Mehmet Yunus Aytek Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

443-Garip Dünyam

Güldürmüyor felek şu yüzümü
Ah çektiriyor gariban ömrümü
Hep bir yara kanatıyor gönlümü
İstiyorum bazen korkutan ölümü

Dünya yıktı beni kahrıyla
Hatıralarım yüreğimde acımasızca
Ağlatıyor uzuyor ara sıra
Ne zor böyle yaşamak acılarla

Dünyada yaşarken insanlığımla
Sevgimi gördüm kendi namımla
Sevgim bazen küstürdü bazen güldürdü
Doğruluğumla yaşıyorum gariban dünyamda

Şöyle böyle geçiyor zaman
İnsanca tattığım duygularımdan
Neler çektim bazı acımasızlardan
Yalanlarla çirkin olanlardan

11 Nisan 2013
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

442-Garip Dünya

Hani vardır ya dara düşersin ara sıra
Bundan bir türlü kurtulamazsın
İçinde sitem yatar
Ölesiye haykıramazsın

Sonra ağlarsın çaresizlikten
İçindeki dert seni bitirir yer
Aşina bir yüz ararsın
Ama kimseyi bulamazsın

Sonra bir çıkış yolu ararsın
Sokakların o zifiri karanlığında
Her seferinde sona yaklaşırsın
Ama hiçbir zaman varamazsın

İşte böyle gariptir dünya
Çoğu zaman acı çekip ağlarsın
Mutluluk sana haram gibi gelir
Hep derdinle sürekli yanarsın

27 Haziran 2013
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

441-Gaflet İçinde

Gaflet içinde şeytan
Dünya hamurunda yoğruldum
Dünyanın her nimetinden
Tadımlık tadında ne buldum

Neşe, mutluluk getirmiyor
Varlık hikmeti bilinmiyor
Gaflet içinde günler geçiyor
Bir nebze de olsa huzur vermiyor

İbret ile bakındım dünyaya
Secdeye durdum yalvardım Allah’ a
Gafletten kurtuldum yöneldim doğru yola
Ruhumda huzur buldum

Artık yüreğim kıldan ince
Kuran’ ımı okurum gönlüm çekince
Tövbe ediyorum gündüzümde gecemde
Ne hikmetlerle kavuştum Allah değince

02 Mart 2016
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek

440-Feryadım Var

Hayat yaşadıklarımızda saklanır
Ama bazen iyi bazen de kederlidir
Geçen günleri geride bırakırken
Hayat belki de bir adım ileridedir

Bazen severiz hayatı yokuşlarda aramayı
Tırmanmayı isteriz, doruklara çıkmayı
Ama bazen de istemez seni güldürmeyi
İster hep seni hüzünlerde bırakmayı

Oyun bilir hayat sonsuzluğa saklanarak
Aratır çareler en dar anında seni yakarak
Beklersin ki günler geçerde yatışacağına inanarak
İşte o zaman feryatlarını yükseltir bağırtarak

Suçumuz sevmektir çekiyoruz acı sonumuzu
Hiç bir zaman güldürmedin yüzümüzü
Hep kahrettin seven şu gönlümüzü
Tutamadık sayende Aşk için verilen sözümüzü

Feryad-ı Figan varken dilinde
Gözyaşın kaçak akarken gözünde
Sadece kırık bir dal kalırsa elinde
Söyle isyanlar başlamaz mı gönlünde

Sevgilim tek arzumdu sana gelmek
İki gerçek vardır. Biri ağlamaktır, öteki gülmek
Çaresiz kalmaktansa daha iyidir ölmek
Feryadım var sana. Yaşamayı çok gördün bana ey zalim felek

13 Ağustos 2012
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

439-Fedaileriz

Dünyayı bize düşman ettiler
Bizi lanetlediler
Bizi dışladılar
Bizi yasaklar ile yaşamaya mahkûm ettiler

Kendi dünyamızda
Kendi benliğimizi
Korku âleminde
Tedirgince yaşamaya gayret ediyoruz

Biz haklarımızın peşinde koşan
Kendi gerçekliğimizi gören
Kör olmayan
Haksızlığa karşı duran fedaileriz

24 Şubat 2015
Salı
Mehmet Yunus Aytek

438-Farkında Olmak

Sevdiklerini anlatırken bana
Benimde seni nasıl sevdiğimi
Anılarındaki sevgilerini paylaşırken benimle
Yüreğimin o an ne kadar acılar çektiğini

Bana sevgiden bahsederken
Benimde seni ne kadar sevebileceğimi
Sana hissettiklerimi geçen yıllarla demlemişken bedenimde
Bir gün seviyormusun sende demeni

Seni üzenlere neden öfke duyduğumu
Ellerime dokunurken gözlerimi niçinkaçırdığımı
Yokluğunda teneffüs ettiğin havayla konuştuğumu
Seni sevdiğimi sadece o zaman söyleyebildiğimi

Aşkın tarifini yaparken
Sana neden usulca baktığımı
Aradığın benim dercesine
Geçen zamanla yorulduğumu anlamanı

Bana ismim ile hitap etmesende
Beni sevdiğini söyleyemesen de
Benim seni ne kadar çok sevdiğimi
Fark etmeni o kadar çok bekliyorum ki

Farketmeden yaşamaya devam etsende
Yüreğine misafir olarak değil de
Sonsuza kadar kalmak istediğimi
Anlarsın diye bekleyeceğim

Nasıl ki yüreğime gözyaşlarımı
Geceleri sen görmeden akıttığımı
Fark etmesen de bekleyeceğim seni
Daha fazla yormadan anlamalısın beni

16 Kasım 2012
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

437-Farkımda Değildin

Yorgunum
Ağlamaya ihtiyacım var
Yerimde olsaydın anlardın
Aşktan kalbim ağrıdı

Olmayacağı baştan belliydi
Rüyam kâbus olmasın
Bir kere daha düşün
Sonu yok bu gidişin

İhanete seyirci gözlerim
Yoktun zaten baştan beri
Bir yerinde sevdanın
Bitirdik zaten olmayan gururu

Ve şimdi böyle
Olmaması gerektiği gibi
Seni çok seviyordum oysaki
Ama farkımda değildin

29 Ocak 2016
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

436-Fakirin Feryadı

Suçum neydi de kıydın bana
Garibiz diye, yoksuluz diye niye vurdun
Üstümüzdekileri mi beğenmedin
Belki eskiydi ama içimdekini göremedin

Ama ben seni adam bilirdim
Önce yüreğime bakar
Sonra da bağrına basar demiştim
Ben seni böyle bilmemiştim

Delikanlı derlerdi senin için
Oysa bana sadece acı verdin
Garibin elinden tutmadın
Söylesene delikanlılığın nerede senin

Meğer sen de yenilmişsin bizim gibi
Kaybolmuşsun karanlık sokaklarda
Haram yiyen ahlaksıza kucak açtın
Terk ettin sana gönül vereni

Gün olur o çok güvendiğin
Bir dağ gibi yıkılır üstüne
Seni sevdiğini sandığın
Azrail’in olur çöker tepene

İşte o zaman çok ararsın beni
Yaşlı gözlerle izlerken gidişini
Hiç unutmayacağım terk edişini
Arkamı döneceğim senin gibi

14 Mart 2013
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

435- Ey Metropol Kent

Ey koca şehir
Çürümüş insan zihinlerinin
Örtülmemiş mezarı
İçindeki satılık bedenlerle

Kullanılmış ruhlar topluluğunun
Beton duvarlara sıkıştırılmış
Kayıp hazineler şehri
Umutları yer altına alınmış

Bulduğu her aralıktan
Fışkırmaya hazır umut
Yokluğun ve yoksulluğun gözleri
Gökdelen tepelerinde

Ey ışıklar kenti
İşkenceyle bastırılmış
Yeni yetme her bireyden
Yeşermeye hazır düşünceler

Sürekli tüketilen sözlerin
Yalanlar ve aldatmacalara sapmış
Kaybedilmiş hayaller şehri
Düşleri zindanlara kapatılmış

Ey karabasanlarımın güneşi
Gitme vakti geldiğinde
Kalanların mekânı
Yakındır ölümüm

Yakında kanatlanıp uçmak
Ya da sonsuza kadar atlamak
Kalbim seninle
Düşüncelerim benimle

27 Mart 2013
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek

434-Ey Koca Amed

Eyy... koca Amed!
Sevdam gibi, kaç sevdayı sakladın görkeminde?
Sende buldu, genç görünen bedenim,
Kocamış ruhum, tarihinde.

Her temaşemde, seni hissediyorum.
Anlıyorum seni cefalı, vefalı, acılı, şehir.
Bağrında yetişen filiz,
Gül olur, diken değil.

Kucağında büyüyen insan,
Mert olur, namert değil.
Tıpkı sevdan gibi, ikramında asil olur.
Toprağında ant içen, onurlu yiğit olur.

Mehmet Yunus Aytek

433-Ey Felek

Ocağımı söndürdün
Kalbimi küle döndürdün
Açtın gönlüme yara
Sapladın hançeri bana

Acıma yok mu sende felek
Seven kalpleri ayırmaya ne gerek
Sevgi var kanımın her damlasında
Her ne kadar keleklik yapsan da

10 Şubat 2016
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek

432-Ey Dünya

Ey dünya! Bana terör diyorlar!
Tarihime bir bakın yoktur namertlik bende
Mazluma dost oldum, zulme karşı koydum
Kawa' nın ateşi oldum zalime ve namerde

Ey dünya! Bana terör diyorlar!
Dört parçaya böldüler toprağımı
Başkalarına itaat ettirdiler insanımı
Baskı ve şiddet ile kıstırdılar sesimi

Ey dünya! Bana terör diyorlar!
Mutki' de isyan benim, Zilan' da akan kan ben
Koçgiri' de ölen benim, Lice' de yanan ben
Dersim'de katledilen benim, Halepçe' de bombalanan ben

Ey dünya! Bana terör diyorlar!
Dilimi, kimliğimi yasakladılar, benliğimi çaldılar
Köylerimi yaktılar, halkımı yerinden ettiler
Yurdumun dört bir yanından yükseldi çığlıklar

Ey dünya! Bana terör diyorlar!
Teslimiyet yoktur tarihimde, olmazda yarınımda
Boynu vurulsa da halkım boyun eğmez haine ve namerde
Örneklerim vardır Zilan ve Beritanlar ile Mazlum ve Agitlerde

Ey dünya! Bana terör diyorlar!
Kürdüm! Yetmiş küsür milletten ne eksiğim var benim
Her şeyim var da bir tek kalleşliğim yoktur benim
Duy sesimi. Ey dünya! İsyanımı artık gör benim

23 Temmuz 2012
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

431-Ey Diyarbakırım

Babası ölmüş yetim evlatların haykırışları
Gözyaşlarına evladının kanı karışmış anaların feryatları
Dinmiyor genç yaştaki dulların ağıtları
Boğdurulan hıçkırıkları duyulmayan şehri Diyarbakırım

Sana insan gözüyle bakmayan körler
Söylediklerine karşı kulakları da sağır
Çok iyi anladım ki Diyarbakırım
Bundan daha ağırı da vicdanları kapkaradır

Faili meçhuller ile kaç kişi öldü sayısızca
Toprağından cesetler çıkıyor kazıdıkça
Neresinde kardeşlik hala vuruyorlar insafsızca
Yine de barışa dair vardır umutlarım Diyarbakırım

İşte sana geldim Ey Diyarbakırım
Yapan başkaları, çeken benim
Ne olur ayır beni artık başkalarından
Ertelenmiş yasınla bas beni bağrına Diyarbakırım

28 Mayıs 2012
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

430-Ey Aşk

Bazen uzun cümlelerin noktasıdır aşk
Bazen de sebepsiz akan yaşların şahidi
Kimi zaman zarafetidir güzelliğin
Kimi zaman da kalbin akla ihaneti

Güzellikler arasında sarhoş olursun
Sokaklarda el ele dolaşırsın
Gece olur hayaliyle ısınırsın
Sabah yine onun hasretiyle uyanırsın

Dört duvar arasında hapis olursun
İnsanların yüzünde nefreti okursun
Elinde olmadan kendinde kaybolursun
Hayatın geçer önünden tıpkı bir film gibi

Bazen çöllere düşüren, bazen de dağları deldiren
Kavuşmasız kuruyan ırmaklarda yüzdüren
Aynada yaşlanan yüzünü seyreden
Bu dünyada yalandan güldüren

Neden diye sorulan her soruya yanlış cevap verdiren
Resimdeki görüntünle hayrete düşüren
Sadece bir parça umuttur istenilen
Ey aşk ne sensiz olur ne de senle dedirten

21 Mayıs 2015
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

429-Evrim

Her şey bittiğinde
Geriye dönüp bakarsın ilk önce
Sorguların uç noktalarda
Şeytanlar zincirlenir bedeninde

Çizimler bir sanat eseri gibi başlar
Adrenalinin çekim gücü sarsar
Artık sen bir trajedisin
Karanlık kadar çekici

Kuytu köşelerdeki çocuklar kadar saf
Dolanırsın yeryüzünde
Bulanıklılığının zehirlerine tutunursun
Aydınlığa duyduğun özlemle yıkılırsın

Güneş doğmasa bile kavrulursun
Aşk yaşarsın evrimle doğurursun
Sil baştan başlarsın
Her şeyin bittiği yerden yeniden

26 Haziran 2015
Cuma
Mehmet Yunus Aytek

428-Ev ve Araba

Çıkarların uğruna yok ettin beni
O'na vardın da ne elde ettin
Bir koca ev, bir de araba
Şimdi mutluluklar dilerim sana

Şu hayatta çıkarsız yaşayabilir misin
Beni sadece ben olduğum için sevebilir misin
Aşkı paylaşarak benimle gelir misin
Ya da ev ve arabayı mı tercih edeceksin

Bir gün bana döneceksin biliyorum
Ama sahip olduğun her şeyi kaybedeceksin
Bir ben bir de benle yetinebilecek misin
Sonunun ne olacağını bilmeden

Bendeki sadece beni sevebilecek misin
Yoksa kuyruğu kapıya sıkışmış kedi gibi
Yine beni terk ettiğin o gün gibi
Deliler gibi miyavlayıp gidecek misin?

16 Nisan 2015
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

427-Ev Dınya Pır Xweş e

Pır xweş e pır xweş e
Ev dınya pır xweş e
Yar paldaye ser mın
Rû wek gula gêş e

Dev lıkenın sorgül
Ser dıhejın sünbıl
Xür xür jı avê tê
Hılm û sırra bê tê
Pır xweş e pır xweş e
Ev dınya pır xweş e
Yar paldaye ser mın
Rû wek güla gêş e

Destê yar bı destım
Ez serxweş û mestım
Kûpık dev û lêvın
Mêze herdû sêvın

Pela xwe da ser mın
Bê fehêt û şermin
Gelek xweşe ev jîn
Em bûme wek Mem û Zîn

Pır xweş e pır xweş e
Ev dınya pır xweş e
Yar pel daye ser mın
Rû wek güla gêşe

Em zava û bûk ın
Pêwan lı me çûk ın
Pel dane ser şînî
Kesêk me nabîne

Hawır me zennar in
Perde pel û dar ın
Güldestê evûnê
Daxwaza vê jînê

Pır xweş e pır xweş e
Ev dınya pır xweş e
Yar peldaye ser mın
Rû wek güla gêşe

Mehmet Yunus Aytek

426-Esmer -qemer

Enine boyunaydı esmer, sanki aydı.
-Dûr û dırêj bu qemer, wekiheyvê
Bıyıkları gür, kaşları bil ki yaydı.
-Sımbêliwigêş, bırûvêwibızaniwekkevan bu
Kalbimi ansızın çalan bilirim oydu.
-Dılêmınjınişkaewêkidızi ez dızanımew bu
Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için…
-qemer pır hez kır jınaxwe, mır jıbowi…

Dilleri tatlı, sanki bal sandığı.
-Zımanêwişêrin, wekisındoqahıngıv
Serin suydu doya doya kandığı
-Ava hênık bu têr û têrxapini
Güldürdü geceler boyu vardı bir bildiği
-Kenanditevêşevêhebunzaninkêwi
Esmer çok sevdi kadınını,öldü onun için…
-qemer pır hez kır jınaxwe, mır jıbowi…

“Sıcağım” diyordu “güvercinim, pamuğumsun”
-“Germahiyamındıgotın”kevokamın, pembûwamın
“Sen de ya onlara benziyorsan, son bulduğum.
“ Tu ji ya wekêwanbi, ditnandınamınadawi
Gitme hep kal, beni gecene al, beyaz kuğum.”
-Neçetımbımine, mınşevaxwerabıgre, qû a mınasıpi
Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için…
- qemer pır hez kır jınaxwe, mır jıbowi…

Kuğu da çok sevdi esmerini, sıcak gecelerini
-qû ê ji pır hezkırqemeraxwe, şevêgermahiyan
Yanında severken buldu sıcacık ellerini.
-Lıberwibıhezkırınê da dit destêgermahi
Teninde hissetti tatlı serin dillerini
-Çermêxwe da his kır zımanêwiyêşêrin û hênık
Esmer çok sevdi kadınını, öldü onun için…
-qemer pır hez kır jınaxwe, mır jıbowi…

26. 10. 2006
Türkçe yazarı
Perinur Olgun

Kürtçeye çeviren
Mehmet Yunus Aytek

425-Eskisi Gibi Değilsin Sen Sevgilim

Ey sevdiğim sana söz veriyorum
Bu şiirimi sana adıyorum
Seni yaşayarak biliyorum
Yaşamım durunca, kalemim anlatacak

Tanrıdan miras kaldın bana
Sevgine güvendim sana geldim
Sordum kimse söylemedi sen söyle
Sevdiğim şimdi ki rotan nereye

Gidiyorsun!
Avuçlarımdan kayarak gidiyorsun
Sessiz sessiz, bir geminin ardından
Bir trenin arkasından el sallar gibi

Seyirci kalıyorum gidişine
Merak ettiğim birkaç sorum var
Sorsam cevaplar mısın
Yoksa sıkılır mısın benden

Bana anlatma sıkıntılarını
En iyi sızlayan anlar seni
Anlamadım neden cevap vermiyorsun
Yoksa ben mi ağır işitiyorum

Neyse sen sussanda ben soruyorum işte
Şımarık zengin çocuklarını mı?
Cebi para dolu ama sevgisi olmayan yüreği mi?
Çanta gibi kalbini alıp kaçanı mı istersin

Hangisini tercih edersin
Hangisiyle mutlusun ya da umutlusun
Öleyim dedim, gömüleyim temiz kalbine
Meğerse sende yatacak yerim kalmamış

26 Haziran 2013
Çarşamba
Mehmet Yunus Aytek

424-Esirgeme Benden

Aç kalsam aş istemem
Çölde kalsam su istemem
Senin sevgine ihanet etmem
Sevdiğim seni asla terk etmem

Can dayanmıyor sana
Bakma bana öyle
Dayanamıyorum sana
Bir bilsen ne kadar üzüyorsun

Bir gülüşü benden esirgiyorsun
Aş istemiyorum su istemiyorum
Gamzeli gülüşünü istiyorum
Tatlı sözünü buğulu bakışlarını

Bana aşkım demeni istiyorum
Seni görünce mutlu oluyorum
Göz göze bakmak istiyorum
Sana yüreğimi sunuyorum

02 Aralık 2013
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

423-Esaret’ i Kabul Etmez Diyarbakır’ lı

Sokulmaya çalıştığınız surları püskürtür sizi
Serttir rüzgârı donarsınız korumaz üşütür sizi
Boğulursunuz Dicle sinde hırçınlığı ürkütür sizi
Yüzü gülmez zalime haşin bakar korkutur sizi

Keçi gibi inatçıdır ve de inançlıdır insanları
Bilir o kim olduğunu, din adına kandıranları
Nasıl da ölürcesine savunmak ister aslanları
Zaferi kazanma tutkusu ile doludur yiğitleri

Kale duvarları ihtişamlığı ile dimdiktir ayakta
Kolay kolay ele geçiremezsiniz kalkışsanız da
Oysa yanılgılar ile ateşlenmektedir silahlarınız
Yıllardır savaştan çıkmış surları daha aşılmadı

Tarihten çağlar atlarken ders alamayan sensin
Başaramayınca utanacak ve çekip gideceksin
Yıkamadığın kaleyi alırsın arkana ve kaçacaksın
Yenilmişlik sendedir ve hala kabullenemiyorsun

Sen istemesen de böldükçe kaybedeceksin
Ben ise bölüştükçe çoğalacağım göreceksin
Artık duymanı istiyorum ki bir daha gelmiyesin
Ne kapılarımı açacağım ne de esir düşeceğim sana bilesin

22 Ekim 2012
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

422-Erkeklerde Aşkı İçin Ölürler

Aşık oldum diye ağladım
Kalbimi boşa dağladım
Sana bir türlü anlatamadım
Erkeklerde aşkı için deli olurlar

Sevmek kadına özgü değil ki
Yüreğime söz geçiremem ki
Yangınımı söndüremem ki
Erkeklerde aşkı için ölürler

Ben söyleyince suç oluyor
Susunca değeri kalmıyor
Kalbini başka biri çalıyor
Erkeklerde çok üzülüyor

08 Haziran 2015
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek

421-Erkekler

Âşık oldum diye ağladım
Kalbimi boşuna dağladım
Sana bir türlü anlatamadım
Erkekler de aşkı yaşarlar

Sevmek kadına özgü değil ki
Yüreğime söz geçiremem ki
Yanan yangını söndüremem ki
Erkekler de aşk için yanarlar

Ben söyleyince suç oluyor
Susunca değeri kalmıyor
Kalbimi başkası çalamıyor
Erkekler de çok özlüyorlar

14 Mart 2013
Perşembe
Mehmet Yunus Aytek

420-Erkekçe

Vurulsam, kaybolsam da
Apaçık bir kavga olsun derim
Erkekçe olmasını isterim
Dostluk ta, düşmanlık ta

Hiçbiri olmaz halbuki
Sen erkeksin, erkekçe sev dediler
Gururu mu aldım ellerime
Sevgide ihanete yer yok dediler

Ömrümü yollarına serdim de sevdim
Sandım ki aşktı olmaz dedim, kapattım
Ayrılığa giden her yola
Mutluluk dediler

Ayırma dedim Allah’ım benden onu
Geceyi gündüze kattım da sevdim
Boş verdim ne varsa
Yalnızca o dedim

Erkektim ya
İşte erkekçe sevdim
Tek hatam buydu yeni anladım
Ben erkekçe yanlış birini sevdim

15 Nisan 2013
Pazartesi
Mehmet Yunus Aytek