Mehmet Keskin - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Mehmet Keskin Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım ? Diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa,yazık !
Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
İnsanoğlunun yaşamı tatsız, renksiz ve tahammül edilmezdir. Yaşama bir anlam yüklemek, kişinin yaşamına aşktan ve sevgiden uzak zorlama bir tat ve renk verir. Kişiye de kırılgan da olsa bir tahammül gücü. Artık onun, bol acılı ve sıkıntılı yaşamını sürdürmesi için bir miktar bahanesi var.

...........
Yaşamın bir anlamı yok.
Yaşam bir oyundur. Bu, insanların oyun diye kabul ettiği şeyden çok farklı. Bu oyunda birden çok rolümüz olabilir. Ve ayrıntılarını istediğimiz gibi belirleyemiyoruz.
Evrende yer ve zamandan bağımsız işleyen bir güç yaşamımızın bütün ayrıntılarını belirler. O güçle tam uyumlu iseniz, yaşam oyununuz sonsuz lezzetler, güzellikler ve mutluluk ile doludur. O güçle uyumsuz iseniz, tatsızlık, sıkıntılar ve acılarla doludur. İşin ilginç tarafı sizin özünüz, sözünü ettiğimiz o görünmez gücün kendisi.
-
ŞİMDİDE OLMAK VE ŞİMDİDE YAŞAMAK

Yaşam şimdidir.
Yaşamak şimdide gerçekleşir.
Gerçek şimdidir.
Gerçek şimdidedir.
Geçmiş ve gelecek şimdidedir.
Şimdide yaşıyor iseniz doğru yaşıyorsunuz demektir. Sizi şimdiye getiren her şey faydalıdır.
Sizi 'hiç kesintisiz şimdide tutan' ise 'mükemmeldir' ve 'faydaları sonsuzdur.'
'Kesintisiz şimdide olma hâli' de 'mükemmel olma hâli'dir. Ve 'kesintisiz şimdide olma hâli', 'içimizdeki ve dışımızdaki hiçbir kimsenin ve hiçbir şeyin etkisinde kalmamak' ile mümkündür. İşte bu, tam farkındalık hâlidir.
Tam farkındalık, sizi sürekli şimdide tutan yaşamınızdaki tek şeydir, tek seçenektir.
Yaşam, sizi sürekli uyararak kendinizi yanlış tanıdığınızı, tam farkındalık ile yaşamanız gerektiğini size sürekli hatırlatır. Dolayısıyla yaşam, bu uyarılarıyla sürekli şimdide olmanız ve şimdide yaşamanız gerektiğini de size hatırlatmış olur. Yaşam, ki siz ona tanrı veya başka bir isim de verebilirsiniz, uyarılarını kaza, doğal felâketler, hastalık, bunalım, sıkıntı, mutsuzluk, boşluk gibi acı verici birçok şeyle verir.
İnsanlar, geçmiş ve gelecekle hep ilgilenir durur. Bu yüzden şimdideki yaşantıları, tamamen zihinlerinde yarattıkları geçmiş ve geleceğin yönlendirmesi ve hâkimiyeti altında geçer. Zihinlerinde yarattıkları geçmiş ve geleceğin etkisinde kalmadan, tüm varlıkları ile şimdide oldukları anlar neredeyse hiç yoktur. Gerçek geçmiş ve gerçek gelecek ise zihinlerinde yarattıkları geçmiş ve gelecekten kesinlikle çok farklıdırve sonsuz ayrıntıya sâhiptir. Kimi zaman tamamen farklıdır. İnsanlar, geçmiş ve gelecekle ilgilensin ya da ilgilenmesin bedenleri hep şimdidedir. Geçmiş ve gelecek şimdidedir. Peki bu nasıl oluyor?
Geçmişin tüm kayıtlarının tam bir yansıması şimdidedir. Zihnimizdeki geçmişle ilgili hatıra ve görüntüler, geçmişin çok eksik, çoğu zaman hatalı ve yönlendirilmiş halleridir. Onlar kesinlikle geçmişin aslı ve tümü değildir.
Gelecek, şimdinin kendisidir. Zihninizdeki gelecek ise arzu, beklenti ve korkularınızın yarattığı görüntülerdir. Bu görüntüler, arzu, beklenti ve korkularla ya geleceğin çarpıtılmış ve çok hatalı hâlidir ya da gelecekte hiçbir zaman olmayacak şeylerdir. Bu nedenle onlar, geleceğin aslı ve tümü değildir.
Zamanı sâniye, dakika, saat, gün, yıl gibi şeylerle anlatırız.
Gerçekte zaman diye bir şey yoktur. Çünkü zaman bir zandır, bir kabul ediştir. Sâdece şimdi vardır. Bu nedenle onu ölçmeye yarayan sâniye, dakika, saat, gün, yıl gibi şeyler de yoktur. Onlar günlük işlerimizi ve ilişkilerimizi düzene koymamıza yarayan, bizim yarattığımız ölçülerdir. Ve hayal ürünüdürler. Gerçek değiller.
Şimdi, zamandan tamamen bağımsızdır. Bu nedenle onu sâniye ve ya sâlise gibi şeylerle ölçmeye çalışmak anlamsız ve yanlıştır.
-
CILARDAN KURTULMANIN MUCİZEVİ YOLU

Tüm acılardan, problemlerden kurtuluşun mucizevi bir yolu var mı?
Evet, var.
Bunu söylerken bir teoriden ya da hayalden bahsetmiyoruz.
Size bahsedeceğimiz yol tamamen gerçek, tamamen basit ve her an uygulayabileceğiniz bir yöntem. O da şu:
'KENDİNİZ OLARAK BİLDİĞİNİZ HER ŞEYİ VE KENDİ DIŞINIZDAKİ HER ŞEYİ TÜMÜYLE ÖZGÜR BIRAKIN.'
Bütün yapmanız gereken işte bu.
Yâni kendiniz ve kendiniz dışındaki her şeyi tümüyle başıboş bırakın. Bırakın ne olursa olsun. Tam olarak bunu yaptığınızda yaşamınızdaki bir çok problemin ve acının birdenbire ortadan kalktığını, diğerlerinin ise yaşamın akışı içinde akıl almaz bir hızla kendiliğinden çözüldüğünü görürsünüz. Tam özgürlüğün, tam mutluluğun, gerçek aşkın ve gerçek güzelliğin kendiniz olduğuna şâhit olursunuz. Fark edersiniz ki her şey aşktır. İşte bu, mucizedir. Çünkü aşkın kendisi mucizedir. Ne demek istediğimizi bu sözlerle anlayamazsınız.
Söyleneni uygulayın.
Ancak o zaman ne demek istediğimizi anlayacaksınız.
Yaşayacağınız öyle bir mucize ki, insanların madde dünyası ile ilgili anlattığı ve gösterdiği tüm mucizelerin önemsiz ve alelâde olduğunu fark edersiniz.
Öyle bir mucize ki, sonsuz doyum ve mutluluk içinde güzelliğin sonu gelmez renkliliğini yaşar durursunuz. Ve bu hâlin sizin tek ve en doğal hâliniz olduğunu açıkça görürsünüz. Bu hal dışındaki yaşamın aslında acı dolu bir ölüm olduğunu fark edecek ve bundan hiç şüphe etmeyeceksiniz.

NOT: Yukarıdaki yazılar alıntıdır.