do not like the dim lenmez no interest in binding to the most difficult days you just scared me, I'm sorry to cause you pain I was afraid Mandan Connect for giving you understand them?
Gecenin bir yarısı rüzgar öylesine okşar ki saçlarımı senin yokluğun acıtmaya başlar. Zifiri karanlığa inat yürürüm hâlâ ıssız kaldırımlarda ve derken aniden bir yağmur başlar sağnak sağnak dindirmek ne mümkün gel sevğili inanmazsan bana gözlerimdeki hayaline bak...Ve içimdeki uçurumları düşün uçsuz bucaksız hem de senin içimde büyüttüğün kadarını gözyaşlarımda bulursun belki mıh gibi benliğime kazıdığım senli zamanların karanlığını...Belki bilmezsin kimbilir söylemem gerek hala seni beklerim yalnız kumsalda hâlâ seni bekler bilesin unutmaya çalıştığın yağmur güzeli...
Kadınsızlığın ne olduğunu, üşüyen bir kedi gibi bir kadın sıcaklığı özlemiyle büyük şehirlerde tek başına yaşayan erkekler bilir. Ne Haliç'in gurubu, ne Marmara'nın sisleri, ne Kozyatağı'nın toprak yolları, ne lokantadaki şarap, ne radyodaki müzik bir kadınla paylaşılmıyorsa; bir hatıra güzelliğiyle hafızada yerleşmez. ***
Bir koltuğa oturunca etekliğinin altından, diz kapaklarının yuvarlaklığını göstererek uzanan bacaklar... Her gülüşte ışıklanan dişler... Dalgalanan saç, işveyle kalkan omuz, ceylan esnekliğindeki bel, ilkiyle milyonuncusu arasında aynı lezzeti taşıyan, yarım kapalı gözlerle dudaktan öpüşmesi... Cam üstünde kayan şurup damlası gibi, dudaktan boyuna kayan erkek dudakları... Kadın da hayatın en önemli şeyi değilse, önemlilik sözcüğü anlamsızkalır hayatta. *** Ne çare ki kadın da, erkek de bu kadar tatlı, bu kadar vazgeçilmez bir hikayeyi karşılıklı rezil etmişler ve karşılıklı birbirlerini mutsuzluğa mahkum etmişlerdir. Kaç kadın vardır ki, bütün alımlılığı, zekası, yüreği ve insanlığıyla kadındır? Ve kaç erkek vardır ki, aşkı mülkiyetin ötesinde bulacak kadar, budalalık tavanlarının üzerine çıkabilmiştir? Sevmediğin erkek ve sevmediğin kadınla, karın doyurmak için sevmediğin yemeği yemek gibi sevişmek; hızlı çıkılmış bir merdiven solumasından başka bir şey değil midir sanki? Ve merdiven bitince, insan o kadar yabancılaşır ki birbirine, içine adeta bir sıkıntı ve bunalma çöker. Ama aşk, gerçek aşk, gerçek aşkın sevişmesi... Pek az insana nasip olacak kadar, bütün insanlığın ömürler boyu aranıp taranıp da, kolay kolay bir türlü bulamadığı tek ve tek mutlak mutluluk... *** O kadar arandıkları halde, neden bulamazlar bu mutluluğu insanlar? Evlenme yükünün hantal ağırlıkları; mutlulukları kıskananların, mutluluklara engel olmak için yaptıkları baskılar; kadınların, aşkın tadını çıkaracaklarına, aşığın canını çıkarmaya kalkacak kadar, karşı cinse ezik ve hınçlı olmaları; erkeklerin, kadınları eşitlik dışı görecek kadar basit ve ilkel kalmış bulunmaları... Binbir türlü saçma sapan pislik asidi ki, içinde mutluluk şekillenmeden erir, kaybolur. Bu arada toplumu ödemeden; gerçek bir özgürlüğün zaferini iktisaden sağlamadan; aşkı geçime vasıta etmeye kalkan bedavacılar da, büsbütün sulandırırlar, berbat ederler bu harikulade muhteşem beraberliği... *** Bütün sistemler, doktrinler, ciltler, tezler, eserler, bu beraberliği bütün insanlara en sağlam şekilde vermek içindir aslında... *** Kimi: - Zengin olursan her sevdiğini kolayca yanında bulursun; zengin olmaya bak, der. Kimi: - Mutluluğu sade zengin olanlara değil, bütün insanlara mal etmek için; bunu, zenginlerin hegemonyasından kurtarmak gerekmektedir, der. Kimi: - Zengini, fakiri, başkasını ve başkalarını; söyleneni, söyleneceği düşünmeden, kimi seviyorsan, oluver onunla; oyalanmaya vakit yoktur hayatta, der. Ve kimi zengin olmaya kalkar, kimi bütün insanlığı mutluluğa eriştirmek için savaşır, kimi de boş verir her şeye, ne olursa olsun, sevişir sevdiğiyle... *** Daha doğrusu sonuncular, buna kararlıdırlar da; bir türlü kararlarını tatbik edecek ortamı ve fırsatı bulamazlar. Zenginlerin ise çokçası, tam aradığını bulmadan, bir doyup tıkanıvermişlik vardır içlerinde. Sahte nezaket ve suni heyecanlarla, bunu yutmuş görünen kadınların bir garip oyunudur onlarınki... O çevreden de pek az çıkar gerçek aşk. Onun için bütün insanlığı bu mutluluğa eriştirmek için savaşanlar haklıdırlar. *** Çare olarak da: Sevişmeyi, geçinmeye ve mecburiyete köle etmekten kaçının; geçinmek için çalışın ve aşk için sevişin, derler.
Mutluluğun tılsımı, sevdiğin işte doya doya çalışmak ve sevdiğinle doya doya sevişmektedir çünkü
seyreltimi eğreltimi nesin nerden esip uçup geldiğin belli deyil radyosyanlımısın ne gıcık yapıyon ne o üle gider yapmalar bozma görüş ve düşüncelerimi bir uçarım sana burdan profil ana sayfana yapıştırırım seni,,hadeeeeeeeeeeeeeeeee anca yol alırsınnnnnnnnnn
yuppi :)) yaşasın kötülük ha üle derler asılma boşuna beni tavlayamazsın avcunu yalarsın,,
sen kimlerdendin davarolardanmı hıyartolardanmısın?
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak....
Bazen öyle karışıktırki herşey anlamını yitirirsin ne istedim ne kaybettim dersin.... Bazen hayal kurarsın kağıttan gemiler yapıp hayallerinin batışını izlersin.... Hatta bazen bir bakmışsın hayatın en acımasız sahnesindesin.... Çok çok seviyorum dersin ama çoktan bir kenarda unutuluvermişsin..... Hayat bu olsa gerek o yüz...
aşK dİe bİşEy YoKmUş SeWGi WaRmIş hAnİ sEwGi eMeKtİR dERLEr Ya YaLaNmIş fAzLA EmEk fAzLa DeGeR ZArarMıŞ...aŞk AcI ÇeKmEk aGLAmAkMıŞ,BaNa sIrTıNı dÖnÜp ĞiTtİğİnDe AnLaDıM...hAnİ AşKıN BiTtİĞi yeRde NEFRETin bAşLaR dERLEr YA bU DoĞrUyMuŞ şİmDi seNdEn NEFRET eTtİgİm iÇiN aNLAdIm....
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU Isparta Sevdalıları Grubu NE MUTLU BEN TÜRKÜM DİYENLER grubu Saygıdeğer ÜSTADLAR,SANATKARLAR grubu TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar, Bestekarlar,Şairler Gurubu
Saygıdeğer gönül dostlarım profilimden üye olduğum grupları tıklayarak mavi yıldızlı olanların bu gruba üye ol yazısını tıklayın tamam.saygılar,selamlar size.
Gözlerinin ikliminde bir müjde sun gönlüne Bir soluk al Endamın umut ve korku gizeminden Mutlan
Yaşam morfin şırıngalı gafletlerde Takvimler/de bağ bozumu Hüznüme konan güvercin Amelsiz cennet umuduyla Bakışlarının vadisinde vurgun
Dört mevsim yedi iklim Yüreğimin eşiğinde burçlar düşürüyor soluğun Umutsuz Özlemlerin Terkisindeki Çığlığım Vasfına haiz olmayan şahsiyetler taşıyor Sabaha susuyorum
Denize sor sırdaş mavilere Düşlerimdeki sonbahar artığı ümit ilmekleri/ni İnce belli kızların avuntusu/nu Ve Altlarında ırmaklar geçen Köşklerin unutulmuşluğu/nu
İkizler burcuna has inatlıklarla Gönül taraçalarına işlenen vebal nakışlarını sor Firdevs bahçelerinde Bir gelin teli kadar yer kapmanın telaşını da
Yüzü olmayan hayat albümleri/ni Dövizsiz delikanlı ile lensli ****** pazarlığının Günbatımı sevinçlerini sual et Kaç pembe dünya hülyasıdır koynumda sakladığım
Her fasılda tekrarlanan Tek duygulu saadetle avunduğum Benliğini arayan hazan yaprağını sula Sırtımıza yapıştırılan beşik ninnilerine Lastikçi dükkanının havasında terk ettiğim gençliğime uğra Metanetle Yirmi dört saat açığız
O burdaki insanların hissedemeyeceği kadar akla zarar derecede iyi bir insan,kesinlikle yüzeysel değil çok derin bir kişiliği var. ve aklı selim oturmuş bir karaktere sahip.. inanılmaz renkli ve çok uysal birisi,onu tanıyan insanları şanslı olarak nitelendiriyorum...kendisini çok seviyorum gerçekten çok güzel elit ve kaliteli bir insan....
>Sen benim GünahımsınCümle alem öğrense,bu memnu aşkımızıYerseler de vaz geçmem sen benim günahımsınKarun hazinelerini çıkartarak önümeSerseler de vaz geçmem,sen benim günahımsınEcelim olur,başka bir göz bakarsa sanaAb-ı hayat suyumsun,içerim,kana,ka ...
18.12.2010 - 00:48
üzgünüm hemde çok...avrupa kökenli tiner sıkıntısı çektiğimizden dolayı...
faaliyetimize son vermek zorunda kaldık...
saygılarımızla,
30.09.2010 - 07:11
do not like the dim lenmez no interest in binding to the most difficult days you just scared me, I'm sorry to cause you pain I was afraid Mandan Connect for giving you understand them?
22.08.2010 - 07:18
Gecenin bir yarısı rüzgar öylesine okşar ki saçlarımı senin yokluğun acıtmaya başlar. Zifiri karanlığa inat yürürüm hâlâ ıssız kaldırımlarda ve derken aniden bir yağmur başlar sağnak sağnak dindirmek ne mümkün gel sevğili inanmazsan bana gözlerimdeki hayaline bak...Ve içimdeki uçurumları düşün uçsuz bucaksız hem de senin içimde büyüttüğün kadarını gözyaşlarımda bulursun belki mıh gibi benliğime kazıdığım senli zamanların karanlığını...Belki bilmezsin kimbilir söylemem gerek hala seni beklerim yalnız kumsalda hâlâ seni bekler bilesin unutmaya çalıştığın yağmur güzeli...
26.07.2010 - 22:38
MERHABA SEVGİLİ KARDEŞİM!
DOĞUM GÜNÜNÜZÜ KUTLUYOR, SIHHAT, AFİYET, SAADET İÇERİSİNDE NİCE YILLAR, ÖMRÜNÜZE VE İLHAMINIZA BEREKETLER NİYAZ EDİYOR, HER ŞEYİN GÖNLÜNÜZCE TECELLİSİNİ DİLİYORUM.
ANTALYA'DAN SAYGILARLA..
13.07.2010 - 18:45
Kadınsızlığın ne olduğunu, üşüyen bir kedi gibi bir kadın sıcaklığı özlemiyle büyük şehirlerde tek başına yaşayan erkekler bilir. Ne Haliç'in gurubu, ne Marmara'nın sisleri, ne Kozyatağı'nın toprak yolları, ne lokantadaki şarap, ne radyodaki müzik bir kadınla paylaşılmıyorsa; bir hatıra güzelliğiyle hafızada yerleşmez.
***
Bir koltuğa oturunca etekliğinin altından, diz kapaklarının yuvarlaklığını göstererek uzanan bacaklar... Her gülüşte ışıklanan dişler... Dalgalanan saç, işveyle kalkan omuz, ceylan esnekliğindeki bel, ilkiyle milyonuncusu arasında aynı lezzeti taşıyan, yarım kapalı gözlerle dudaktan öpüşmesi... Cam üstünde kayan şurup damlası gibi, dudaktan boyuna kayan erkek dudakları... Kadın da hayatın en önemli şeyi değilse, önemlilik sözcüğü anlamsızkalır hayatta.
***
Ne çare ki kadın da, erkek de bu kadar tatlı, bu kadar vazgeçilmez bir hikayeyi karşılıklı rezil etmişler ve karşılıklı birbirlerini mutsuzluğa mahkum etmişlerdir. Kaç kadın vardır ki, bütün alımlılığı, zekası, yüreği ve insanlığıyla kadındır?
Ve kaç erkek vardır ki, aşkı mülkiyetin ötesinde bulacak kadar, budalalık tavanlarının üzerine çıkabilmiştir?
Sevmediğin erkek ve sevmediğin kadınla, karın doyurmak için sevmediğin yemeği yemek gibi sevişmek; hızlı çıkılmış bir merdiven solumasından başka bir şey değil midir sanki? Ve merdiven bitince, insan o kadar yabancılaşır ki birbirine, içine
adeta bir sıkıntı ve bunalma çöker.
Ama aşk, gerçek aşk, gerçek aşkın sevişmesi...
Pek az insana nasip olacak kadar, bütün insanlığın ömürler boyu aranıp taranıp da, kolay kolay bir türlü bulamadığı tek ve tek mutlak mutluluk...
***
O kadar arandıkları halde, neden bulamazlar bu mutluluğu insanlar?
Evlenme yükünün hantal ağırlıkları; mutlulukları kıskananların, mutluluklara engel olmak için yaptıkları baskılar; kadınların, aşkın tadını çıkaracaklarına, aşığın canını çıkarmaya kalkacak kadar, karşı cinse ezik ve hınçlı olmaları; erkeklerin, kadınları eşitlik dışı görecek kadar basit ve ilkel kalmış bulunmaları...
Binbir türlü saçma sapan pislik asidi ki, içinde mutluluk şekillenmeden erir, kaybolur.
Bu arada toplumu ödemeden; gerçek bir özgürlüğün zaferini iktisaden sağlamadan; aşkı geçime vasıta etmeye kalkan bedavacılar da, büsbütün sulandırırlar, berbat ederler bu harikulade muhteşem beraberliği...
***
Bütün sistemler, doktrinler, ciltler, tezler, eserler, bu beraberliği bütün insanlara en sağlam şekilde vermek içindir aslında...
***
Kimi: - Zengin olursan her sevdiğini kolayca yanında bulursun; zengin olmaya bak, der.
Kimi: - Mutluluğu sade zengin olanlara değil, bütün insanlara mal etmek için; bunu, zenginlerin hegemonyasından kurtarmak gerekmektedir, der.
Kimi: - Zengini, fakiri, başkasını ve başkalarını; söyleneni, söyleneceği düşünmeden, kimi seviyorsan, oluver onunla; oyalanmaya vakit yoktur hayatta, der.
Ve kimi zengin olmaya kalkar, kimi bütün insanlığı mutluluğa eriştirmek için savaşır, kimi de boş verir her şeye, ne olursa olsun, sevişir sevdiğiyle...
***
Daha doğrusu sonuncular, buna kararlıdırlar da; bir türlü kararlarını tatbik edecek ortamı ve fırsatı bulamazlar.
Zenginlerin ise çokçası, tam aradığını bulmadan, bir doyup tıkanıvermişlik vardır içlerinde.
Sahte nezaket ve suni heyecanlarla, bunu yutmuş görünen kadınların bir garip oyunudur onlarınki...
O çevreden de pek az çıkar gerçek aşk.
Onun için bütün insanlığı bu mutluluğa eriştirmek için savaşanlar haklıdırlar.
***
Çare olarak da: Sevişmeyi, geçinmeye ve mecburiyete köle etmekten kaçının; geçinmek için çalışın ve aşk için sevişin, derler.
Mutluluğun tılsımı, sevdiğin işte doya doya çalışmak ve sevdiğinle doya doya sevişmektedir çünkü
09.07.2010 - 05:40
seyreltimi eğreltimi nesin nerden esip uçup geldiğin belli deyil radyosyanlımısın ne gıcık yapıyon ne o üle gider yapmalar bozma görüş ve düşüncelerimi bir uçarım sana burdan profil ana sayfana yapıştırırım seni,,hadeeeeeeeeeeeeeeeee anca yol alırsınnnnnnnnnn
yuppi :)) yaşasın kötülük ha üle derler asılma boşuna beni tavlayamazsın avcunu yalarsın,,
09.07.2010 - 04:21
sen kimlerdendin davarolardanmı hıyartolardanmısın?
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak....
09.07.2010 - 03:57
Bazen öyle karışıktırki herşey anlamını yitirirsin ne istedim ne kaybettim dersin....
Bazen hayal kurarsın kağıttan gemiler yapıp hayallerinin batışını izlersin....
Hatta bazen bir bakmışsın hayatın en acımasız sahnesindesin....
Çok çok seviyorum dersin ama çoktan bir kenarda unutuluvermişsin.....
Hayat bu olsa gerek o yüz...
30.05.2010 - 17:31
tesiri olmasa da sen yine de söyle,gönül razı değilse neye yarar susmak
bir yerde sesine bir aksiseda bulunur elbet bulunur
28.05.2010 - 12:21
AHHHHHHH.ki ahhhhh,yaşamım da benim gibi yürekliye okadar az rastladım ki............
20.05.2010 - 12:19
Çiçeğim
Zincirlenmiş kökleri
Kıraç aç anaç toprağına
Sonsuzluğunda bir başına
Bakımsız susuz
Gül gibi filizlenen kır çiçeği
Kır çiçeğim
Susuz yaz
Kendisiyle kendinde
Ateşler içinde bulmuş
Umut ve tevekküle
Tutunmuş kır çiçeğini
Kurumuş
Kırılgan gül bedeni
Dökülmüş yaprakları
Boynu bükük
Kuru bir dalın
nefesine bile hasret
Yalnızlığıyla yalızlıklarda
Yaz biter
Ölür
Susuz esintisiz çaresiz
Çiçekleri düşer
Kendi duvaksız boşluğuna
İter tohumları an be an onu ölüme
Kendini yaşama
İlk yağmurla çatlar
Tohumlar yağmura vurgun
Yağmur toprağa
Börtü böcek
Ve zamansız zaman
Büyütür gücünce
Gücünün yettiğince
Kalan son bir nefes
Kalan son umut
Kalan son yaşam kır çiçeğinden
Ansızın vurulur
-Vurulmuştu- boyunsuz boynu
Yüreksiz
Elleri kirli
İri celladın elleriyle
Abdulrızak Kılıç
11.05.2010 - 11:16
aşK dİe bİşEy YoKmUş SeWGi WaRmIş hAnİ sEwGi eMeKtİR dERLEr Ya YaLaNmIş fAzLA EmEk fAzLa DeGeR ZArarMıŞ...aŞk AcI ÇeKmEk aGLAmAkMıŞ,BaNa sIrTıNı dÖnÜp ĞiTtİğİnDe AnLaDıM...hAnİ AşKıN BiTtİĞi yeRde NEFRETin bAşLaR dERLEr YA bU DoĞrUyMuŞ şİmDi seNdEn NEFRET eTtİgİm iÇiN aNLAdIm....
07.05.2010 - 23:24
ÜSTADIM BAŞARILI ÇALIŞMALARINIZI KUTLARIM, SİZİN GİBİ DUYARLI
YÜREKLERE GRUPLARIMIN KAPISI AÇIKTIR PAYLAŞIMA BUYURUNUZ.
AŞKIN DERYASI Kitabımdan Damlalar GURUBU
Isparta Sevdalıları Grubu
NE MUTLU BEN TÜRKÜM DİYENLER grubu
Saygıdeğer ÜSTADLAR,SANATKARLAR grubu
TÜRKİYE Yazarlar,Ozanlar, Bestekarlar,Şairler Gurubu
Saygıdeğer gönül dostlarım profilimden üye olduğum grupları tıklayarak mavi yıldızlı olanların bu gruba üye ol yazısını tıklayın tamam.saygılar,selamlar size.
07.05.2010 - 13:41
Gözlerinin ikliminde bir müjde sun gönlüne
Bir soluk al
Endamın umut ve korku gizeminden
Mutlan
Yaşam morfin şırıngalı gafletlerde
Takvimler/de bağ bozumu
Hüznüme konan güvercin
Amelsiz cennet umuduyla
Bakışlarının vadisinde vurgun
Dört mevsim yedi iklim
Yüreğimin eşiğinde burçlar düşürüyor soluğun
Umutsuz
Özlemlerin
Terkisindeki
Çığlığım
Vasfına haiz olmayan şahsiyetler taşıyor
Sabaha susuyorum
Denize sor sırdaş mavilere
Düşlerimdeki sonbahar artığı ümit ilmekleri/ni
İnce belli kızların avuntusu/nu
Ve
Altlarında ırmaklar geçen
Köşklerin unutulmuşluğu/nu
İkizler burcuna has inatlıklarla
Gönül taraçalarına işlenen vebal nakışlarını sor
Firdevs bahçelerinde
Bir gelin teli kadar yer kapmanın telaşını da
Yüzü olmayan hayat albümleri/ni
Dövizsiz delikanlı ile lensli ****** pazarlığının
Günbatımı sevinçlerini sual et
Kaç pembe dünya hülyasıdır koynumda sakladığım
Her fasılda tekrarlanan
Tek duygulu saadetle avunduğum
Benliğini arayan hazan yaprağını sula
Sırtımıza yapıştırılan beşik ninnilerine
Lastikçi dükkanının havasında terk ettiğim gençliğime uğra
Metanetle
Yirmi dört saat açığız
04.05.2010 - 10:14
anlarsa uzğım yakınımdır,anlamaz ise yakınım uzağımdır misali bimkisi
yürekler her dem bir ola can...
muhabbetle...
30.04.2010 - 00:50
O burdaki insanların hissedemeyeceği kadar akla zarar derecede iyi bir insan,kesinlikle yüzeysel değil çok derin bir kişiliği var. ve aklı selim oturmuş bir karaktere sahip.. inanılmaz renkli ve çok uysal birisi,onu tanıyan insanları şanslı olarak nitelendiriyorum...kendisini çok seviyorum gerçekten çok güzel elit ve kaliteli bir insan....
12.04.2010 - 22:42
ANLAMLI,DUYGULU YORUMLARINIZ İÇİN SAĞOLUN SİZİ
SAYGIYLA SELAMLIYORUM,SEVGİLER SUNUYORUM.
HAYIRLI, MUTLU GECELER DİLİYORUM Allah'a emanet ol.
Toplam 17 mesaj bulundu