Türk'ün bağımsızlık ateşinin yakıldığı, direncin, iradenin ve yeniden dirilişin bayramı olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, değerli şahsınızı sevgiyle, saygıyla selamlarım..
Tarihimizin 'kutsal' saydığı toplumun diğer yarısı, her zaman güçlü, yaratıcı ve 'anaç' kimliğinizin bilinci ile Anneler Gününüzü kutluyor, değerli şahsınızı saygıyla, muhabbetle selamlıyorum..
Her yeni yıl için, barış ve kardeşlik yılı olmasını dilemiştik.. Oysa, hep tersi oldu! Demek ki, dilemekle olmuyor! Yani; Alıp bayrağı eline bağıra bağıra istemek gerekiyor!
Bir benimle mi olacak diye düşünmeyeceksin! Bir kişi, iki kişi olur! İki kişi dört kişi! Dört kişi on binlerce kişi olur! Ve, o on binler, milyonlar olur(!) yırtar esaret duvarlarını, önünde durulmaz sel olur!
Demokrasi karşıtı her oluşuma dur diyeceksin! MAFYA-TERÖR işbirliğine dur diyeceksin! Demokrasi karşıtı her oluşuma, haddini bildireceksin! Söveceksin(!) bağıra bağıra! Mafyaya, hırsıza, arsıza namussuza, çanak yalayıcı ite, onursuza!
Birlik olacaksın, güç olacaksın! Korkma(!) buna gücün yeter(!) başaracaksın! Demokrasi senin hakkın, onu kendi gücünle kendin kuracaksın! Esaret zinciri ile insan olamazsın! Çünkü, sen emekçisin! Çünkü, sen köylüsün! Çünkü, sen öğrencisin! Çünkü, sen aydınsın! Çünkü, sen insansın!
Ne garip bir ilişkidir insanın zaman denen “adı var kendi yokla” ilişkisi… Tek tek kişiler olarak biz zamana hep borçlu, zaman bizden hep alacaklı!
Sözde onun içine doğduk, şerh düşüldü herhangi bir kesitine, kişisel tarihimiz “D. Tarihi” diye başladı… O andan itibaren “vade farksız” ödemelerimiz de başladı! Ömür dediğimiz sermayeden yedik hep… O sermayeyi “kediye yüklediğimiz” gün borç bitti, sen sağ, ben selamet dedik zamana! Yine bir şerh düşüldü o zamanın herhangi bir kesitine, “Ö. Tarihi” denilerek…
Şimdi “ben, sen, o..” Bizler, sizler, onlar vadenin dolmasını, borcun bitmesini bekliyoruz. Kimimiz ağır, altından zor kalkacağımız bir biçimde. Kimimiz en başından torpilliydik, bilsek de bilmesek de…
İnsanoğlunun göreceli tek üstünlüğü, o zamanı en küçükten en iriye doğru dilim dilim bölmesi, her dilime bir ad vermesiydi denebilir. O dilimlerin içine kendisini ve olayları tıka basa doldurduğu, sanki evreni dolaşan bir trene benzetip ne durdurabildiği, ne de istediği anda binip inebildiği için pratikte bir işe yarar mı, yaramaz mı tartışılır elbette!
İşte adına 2015 treni dediğimiz tren “son istasyona” yanaşmak, yerini 2016 trenine bırakmak üzere… Kimler inecek, kimler binecek, kimler devam edecek tamamen zamanın ve o zamana hükmeden “tek gücün” elinde… Ben sadece temennide bulunabilirim.
Umarım ve dilerim… 2016 treni “kazasız, hasarsız”, salimen 2017 trenine bizleri ulaştırır. Yolculuğumuz huzur ve barış içinde, sağlıkla, esenlikle geçer.
Kadir Gecenizi ve ardından gelecek olan Ramazan Bayramınızı kutluyor, bu kutsal günlerin size, ailenize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve saadetler getirmesini diliyorum.. Saygılarımla...
ÖNCE İNSAN OLUN/ EMRE KONGAR Lafı hiç dolandırmayın: Özgecan’ın katilleri Türkiye’deki egemen siyasal, hukuksal, kültürel yapı ve bu yapının savunucularıdır: Özgecan’ın katilleri, Türkiye’yi yönetenlerdir!
***
Özgecan’ın katilleri, kadına tecavüz ve cinayet sanıklarına ceza indirimini olanaklı kılan kanunları yapanlar, yani siyasal iktidarlardır.
***
Özgecan’ın katilleri, kadına tecavüz ve cinayet sanıklarına “iyi hal indirimi” veren yargı sistemi, yargıçlardır.
***
Özgecan’ın katilleri, kadına tecavüz ve cinayet sanıklarına “tahrik indirimi” veren yargı sistemi, yargıçlardır.
***
Özgecan’ın katilleri, kadını korumayan, koruyamayan, toplumsal gösterilerde ona her türlü şiddeti, işkenceyi, tacizi reva gören güvenlik sistemi ve güvenlik güçleridir.
***
Özgecan’ın katilleri, kadını farklı gören, baskıyı, şiddeti, nefreti günlük siyasette bir araç olarak kullanan, halka bu yönde örnek olan politikacılar, yöneticilerdir.
***
Anne dizini görmenin tahrik nedeni olduğunu söyleyeceksiniz... Hamile kadınların sokakta dolaşmasına karşı çıkacaksınız... Kadını bir cinsel hedef, bir seks objesi olarak göreceksiniz... Kadına malınız muamelesi yapacaksınız... Kadını örtecek, eve kapatacak, kuluçka makinesi olarak kullanacaksanız... Laikliği, başı açıklığı ve mini eteği birbirine bağlayacak, tecavüz ve cinayet kışkırtması diyeceksiniz... Erkeği kadının efendisi kabul edeceksiniz... Kadını ikinci sınıf vatandaş sayacaksınız... Kadının hak ve özgürlüklerini sınırlayacaksınız ve kısıtlayacaksınız... Eğitimi, kadın - erkek eşitsizliği üzerine kuracaksınız... Toplumsal yaşamda kadınla erkeği ayıracaksınız... Kadına mahalle baskısı uygulayacaksınız... Kadını, erkek şiddetine karşı korumayacaksınız... Kadına tecavüz edeni, öldüreni anlayışla karşılayacaksınız...
***
Sonra da utanmadan tecavüze, cinayete, ölüm cezası, hadım etme cezası isteyeceksiniz! Önce insan olun, insan!
❤ Mutlu ❤ Huzurlu ❤ Bir❤ Yıl ❤ Olsun❤ ღ ღ ❤ ╚ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ೋ ღ ❤ ღ ೋ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ❤ ღ Güne iyi başla, Üzgün olma, Nefret etme, Aşkı yaşa, Yaşamı sev, Dünü unut, Işığını yansıt, Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek güzel bir gün ve yeni yaşın sana sağlıklı mutlu vede sevdiklerinle birlikte neşe içinde olması dileğimle
Bütün olumsuzluklara rağmen 'ağız tadıyla' bayram yaşamanızı gönülden diliyor, Kurban Bayramınızı içtenlikle kutluyorum... Sevgi, saygı ve muhabbetimle...
Baktık çıldırmak işten değil Söndürüp attık cigaramızı Baktık olacak gibi değil Bir adam düşündük camların arkasında Baktık beyaz pardesülü burunlu Bir adam birdenbire peydahlandı Kaptığımız gibi şapkamızı eski O eski kadınları bilirsiniz Keder basınca bilhassa hatırlanan Sokaklarda yaşanmış veya evde Karanlığın ortalık yerinde beyaz Ve sevgili olan enine boyuna
Baktık olacak gibi değil Kaptık şapkamızı dışarı çıktık Ama gel ki kazın ayağı öyle değil Baktık değişen bir şey yok ortalıkta İki kişi bezik oynuyordu veya tavla Birinin zavallı olduğunu gördük O zavallı kadınları bilirsiniz Sevildi mi pekalâ sevilebilen Geceyken yağmurluyken hava İyice inceltip ufak yüzlerini Birebir gelirler yağmura karanlığa O eski kadınlar o zavallı
evvela dişlerimiz döküldü sonra saçlarımız arkasından birer birer arkadaşlarımız şu canım dünyanın orta yerinde yalnız başına yapayalnız kırılmış kolumuz, kanadımız tatlı canımızdan usanmışız
bir şüphedir sarmış yüreğimizi ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi bir şüphedir demir atmış ciğerimize pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi düğüm üstüne düğüm şöyle dursun bir çalım bir kurum hepimizde nereden inceyse oradan kopsun
bu canım dünyanın orta yerinde hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize yalan mı? gözünü sevdiğim karıncalar işte: hamsiler sürü sürü arılar bölük bölük geçer leylekler tabur tabur
ya bizler? eşrefi mahlukat! .. boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz
İLHAN BERK İÇİN Epiydir görüşmüyoruz kendisiyle seksenlik merdivenini çıka çıka bitiremediği halde hala dinçmiş öyle diyorlar bunamamış da ama oldumbittim bunaktı zaten haa bi de şiirlerini gerdirmek için avrupaya gidiyormuş arasıra
Ramazan ayının sonuna doğru yaklaşırken, bir Kadir Gecesini daha idrak edeceğiz... 'Bin aydan daha hayırlıdır' denilen bu geceyi 'arınma, temizlenme, günahlarımızdan kurtulma ve sevabını sadece Allah'tan dileyerek dua etme' fırsatı olarak değerlendirmemizi umuyor, Kadir Gecesinin şahsınıza, ailenize, ülkemize ve İslam Alemine barış, huzur ve saadetler getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum...
Ayrıca Ramazan Bayramınızı şimdiden kutluyor, 'ağız tadıyla', sağlıkla, birlik ve bütünlük içinde geçmesi arzusuyla nice bayramlara erişmenizi gönülden diliyorum...
Bekle beni, döneceğim Bütün gücünle bekle. Bekle, sarı yağmurlar Hüzün getirdiğinde. Bekle karda, tipide Bekle bunaltırken sıcak Bekle, kimseler beklemezken Geçmişi unutarak Bekle, uzak yerlerden Mektup gelmez olduğunda, Bekle, birlikte bekleyenler Beklemekten usandığında. Döneceğim, bekle beni Ve iyilik dileme Artık unutmak gerektiğini Söyleyenlere, Varsın oğlum ve anam Yok olduğuma inansınlar, Varsın yorulup beklemekten Otursun ateşin başına dostlar İçsinler o acı şaraptan Rahmet diliyerek yitene Bekle. O şaraptan İçmekte acele etme. Bekle beni döneceğim Tüm ölümlerin inadına. Varsın beklemeyenler Yorsun bunu şansa Anlamayacak onlar Nasıl ortasında ateşin Kurtardı beni Senin bekleyişin. İkimiz bileceğiz sadece: Başardın beklemeyi sen Kimsenin bekleyemediğince.
Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır, ne ağaç, ne kuş sesi, ne toprak kokusu vardır. Gündüz güneşin, gece yıldızların altında kayalardır. Ve şimdi gece olduğu için ve dünya karanlıkta daha bizim, daha yakın, daha küçük kaldığı için ve bu vakitlerde topraktan ve yürekten evimize, aşkımıza ve kendimize dair sesler geldiği için kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi okşayarak gülümseyen bıyığını seyrediyordu Kocatepe'den dünyanın en yıldızlı karanlığını.
Düşman üç saatlik yerdedir ve Hıdırlık - tepesi olmasa Afyonkarahisar şehrinin ışıkları gözükecek. Kuzeydoğuda Güzelim -(hıdırlık) dağları ve dağlarda tek tek ateşler yanıyor. Ovada Akarçay bir pırıltı halinde ve şayak kalpaklı nöbetçinin hayalinde şimdi yalnız suların yaptığı bir yolculuk var: Akarçay belki bir akarsu, belki bir ırmak, belki küçücük bir nehirdir. Akarçay Dereboğazı'nda değirmenleri çevirip ve kılıçsız yılan balıklarıyla Yedişehitler kayasının gölgesine girip çıkar. Ve kocaman çiçekleri eflâtun kırmızı beyaz ve sapları bir, bir buçuk adam boyundaki haşhaşların arasından akar. Ve Afyon önünde Altıgözler Köprüsü'nün altından gündoğuya dönerek ve Konya tren hattına rastlayıp yolda Büyükçobanlar Köyü'nü solda ve Kızılkilise'yi sağda bırakıp gider.
Düşündü birdenbire kayalardaki adam kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri. Kim bilir onlar ne kadar büyük, ne kadar uzundular? Birçoğunun adını bilmiyordu, yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlik'ten evvel Selimşahlar Çiftliği'nde ırgatlık ederken Manisa'da geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: 'Üç' dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'de Afyon Ovası'na atlayacaktı.
Ramazan ayına 15 gün kala bir Berat Kandilini daha bu gece idrak edeceğiz...
Berat Kandili, manevi bir nefes alma, tefekkür etme, kendini sorgulama, geçici olanla kalıcı olanı fark etme, kalp gözünü açma ve gönül dünyasını temizleme fırsatıdır. Bu gecenin bizlere sunduğu 'affetme ve affedilme olanağından' faydalanmamız dileği ile kandilinizi kutlar, sevgiler, selamlar sunarım değerli şahsınıza...
Gönüllerinizden sevgi ve şefkat eksik olmasın, dualarınız makbul, sizi dilediğiniz yükseklere ulaştıran 'sağlam birer merdiven' olsun dileğimle Miraç Kandilinizi kutlarım... Sevgi ve saygılarımla...
06.10.2021 - 08:22
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
saygılarımla
09.05.2021 - 10:59
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...
19.05.2020 - 10:32
Türk'ün bağımsızlık ateşinin yakıldığı, direncin, iradenin ve yeniden dirilişin bayramı olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, değerli şahsınızı sevgiyle, saygıyla selamlarım..
10.09.2016 - 23:54
Huzur, sağlık ve esenlikle...
Ülkece barış, birlik ve dirlik içinde.. Ağız Tadıyla nice bayramlar dilerim..
Kurban bayramınız kutlu olsun..
03.07.2016 - 05:20
Bozmak için 'insanlıktan çıkan' bütün şer odaklarına rağmen, 'ağız tadında' Ramazan Bayramı yaşamanızı dilerim......
Saygılarımla.......
07.05.2016 - 23:12
Mine Hanım;
Tarihimizin 'kutsal' saydığı toplumun diğer yarısı, her zaman güçlü, yaratıcı ve 'anaç' kimliğinizin bilinci ile Anneler Gününüzü kutluyor, değerli şahsınızı saygıyla, muhabbetle selamlıyorum..
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
01.01.2016 - 17:50
'YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN SEVGİLİ MİNE HANIM'
Saygılarımla..
__________________________
DEMEK Ki, DİLEMEKLE HİÇ BİR ŞEY OLMUYOR!
Her yeni yıl için, barış ve kardeşlik yılı olmasını dilemiştik..
Oysa, hep tersi oldu!
Demek ki, dilemekle olmuyor!
Yani; Alıp bayrağı eline bağıra bağıra istemek gerekiyor!
Bir benimle mi olacak diye düşünmeyeceksin!
Bir kişi, iki kişi olur!
İki kişi dört kişi!
Dört kişi on binlerce kişi olur!
Ve, o on binler, milyonlar olur(!) yırtar esaret duvarlarını, önünde durulmaz sel olur!
Demokrasi karşıtı her oluşuma dur diyeceksin!
MAFYA-TERÖR işbirliğine dur diyeceksin!
Demokrasi karşıtı her oluşuma, haddini bildireceksin!
Söveceksin(!) bağıra bağıra!
Mafyaya, hırsıza, arsıza namussuza, çanak yalayıcı ite, onursuza!
Birlik olacaksın, güç olacaksın!
Korkma(!) buna gücün yeter(!) başaracaksın!
Demokrasi senin hakkın, onu kendi gücünle kendin kuracaksın!
Esaret zinciri ile insan olamazsın!
Çünkü, sen emekçisin!
Çünkü, sen köylüsün!
Çünkü, sen öğrencisin!
Çünkü, sen aydınsın!
Çünkü, sen insansın!
01/01/2016
Hüseyin Çubuk
(Araştırmacıyazar-Şair)
30.12.2015 - 12:22
YENİ YIL MESAJI…
Ne garip bir ilişkidir insanın zaman denen “adı var kendi yokla” ilişkisi…
Tek tek kişiler olarak biz zamana hep borçlu, zaman bizden hep alacaklı!
Sözde onun içine doğduk, şerh düşüldü herhangi bir kesitine, kişisel tarihimiz “D. Tarihi” diye başladı…
O andan itibaren “vade farksız” ödemelerimiz de başladı!
Ömür dediğimiz sermayeden yedik hep…
O sermayeyi “kediye yüklediğimiz” gün borç bitti, sen sağ, ben selamet dedik zamana!
Yine bir şerh düşüldü o zamanın herhangi bir kesitine, “Ö. Tarihi” denilerek…
Şimdi “ben, sen, o..” Bizler, sizler, onlar vadenin dolmasını, borcun bitmesini bekliyoruz.
Kimimiz ağır, altından zor kalkacağımız bir biçimde.
Kimimiz en başından torpilliydik, bilsek de bilmesek de…
İnsanoğlunun göreceli tek üstünlüğü, o zamanı en küçükten en iriye doğru dilim dilim bölmesi, her dilime bir ad vermesiydi denebilir.
O dilimlerin içine kendisini ve olayları tıka basa doldurduğu, sanki evreni dolaşan bir trene benzetip ne durdurabildiği, ne de istediği anda binip inebildiği için pratikte bir işe yarar mı, yaramaz mı tartışılır elbette!
İşte adına 2015 treni dediğimiz tren “son istasyona” yanaşmak, yerini 2016 trenine bırakmak üzere…
Kimler inecek, kimler binecek, kimler devam edecek tamamen zamanın ve o zamana hükmeden “tek gücün” elinde…
Ben sadece temennide bulunabilirim.
Umarım ve dilerim… 2016 treni “kazasız, hasarsız”, salimen 2017 trenine bizleri ulaştırır.
Yolculuğumuz huzur ve barış içinde, sağlıkla, esenlikle geçer.
Mutlu yıllar size!
Sevgi, saygı ve selamlarımla…
30.12.2015
Mustafa Bay, “ZEYBEK HOCA”
13.07.2015 - 15:23
Değerli Dost;
Kadir Gecenizi ve ardından gelecek olan Ramazan Bayramınızı kutluyor, bu kutsal günlerin size, ailenize, ülkemize ve tüm insanlığa huzur, barış, kardeşlik ve saadetler getirmesini diliyorum..
Saygılarımla...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
17.02.2015 - 11:04
ÖNCE İNSAN OLUN/ EMRE KONGAR
Lafı hiç dolandırmayın:
Özgecan’ın katilleri Türkiye’deki egemen siyasal, hukuksal, kültürel yapı ve bu yapının savunucularıdır:
Özgecan’ın katilleri, Türkiye’yi yönetenlerdir!
***
Özgecan’ın katilleri, kadına tecavüz ve cinayet sanıklarına ceza indirimini olanaklı kılan kanunları yapanlar, yani siyasal iktidarlardır.
***
Özgecan’ın katilleri, kadına tecavüz ve cinayet sanıklarına “iyi hal indirimi” veren yargı sistemi, yargıçlardır.
***
Özgecan’ın katilleri, kadına tecavüz ve cinayet sanıklarına “tahrik indirimi” veren yargı sistemi, yargıçlardır.
***
Özgecan’ın katilleri, kadını korumayan, koruyamayan, toplumsal gösterilerde ona her türlü şiddeti, işkenceyi, tacizi reva gören güvenlik sistemi ve güvenlik güçleridir.
***
Özgecan’ın katilleri, kadını farklı gören, baskıyı, şiddeti, nefreti günlük siyasette bir araç olarak kullanan, halka bu yönde örnek olan politikacılar, yöneticilerdir.
***
Anne dizini görmenin tahrik nedeni olduğunu söyleyeceksiniz...
Hamile kadınların sokakta dolaşmasına karşı çıkacaksınız...
Kadını bir cinsel hedef, bir seks objesi olarak göreceksiniz...
Kadına malınız muamelesi yapacaksınız...
Kadını örtecek, eve kapatacak, kuluçka makinesi olarak kullanacaksanız...
Laikliği, başı açıklığı ve mini eteği birbirine bağlayacak, tecavüz ve cinayet kışkırtması diyeceksiniz...
Erkeği kadının efendisi kabul edeceksiniz...
Kadını ikinci sınıf vatandaş sayacaksınız...
Kadının hak ve özgürlüklerini sınırlayacaksınız ve kısıtlayacaksınız...
Eğitimi, kadın - erkek eşitsizliği üzerine kuracaksınız...
Toplumsal yaşamda kadınla erkeği ayıracaksınız...
Kadına mahalle baskısı uygulayacaksınız...
Kadını, erkek şiddetine karşı korumayacaksınız...
Kadına tecavüz edeni, öldüreni anlayışla karşılayacaksınız...
***
Sonra da utanmadan tecavüze, cinayete, ölüm cezası, hadım etme cezası isteyeceksiniz!
Önce insan olun, insan!
04.01.2015 - 20:32
2015'in, Sömürüsüz, kavgasız bir dünya düzeni için,
bir başlangıç, bir umut yılı, olması dileklerimle,
yeni yılınızı tebrik ediyorum, Sn Güneş..
Saygı ve Selamlarımla..
13.10.2014 - 19:53
Saygın arkadaşımız Bayan Mine Güneş
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
* Özgür Antoloji Gazetesi Köşe Yazarları - Evrensel Sanatçılar Birliği ESB
* Dr.Jivago - Işık German Ersoy
13.10.2014 - 15:56
❤ Mutlu ❤ Huzurlu ❤ Bir❤ Yıl ❤ Olsun❤ ღ
ღ ❤ ╚ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ೋ ღ ❤ ღ ೋ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ❤ ღ
Güne iyi başla,
Üzgün olma,
Nefret etme,
Aşkı yaşa,
Yaşamı sev,
Dünü unut,
Işığını yansıt,
Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek güzel bir gün ve yeni yaşın sana sağlıklı mutlu vede sevdiklerinle birlikte neşe içinde olması dileğimle
02.10.2014 - 18:36
Değerli Hanımefendi...
Bütün olumsuzluklara rağmen 'ağız tadıyla' bayram yaşamanızı gönülden diliyor, Kurban Bayramınızı içtenlikle kutluyorum...
Sevgi, saygı ve muhabbetimle...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
01.09.2014 - 10:20
CEMAL SÜREYA ESKİ KADINLAR
Baktık çıldırmak işten değil
Söndürüp attık cigaramızı
Baktık olacak gibi değil
Bir adam düşündük camların arkasında
Baktık beyaz pardesülü burunlu
Bir adam birdenbire peydahlandı
Kaptığımız gibi şapkamızı eski
O eski kadınları bilirsiniz
Keder basınca bilhassa hatırlanan
Sokaklarda yaşanmış veya evde
Karanlığın ortalık yerinde beyaz
Ve sevgili olan enine boyuna
Baktık olacak gibi değil
Kaptık şapkamızı dışarı çıktık
Ama gel ki kazın ayağı öyle değil
Baktık değişen bir şey yok ortalıkta
İki kişi bezik oynuyordu veya tavla
Birinin zavallı olduğunu gördük
O zavallı kadınları bilirsiniz
Sevildi mi pekalâ sevilebilen
Geceyken yağmurluyken hava
İyice inceltip ufak yüzlerini
Birebir gelirler yağmura karanlığa
O eski kadınlar o zavallı
28.08.2014 - 10:53
ARKADAŞ DÖKÜMÜ
evvela dişlerimiz döküldü
sonra saçlarımız
arkasından birer birer arkadaşlarımız
şu canım dünyanın orta yerinde
yalnız başına yapayalnız
kırılmış kolumuz, kanadımız
tatlı canımızdan usanmışız
bir şüphedir sarmış yüreğimizi
ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
bir şüphedir demir atmış ciğerimize
pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
bir çalım bir kurum hepimizde
nereden inceyse oradan kopsun
bu canım dünyanın orta yerinde
hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
yalan mı? gözünü sevdiğim karıncalar
işte: hamsiler sürü sürü
arılar bölük bölük geçer
leylekler tabur tabur
ya bizler? eşrefi mahlukat! ..
boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz
bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
bizler sürü sepet
yalnız birbirimizi öldürmüşüz.
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
27.08.2014 - 14:24
İLHAN BERK İÇİN
Epiydir görüşmüyoruz kendisiyle
seksenlik merdivenini
çıka çıka bitiremediği halde
hala dinçmiş öyle diyorlar
bunamamış da
ama oldumbittim bunaktı zaten
haa bi de
şiirlerini gerdirmek için
avrupaya gidiyormuş arasıra
CAN YÜCEL
20.08.2014 - 12:34
'Kadınlar bekleşiyor bu akşam maden ocağının başında,
Dehşetten kalpleri ha durdu ha duracak,
Kirli gökyüzünde hortlaklar gibi bakan
Çarklara dikmişler gözlerini
Altında esir hayatı yaşanan
Ölü sessizliğindeki çarklara
Gece, kapkara gece soğuk
Yağmur yağıyor sis içinde.
Atkıları, üstleri başları sırılsıklam
Çukur sıska yanakları mosmor
Kadınlar bekleşiyor.
Bir mucize kurtarır onları kurtarsa kurtarsa,
Böyle geldiydi kadınlara haber
Ve halk üzülecek:
“Ne acı” diyecek, “Ne acı”.
Unutulacak ama herşey haftasına varmadan
Ve milletvekili,
Ve maden ocağı sahibi,
Ve papaz efendi,
Ve gazeteler,
Ve beyni yıkanmış kamu,
Bu akşam kadınlar maden ocağının başında bekleşe dursun
Tanrı bile görmüyor, tanrı bile,
İkiyüzlülüğünü ve utancını bu oyunun.'
-alıntı şiir-
23.07.2014 - 15:55
Merhaba değerli dost.......
Ramazan ayının sonuna doğru yaklaşırken, bir Kadir Gecesini daha idrak edeceğiz...
'Bin aydan daha hayırlıdır' denilen bu geceyi 'arınma, temizlenme, günahlarımızdan kurtulma ve sevabını sadece Allah'tan dileyerek dua etme' fırsatı olarak değerlendirmemizi umuyor, Kadir Gecesinin şahsınıza, ailenize, ülkemize ve İslam Alemine barış, huzur ve saadetler getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ediyorum...
Ayrıca Ramazan Bayramınızı şimdiden kutluyor, 'ağız tadıyla', sağlıkla, birlik ve bütünlük içinde geçmesi arzusuyla nice bayramlara erişmenizi gönülden diliyorum...
İçten sevgi, saygı ve muhabbetle...
Mustafa Bay, 'ZEYBEK HOCA'
18.07.2014 - 20:49
Bekle Beni
Bekle beni, döneceğim
Bütün gücünle bekle.
Bekle, sarı yağmurlar
Hüzün getirdiğinde.
Bekle karda, tipide
Bekle bunaltırken sıcak
Bekle, kimseler beklemezken
Geçmişi unutarak
Bekle, uzak yerlerden
Mektup gelmez olduğunda,
Bekle, birlikte bekleyenler
Beklemekten usandığında.
Döneceğim, bekle beni
Ve iyilik dileme
Artık unutmak gerektiğini
Söyleyenlere,
Varsın oğlum ve anam
Yok olduğuma inansınlar,
Varsın yorulup beklemekten
Otursun ateşin başına dostlar
İçsinler o acı şaraptan
Rahmet diliyerek yitene
Bekle. O şaraptan
İçmekte acele etme.
Bekle beni döneceğim
Tüm ölümlerin inadına.
Varsın beklemeyenler
Yorsun bunu şansa
Anlamayacak onlar
Nasıl ortasında ateşin
Kurtardı beni
Senin bekleyişin.
İkimiz bileceğiz sadece:
Başardın beklemeyi sen
Kimsenin bekleyemediğince.
KONSTANTİN SİMONOV
Çeviri: Ataol Behramoğlu
27.06.2014 - 12:08
KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI
Saat 2.30.
Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır,
ne ağaç, ne kuş sesi,
ne toprak kokusu vardır.
Gündüz güneşin,
gece yıldızların altında kayalardır.
Ve şimdi gece olduğu için
ve dünya
karanlıkta daha bizim,
daha yakın,
daha küçük kaldığı için
ve bu vakitlerde topraktan ve yürekten
evimize, aşkımıza ve kendimize dair
sesler geldiği için
kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi
okşayarak gülümseyen bıyığını
seyrediyordu Kocatepe'den
dünyanın en yıldızlı karanlığını.
Düşman üç saatlik yerdedir
ve Hıdırlık - tepesi olmasa
Afyonkarahisar şehrinin ışıkları gözükecek.
Kuzeydoğuda Güzelim -(hıdırlık) dağları
ve dağlarda tek tek
ateşler yanıyor.
Ovada Akarçay bir pırıltı halinde
ve şayak kalpaklı nöbetçinin hayalinde
şimdi yalnız suların yaptığı bir yolculuk var:
Akarçay belki bir akarsu,
belki bir ırmak,
belki küçücük bir nehirdir.
Akarçay Dereboğazı'nda değirmenleri çevirip
ve kılıçsız yılan balıklarıyla
Yedişehitler kayasının gölgesine girip çıkar.
Ve kocaman çiçekleri
eflâtun
kırmızı
beyaz
ve sapları bir, bir buçuk adam boyundaki
haşhaşların arasından akar.
Ve Afyon önünde
Altıgözler Köprüsü'nün altından
gündoğuya dönerek
ve Konya tren hattına rastlayıp yolda
Büyükçobanlar Köyü'nü solda
ve Kızılkilise'yi sağda bırakıp gider.
Düşündü birdenbire kayalardaki adam
kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri.
Kim bilir onlar ne kadar büyük,
ne kadar uzundular?
Birçoğunun adını bilmiyordu,
yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlik'ten evvel
Selimşahlar Çiftliği'nde ırgatlık ederken Manisa'da
geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.
Dağlarda tek tek
ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: 'Üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'de Afyon Ovası'na atlayacaktı.
Nazım Hikmet
12.06.2014 - 16:46
mine hanım merhaba
12.06.2014 - 16:29
Değerli Arkadaşım;
Ramazan ayına 15 gün kala bir Berat Kandilini daha bu gece idrak edeceğiz...
Berat Kandili, manevi bir nefes alma, tefekkür etme, kendini sorgulama, geçici olanla kalıcı olanı fark etme, kalp gözünü açma ve gönül dünyasını temizleme fırsatıdır.
Bu gecenin bizlere sunduğu 'affetme ve affedilme olanağından' faydalanmamız dileği ile kandilinizi kutlar, sevgiler, selamlar sunarım değerli şahsınıza...
25.05.2014 - 14:35
Gönüllerinizden sevgi ve şefkat eksik olmasın, dualarınız makbul, sizi dilediğiniz yükseklere ulaştıran 'sağlam birer merdiven' olsun dileğimle Miraç Kandilinizi kutlarım...
Sevgi ve saygılarımla...
Toplam 34 mesaj bulundu