G.O.R.A.
Herşeyi ile komik bir film. İnce detaylarda çok güzel espriler saklı. İzlemekten hiç sıkılmadığım gibi iyi vakit geçirmek için her an elimin altında bulundurduğum bir başucu filmi. Ya komedi filmi bu tabii ki saçma olacak. Ciddiyet bekleyenleri hayal kırıklığı bekliyor benden söylemesi....
Bu terim de Muğla yöresi yerlilerinin kullandığı bir tabir olup 'zıplamak,oynamak,yukarı aşağı hareket etmek' anlamına gelmektedir.
Örnek: Düğünde tüngümekten ayaklarım zakıradı.
Emperyalizmin yerle bir edilmesinden sonra Atatürk'ün önderliğinde Türk milletinin kendi iradesi ile seçmiş olduğu ve kendimize en layık bulduğumuz yönetim şeklidir.
Bergamut adlı turunçgillerden bir meyve alınır.Biraz mandalina ve portakal karışımı olan, bu kabukları güzel kokan meyve, itina ie soyulur. Kurutulan kabuklar çay kutusuna çayın içine konur ve al sana mis gibi kokan Earl Grey çay olur.
Valla zamanında çok iyi çalışmalara imza atmış bir sanatçı.
Ama ben asıl şoku Nancy Sinatra 'nın BANG BANG adlı şarkısını söylediğinde yaşadım.....
Harbi çok güzel söyledi ya..........
Aaaaaa....
Tinky winky dedin mi orada duracaksın.....
Bir kere küçük çocuğu olan her ailenin evinde bulunması gereken Teletubbies Cd'leri öncelikle çok iyi bir yemek yedirme aracıdır.
Sonra işin kötüsü tinky winky, dipsy, la la, pooooooo diye giden iğrenç şarkısı çocukların diline dolanır ve genelde durmadan tekrarlanır. Bu da haliyle sabrınızı ölçmek için kullanılabilecek en iyi yöntemdir. Fakat sakın korkmayın bir süre sonra unutuluyorlar...
Beatrice KIDO ve Oren isii nin dövüstügü sahneye bayiliyorum.
ve Orenin kafasinin üstünü kestigi anda 'bu gerçekten Hattori Hanzo'ymus' dedigi an..... Ardindan Meiko Kaji nin o harika sarkisi çalmaya basliyor ve önce Oren in elinden kilici düsüyor, sonra kendisi.... Hayatim boyunca -inanin abartmiyorum- dinledigim en güzel sarki......
Hayatim boyunca izledigim en etkileyici film. Bravo Tarantino.....
Gece ne kadar geç yatacağım ya da sabah ne kadar geç kalkacağımı düşünmezdim.Dişlerimi fırçalar, saçlarımı uzun uzun tarayabilirdim...
İçki içmenin ne kadar keyifli olduğunu,bir şey düşünmeden sızabilmenin,hatta kesintisiz,düşüncesiz uyuyabilmenin kıymetini bilmezdim.
Evimi her gün temizlerdim.Hatta süsler, püsler, küçük dekorasyon oyunları yapardım. Evimi dağıtacak şeylerin küçük oyuncaklar, yırtık kağıtlar olacağı aklıma bile gelmezdi...
Saksılarımın zehirli olup olmadığını düşünmemiştimbile. Ya da banyoda duran el sabunun bir içecek gözü ile görülebileceğini....
Anne olmadan önce....
Üzerime bu kadar işeneceğini, kusulacağını ve daha da ilginci bundan rahatsız olamayacağımı bilemezdim. Gaz çıkartmanın eğlenceli tarafını göremezdim.
Anne olmadan önce...
Ağlayan bir bebeği aşısı yapılsın ya da test için kan alınacak diye böğüre böğüre kucağımda sıkabileceğimi bilmezdim.Ağlamaklı gözlerle bakıp ağlayabileceğimi, minik bir tebessümden büyük mutluluklar yaşayabileceğimi düşünemezdim.
Saatlerce uyuyan bir bebeği seyretmek için uyanık kalabileceğimi....
Anne olmadan önce...
Kalbimin vücudumun dışında bir yerlerde olabileceğini...
Aç bir bebeği doyurmanın insan ruhunu nasıl doyurabildiğini...
Bir anne ile çocuğunun arasındaki bağın göbek bağından çok daha sağlam olduğunu...
Bu kadar küçük bir bedenin bu kadar büyük bir huzur verebileceğini...
Düşünemezdim.
Anne olmadan önce...
Bütün bir gece boyunca, hatta geceler boyunca her şeyin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmek için 10 dakikada bir uyanacağıma....
Kapılardan nefes sesi dinleyeceğime...
Başkasının öksürüklerinin ciğerimi parçalayabileceğine...
Bir insan öpücüğünün kesilen parmağın acısını dindirebileceğine...
İnanmazdım...
Hatta, böyle bir yazıyı okuyabileceğime, yazabileceğime, hatta diğer anne ve büyükannelerle paylaşabileceğime de inanmazdım....
AZRA;
Hz. Meryemin lakabıdır. Hiç el değmemiş kız,bakire demektir.
Ayrıca hiç delinmemiş hiç işlenmemiş inci manasına da gelir.
Bi de daha önce hiç ayak basılmamış kumsal anlamını da taşır.
Bunlara ek olarak Medine şehrinin eski adıdır.
Ben sıradan bir kadınım.... Hayatın götürdüğü yere gitmektense Gitmek istediği yere giden Sıradan bir kadın.... Acı çekmiş ama acıda çektirmiş Mutlu olmuş ama mutlu da etmiş Hatalar yapmış ama öğrenmiş Önce kendini ...
O.Henry
27.06.2008 - 09:25Süper başarılı hikaye kurgulayıcı, harika bir yazar...
Babamın bana çocukken anlattığı hikayelerinden tanıdım onu...
Aliye
17.10.2006 - 22:19Bitse de annem normal hayatımıza geri dönse...
gora
07.12.2005 - 10:48G.O.R.A.
Herşeyi ile komik bir film. İnce detaylarda çok güzel espriler saklı. İzlemekten hiç sıkılmadığım gibi iyi vakit geçirmek için her an elimin altında bulundurduğum bir başucu filmi. Ya komedi filmi bu tabii ki saçma olacak. Ciddiyet bekleyenleri hayal kırıklığı bekliyor benden söylemesi....
hacettepe
15.11.2005 - 20:48Yepyeni bir grup...
ayrılık adlı şarkısı çooook güzeeeellll......
Tüngümek
08.11.2005 - 19:07Bu terim de Muğla yöresi yerlilerinin kullandığı bir tabir olup 'zıplamak,oynamak,yukarı aşağı hareket etmek' anlamına gelmektedir.
Örnek: Düğünde tüngümekten ayaklarım zakıradı.
zakıramak
08.11.2005 - 19:04Muğla yöresine ait bir söylem olup 'titremek' anlamına gelir.
Örnek: Hava çok soğuktu, zakır zakır zakıradım.
peşkir
06.11.2005 - 18:17Yöresel bir söylem olduğu için genelde kullanılmıyor olsa da havlu denebilir.
film replikleri
05.11.2005 - 23:32Bende eksik olan merhamet, acıma ve affediş. Mantık değil...
(Kill Bill 1)
cumhuriyet
28.10.2005 - 22:08Emperyalizmin yerle bir edilmesinden sonra Atatürk'ün önderliğinde Türk milletinin kendi iradesi ile seçmiş olduğu ve kendimize en layık bulduğumuz yönetim şeklidir.
29 ekim 1923
24.10.2005 - 20:38Türkiyenin dünyaya, resmi olarak burası Türkiye, Türkiye bir Cumhuriyet'tir ve Türkiye Türk'lerindir dedikleri gün....
fransız ihtilali
19.10.2005 - 19:111789
Earl Grey
19.10.2005 - 19:10Bergamut adlı turunçgillerden bir meyve alınır.Biraz mandalina ve portakal karışımı olan, bu kabukları güzel kokan meyve, itina ie soyulur. Kurutulan kabuklar çay kutusuna çayın içine konur ve al sana mis gibi kokan Earl Grey çay olur.
tinky winky
23.09.2005 - 11:29mor olani tinky winky
yesil Dipsy
sari La La
kirmizi poooooooooooo....
bang bang
17.09.2005 - 10:25Kill Bill'i tabii ki....
ajda pekkan
17.09.2005 - 10:24Valla zamanında çok iyi çalışmalara imza atmış bir sanatçı.
Ama ben asıl şoku Nancy Sinatra 'nın BANG BANG adlı şarkısını söylediğinde yaşadım.....
Harbi çok güzel söyledi ya..........
tinky winky
17.09.2005 - 10:20Aaaaaa....
Tinky winky dedin mi orada duracaksın.....
Bir kere küçük çocuğu olan her ailenin evinde bulunması gereken Teletubbies Cd'leri öncelikle çok iyi bir yemek yedirme aracıdır.
Sonra işin kötüsü tinky winky, dipsy, la la, pooooooo diye giden iğrenç şarkısı çocukların diline dolanır ve genelde durmadan tekrarlanır. Bu da haliyle sabrınızı ölçmek için kullanılabilecek en iyi yöntemdir. Fakat sakın korkmayın bir süre sonra unutuluyorlar...
piranha
17.09.2005 - 10:16Benim sahip olduğum en güzel yaratıklar.....
kill bill
07.09.2005 - 10:03Beatrice KIDO ve Oren isii nin dövüstügü sahneye bayiliyorum.
ve Orenin kafasinin üstünü kestigi anda 'bu gerçekten Hattori Hanzo'ymus' dedigi an..... Ardindan Meiko Kaji nin o harika sarkisi çalmaya basliyor ve önce Oren in elinden kilici düsüyor, sonra kendisi.... Hayatim boyunca -inanin abartmiyorum- dinledigim en güzel sarki......
Hayatim boyunca izledigim en etkileyici film. Bravo Tarantino.....
endemik
07.09.2005 - 09:45Datça da çok yaygin bir bitki türü ve endemik bitkilerin oldugu yerler bildigim kadari ile astimli hastalarin yasayabilecegi en uygun yermis....
anne
23.08.2005 - 14:00Anne olmadan önce.....
Gece ne kadar geç yatacağım ya da sabah ne kadar geç kalkacağımı düşünmezdim.Dişlerimi fırçalar, saçlarımı uzun uzun tarayabilirdim...
İçki içmenin ne kadar keyifli olduğunu,bir şey düşünmeden sızabilmenin,hatta kesintisiz,düşüncesiz uyuyabilmenin kıymetini bilmezdim.
Evimi her gün temizlerdim.Hatta süsler, püsler, küçük dekorasyon oyunları yapardım. Evimi dağıtacak şeylerin küçük oyuncaklar, yırtık kağıtlar olacağı aklıma bile gelmezdi...
Saksılarımın zehirli olup olmadığını düşünmemiştimbile. Ya da banyoda duran el sabunun bir içecek gözü ile görülebileceğini....
Anne olmadan önce....
Üzerime bu kadar işeneceğini, kusulacağını ve daha da ilginci bundan rahatsız olamayacağımı bilemezdim. Gaz çıkartmanın eğlenceli tarafını göremezdim.
Anne olmadan önce...
Ağlayan bir bebeği aşısı yapılsın ya da test için kan alınacak diye böğüre böğüre kucağımda sıkabileceğimi bilmezdim.Ağlamaklı gözlerle bakıp ağlayabileceğimi, minik bir tebessümden büyük mutluluklar yaşayabileceğimi düşünemezdim.
Saatlerce uyuyan bir bebeği seyretmek için uyanık kalabileceğimi....
Anne olmadan önce...
Kalbimin vücudumun dışında bir yerlerde olabileceğini...
Aç bir bebeği doyurmanın insan ruhunu nasıl doyurabildiğini...
Bir anne ile çocuğunun arasındaki bağın göbek bağından çok daha sağlam olduğunu...
Bu kadar küçük bir bedenin bu kadar büyük bir huzur verebileceğini...
Düşünemezdim.
Anne olmadan önce...
Bütün bir gece boyunca, hatta geceler boyunca her şeyin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmek için 10 dakikada bir uyanacağıma....
Kapılardan nefes sesi dinleyeceğime...
Başkasının öksürüklerinin ciğerimi parçalayabileceğine...
Bir insan öpücüğünün kesilen parmağın acısını dindirebileceğine...
İnanmazdım...
Hatta, böyle bir yazıyı okuyabileceğime, yazabileceğime, hatta diğer anne ve büyükannelerle paylaşabileceğime de inanmazdım....
(Alıntıdır.)
okan bayülgen
03.08.2005 - 16:18Shreek'i orjinalinden bile daha iyi seslendiren adam.....
Obsesif
03.08.2005 - 09:25aşırı düzenli manyaklık hastalığını.....
tekamül
03.08.2005 - 00:35Reenkarnasyona inananlar, ruhun tekamülünü tamamlaması için başka bedenlerde yeniden yaşaması gerktiğini savunuyorlar...
Saçma....
AZRA
03.08.2005 - 00:32AZRA;
Hz. Meryemin lakabıdır. Hiç el değmemiş kız,bakire demektir.
Ayrıca hiç delinmemiş hiç işlenmemiş inci manasına da gelir.
Bi de daha önce hiç ayak basılmamış kumsal anlamını da taşır.
Bunlara ek olarak Medine şehrinin eski adıdır.
Toplam 35 mesaj bulundu