Müslimân, iyi insan, aklı başında kimse demekdir. Hakîkî müslimân, Allahü teâlânın emrlerine itâat eder. Allahü teâlânın emrlerine uymamak günâh olur. Kul haklarını, devlete olan borçlarını öder. Devletin kanûnlarına karşı gelmez. Kanûna karşı gelmek suç olur. Müslimân günâh yapmaz ve suç işlemez. Vatanını, milletini ve bayrağını sever. Herkese iyilik eder. Kötülük yapanlara nasîhat verir. Böyle olan müslimânı Allah da sever, kullar da sever. Râhat ve huzûr içinde yaşar.
..
-
Bir Koca Çınar Vardı
Yılmaz Garip
06.07.2009 - 17:44evet efendim,Cenab-ı Hak 'Çınar'ları kesmeyi değil;ona hizmet etmeyi ve iki alemde de gölgesinden istifadeyi nasip eyler inşaallah.
mehmed temiz
Toplam 1 mesaj bulundu
-
Hüseyin Hilmi Işık
27.01.2007 - 22:24Teshîr edici gözler, neş’e verici sözler,
hepsi hayâl oldular, ayrılık yamân oldu.
Derin derin bakışlar, içli bir hayât gizler.
dertliyim, görmiyeli, bir hayli zemân oldu.
Tâli’ yüzüme gülüp, bana sevdirdi seni,
hasret de, elem gibi, yakdı bitirdi beni.
Ben geleceğim artık, bekleyemem gelmeni,
kalbimi zulmet basdı, gözlerimde kan doldu.
Mecnûn olmuş gezerim, aşkınla bunca yıldır,
yâ bu aşkla öleyim, yâhud yanına aldır.
Ayrılık perdelerin, bir bir gözümden kaldır,
en kıymetli günlerim, ne çâre hicrân oldu.
Seni kalbime koydum, yâd ellere bakmadım,
en mu’allâ dost gibi, dilimden bırakmadım.
Ben bir ma’sûm bir kulum, başka yola sapmadım,
derim ki, candan yakın, bana bu cânan oldu.
Hayâller perde perde, gelir geçer gözümden,
hasretlik çizgileri, okunuyor yüzümden.
Sizi sevdim diyorum, aslâ dönmem sözümden,
ben râzıyım aşkımdan, bana bu, dermân oldu.
Mâziyi eşme sakın, yüreğim kan ağlıyor,
o eski hâtıralar, hep bir bir canlanıyor.
Birçok tanımıyanlar, beni mecnûn sanıyor,
ve diyorlar bu serây, vaktsiz vîrân oldu.
Ayrı kalalı beri, dünyâ bana zındandır,
kalbimde neş’e sürûr, eğer varsa, ondandır.
Benim en azîz dostum, senelerce filândır,
istemiyerek ism, bir kalıp (filân) oldu.
Sevmenin sonu varmı? ben, yok zan ediyorum,
ve benim gibi âşık, cihânda yok diyorum.
Öyle temiz, öyle saf, bir aşkla seviyorum,
kalbim, sessiz, dalgasız, engin bir ummân oldu.
-
Hüseyin Hilmi Işık
25.01.2007 - 21:05Gizlendi güneş artık, oldu her taraf zındân,
görmek istiyor gözüm, durmadan, yorulmadan,
nerde o Işık gelsin! Hiç olmazsa ırakdan,
aydınlatsın çehremi, bakışlariyle bir an,Ne olurdu yâ Rabbî! Onu hep görebilsem,
gönlüme sürûr veren, sözlerini duyabilsem,
gözlerine bakmağa, yine doydum diyemem,
o hüsn-i cemâlini, bir milyon kerre görsem,Nice zulmetleri hep, aydınlatdı bu Işık,
rûhlara hayât veren, şuâ’ları ne de şık,
Düşdüm zulmete, nerde aradığım bu Işık?
imdâdıma gel artık, yolum karmakarışık.Kalbim râhatlıyor pek, sizi her ân andıkça,
bakışların gel diyor, hayâlin canlandıkça.
O eski hâtıralar, göz önüne geldikçe,
diyorum gelsin artık, nerde kaldı bu Işık?Tâli’ gülmedi bana, çabuk kaçırdım sizi,
mâziye karışdırdı, tatlı günlerimizi,
yakdı bu hasret artık, kül etdi bendenizi,
gelsin diyorum gelsin! gelsin artık bu Işık! -
Hüseyin Hilmi Işık
25.01.2007 - 21:02Cihânı tenvîr eden en son Nûra elvedâ’
En derin sevgilerle, azîz yâra elvedâ’!Hüseyin Hilmi Işık “rahmetullahi aleyh”, ailesinden Osmanlı terbiyesi, Seyyid Abdülhakim Efendiden de tasavvuf edebi almış idi. Kendisinden büyüklerin yanında konuşmaz, kimse ile münakaşa etmez, edebi gözetir, ekseriya iki dizi üzerine oturur, bağdaş kurmayı bile edep dışı görürdü. Bursa’da müderrislerden Ali Haydar Efendiyi ziyaretinde saatlerce iki dizi üzerinde oturunca, Ali Haydar Efendi talebelerine, “Hilmi Beyden edep öğrenin edep! ” demişti.
Sabır ve tahammülleri çok idi. İnsanlardan, bir eziyet, sıkıntı gelse katlanır, mukabele etmezdi. Yerine göre pamuktan yumuşak, ama küfre, bid’atlere ve günaha karşı da çelik gibi sert idi.
Toplam 13 mesaj bulundu
Ebû Ali Dekkâk hazretleri buyuruyor ki:
'Her insanın vücudunda binlerce damar vardır. Bu damarların hepsi, Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmına karşı muhabbet üzere bulunsa, yalnız biri, Eshâb-ı kirâmdan birine düşmanlık, sevgisizlik üzere olsa, ölüm zamanında emir gelir ve canını o bir damardan ...
Toplam 1 mesaj bulundu