 17:33biraz zayıf yada biraz şişman, biraz güzel yahut biraz çirkin..
tanrım aşkta ne kadar büyük bir etkendir güzellik?
çirkinlik (değer yargısında oynama olan) sosyal bir hastalıktır diyorum.. güzellik genelde ruhun yada mantığın gelişimini engelleyici bir etkendir..
özellikle dişil kişilerde.. bir duraklama devri gibi ortaya çıkar.. güzellik
önlemi alınmadığında bireysel bir tümördür.. ruhun güzelliği çirkinliği bahsi genelde inanılmadan söylenen geyiklerden müteşekkildir diyorum.
kar boynuna kara bulutlar gibi dökülürdü saçların diyorum..
tanrım güzelliğimi yüzüme vurmasaydın keşke de denilebilir..
böyle diyorum..
anlaşılmama kaygısı
24.04.2006 - 17:14belki anlaşılsa daha büyük bir kaygının içine girecektir..
nihat genç
24.04.2006 - 06:36nihat genç insandır. nihat genç serseri duyargaç gerçeği arıyan haksızlığa susmayan çoğu zaman kendiyle çelişen ve bunu belkide gelişimin göstergesi sayan edebiyatçı gazeteci yazardır.
lemandan okuyordum arada sırada.. sonra edebiyat derslerine giriş kitabını.. bi arkadaştan çarptım.. modern çağın canilerini bir korsandan düşürdüm.. şimdi ihtiyar kemancı çıkmış onu arıyo arıyo bulamıyorum korsan kitapçılarda..
nihat genç bence realist öykü yazımında türkiyenin hali hazırda ki en çarpıcı yazarıdır .. diğer siyasi makaleleri hırslı kızgın ve doğruyu arayan bir duyarlılığı taşısa da çoğu zaman kendiyle çelişir nihat genç..
bende öykü falan yazıyom.. çeviriyom mesela..
ama nihat gencin öykülerinden aldığım keyifi nadir olarak başka öykücülerde bulmuşumdur.. çehov kadar iyi desem yersiz kaçmaz kanısındayım..
bence en iyi öyküleri: mısır tarlaları, salih, yumurta, sağolasın izocam, yönetmen, vb. dir diyorum..
Zıvıstan
24.04.2006 - 05:51kürtçe üşümemdir... ve kutlu bir savaşa çıkan atlar gibidir şubat rüzgarları..
diyorum
yalnızlık
24.04.2006 - 05:41yalnızlık yansızlıktır (belki) .. kendi içinde çoğul yaşıyanlar bir başkasına ihtiyaç duymazlar ..
ayrıca yalnızlığı övüp yalnızlığa her an ihanet eden yalnızlık sevicilerini
ahlaklı olmaya falan çağırıyorum..
sevgili beni yalnızlığımla seviştiğim karanlık gecelerimden kurtar.. diyorum
dostoyevski
24.04.2006 - 05:32şüphesiz gelmiş geçmiş en büyük romancıdır... ecinniler, suç ve ceza,
yer altından notlar tavsiye edebileceğim kitapları.. yalnız şöyle bir şey var dostoyevskiyi kime sorarsanız büyük edebiyatçı klasikler falan filan diyorlar.. dostoyevski anlaşılır gibi görünerek bir çok kişiyle kafa bulmuştur diyorum
türkçe
24.04.2006 - 05:24türkçe kimilerinin iddia ettiği gibi toplama bir dil değil özgün bir dildir.. diyorum
amak-ı hayal
24.04.2006 - 04:49felipeli.. amak ı hayal yeni türkçeye yeniden duyarlanmasaydı kimler
ne kadar ne anlıyacaktı diye sormuştum kendime..
neyse ki iyi türkçeleştirilmiş.. tasavvufi güzel kurgulardır ..
tasavvufinin kelimenin sözlükteki anlamını kullandığımı belirtiyorum ayrıca..
böyle diyorum...
ahmet hamdi tanpınar
24.04.2006 - 04:43türk dili ve edbiyatında gerçek bir üstadtır diyorum..
ahmet günbay yıldız
24.04.2006 - 04:36kötü bir türk filminin romana versiyonlaması..
ayıptır.. roman edebiyatın en zor alanıdır.. roman karakterlerin
özünü bilerek sergilenir.. karakterlerde öz olmadığı da olur gerçi..
roman altı ayda yazılıp aynı kurguyla..
genç ve gelişmemiş beyinleri iğdiş etmek değildir.. bu ahlaksızlıktır.. alın teri dökmeden.. ticari amaçlarla islamcılığı kullandığı kanısındayım.. kızıp acıyorum ahmet günbay ve benzeri bir dönem islami edebiyat uğraşında bulunan sözde edebiyatçılara..
diyorum
victor hugo
24.04.2006 - 03:06herkes onu sefillerle tanıdı.. sefillerin bir başyapıt olduğuna katılıyorum..
notre de moseun kanburu sefillerden geri kalmıyacak bir yapıt..
şiirini takdir etmiyorum nedense? belki de fransızca bilmediğimdendir..
hey gidi victor diyorum
şizofren aşka mektup
24.04.2006 - 03:01cezmi ersöz.. hafiften farklı yazım tarzıyla dikkatimi çekmişti..
şizofren aşktaki karşılaştırmalı mektup yada ne iseler.. hoş vakit geçirerek okumuştum.. daha sonra benzeri kitaplarını okuduğumda hep kendini tekrarladığını.. kendi sıradışı hassaslığını salya sümük anlatışına şahit oldum.. yine de sevimli..
acı acı.. nereye kadar acıyacağız.. nietzche olsaydı cezmi ersözü vurur
şizofren aşka mektubu da yakardı diyorum..
SARTRE
24.04.2006 - 02:53jean paul sartre.. varoluşçu filozof..
o kadar karmaşık bir ruhu var ki..
hangi cümlelerle anlatacağımı bilemiyorum..
karmaşık ruh analizlerini ele aldığı bunaltı adlı romanını edebi olarak
tavsiye ediyorum derim..
ali şeriati sartrenin bir öğrencisiydi..
sartrenin: bir dinim yok, bir dinim olsaydı.. bu ali şeriatinin dini olurdu
dediği söylenmektedir..
sartre.. acının açılımı..
edonis
24.04.2006 - 02:45şüphesiz modern arap şiiri denildiğinde kayıtsız kalınamıyacak lübnanlı
şair - yazar...
türkçeye zaman zaman..
ibrahim demirci tarafından çevirildiğini biliyorum..
çevirileri daha iyi olabilirdi.. hece dergisinin kimi sayılarına bakabilirsiniz
Lautreamont ya da Maldoror'un Şarkıları
22.04.2006 - 23:09ey tanrının bunca sevgiyle yarattığı acımasız bir zekanın acınacak kalıntısı..
ben diyorum ki maldororun şarkılarını anlayanlar epey bi azınlıktalar..
büyük bir filozof olduğundan değil.. dahi bir deli olduğu için..
zayıftı çirkindi piyangosuna şarkılar söyleyip yazıya döktü..
hüzünden öldü isidore ducasse..
özdemir ince.. gendaş çevirisi tavsiyemdir..
amin maalouf
22.04.2006 - 22:56emin maluf..
basit bir edebi zevki olan herkes tarafından sevilebilecek eserler verdi..
iyi bir film senaryisti olabilirdi.. vasat bir edebiyatçı..
en güzel yönü ise kimi arap edebi tarzlarını fransız edebiyatıyla birleştirerek farklı bir üslüpla çıkmış olması..
eserlerini keyiflenerek okudum.. ölümcül kimlikler ise sallama bir felsefi çalışmadır gözümde.. arapların gözüyle haçlılar başarılı bir tahlil..
semerkant çok hoş.. arapça çevirisini okumuştum..
yazarın arap olması hasebiyle daha bir rayına oturuyordu üslup..
kısaca.. yetenekli.. ama dolu yada aykırı değil maluf..
Toplam 136 mesaj bulundu