İdris Tan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • Sonbahar

    18.09.2008 - 13:00

    Ayrılık mevsimim...

  • %1 ihtimali

    18.09.2008 - 12:55

    Eğer değeceğine inanıyorsan % 0,5 ihtimal file kafidir...

  • ...görünmez olsaydınız ne yapmak isterdiniz?

    18.09.2008 - 12:47

    Bir zamanlar sevgilim olan kadınları görmek isterdim heralde...

  • ramazan

    18.09.2008 - 12:44

    Her yıl, nefsimize hükmetmek ve onu kontrol altında tutabilmek için bize verilen bir aylık zaman dilimi... Zamanı iyi kullanmanız dileğiyle...

  • şu an ne dinliyorum

    18.09.2008 - 12:39

    Yasmin Levy - La Alegria (Happiness)

  • x ve y

    15.09.2008 - 12:40

    X ve Y çok iyi birer dostlar aslında ama ne zaman bir araya gelseler ortaya problem çıkar...

  • melankoli

    10.07.2008 - 10:48

    .....................................................................................................................................
    Melankoli hayata karşı bir tutum içinde bulunmaktır. Bir karakterdir çoğu insanda, düşünceyi doğuran, hayatı sorgulayan, insanı duygulandıran ve hep durmadan didinen düşüncelerdir. Ne acizliğidir insanın ne muzdaripliği... kabullenemeyişidir hayatı olduğu gibi.

    Psikolojide bir hastalık adı olarakta geçer. (İçine kapan, hayattan umudunu kesmiş, kendi kabuğuna çekilmiş ve kendini suçlayan) semptomlarının görüldüğü. Ama bu hastalık aslolan melankoli ile karıştırılmamalıdır.

    Bütün büyük Felsefeciler, Yazarlar, Şairler, Ressamlar kısacası akli ve kalbi mevzularda diğer insanlardan sıyrılıp tarihe mal olmuş insanlarin hemen hemen hepsi biraz melankolidir.

    Bir örnek istiyorsanız buyrun bu şiirime bir göz atın o zaman! ! !
    ...................................................................................................................................
    Melankolik Düşünceler

    Kasvet bahçelerinden fırladım hadi beni teskin et
    Aklım bile şekillendiremiyor artık hislerimi
    Hadi birkaç söz söyle telkin et

    Bir deli meczup, yürüyorum berzahta
    Düşüncelerim kırık bir dal, duygularım solgun yapraklar
    Her şeyim derme çatma anlasana
    Söyle çaresi var mı ferzanda

    Kendimi, kendime yabancılaştırmaya başladı kasvetler
    Tüm renkleri, ışıkları emen bir karanlığa dönüşüyor kalbim
    Her gün kat ettiğim bu yol kadar artıyor vahamet
    Bu son(uncu) baharım dökülüyorum,
    Yinede yakamı bırakmıyor nedamet…

    Her yeni doğan güne kara duygularla uyanıyorum artık
    Umut koçanımdan takvim yaprakları koparıyorum
    Zaman adi bir hırsız gibi çalarken gençlikten
    Gri düşüncelerle selamlıyorum, çakılıp kaldığım bu soluk iklimi

    İçimde neşreden bu halet-i vakur sarmakta arta kalan neşemi
    Melanet bir huşuyla doldum keşmekeş ve serkeşim
    Vazgeçtim her şeyden yitirdim inancımı,
    Tereddütte akıbet, varsa eğer izahat ne olur beni ikna et

    Marazi düşüncelerle aşka temayül ederken kalbim
    Melankolik günler geçiyor üzerimizden
    Kayıtsız kaldığım hayat alıp götürüyor neyim kaldıysa
    Ötesini düşünemiyor bile bu nasırlı bilincim

    Ağaçlar gibi kabuk atıp, yılanlar gibi deri değiştiriyorum
    Acıları soyunup tenimden çırılçıplak üşüyorum
    Yufkalığımın bataklığında çırpınırken her gece
    Soluksuz kaldıkça öfkeme sarınıyorum.

    Beyaban, rüzgârınla gubarınla çatladı kalbim
    Avare bir kasvayım hörgücümde zayi tahayyülâtım
    Ümitvarem birazcık su elzem, merhamet et
    Serabında savruldum, şayet varsa hakikat ispat et

    İçimin boşluğunda koşuyorum yolumu kaybettim
    Çareler afakî, yolun sonuna da geldik, yok artık telafi
    Hayatın neresinde unuttum gülümseyişimi?
    İçimdeki çocuğun elini ne zaman bıraktım bilmiyorum.

    Şiirin menzilini aştı mı yaşamak, cümleler de yetmiyor artık
    Dar bir vadiye dökülüyor ne varsa
    Hayatın cenderesinde bilenen kalemim
    Yeni mefhumlar türetiyor kederleri anlatan

    Heyhat! Ne eşk kaldı ne iman
    Müzmin kederlerim uykusuz gecelerde mihman
    Bir yaprak gölgesi gibi yanı başıma düşer de siman
    Tam bitti sanırsın, yeniden başlar zeman

    Zamanın usulca akışını hissediyorum tenimde
    Ruhumdaki sancıya kayıtsız kalışını bedenimin
    Çarpışıp duruyor içimde duygular
    Düşünceler kabuk bağlıyor yeni kanamalara

    Bir kuyuya çekiliyor ne kaldıysa
    Dilsizliğim bundan, sesim içimde kayboluyor.
    Sabır taşım çatladı avuçlarımdan gam damlar
    Hükümsüz şimdi bütün sözcükler, anlamlar…

    Ötesi yok burası Diyar-ı Mâl-i hulya
    Dil-i mecrûhla tutuşsun son meşale
    Ey! Dönmekten yorgun düşen bunak dünya
    Yetmez mi sükût-u hayallerin, zilsiyah rüya…

    Ah! Kalbim nerene gömsem de olmuyor
    Buluyor aklım her defasında, eprimiş hatıraları
    Bir türlü uslanmayan kanlı tırnaklı usum
    Kalpte mecrûh, gecelerdir uykusuzum

    Bir adım daha atıyorum sıyrılıp korkulardan
    Yüreğimin magmasına bağdaş kurdum oturuyorum
    Hiç kaçar yolum yok, zaten ötesi de yok
    Ya isyanla ya imanla uslanırım artık…

    Bu derd-ü temaşayla kırıldı mihenk taşım
    Her gece med-cezirler döndü bak başım
    Kahr ile dövündüm içime aktı yaşım
    Şu ömr-i tehide hem köleyim hem şahım

    Söz de bitiyor şimdi biten bir günle
    Cümlelerle yamaladım kalbimi bak bu günde
    Kırık bir kalp ve melankolik düşüncelerle
    Hiçbir farkım kalmadı dünle

    İdris TAN.
    ..........................................................................................................................................

  • ölüm

    10.07.2008 - 10:20

    Tanrı'ya giden yollar gizemlidir.O'nun bağışlayıcılığının özü, sözlerinde ve hikmetinde yatar.Tanrı bize mesajı indirdiyse de onu anlamak bizim görevimizdir. Kollarımızı açtığımızda toprak sadece boş ve duygusuz bir kabuk alır.Ebedi ihtişamında ruh
    çok uzaktadır şimdi. Acıdır hayatın anlamında bulduğumuz...ve doğduğumuzda kaybettiğimiz günahsızlığımızdır. Çünkü Tanrı, sonsuz bilgeliğinde çözümü ellerimize bırakmıştır.Ruhumuzda kapladığı yerin doğruluğu yine O'nun fiziki yokluğunda teyit olur.

    Ölüm, çokta üzerinde düşünülüp, yorumlar yapılacak kadar muteber değildir.
    Çünkü bir bitiştir... Yeni bir başlangıcın çaresizce gölesinde kalacak. O halde yaşamdan söz etmek daha akılcı bir davranış olacaktır kanımca...

  • istanbul

    10.07.2008 - 09:55

    Off İstanbul, tahayyüllerimin şehrengizi...Bir kaç hatırayla anlatacam seni kırılma ne olur...

    Çıkmaz sokaklarda kaybolduk, aklımız nerelerdeydi?
    Ortaköy’de yürümekten yorgun iki şaşkındık
    Ben tramvayda İstanbul’u seyrederken;
    Sense haklılığına kanıt, ayrılık şarkıları arıyordun radyoda

    Türkülere ritim tuttuk, üzgündük.
    Alaturka fasıllarda avuçlarımız patladı alkıştan, kahkahalarla güldük
    Senin sigara içme girişimlerin acemi öksürüklere dönüşürken;
    O kadar masumdu ki yüzün, bir buseyle bile kirletemezdim, üzgünüm.

    Son vapur Kadıköy’e seyrederken,
    Dalgalar kulağımdaki müziğe ritim tutuyordu sanki.
    Karanlıkta ki martılar acı acı ağıtlar yakıyordu geceye
    Şehir ışıkların dilinden bir hikâye yazıyorken;
    Haydarpaşa, bana seni anlatıyordu.

    (Sen Ben ve İstanbul) adlı şiirdimden bir kaç pasaj...
    ...................................................................................................

  • aşk

    10.07.2008 - 09:35

    Aşk bir doğa büyüsüdür. Hem hayatı güzelleştirmeye hemde kahretmeye muktedirdir.
    Bazen patolojik bir vaka bazense lokman hekim merhemidir. Aşk en büyük kumardır çünkü karşılığında kalbini ortaya koymuşsundur. Aşka dair söylenecek onca şey varki belleğimde, kervanyükünce hem de. Lakin insan neresinden başlayacağını bile bilmiyor cümleye. Her şeye rağmen aşık ol, gerçek bir aşk istiyorsan kalbini ortaya koy. Hem aşık hem akıllı olunmaz ama en azından adil ol. Sonu mutlu bitmese bile huzurlu ol. Çünkü unutma yarım asır yaşayıpta aşkın bir kez bile tadına bakamayan insanlarla doluyken bu dünya şanslı olduğunu unutmayıp metanetli ol...

Toplam 10 mesaj bulundu