YAZDIĞIM ŞİİRLER
Yazdığım şiirlerin anne-babası öldü. Cinsiyeti erkek. Sarışın, sümüklü ve munili (burnunun üzeri güneşe maruz kaldığında derisi soyulan) bir çocuğun hayallerinden yola çıkarak ihtiyacı olduğuna inandığı insanlara ulaştırılmak üzere ortaya çıkarıldı. İki üniversite bitirdi ve birkaç yabancı dil biliyor bu şiirler. Para kazanıyor, vergi ödüyor, müzik dinliyor. Özellikle son birkaç yıldır şiirler, küreselleşen dünyada enflasyondan etkileniyor. Yazdığım şiirler, ticaret dünyasının mantığı ile genlerden gelen duygusallığı muhafazakarlaştıran bir yapı içerisinde müşterek bir yol arıyor ortaya çıkabilmek için kendine. Bu yönüyle, tehdit edilen tüm varlıkları ifade ediyor denebilir. Birçoğunun nostaljisi, çalınan oyuncak arabalarımla sınırlı. O sebeple, okuduklarınızda ‘hayır’ demesini becerebilen şiirler göreceksiniz. Kıyamet kopacak tedirginliğinden çok uzak cümlelerden oluşuyorlar. Hiçbiri savaş esnasında veya tacize maruzken yazılmadı, açlıktan ve ölümden kaçan Suriyeliler’in Türkiye’ye kaçıp yaşam mücadelesi verdikleri zamanlara denk gelen terör olaylarının tekrar tırmandığı dönemi saymazsak. Fakat birçok şiirde ölüm uçurumunun kıyısında oturan, burnu sümüklü, sarışın bir oğlanla karşılaşırsınız. Bu çocuğun gördüklerini yazıya dökme biçimini biyolojik bir ihtiyaçtan dolayı okumayacağınızı biliyorum, hoş okusanız da onun yazma eylemine gereksinim duymasının ömrünün sonuna dek süreceğini bilerek okuyun.
Yazdığım şiirler, teknolojinin insani çılgına çevirdiği bir döneme denk geldiği için teknonostaljik tabirlere maruz kaldılar, o da 500 yıl önce yazılmış olmadıklarından kaynaklanıyor. İdeolojisi ile parlamaya çalışmayan, 90’ların çocuğuna ait şiirler bunlar, internetle birlikte büyüdüler. Teknolojinin böyle hızlı ilerlediği bir dönemde, üçbinli yıllarda şiirin yazılacağını da, okunacağını da düşünmüyordum, yazdıklarımı insanlarla paylaşmaya karar verene kadar. Daha doğrusu gözlerdeki o parıltıyı ilk gördüğüm o ana kadar. Siberinsanlar, robotlar veya ilerleyen yılların getireceği yeni tabirlerdeki yaratıklar bir şekilde dile ihtiyaç duyacaklar, ve bu anası-babası ölmüş şiirler, bulundukları dönemin çok önceleri ifade ettiği bir biçimde bir şekilde sayfalarda yer kaplıyor olacak. Yüzlerce veya binlerce yıl sonrasında gözlerdeki bir parıltının sebebi olmak… Hata nafakası ödemiş olan bu şiirler, etten kemikten değiller. Klasik değiller, post-modern değiller, sadece modernler. Köktendincilik afyonunun etkisi altında kalmadılar. Herhangi bir dönem şair grubunun bir yan kolu da değiller.' İçimden geçenleri belirli bir şekil ve içerikle birleştirdim ve orta yere koydum' şiirleri bunlar.
Yazdığım ilk şiirde de, yazmakta olduğum ve gelecekte yazacağım şiirlerde de, hiçbirinde birileri bu şiirleri okuyup yüceltsin duygusu taşımadım. Asıl, birilerinin kalbine bir şekilde ulaşacaklar ve ifade etmekte oldukları duyguları en iyi bu şiirlerle anlatabilecekler muhatapları her kim ise.
..
Şair arkadaşımız Sn. Mehmet Artem Aykut
<< DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >>
* Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Antoloji Üyeleri * Grupları
DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
Gruplar arkadaşımız Sn. Mehmet Artem Aykut
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **
* Evrensel Sanatçılar * Antoloji Yetkili Şairleri * Antoloji Sitesi Üyeleri *
Toplam 6 mesaj bulundu