❤ Mutlu ❤ Huzurlu ❤ Bir❤ Yıl ❤ Olsun❤ ღ ღ ❤ ╚ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ೋ ღ ❤ ღ ೋ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ❤ ღ Güne iyi başla, Üzgün olma, Nefret etme, Aşkı yaşa, Yaşamı sev, Dünü unut, Işığını yansıt, Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek güzel bir gün ve yeni yaşın sana sağlıklı mutlu vede sevdiklerinle birlikte neşe içinde olması dileğimle
? Mutlu? Huzurlu? Bir? Yılın? Olsun? ? L = = = = = = = = = =? ? ? ? ? = = = = = = = = = =? ? Güne iyi başla, Üzgün olma, Nefret etme, Aşkı yaşa, Yaşamı sev, Dünü unut, Işığını yansıt, Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek Yeni yaşının sana sağIık, mutIuIuk ve huzur vermesi diIeğiyIe. Doğum günün kutIu oIsun. güzel bir yıl olması dileğimle ist dan mrb AHMET
forum dayazdıgın yazıya bende katılyıorum.kesınlıkle dusuncelerın cok dogru...nedense artık ask sevgı denen seyden zerre yok artık nedense ılıskııler tamamen cınsellık uzerıne dayalı olmus....dedıgın gıbı otel odasına da gerek kalmıyo her sokak kosesınde gecler bırbırlerının ustun de ne acı ne acı
Ve bir kırılmış gülün günahı falan da yoktur...Yerilmiş bir kaç duyguyu kapı dışarı etmenin faydasından başka mezalim bir duygu aklımda yoktur..Sil baştan başlamak tümcesinde beklemenin,bir boş sokak lambasına dayanıp üşümekten başka sisli bir hüzne yol eylemiş fikri gönlümde yoktur...Gönlümde yar falan da yoktur...Sızı...nın maksadı taşmış benden..Bende beni anlayacak bir hal bu aralar yoktur..
biz on ikiden vurulmuş eylüllerde üşüdük hey gidi kirli günler ne çok üşüdük!)
şimdi 'kaç' diyorsun da başka sokağım yok ki yağmurum yok ki benim!
sokaklar mühürlüdür burada kalbinde kör bir baykuş telaşı saklar benim yüreğimde ise hep bir tabur konaklar
kalsam da bu kent beni yaralar sabahları da kederli çocuk gözleri göğsünde sahte lambalar
sonra bir yağmur ipince bir yağmur daha başlar ölümün taht kurduğu varoşlarda nasıl da kirlenir aşklar...
yorgun bir baş ayrılacak gövdesinden ve bir kaçak gibi gideceğim bu kentten
dışarıda simsiyah bir geceye çarpan hırçın rüzgarlar olsun; siz başka ölümlerde arayın beni gidiyorum, yollar kollasın kederimi gidiyorum bir uzun yol otobüsünün camına düşerek başımı bir kaçak gibi...
bir baş nasıl ayrılır gövdesinden?
bir rüzgar, ikliminden?
bir ırmak, sesinden?
bir şair, bir şiir ülkesinden?
(her ipi denedim infazıma!)
o kuşlar yine çarpacak o mavinin alnına o çocuk sekerek yine okul yoluna kapımı kimse çalmayacak belki artık uçurdum yüreğimin ıssızlığından ıslak güvercinimi ömrüm kopacak bir infaz ipi...
belimde bir silah var bu gece dağıtacağım beynimi bu gece yine gece dağıtacağım geceyi birdenbire damıtacağım yaşamdan rengimi şu başına buyruk takvimleri, kinleri, kirleri
belimde bir silah var dağıtacağım beynimi ömrüm kopaca bir infaz ipi...
sonra ışıklar ve ıssızlıklar içinde, yeniden yürüsem de uğultulu bir gençlikle ömrüm kuşatılır ihtilallerle
her bıçak tenimi her namlu beynimi sınar
tutuklarken yangınlar acemi dilimi de bir anı... bir dize kalır belki geride kirli yaşansa da günler belki evrilir maviye
(ve güzel bir imge dolanır dünyanın eksenini yine...)
hayat, hep böyle düşünmek, düşmek; 'düşmek' dedim de düştüğüm çok oldu biliyor musun? ve düşürüp bir şeyleri düşündüğüm çok oldu...
ağlar gibi olup da ağlamadığım; ağlayamaz gibi durup da ağladığım, çağladığım çook!
yurtsuzdum, bunu yazdı bültenler de yurtsuzdum da yeni bir yurt kurdum kalbime sana bile vize koydum, kimlik sordum feride
(ben feodal bir yaraydım belki de...)
oysa ki iki tufandık seninle lavlardan ayrı düşmüş iki kanardağ savrulduk usulca günlerin dargın göğsüne
hani yüzün kar çiçekleri gibi açardı yüzün sığmazdı öpüşlerime ve hep bir kuytu ararken özlem tüten yüzünde hiçbir aşkı mevsimsiz yaşamadım da kaç mevsim aşksız feride...
oysa ki tufandık seninle yatağını arayan iki ırmak belki de çoktandır dalgınlığımı düşünüyorum göğsüne yorgunluğumu,solgunluğumu bu dar evlere
ve akşamüstleri taşıtların amansızca zırladığı bu kentte geceler karanlık,çiçekler uzak,aşklar dağınık beni anlamıyorsun!
ve biz seninle soğuklar kadar yoksul çünkü bir ekmeğin öyküsü ilişmiş kimliğime...... sonra geceler boyu izimi sürdü kan düşmanlarım ansızın sesimi koyacak yer bulamadım
bir sesim vardı bas bariton onu dağlara emanet ettim duruyor orada çapraz asıllı silahların gizli esmerliğinde....
artık gözümü kırpmadan vurabilirim kendimi de; vurabilirim kendimi bir usturanın katil çeliğiyle ya da o silik duvar yazıları önünde bir paslı tüfekle! 24.00 sonrası... kanlı karanlık çekilirken rengine bir namlunun ansızın dağıtacağı beynimi bırakabilirim bulvarda aç gezinen itlere ardımdan kan kan koksun gece!
(bilirim cesedimin üstünde bir dal kırılır,bir yaprak hışırdar yine; orada 'kime ne'sin sen; alıp gidesin kendini kendinle....)
ölürsem heceler kalır dişlerimde ay biter se bende biter, ay üşür se ölmüşlüğüm kadar üşürüm ben de
beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, usları kırık, yolları kırık adam ...
11.11.2015 - 20:14
Site arkadaşımız Bayan Mehtap Yılmaz
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
Işık German Ersoy
11.11.2015 - 17:08
Daha nice. nice güzel senelere;
Doğum gününüz kutlu olsun! ...
11.11.2014 - 15:13
❤ Mutlu ❤ Huzurlu ❤ Bir❤ Yıl ❤ Olsun❤ ღ
ღ ❤ ╚ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ೋ ღ ❤ ღ ೋ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ═ ❤ ღ
Güne iyi başla,
Üzgün olma,
Nefret etme,
Aşkı yaşa,
Yaşamı sev,
Dünü unut,
Işığını yansıt,
Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek güzel bir gün ve yeni yaşın sana sağlıklı mutlu vede sevdiklerinle birlikte neşe içinde olması dileğimle
25.10.2014 - 09:20
aynı bardaktan içki içmenin özgürlüğünü seviyorum :-)
11.11.2013 - 16:05
Sevgili antoloji arkadaşım;
Doğum gününüzü en içten dileklerimle kutlar, yaşam boyu başarı ve mutluluklar dilerim.
Hayat sevgi kadar güzel aşk gibi güçlü olsun..
Doğum gününüzün anısına ** RÜYA ** gibi şiirimin şarkısını aşağıdaki linkten dinlemek ister misiniz?
http://www.ibrahimyilmaz-siirleri.com/bestelenen-1.html
** RÜYA GİBİ **
Rüya gibi uçup bitti
O güzelim mutlu anlar
Bir hayaldi geçip gitti
O sevecen tatlı yıllar.
Mazideki o yıllara
Şöyle dönüp bir baksana
Sarhoş eden duygu gibi
Alır bizi kollarına.
Solmaz denen güzellikler
Hep yalanmış yalan meğer
Hayat denen tüm gerçekler
Bir anlık rüyaymış meğer.
Nerde şimdi nerde kaldı
Yalan olan çocukluğum
Bir yıldızdı kaydı gitti
Aşka kanan o gençliğim.
Kutlu olsun doğum günün
Mutlu olsun melek yüzün
Aşkla gülsün bütün ömrün
Sevip sarsın petek gönlün.
İbrahim Yılmaz
Güfte: İbrahim Yılmaz
Beste:Ersin Kayışlı - Mustafa Açıkgöz
Okuyan: Mustafa Açıkgöz
Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.
Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunarım...
Ayrıca ANTOLOJİ sayfamdaki şiirlerimi okuyup yorum yaparsanız çok mutlu olurum.
Tekrar nice mutlu yıllar diler. Akçaydan selam ve sevgilerimi iletiyorum.
İbrahim Yılmaz
11.11.2013 - 14:34
? Mutlu? Huzurlu? Bir? Yılın? Olsun? ? L = = = = = = = = = =? ? ? ? ? = = = = = = = = = =? ? Güne iyi başla, Üzgün olma, Nefret etme, Aşkı yaşa, Yaşamı sev, Dünü unut, Işığını yansıt, Ne olursa olsun gülmeyi unutma... diyerek Yeni yaşının sana sağIık, mutIuIuk ve huzur vermesi diIeğiyIe. Doğum günün kutIu oIsun.
güzel bir yıl olması dileğimle ist dan mrb AHMET
11.11.2013 - 07:30
Doğum Gününüzü Can-ı Gönülden Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim.
Sevgi, Saygı ve Muhabbetle
20.06.2012 - 11:58
forum dayazdıgın yazıya bende katılyıorum.kesınlıkle dusuncelerın cok dogru...nedense artık ask sevgı denen seyden zerre yok artık nedense ılıskııler tamamen cınsellık uzerıne dayalı olmus....dedıgın gıbı otel odasına da gerek kalmıyo her sokak kosesınde gecler bırbırlerının ustun de ne acı ne acı
13.06.2012 - 08:58
açık sözlü mert bir kıza benziyiyon lafı uzatmayan son söylenecek sözü önceden söyleyen yürekli yüreği temiz bir azda dugusl teprik ederim kişiliğini
01.10.2011 - 18:54
Ve bir kırılmış gülün günahı falan da yoktur...Yerilmiş bir kaç duyguyu kapı dışarı etmenin faydasından başka mezalim bir duygu aklımda yoktur..Sil baştan başlamak tümcesinde beklemenin,bir boş sokak lambasına dayanıp üşümekten başka sisli bir hüzne yol eylemiş fikri gönlümde yoktur...Gönlümde yar falan da yoktur...Sızı...nın maksadı taşmış benden..Bende beni anlayacak bir hal bu aralar yoktur..
31.03.2011 - 15:54
biz on ikiden vurulmuş eylüllerde üşüdük
hey gidi kirli günler ne çok üşüdük!)
şimdi 'kaç' diyorsun da
başka sokağım yok ki
yağmurum yok ki benim!
sokaklar mühürlüdür burada
kalbinde kör bir baykuş telaşı saklar
benim yüreğimde ise hep bir tabur konaklar
kalsam da bu kent beni yaralar
sabahları da kederli çocuk gözleri
göğsünde sahte lambalar
sonra bir yağmur
ipince
bir yağmur daha başlar
ölümün taht kurduğu varoşlarda nasıl da kirlenir aşklar...
yorgun bir baş ayrılacak gövdesinden
ve bir kaçak gibi gideceğim bu kentten
dışarıda simsiyah bir geceye çarpan hırçın rüzgarlar
olsun;
siz başka ölümlerde arayın beni
gidiyorum, yollar kollasın kederimi
gidiyorum
bir uzun yol otobüsünün camına düşerek başımı
bir kaçak gibi...
bir baş nasıl ayrılır gövdesinden?
bir rüzgar,
ikliminden?
bir ırmak,
sesinden?
bir şair,
bir şiir ülkesinden?
(her ipi denedim infazıma!)
o kuşlar yine çarpacak o mavinin alnına
o çocuk sekerek yine okul yoluna
kapımı kimse çalmayacak belki
artık uçurdum yüreğimin ıssızlığından ıslak güvercinimi
ömrüm kopacak bir infaz ipi...
belimde bir silah var bu gece dağıtacağım beynimi
bu gece
yine gece
dağıtacağım geceyi birdenbire
damıtacağım yaşamdan rengimi
şu başına buyruk takvimleri, kinleri, kirleri
belimde bir silah var dağıtacağım beynimi
ömrüm kopaca bir infaz ipi...
sonra ışıklar ve ıssızlıklar içinde, yeniden
yürüsem de uğultulu bir gençlikle
ömrüm kuşatılır ihtilallerle
her bıçak tenimi
her namlu beynimi sınar
tutuklarken yangınlar acemi dilimi de
bir anı... bir dize kalır belki geride
kirli yaşansa da günler belki evrilir maviye
(ve güzel bir imge
dolanır dünyanın eksenini yine...)
hayat, hep böyle düşünmek, düşmek;
'düşmek' dedim de
düştüğüm çok oldu biliyor musun?
ve düşürüp bir şeyleri düşündüğüm çok oldu...
ağlar gibi olup
da ağlamadığım;
ağlayamaz gibi durup
da ağladığım, çağladığım çook!
yurtsuzdum, bunu yazdı bültenler de
yurtsuzdum da yeni bir yurt kurdum kalbime
sana bile vize koydum, kimlik sordum feride
(ben feodal bir yaraydım belki de...)
oysa ki iki tufandık seninle
lavlardan ayrı düşmüş iki kanardağ
savrulduk usulca günlerin dargın göğsüne
hani yüzün kar çiçekleri gibi açardı
yüzün sığmazdı öpüşlerime ve hep bir kuytu ararken özlem tüten yüzünde
hiçbir aşkı mevsimsiz yaşamadım
da kaç mevsim aşksız feride...
oysa ki tufandık seninle
yatağını arayan iki ırmak belki de
çoktandır dalgınlığımı düşünüyorum göğsüne
yorgunluğumu,solgunluğumu bu dar evlere
ve akşamüstleri taşıtların amansızca zırladığı bu kentte
geceler karanlık,çiçekler uzak,aşklar dağınık
beni anlamıyorsun!
ve biz seninle soğuklar kadar yoksul
çünkü bir ekmeğin öyküsü ilişmiş kimliğime......
sonra geceler boyu izimi sürdü kan düşmanlarım
ansızın sesimi koyacak yer bulamadım
bir sesim vardı
bas bariton
onu dağlara emanet ettim
duruyor
orada
çapraz asıllı silahların gizli esmerliğinde....
artık gözümü kırpmadan vurabilirim kendimi de;
vurabilirim kendimi bir usturanın katil çeliğiyle
ya da o silik duvar yazıları önünde bir paslı tüfekle!
24.00 sonrası... kanlı karanlık çekilirken rengine
bir namlunun ansızın dağıtacağı beynimi
bırakabilirim bulvarda aç gezinen itlere
ardımdan kan
kan koksun gece!
(bilirim cesedimin üstünde bir dal kırılır,bir yaprak hışırdar yine; orada 'kime ne'sin
sen; alıp gidesin kendini kendinle....)
ölürsem heceler kalır dişlerimde
ay biter
se bende biter,
ay üşür
se ölmüşlüğüm kadar üşürüm ben de
kalınca ömrüm ölüme
yalnız!
(zaten yalnızdım...)
Toplam 11 mesaj bulundu