Mehmet Yunus Aytek Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

1067-Tutuldu Ellerim

Tutuldu ellerim tutuldu dillerim
Nedir bu ettiğin bana gözlerim
Bu aşkta gözyaşı dökemeden
Durabilecek misin söyle ey gözlerim

Geri dön bu yoldan ey deli gönlüm
Bu yolun sonunda sefil olmak ta var
Yaşarken ölmektir aşkın böylesi
Ölmekten daha zoru sürünmek var

Yarınım seninle diyebilseydim
Seninle yaşayıp seninle ölseydim
Görseydin anlardın sevmek ne demek
Kaderi ta baştan çizebilseydin

11 Mayıs 2015
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

1066-Tutuklu İki Gönül

İkimiz de seviyoruz birbirimizi
Benim haykırışımdan, senin gözlerinden belli
Anlayamıyorum nasıl bu kadar sevdim seni
Cevabı gözlerinin derinliklerinde gizli

Kaç defa haykırdım gözlerine baka baka
Kaç defa bekledim seni şu arka sokaklarda
Gelmeyeceğini ben hep biliyordum ama
Bir türlü hâkim olamadım ayaklarıma

Bana haykırmasan da âşık olduğunu
Dilin sustukça gözlerin haykırıyordu
Yoksa aşk dedikleri bumuydu
Seni görünce sanki kalbim duruyordu

Beni sevdiğini artık saklama
İstemesen de gözlerin ele veriyor
Ne olur sevdiğini söyle bana
Sen sustukça içim kan ağlıyor

03 Ekim 2015
Cumartesi
Mehmet Yunus Aytek

1065-Tutkunum Sana

Tutkunum sana
Saklayamam ki senden
Böyle deli gibi severken
Bir daha sevemem asla derken

Yüreğimi aşktan çekmişken
Kelimeler sesinde büyülenirken
Nasıl sevmem seni dersin söyle
Seni terk edebilir miyim böyle

Sen güneş gibi doğarken içime
İçimde beni yakan aşkın var
Kalbimin içinde de sen varsın
Masallardaki yüreğimin şahı

Ben sana yaratıldım
Senin için, seninle tutkunum
Bu yaşıma gelene kadar
Seninle tanışmak varmış

03 Ekim 2013
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

1064-Tut Ellerimi

Yokluğuna verme beni
Kelimeler ziyan olur
Konuşmak istersen
Yalnızca tut ellerimi

Karıştırma öncesini
Sonrasını da sorma
Bu andan başka bir zamanda sevme beni
O yüzden hemen tut ellerimi

Varsın soğuk olsun ısınır birazdan
O kadar gayrı ki ellerin ölüme bedel yokluğu
Belki sevmekten, belki özlemekten
Titremem geçecek yeter ki sen tut ellerimi

Gözlerin gülünce dünya iyimser olurdu
Sevdiğine katlanmaktı bazen katlanamamaktı aşk
Sebepsiz korkmaktı, korktuğunu saklamaktı
Saatinde yerinde olmak istiyorum tut ellerimi

Ne kadar oldu bilmiyorum
Sokağı tutuşturmuştun
Karşımdasın ya bir adım uzağımda
Suçlasan dilin gitmez söyletme hadi tut ellerimi

Leyla’nın gözleri kimi yakarsa yaksın
Şirinin sözlerine kim kanarsa kansın
Söylemiştim, iltifat bekleme hiçbir şeye addetmem
Bambaşkasın işte ziyan etme tut ellerimi

Dilimi şarkılar eyledi gözümü hülyalar
Ayaklarımı nasır tuttu
Ellerim koynumda, koynumu el bilir
Yalvarırım bir daha tut ellerimi

05 Temmuz 2015
Pazar
Mehmet Yunus Aytek

1063-Trajedi

Bir sonbahardı gittiğinde
Acı haber tez gelmişti akşamüstü
En beklemediğim anda kalbimden vurulmuştum
Ağlıyordum boğazım yırtılırcasına

Hastane yolu bitmiyordu
Sen melekler gibi uyuyordun yoğun bakımda
Ben dışarıyı birbirine katıyordum
Anlam veremiyordu insanlar davranışlarıma

Bir sonbahar akşamı
Yağmurlu bir günde
Kalbimi toprağa gömdüler
Çaresiz bir halde dualar ediyordum

Sürüklüyorlardı beni mezarlıktan
Elimden tutan sadece yalnızlığım
En yakın arkadaşlarım nerede
Kim iyi, kim kötü böyle günlerde anlıyor insan

Dönüş yolunda hasret kaldım sevgilim
O günden beri aşkımın lafı açılmıyor evimizde
Bilmem kaç yıl oldu sen benden gideli
Kavuşacağımız günü özlemle bekliyorum

27 Haziran 2015
Cumartesi
Mehmet Yunus Aytek

1062-Tövbe Etmek

Şehadet getir İslam’ın kapısından gir
Hak yoluna gir olmazsın hakir
Helalinden kazankalmazsın fakir
Sevap işle yüreğinde kalmasın hiçbir kir

Yaptıklarına pişmanlık duy ol tövbekâr
Güzel huy edin ölme günahkâr
Düşme tuzağa çoktur sahtekâr
Gerçek âlimlere uy olma sitemkâr

Kazma kimsenin kuyusunu arkadaş
Yüzme günahta hep nefsinle savaş
Issız bir köşede akıt gözlerinden yaş
Tatma haramı yakar seni ateş

Evlatlarına çok fazla güvenme
Mallarının çokluğuyla övünme
Hepsini yitirdikten sonra dövünme
Hallederim diye de gafletle serilme

Hakikatı söylekimseyi yerme
Uçma yüksekten düşkünü hor görme
Hâyır işlerinde yarış hiç mola verme
Kork Allah’tan ama ümidini de kesme

Affedicidir kullarına büyüktür Hâlık
Yeter ki kul hakkı kalmadan huzura çık
Son nefese kadar tövbe kapısı açık
Henüz erken dersin ecel gelir bir anlık

19 Eylül 2012
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek

1061-Tersten Yürüdüm Yolları

Kıvrılmış akıyor önümden zaman
Hayat en renkli elbisesini giymiş
En gerçek yalanını hazırlamış bekliyor
Benimse yorgunluklar duruyor bedenimde

Hiçlikler ortasındayım
Tükettim gerçekleri
Söyledim bütün yalanları
Aldattım en başta kendimi

Kötü ruhları attım ilk fırsatta
Bütün seslerini susturdum içimin
Tersten yürüdüm yolları
En baştan söyledim sonları

20 Nisan 2015
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

1060-Terk Ettin Beni

Seni rüyalarımda yaşadım her gece
Sessizce, sakince, kendimce
Gözlerinin o derinliklerinde kaybettim benliğimi
Bıraktım o rüzgârına kendimi

Sensizliğin o gizemliliğinde yaşadım seni
Sen istemesen de hayallerimde seninle
Estin sessiz bir rüzgârla aniden
Geçtin gittin hayatımdan

Benden bir parçayı da koparıp gittin
Hiç acımadan
Sendeki o gizem dolu gözlerin
Bana söylüyordu doğruyu

18 Mart 2013
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

1059-Tek Yön Vuracak

Bu kadarı az mı? Yeter tükendi içim. Zor sun zor
Şışşt kenara çekil biter burada zorla değil
Suçu günahı boynuma bırak kabulüm yeter ki
Düş yakamdan aman canım yoluna feda değil

Kime böyle dalıp gitmelerin
Son bakışıydım ya gözlerinin
Dağıttığın bu ev ve ben şahidim
Seni vuracak yeminlerim

Ardından yıkılmam unuturum
Yalan aşkından büyüktür gururum
Yazarım hasretini de tarihe
Soyunur yine aşka ruhum

29 Mayıs 2013
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek

1058-Tek Bir

Bir şiir
Tek bir şiir yazmalıyım
Uyağı rüzgâr olan
Yağmura bürünmüş soluğu

Bir gün
Tek bir gün kalmalı
Benden kalacaksa geriye
Bir öpüş tadı dudağımda

06 Mart 2015
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

1057-Te Ez Helandım-Sen Erittin Beni

Ka ew soza te dabûmın
Bêje ka tu lıkuyi yara mın
Te agır berda vi canêmın
Tu çıma nayê ber dılêmın

Dua dıkım her tım şev û roj
Carêk dınji te bıdita vi dınê
Dılê dayık û bavê te wekê kevırın
Te gırtın şandın welatê dûr bırın

Te ez helandım te ez helandım
Keçıka Seyda te ez helandım
Bona eşqa vi evinê
Dıxtor û hekim ez gerandım

Hani bana verdiğin o sözün
Söyle hani neredesin yârim
Ateş düşürdün bu canıma
Kalbimin yanına niye gelmiyorsun

Dua ediyorum her daim gece gündüz
Bir daha seni dünyada görebilmek için
Annenin ve babanın kalbi taş gibidir
Seni tutup uzak şehirlere götürdüler

Sen erittin beni sen erittin beni
Seyda’nın kızı sen erittin beni
Bu sevdanın aşkına
Doktor ve hekimlere gezdirttin

28 Ağustos 2012
Salı
Mehmet Yunus Aytek

1056-Tatlı Belam

Düşündüm dün bütün gece
Ne kazandım ne kaybettim
Aklıma sen geldin bak yine
Bırakıp ta gittiğini fark ettim

Elim boş kalmış yatağımda
Özlemini derinden duyunca
Umurumda değil ki şu dünya
Anladım hep bu bela başımda

15 Mart 2013
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

1055-Tanışmak Lazım Önce

Kollarım açık bir şekilde
Gel sarayım seni sineme
Herkes kızar küsüp gider
Bir ben seni sevdim diye

Kim ne derse desin inanma
İki sözlerinden biri yalan
Aşka gönül verdim bak bana
Acımasızlığını gösterdi zaman

Öyle uzak durma yaklaş bana
Gel yanıma tanışmak lazım önce
Olacak olur her şey zamanla
Dertleşip konuşmak lazım önce

13 Nisan 2013
Cumartesi
Mehmet Yunus Aytek

1054-Tanımadın mı?

Zehirli sevda okuyla kalbimin yönüne
Batırdığın kişiyim ben tanımadın mı?
Bir kuru yaprak gibi rüzgar önüne
Attığın kişiyim ben tanımadın mı?

Sana koştum ömrümce sevgimi anla
Feda ettim kendimi, canla başla
Bazen sevgi gösterip bazen isyanla
Çattığım kişiyim ben tanımadın mı?

Kavuşmamız yine kaldı bir başka bahara
Sevdan gizli kanayan kapanmaz yara
Savurup kollarından bir başka diyara
Yolladığın kişiyim ben tanımadın mı?

Bensiz yaşadın bütün geçen yazını
Oysa ben çektim senin binbir nazını
Şiir yazarken sana olan gurur hazzını
Tattığın kişiyim ben tanımadın mı?

Seni öyle seviyorum ki ben ölesiye
Neden unuttun beni sevgilim niye?
Aşkının kölesi olmuş bir esirinim diye
Sattığın kişiyim ben tanımadın mı?

22 Kasım 2012
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

1053-Tamamen Karşılıksız

Toprağın kokusu bir farklı
Yağmur sokakları taşırmış
Birisi var yine onun hayalleri ile coşan
Biri kendi şehrinde diğeri de hala yandığı diyarda

Bir tatlı tebessüm istiyor gökyüzünden
Ellerini açıyor kucaklamak için bütün âşıkları
Boynu bükük birini daha görüyor
Kendine mi yansın yoksa başkalarını mı göğüslesin yorgun kalbiyle

Saati durmuş sanki her zaman onun olduğu anı gösteriyor
Kafası bozuk haykırmak istiyor
Hani diyecek ki Allah belasını versin böyle bir aşkın
Ama yüreğindeki o sevgi duyguları tutuyor sözcüklerini

Kıyar mı diyor insan sevdalısına
Ateşe atar mı hiç umursamadan
Olsun diyor ben sevim de o sevmesin
Tamamen karşılıksız hiçbir şey beklemeden sevdim

11 Ağustos 2015
Salı
Mehmet Yunus Aytek

1052-Tamamdır Zaman

Tamamdır zaman
Vakit ayrılık vaktidir
Henüzkapanmamış yaranın
Yüreğimizde hiçbir izi bırakmadan

Tamamdır zaman
Vakit gitme vaktidir
Belkide bir daha asla yaşanmayacak bir an
Artık gözyaşımız yanağımızı ıslatmadan

Tamamdır zaman
Vakit susma vaktidir
Belkide seni hatırlamamak en iyisidir
Geride yanmış bir kalp, buruşmuş bir öykü bırakmadan

18 Aralık 2012
Salı
Mehmet Yunus Aytek

1051-Talihsiz Başım

Ne talihsiz başım varmış
Şans olsaydı bende
Yaşamazdım bu acıları
Çekmezdim dünya kahrını

Bir amacım yoktu yaşıyordum
Kendi kendime avunuyordum
Seni gördüm âşık oldum
Görmez olsaydım, sevmez olsaydım

Sabah kalktığımda sen
Gece düşlerimde yine sen
Anı bir heves sendeki
Üç beş gün sonra geçti

Tatlı sözlerine acılar girdi
Aşk dedikleri buysa
Olmaz bundan sonra sana olan sevgim
Unuturum seni, yaşadığım günleri

03 Mart 2013
Pazar
Mehmet Yunus Aytek

1050-Takatım mı Var

Hemen ümitsizliğe kapılma
Benim savaşacak takatım mı var
Elçiye haberi verip gönderiyorsun
Silah kuşanacak dermanım mı var

Bir güvercin bulup saldım doğaya
Mesajlar doldurdum sağ ayağına
Düşe kalka olsun yeter ki sana
Varıp sarılacak bir halim mi var

Hemen silahlanıp irkilme öyle
Sevgide küsmekte haz verir böyle
Nefretle doluysan utanma söyle
Benim konuşabilecek dilim mi var

Neden ağlamaklı sus pus olmuşsun
Sevgi dolu kalbine nasır vurmuşsun
Ne oldu da sen hınç ile dolmuşsun
Sana çektirecek vicdansızlığım mı var

Sen kov etrafından puslu düşleri
Genelde böyledir sevme işleri
Tartışıp ta küsmek aşkın cilveleri
Benim çekecek gücüm mü var

09 Kasım 2012
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

1049-Şirin Sözlüm

Bağımda bülbülüm dalımda gülüm
Sensiz yaşamanın her anı ölüm
İster savaş olsun isterse zulüm
Ben seni isterim ey barış özlüm

Gir benim gönlüme bir ömür sürsün
Yas tutan yüreğim baharı görsün
öldürürse eğer aşkın öldürsün
Ben sana hasretim ey şiir gözlüm

Gündüz güneşimsin gecede ayım
Sensin hayatımda mutluluk payım
Sar beni ki bir ömür sende kalayım
Bir seni severim ey bahar yüzlüm

Tutkunun olmuşum yanarım özden
Bir yanım ayazda bir yanım közden
Hak seni korusun kem bakan gözden
Budur bir dileğim ey şirin sözlüm

15 Mart 2013
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

1048-Şimdiki Aşk lar

Zamana karşı koymak imkânsız
Gerçek aşk kaldı mı şimdi
Bu zamanda o güzel söylence
Kötülerin dilinden dökülüyor

Aşk kötülerin olmuş
Yok etmiş sevgiyi onlar
Her şey menfaat olmuş
Kalpsizlere kaptırmış kendini sevda

Şimdiki aşklar gsm paketleri gibi
Günlük, haftalık, aylık adeta
Bir seferlik kullanıp atılıyor
Eski aşklar gibi sabit hat olunamıyor

Sahte yürekli insanlar
Gerçek kalpleri göremez oluyor
Bir süre sonra ne yaptığını bilemiyor
Aslen sahte bekleyişler şimdilerde

Bir bekleyiş ki sonu yok
Bir defalık çiçek gibi
Açıp soluyor
Dünyanın bahçesinde

Değersiz sancılar var bugünlerde
Aşktan ıstırap çeken çok
Yanlışın içerisinde doğruya koşmak zor
Çünkü aradığımız çok uzakta

Maziden doğan bir güneş
Şimdi aydınlatmıyor bizi
Gece yaşıyoruz, uyumak yok
Çünkü bitmiyor koşturmalar

Her dokunuş bir acıyla son buluyor
Her kalp bir acıyla sarsılıyor
Sevdalılar hasta şimdilerde
Çoğu ölmeyi bekliyor

15 Mart 2015
Pazar
Mehmet Yunus Aytek

1047-Şimdi Söyleyeceğim

Şimdi söyleyeceğimde
Dur gitme daha dün doğdum
Bilemedim elinin sıcaklığını
Çekip gitmelerin dert olduğunu

Dur daha bugün öldüm
Tanıdığım bildiğim bir sensin
Dur gitme benim siluetimsin
Tadım sadece sendendi bırakıp gitme

Söyleyeceğin iki kelime sadece
Ama ne diyeyim ki şimdi
Konuş gülüm konuş
Sesine hasretim, gelmene gebe

Gel diye yalvarıyorum
Ne ses ne seda var sende
Neler diyorum ki sana ben hala
Ne diyeyimin derdindesin sen

06 Ekim 2015
Salı
Mehmet Yunus Aytek

1046-Şiirimde Buluşalım

Ne güzellik isterim ne de bir yer
Şiirimde senle buluşmak isterim
Her şiirimin özünde vardır bir yer
Şiirimde senle dolaşmak isterim

Ne bir deniz isterim ne de bir kumsal
Şiirimde senle oluşmak isterim
Her şiirim bir deniz bir kumsal
Şiirimde senle yüzmek isterim

Ne bir araba isterim ne bir uçak
Şiirimde senle turlamak isterim
Her şiirim bir araba bir uçak
Şiirimde senle gezinmek isterim

Ne bir zenginlik isterim ne bir şöhret
Şiirimde senle buluşmak isterim
Her şiirim bir zenginlik bir şöhret
Şiirimde senle yaşamak isterim

13 Nisan 2013
Cumartesi
Mehmet Yunus Aytek

1045-Şiirim

Yetim bırakıyoruz sevdamızı
Ve ben üzerime bol gelen acıları giyiyorum
Hiçbir yere sığamıyorum
Kimseye gülemiyorum

Kirpiklerim kurumuyor
Kendimi dinleyemiyorum
Sevgimden vazgeçmiyorum
Sadece seni terk ediyorum

Usulca bırakıyorum
Vedamı avuçlarına
Sessizce gidiyorum
Fark ediyorum çaresizliğimi

Bu yüzden susuyorum
Geç uyanılmış sabahlarımın
Yarım kalmış sevdasında
Sana ağlıyorum

Gidişimi görme istiyorum
Gelişim gibi titresin
Kalbin bu gece
Sana ipekten bir elveda dokuyorum

Hem verilmiş
Hem de tutulmamış
Sözlerin var
Hepsini saklıyorum yara alıyorum

Ateşim yükseliyor
İyileşemiyorum vazgeçiyorum
Sevgimden çok
Seni terk ediyorum

24 Şubat 2013
Pazar
Mehmet Yunus Aytek

1044-Şiir

Şiir; Durmayan Dalga Demektir
Şiir; Sevgiyle Sarmak Demektir
Şiir; Sevgiye Köprü Demektir
Şiir; Gönül Kapısını Açmak Demektir

Şiir: Karanlıkta Görmek Demektir
Şiir; Volkanın Dışarıya Fışkırması Demektir
Şiir; Gönlü Kağıda Dökmek Demektir
Kısaca Şiir; Sevdalı Sözcükler Demektir

11 Haziran.2008
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek