Şaire arkadaşımız Bayan Çiğdem Çolak *Mihri Mah Sultan *
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...
* Antoloji Sitesi Yetkili Şairler Grubu * * Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği * * Evrensel Sanatçılar Birliği ESB * * Özgür Şair-Yazarlar Birliği * * Gizler Dünyası * * Pen-Pal Club * * Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
Canındı belki ne oldu gitti Oysa ki herşey onla güzeldi Layığını bulur belki pişman olur döner Cevap yoktur ayrılığa hayalleri söner İstemezdi bitirmeyi nasıl olduda bitti Canım derdi gülüm derdi yalan mıydı hepsi Uzakları yakın eder yarin hayali Mesafede tanımaz duygu selleri
acıklı şarkılarda aklıma gelen şiirlerdeki gizli hüzün sen kalbi geniş ruhu temiz peri kızısın sen sihrini yitirmiş erken henüz vaktimiz var rüyalarımızı gerçekleştirecek kadar istersen yanında olurum ben seninle her rüyaya varım ben işte böyle,bi akrostijin daha sonuna geldik..birsonraki sıfırla akrostij yazalım programında görüşüne dek esen kalın:P
AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında. Hindistan`da Ganj Nehri`nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork`ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...
İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...
Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...
Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...
ateş istediğimde güneşi veren, uçmak istediğimde gökyüzünden kanat yapan, yağmurları da var yürümek için, boy boy güzellikleri, herşeyi bulmak mümkün, hayatım o benim :)
Bilirim. her gün… doğmadan kızıllığına yazar adını.. Bilirim her martı dokunmadan denize Kendi dilince tekrarlar duanı.. Ve her gül açmadan kollarını Bu dünyaya Senin kokunu bular yüreğine.. Bilirim düşmez güneş Toprağın hiçbir zerresine… Hatırlamadan seni…
ama çok uzaklara gitmek ve kimseyi görmek istemiyorum. Ta ki, gerçekten eskileri özleyinceye kadar. Ne kadar özlerim? Özler miyim bilmiyorum. Şu an sadece başımı alıp çok uzaklara gitmek istiyorum. Ve hatta hiç dönmemek... Ruhumu salmak, azat etmek, arındırmak ve tazelenmek istiyorum. Derin bir nefes alıp, beynime oksijenin gittiğini hissetmek istiyorum. Bu boğazımı sıkan ellerden kurtulmak istiyorum. Beni boğan, sıkan, tüm düşüncüleri bertaraf etmek istiyorum. Yeniden, sıfırdan, en baştan başlamak, Ve bir cenin tazeliğinde dünyaya gözlerimi açmak istiyorum. Dürüst dostluklar, çıkarsız arkadaşlıklar kurmak, Elimi uzattığımda tutan elin yakıcı sıcaklığını hissetmek, Ve korkusuzca arkamı dönebilmek istiyorum. En doğru insanı en doğru zaman da tanımak ve sevmek istiyorum. Ve de ' salt sevilmek' Sorgusuz, sualsiz, amaçsız, beklentisiz, yarınsız sevilmek istiyorum. Kırgınım... Kimseyi ama kimseyi görmek istemiyorum. Yıllardır geçtiğim yollarda artık pabuç eskitmek istemiyorum. Yoruldum at gözlüğü ile dolaşmaktan. Gözümü açıp, Güzelliklerin çirkinliklerden daha baskın olduğunu görmek istiyorum. Beynimin içini silmek ve yeniden, en baştan, tertemiz düşüncelerle doldurmak istiyorum... Evet... Sanırım temelli gitmek istiyorum... Hem de çok ama çok uzaklara... Ve mümkünse doğanın sesinden başka hiç bir ses duymak istemiyorum... ***
Eğer bir gün gerçekten çok uzaklara gitme imkânım olursa; Cep telefonumu açmamak üzere kapamak, Bende ki tüm kötü hatıraları canlandıran objelerden arınmak, Herkesi, her şeyi arkama dönüp bakmadan bırakmak istiyorum. Ne acı ki, benimle gelmesini isteyecek tek kimse bulamıyorum. Üzgünüm... Üzgün olduğum için de üzülüyorum...
Kavrulur şu kanlı gözlerimde günler Akşamdan bir sancıyla Koklanmış bir gül gibi hayallerim ayak altında Yol vermez yol vermez ağlamaya gururum Yılların aynasında Horlanmış vücudumda memelerim derin acıda
Ben bir kadınım ben bir insan Taşırım karnımda paramparça can Bir yanımda cevahir, bir yanımda kan Bir yanım şiir destan, bir yanım kirli fistan Bir yanım güller açmış, bir yanım viran
Savrulur şu tozlu saçlarımda rüzgar Çıldırtan bir hışımla Saklanmış bir sır gibi, şiirleri ateş hattında Dayanmaz dayanmaz bu baskıya yürürüm Sabrımın bir anında Elimin hamuruyla çeker giderim Canım burnumda
Ben bir kadınım ben bir insan Taşırım karnımda paramparça can Bir yanımda cevahir, bir yanımda kan Bir yanım şiir destan, bir yanım kirli fistan Bir yanım güller açmış, bir yanım viran
o çok temiz vee duygulu bir insandır başkalarının sıkınrılarını ve derdini kendi derdi gibi yaşayan nadir bulunan ince yürekli bir kadındır :)
Başaklar doldukça eğilir.papatya hüzünlendikçe boynu bükülür.Güneş yükseldikçe ruhu yücelir. Sen ki, bir başak kadar olgun; papatya gibi mağrur; güneş kadar sıcak ve aydınlıksın.'
Hoşça kal, dostum benim, hoşça kal artık, Can dostum, seninle dolu gönlüm Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaat ediyor ilerde bir gün
Hoşça kal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan, Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz, Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm, Ama yaşamak da yeni sayılmaz kuşkusuz.
Sergey Yesenin.. (hediyemm) =)
Unutmaki Beşir Fuad' da Sergey Yesenin gibi intihar sırasında yazmış kağıdına sıçrayan kendi kanıyla ölümü anlatmıştırr..
Ellerimi bırak...bırak ki yalnız kalsınlar..benim gibi, hayallerim gibi..yalan ve yapmacık bakışlardan uzak tut beni..ıssız sokaklarda çaresizliğimi hatırlatıyor bana..resimler,sesler, umutlar bütün kavramlar beni her şeyden ve herkesten uzak tutuyor...tutsunlar istediğimde bu zaten..diğerleri gibi olmamak,kendi bünyemin acizliğinde yaşamak..etrafa bakmak istemiyorum, gözlerimi bağla..bir daha hiç açmamacasına..bağla ki birbiri üstüne yığılmış hayatları göremeyeyim...çirkefliklerle yamalanmış insanlara doya doya bakmayayım..acı çektir bana..hakettiğim kadar..fazlası da ağır gelir ama..ruhumun yansımalarını dışarı akset..öyle olsun ki dokunayım onlara..insanlar izlesin film gibi..ya nefret etsinler ya da sonsuza kadar sevsinler beni..çelişkiler içinde kalayım..bir patronun işçisini kovması gibi kovulayım silik insanların hayatlarından...tutuştursunlar bıraktığın ellerime hayat karnemi,ölene dek bakınıp durayım notlarıma...sonra da katılayım ben de hayallerimin sonsuzluk kervanına..
güzel şairlerden, çok iyi şiirler okuyor.. sadece bunun için bile; hakkında yazılacak çok şey'i olur insan'ın.. ama önce, şairleri bilmiş ve okumuş olması gerekir..
VEDA... Son çırpınışı belki bu kanatlarımın, Son demi hayatımın Mutluluğun, acının, yalnızlığın, Hüznün ve tüm duyguların sonu Kimbilir belki, Birazdan bitecek hepsi Silinecek acı-tatlı hatıralar Sonsuz bi ...
27.09.2019 - 21:05
Şaire arkadaşımız Bayan Çiğdem Çolak * Mihri Mah Sultan *
< DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >
27.09.2018 - 22:46
Site arkadaşımız Bayan * Mihri Mah Sultan * Çiğdem Çolak
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
27.09.2017 - 21:31
Şaire arkadaşımız Bayan Çiğdem Çolak *Mihri Mah Sultan *
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimizle esen kalın...
* Antoloji Sitesi Yetkili Şairler Grubu *
* Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği *
* Evrensel Sanatçılar Birliği ESB *
* Özgür Şair-Yazarlar Birliği *
* Gizler Dünyası *
* Pen-Pal Club *
* Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
05.06.2012 - 23:24
Sevgili dost,
Değerli şairim,
Sizi kurmuş olduğum BARIŞA DAVET
Grubuna davet ediyorum.
Selam ve sygılarımla....
NOT:http://gruplar.Antoloji.Com/barisa-davet yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz.
27.09.2011 - 09:39
Her ne kadar şahsen tanımasamda, Paylaşmasını bilen bir insan olarak siz değerli dostun;
Sevdikleriyle birlikte, sağlıklı mutlu ve umutlu nice yaşlar kutlaması dileğiyle;
Hüzünleri. acıları ve mutlulukları paylaşmak kadar güzel ne olabilir ki
** Doğum gününü kutlarım **
:=))) hüzünlerden uzak günlerin ve ömrün anlamlı olsun, nice yaşlara
N.K...
27.09.2011 - 08:59
nice güzel senelere
dogum gununuz kutlu olsun efenıdm
RABBİM ÖMRÜNÜZÜ UZUN HAYIRLI BEREKETLI KILSIN EFENDIM
12.04.2011 - 11:28
bayan şolşiyum'cugum....hakkında ileri geri konuşmak istemedigimden.hakkında bişi yazmıyorum... :))
29.03.2011 - 17:12
ne hoş..şu alemde geç keşfettim ama...varmış benimgibisi..biri daha...
arkadaşım merhaba....
deli olmadım daha..akıllanacak kadar...akıllı olup milletin kahrını çekeceğime...dahada bir dellenip..millete çektireceğim kahrımı...nasın ama.....! ! ! ! !
30.01.2010 - 05:01
Canındı belki ne oldu gitti
Oysa ki herşey onla güzeldi
Layığını bulur belki pişman olur döner
Cevap yoktur ayrılığa hayalleri söner
İstemezdi bitirmeyi nasıl olduda bitti
Canım derdi gülüm derdi yalan mıydı hepsi
Uzakları yakın eder yarin hayali
Mesafede tanımaz duygu selleri
24.11.2009 - 09:05
YALNIZLIĞA GÖMÜLDÜĞÜN BIR AKŞAMDA, GÜNEŞIN GEÇ DOĞDUĞU BIR SABAHTA KÜSMÜŞSEN HAYATA, BOYNUN BÜKÜLMÜŞSE, GEL BENIMLE :)
Aşk perimmm dostum, arkadaşım, gültanesii :) HEp mutlu ol, hep yüzünn gülsünn :)
21.10.2009 - 04:38
acıklı şarkılarda aklıma gelen
şiirlerdeki gizli hüzün sen
kalbi geniş ruhu temiz
peri kızısın sen sihrini yitirmiş
erken henüz vaktimiz var
rüyalarımızı gerçekleştirecek kadar
istersen yanında olurum ben
seninle her rüyaya varım ben
işte böyle,bi akrostijin daha sonuna geldik..birsonraki sıfırla akrostij yazalım programında görüşüne dek esen kalın:P
17.10.2009 - 17:38
AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışığa teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan`da Ganj Nehri`nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
Newyork`ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da...
Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider,
hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...
İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...
Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...
Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili...
03.10.2009 - 07:03
ateş istediğimde güneşi veren,
uçmak istediğimde gökyüzünden kanat yapan,
yağmurları da var yürümek için,
boy boy güzellikleri,
herşeyi bulmak mümkün,
hayatım o benim :)
01.10.2009 - 22:25
Gülü tarife ne hacet ne çiçektir biliriz...
Bilirim. her gün…
doğmadan kızıllığına yazar adını..
Bilirim her martı dokunmadan denize
Kendi dilince tekrarlar duanı..
Ve her gül açmadan kollarını
Bu dünyaya
Senin kokunu bular yüreğine..
Bilirim düşmez güneş
Toprağın hiçbir zerresine…
Hatırlamadan seni…
29.09.2009 - 05:35
ama çok uzaklara gitmek ve kimseyi görmek istemiyorum.
Ta ki, gerçekten eskileri özleyinceye kadar.
Ne kadar özlerim? Özler miyim bilmiyorum.
Şu an sadece başımı alıp çok uzaklara gitmek istiyorum.
Ve hatta hiç dönmemek...
Ruhumu salmak, azat etmek, arındırmak ve tazelenmek istiyorum.
Derin bir nefes alıp, beynime oksijenin gittiğini hissetmek istiyorum.
Bu boğazımı sıkan ellerden kurtulmak istiyorum.
Beni boğan, sıkan, tüm düşüncüleri bertaraf etmek istiyorum.
Yeniden, sıfırdan, en baştan başlamak,
Ve bir cenin tazeliğinde dünyaya gözlerimi açmak istiyorum.
Dürüst dostluklar, çıkarsız arkadaşlıklar kurmak, Elimi uzattığımda tutan elin yakıcı sıcaklığını hissetmek, Ve korkusuzca arkamı dönebilmek istiyorum. En doğru insanı en doğru zaman da tanımak ve sevmek istiyorum.
Ve de ' salt sevilmek'
Sorgusuz, sualsiz, amaçsız, beklentisiz, yarınsız sevilmek istiyorum.
Kırgınım... Kimseyi ama kimseyi görmek istemiyorum.
Yıllardır geçtiğim yollarda artık pabuç eskitmek istemiyorum.
Yoruldum at gözlüğü ile dolaşmaktan.
Gözümü açıp,
Güzelliklerin çirkinliklerden daha baskın olduğunu görmek istiyorum.
Beynimin içini silmek ve yeniden, en baştan, tertemiz düşüncelerle
doldurmak istiyorum...
Evet...
Sanırım temelli gitmek istiyorum...
Hem de çok ama çok uzaklara...
Ve mümkünse doğanın sesinden başka hiç bir ses duymak istemiyorum...
***
Eğer bir gün gerçekten çok uzaklara gitme imkânım olursa;
Cep telefonumu açmamak üzere kapamak,
Bende ki tüm kötü hatıraları canlandıran objelerden arınmak,
Herkesi, her şeyi arkama dönüp bakmadan bırakmak istiyorum.
Ne acı ki, benimle gelmesini isteyecek tek kimse bulamıyorum.
Üzgünüm... Üzgün olduğum için de üzülüyorum...
18.07.2009 - 06:28
Kavrulur şu kanlı gözlerimde günler
Akşamdan bir sancıyla
Koklanmış bir gül gibi hayallerim ayak altında
Yol vermez yol vermez ağlamaya gururum
Yılların aynasında
Horlanmış vücudumda memelerim derin acıda
Ben bir kadınım ben bir insan
Taşırım karnımda paramparça can
Bir yanımda cevahir, bir yanımda kan
Bir yanım şiir destan, bir yanım kirli fistan
Bir yanım güller açmış, bir yanım viran
Savrulur şu tozlu saçlarımda rüzgar
Çıldırtan bir hışımla
Saklanmış bir sır gibi, şiirleri ateş hattında
Dayanmaz dayanmaz bu baskıya yürürüm
Sabrımın bir anında
Elimin hamuruyla çeker giderim
Canım burnumda
Ben bir kadınım ben bir insan
Taşırım karnımda paramparça can
Bir yanımda cevahir, bir yanımda kan
Bir yanım şiir destan, bir yanım kirli fistan
Bir yanım güller açmış, bir yanım viran
o çok temiz vee duygulu bir insandır başkalarının sıkınrılarını ve derdini kendi derdi gibi yaşayan nadir bulunan ince yürekli bir kadındır :)
Başaklar doldukça eğilir.papatya hüzünlendikçe boynu bükülür.Güneş yükseldikçe ruhu yücelir. Sen ki, bir başak kadar olgun; papatya gibi mağrur; güneş kadar sıcak ve aydınlıksın.'
canım seni tanımaktan onur ve şeref duydumm...
09.07.2009 - 17:24
AYRILIK ŞİİRİ
Hoşça kal, dostum benim, hoşça kal artık,
Can dostum, seninle dolu gönlüm
Çok önceden belirlenen bu ayrılık
Buluşmayı vaat ediyor ilerde bir gün
Hoşça kal, dostum, el sıkışmadan, konuşmadan,
Hüzünlenme ve eğme kaşlarını, mutsuz,
Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,
Ama yaşamak da yeni sayılmaz kuşkusuz.
Sergey Yesenin..
(hediyemm) =)
Unutmaki Beşir Fuad' da Sergey Yesenin gibi intihar sırasında
yazmış kağıdına sıçrayan kendi kanıyla ölümü anlatmıştırr..
Beşir Fuad cevabını da kabul ediyodum..P
Kendine cici bak şekerim.
15.06.2009 - 11:06
bayılıyorum yazılarına
ve bayılıyorum sana :)
12.06.2009 - 20:54
colciiii şekerimm sana gelsinn..
Ellerimi bırak...bırak ki yalnız kalsınlar..benim gibi, hayallerim gibi..yalan ve yapmacık bakışlardan uzak tut beni..ıssız sokaklarda çaresizliğimi hatırlatıyor bana..resimler,sesler, umutlar bütün kavramlar beni her şeyden ve herkesten uzak tutuyor...tutsunlar istediğimde bu zaten..diğerleri gibi olmamak,kendi bünyemin acizliğinde yaşamak..etrafa bakmak istemiyorum, gözlerimi bağla..bir daha hiç açmamacasına..bağla ki birbiri üstüne yığılmış hayatları göremeyeyim...çirkefliklerle yamalanmış insanlara doya doya bakmayayım..acı çektir bana..hakettiğim kadar..fazlası da ağır gelir ama..ruhumun yansımalarını dışarı akset..öyle olsun ki dokunayım onlara..insanlar izlesin film gibi..ya nefret etsinler ya da sonsuza kadar sevsinler beni..çelişkiler içinde kalayım..bir patronun işçisini kovması gibi kovulayım silik insanların hayatlarından...tutuştursunlar bıraktığın ellerime hayat karnemi,ölene dek bakınıp durayım notlarıma...sonra da katılayım ben de hayallerimin sonsuzluk kervanına..
Güneş tadıyla kalman dileğimle buluş bu gece..
10.06.2009 - 18:39
aaaaaaaaa baa böle yaparsanız nası olcak ama :(((((
31.05.2009 - 03:56
güzel şairlerden, çok iyi şiirler okuyor..
sadece bunun için bile;
hakkında yazılacak çok şey'i olur insan'ın..
ama önce, şairleri bilmiş ve okumuş olması gerekir..
Toplam 21 mesaj bulundu