Merve İstanbul Antoloji.com

Merhaba...! Tanışalım, ben Merve yaşımın, boyumum, kilomun, dilimin, dinimin ve ırkımın çok önemi yok ben de sizinkiyle ilgilenmiyorum. Benim için önemli olan kimin ne söylediğinden çok neyi , nasıl söylediğidir. Bazen fazlasıyla saf olabiliyorum. Ortaokula giderken erkeklerin kızların içini gösteren gözlüğü gerçekten icad ettiklerini düşünüyordum. Bu ülkede doğmuş olmaktan hep gurur duydum, ancak başka bir ülkede yaşamayı da düşünüyorum. Mevsimlerden en çok kış geldiğin de mutlu oluyorum, yağmur yağdığındaysa iki kat artıyor mutluluğum. Kararsız bir yapım var , buna rağmen hayatımın yönünü değiştirecek bütün kararları tek gecede aldım ve uyguladım..

Dip diye bir şey olmadığını anladığımdan beri eskisi kadar düşmekten korkmuyorum. Sadece dua ediyorum beterinden korusun diye çünkü duanın gücüne ve dünyanın adeletine olan inancım sonsuz. Gözümün içine bakmadan konuşan insanların yalan söyledikleri gibi bir inanca sahibim evet saçma görünebilir ama öyle. Bazı adamlara ukalalığı, bazı kadınlara şımarıklığı çok yakıştırıyorum. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlardan nefret ediyorum. Keskin sözler kurmamaya dikkat ediyorum. Müziksiz, tiyatrosuz, sinemasız, kitapsız ve dahi sanatın diğer dalları olmadan bu hayatın çekilmeyeceğini iyi ki var olduklarını düşünüyorum. Kimi konularda fazla muhafazakar olabiliyorum. Siyasetten çok hoşlanmıyorum, ilgilnemiyorum da. Politik davranmaktan hoşlanmıyorum, aklımdan geçenleri pat diye söyleyebilmeme rağmen çok sevdiğim insanlara hayır demesini beceremiyorum. İki yüzlü insanlardan nefet ediyorum bunu fark ettiğim an bulunduğum ortamdan hemen uzaklaşıyorum. Ön yargılarım var benim de ancak kimsenin giyinişi ve konuşmasından ötürü aşağılamıyorum, bunu yapan insanlardan ölesiye nefret ediyorum..

Çok ağladığım da hasta oluyorum ve çok ağlıyorum. Doktorlardan, hastanelerden, iğnelerden, ilçalardan hoşlanmıyorum. Değişken bir ruh halim var. Çok ağlasam da, bir o kadar gülüyorum. Bonibon, pamuk şeker, elma şekeri ve uçurtma gördüğüm de hala heycanlanıyorum. Çocukları çok seviyorum özellikle de erkek çocuklarıyla futbol oynamak en büyük zevklerimden biri. Parayla hiç işim olmadı. Çok parasız kaldım, hala da kalabilirim. Paranın her şeyi satın aldığını düşünen insanların, bir yere kapatılıp sürekli birbirilerini alıp satmaları gerektiğini düşünüyorum.. Yemek seçmiyorum, seçen insanlardan çok haz etmiyorum, sadece kereviz yiyemiyorum. Sabahları çaysız toparlanamıyorum. Aşık olduğum da yemeden içmeden kesiliyorum. Balkonlu evleri, çiçekleri ve hayvanlardan en çok köpekleri ve yunus balıklarını seviyorum. Odun sobasının başında uykuya dalmak, yaşlı insanlarla sohbet etmek ve çocuklarla muziplik yapmak bu aralar en büyük eğlencem. Bir çok şeyi unutmuyorum çünkü unutamıyorum. Annemi çok özlüyorum. Sinirlendiğim de hiç konuşamıyorum ve kimseyi dinlemek istemiyorum. Küs kalmaya tahammül edemiyorum, haklı ya da haksız insanların birbirleriyle yüksek sesle kavga etmelerine dayanamıyorum.

Bir gün dünyayı gezmeyi planlıyorum. Eğer bunu yapamazsam deniz kenarında bir ev alıp, bahçesinde yeşillik ve sebze yetiştirmek istiyorum. Renklerden en çok maviyi seviyorum. Denize aşığım. Kardan adam yapmak benim için büyük eğlence. Hayatıma iyi ya da kötü iz bırakan her insanı zaman zaman özlüyorum. Pişmanlıklarım ve keşkelerim var insan olmamdan kaynaklı.. Çocukken, sınıfın en uzun boylu çocuğundan dayak yiyene kadar kendimi Red Kit sanıyordum. Pazar sabahları hala çizgi film seyrediyorum ama pazarları sevmiyorum. Kimsenin hayatına özenmiyorum. Kaderci bir yapım var, mücadele ediyorum olmadığında yeteri kadar üzülüp yoluma devam ediyorum. Sevgimi pek belli edemiyorum. Uzaktan ama çok derin seviyorum. Sevdiğim adamın karşısında utanabiliyorum. Birinin beni çok sevdiğini anladığım da mutluluktan ağlıyorum. Bazen duvar gibi kalıp hiç konuşmuyorum, bazen hiç susmuyorum. Bu dünyada kimsenin ötekinden üstün olduğunu düşünmüyorum fakat erkek ve kadının eşit olduğuna inanmıyorum.. Türk kahvesini ve yanında arkadaşlarımla ettiğim sohbeti hiç bir şeyle değiştirmiyorum. Hüsnü Arkan, Sezen Aksu ve Farid Farjad dinlediğim de hep ağlıyorum . Bir gün şampiyon yüzücü olacağım umudunu taşıyorum.. Bedenin öldüğüne ve fakat ruhun öldüğüne hiç inanmıyorum. Büyük konuşmayı pek sevmiyorum. İnsanoğlunun kınadığı şeyi yaşamadan öleceğine inanmıyorum. Bu aralar empati denilen mucizenin keyfini çıkartıyorum.
..

Devamını Oku