Herkes için ya da hiçkimse için...
Benim için...
Kendin için üzül geçip giden güne...
Bugünün dün olduğu vakitlere...
Gelmeyenlere değil gidemediklerine üzül...
Yazamadıklarına değil yazdıklarına...
Yarınlara ait bir umut değil istenen,
Ya da dünün anılarında sıkışıp kalan...
Bugünün gerçekliğinde,
Belki de anlamsızlığında...
Çünküsüz hesapsız kitapsız...
Sıcak bir tebessüm buz gibi birgünden...
Huysuzluklarımdan kurtardığım bir huzur sadece,
Sevgilerde istenen, aranan, beklenen, özlenen...
Tanıdık bir manzara canlandı gözümde...
Denge ve uyum müessesi olması gerekir kendilerinin...
Bir tahtarevalli misali...
Birinin yükselmesi için bir diğerinin fedakarlık edip kısa bir süreliğine de olsa aşağıda olmaya razı olduğu... ve bir sen bir şeklinde uyum içinde ilerlediği...
Eğer biri hep aşağıda olmayı seçmişse ilk başından, gün gelip yukarıda olmak istediğinde, yukarıda olan mızıkçılık yapıp gitmeyi tercih edebilir....Küçükken oynanan evcilik oyunları gibi küstüm ben oynamıyorum demekle olmaz...
Nasıl başlarsa öyle devam ettiği söylenenlerden... Dengesizlik müessesi belki, dengesizliğin içinde aranan denge belki de?
İyi bir şarkı sözü yazarı olmak onu mutlu etmiyormuş...
İstediği iyi bir şarkı sözü yazarı değil iyi bir şarkıcı olarak anılmakmış...
Yazdığı her bir söz kendinden bir damla olduğu için insanlara kendini bu kadar anlatmaktan rahatsız olup bazen kendini 'çıplak' gibi hissettiği zamanlarda oluyormuş ki... ve ben yine yeniden yarım kalan cümlelerimin nedenini anlıyorum sayende...
Yalnızlığa değil yanlızlığa yazılmasından...
Eğriliklerimi düzeltmekten...
Karmaşanın içinde düzen aramaktan...
Düzensizliğin de bir düzen olduğunu duymaktan...
Hiç anlatmadıklarından olsun...
İçinde ne senin ne de benim yer aldığım...
İnanman da gerekmez hem bilirsin...
Sevmeden sevmek, acı çekmeden çekmek gibi...
Boş verdim deyip vermemek gibi...
Git deyip gel demek gibi...
Bütün suç trenin...
Dedim ki bırak şu bilinmezliklerde...
Geç ya da erken uğraşma benle...
Geri döndüğümde yabancı bir evse geleceğim...
Bir o kadar tanıdık ama aslında yabancı bir oda...
Sarılamayacaksam sevdiklerime ...
Geç ya da erken...
Bırak beni...
İnsanın kendi kendine bile yük olduğu zamanlar vardır...
Yol boyu sırtında taşır,
Gemiye yükünü bir türlü indiremezsin...
Bazen yardım gerekir belki de...
Sarhoşluğun hala üstümde...
Gel desen yine gelirim...
Belki martıları birkaç balıkla kandırabilirsin ama ben...
Ben kanmam...
Bir pazar bırak da uzun uzun bakayım sana
Gerisi fazla bana...
İlk duyulduğunda Candan Erçetin'in bir şarkısını akla getirse de...
Aslında insan olarak ne olduğunun, kim olduğunun farkına vardığın noktada bunu çevrendekilerle paylaşmak...
Belki daha az acı çekmek belki daha az eleştirilmek, daha çok övgü duymak adına...
Ya da sadece bir bahane işine gelmeyen noktalarda 'ben böyleyim ' deyip sıyrılmak varken işin içinden niye yorulasın ki?
Değiştirmek adına verilen uğraşlar, değişmek adına da verilebilse...
üzülmemek
28.08.2006 - 14:53Herkes için ya da hiçkimse için...
Benim için...
Kendin için üzül geçip giden güne...
Bugünün dün olduğu vakitlere...
Gelmeyenlere değil gidemediklerine üzül...
Yazamadıklarına değil yazdıklarına...
sevgilerde
28.08.2006 - 13:59Yarınlara ait bir umut değil istenen,
Ya da dünün anılarında sıkışıp kalan...
Bugünün gerçekliğinde,
Belki de anlamsızlığında...
Çünküsüz hesapsız kitapsız...
Sıcak bir tebessüm buz gibi birgünden...
Huysuzluklarımdan kurtardığım bir huzur sadece,
Sevgilerde istenen, aranan, beklenen, özlenen...
dengesiz
28.08.2006 - 13:29Ruhun hezayanları arasında oluşan...
İki yüzlülükle karıştırılan ikiliğin çıkardığı durum...
Gözlerin git deyip, sözlerin kal demesi...
Evetlerin hayırların habercisi olduğu...
evlilik
28.08.2006 - 13:08Tanıdık bir manzara canlandı gözümde...
Denge ve uyum müessesi olması gerekir kendilerinin...
Bir tahtarevalli misali...
Birinin yükselmesi için bir diğerinin fedakarlık edip kısa bir süreliğine de olsa aşağıda olmaya razı olduğu... ve bir sen bir şeklinde uyum içinde ilerlediği...
Eğer biri hep aşağıda olmayı seçmişse ilk başından, gün gelip yukarıda olmak istediğinde, yukarıda olan mızıkçılık yapıp gitmeyi tercih edebilir....Küçükken oynanan evcilik oyunları gibi küstüm ben oynamıyorum demekle olmaz...
Nasıl başlarsa öyle devam ettiği söylenenlerden... Dengesizlik müessesi belki, dengesizliğin içinde aranan denge belki de?
feridun düzağaç
28.08.2006 - 12:31İyi bir şarkı sözü yazarı olmak onu mutlu etmiyormuş...
İstediği iyi bir şarkı sözü yazarı değil iyi bir şarkıcı olarak anılmakmış...
Yazdığı her bir söz kendinden bir damla olduğu için insanlara kendini bu kadar anlatmaktan rahatsız olup bazen kendini 'çıplak' gibi hissettiği zamanlarda oluyormuş ki... ve ben yine yeniden yarım kalan cümlelerimin nedenini anlıyorum sayende...
sehiv secdesi
28.08.2006 - 12:10Namazın sadece bedenen kılındığı zamanlarda...
Aklın ruhu terkettiği anlarda...
Eksikliği tamamlamak adına...
bezmek
28.08.2006 - 12:02Yalnızlığa değil yanlızlığa yazılmasından...
Eğriliklerimi düzeltmekten...
Karmaşanın içinde düzen aramaktan...
Düzensizliğin de bir düzen olduğunu duymaktan...
kendini birşey sanmak
28.08.2006 - 11:54Bir şey...
Bir olmak, tam olmak...
Aslında yarımken...
Her şey sanmak, hiçbir şeyken...
beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
28.08.2006 - 11:45Sabret...
Uzaması yakındır saçlarımın ;)
bana bir masal anlat baba
28.08.2006 - 03:12Hiç anlatmadıklarından olsun...
İçinde ne senin ne de benim yer aldığım...
İnanman da gerekmez hem bilirsin...
Sevmeden sevmek, acı çekmeden çekmek gibi...
Boş verdim deyip vermemek gibi...
Git deyip gel demek gibi...
futbolcu
28.08.2006 - 02:48Prekazi...
Uğur...
Hayel meyal hatırlanan yıllardan gsli futbolcular :)
A
28.08.2006 - 02:43Yalnız bir A'nın dolaşmasına pek izin verilmez genelde...
Bir iki tane daha ekleyip hayret etmek varken yalnızlığına...
sessizlik
28.08.2006 - 02:10Dinlemeyi en çok sevdiğim melodi...
Birilerini dinlerken aslında kendi sessizliğimde yaşadığım zamanlar...
Ruhumun çığlıklarının ayak sesleri...
gecikmeli ankara treniyle gelen kadın
28.08.2006 - 01:46Bütün suç trenin...
Dedim ki bırak şu bilinmezliklerde...
Geç ya da erken uğraşma benle...
Geri döndüğümde yabancı bir evse geleceğim...
Bir o kadar tanıdık ama aslında yabancı bir oda...
Sarılamayacaksam sevdiklerime ...
Geç ya da erken...
Bırak beni...
tıklamak
28.08.2006 - 01:19olacak doğrusu :)
bir kalemde silmek
28.08.2006 - 01:17'Bu mesajımı sil ' e tıkılıyorsun siliyorlar sağolsun :)
kafaya takmak
28.08.2006 - 01:12Kimi sözcüklerin yazılışına, kimi saate...
Kafaya takanlara takılmak var bir de...
Yük
28.08.2006 - 01:07İnsanın kendi kendine bile yük olduğu zamanlar vardır...
Yol boyu sırtında taşır,
Gemiye yükünü bir türlü indiremezsin...
Bazen yardım gerekir belki de...
gereksiz soru
28.08.2006 - 00:49Bazen de işaretler sanırım...
En iyisi noktalar..
Bir değil üç tane olanından...
Okuyanı gerekli gereksiz düşündürenden...
istanbul
28.08.2006 - 00:39Sarhoşluğun hala üstümde...
Gel desen yine gelirim...
Belki martıları birkaç balıkla kandırabilirsin ama ben...
Ben kanmam...
Bir pazar bırak da uzun uzun bakayım sana
Gerisi fazla bana...
özlenen
28.08.2006 - 00:25Boğazına kaçan bir kaç tuzlu su damlası...
Yüzündeki damlalar...
Gecenin sessizliği...
Senin kavgaların...
Yıldızların yakınlığı...
Ellerinin uzaklığı...
Odamın soğukluğu...
Nicedir gözlerinde olmayan sıcaklık...
ben böyleyim
12.08.2006 - 01:40İlk duyulduğunda Candan Erçetin'in bir şarkısını akla getirse de...
Aslında insan olarak ne olduğunun, kim olduğunun farkına vardığın noktada bunu çevrendekilerle paylaşmak...
Belki daha az acı çekmek belki daha az eleştirilmek, daha çok övgü duymak adına...
Ya da sadece bir bahane işine gelmeyen noktalarda 'ben böyleyim ' deyip sıyrılmak varken işin içinden niye yorulasın ki?
Değiştirmek adına verilen uğraşlar, değişmek adına da verilebilse...
sessiz çığlıklar
12.08.2006 - 01:19Gecenin bir yarısı her gördüğün terime yazmakla olmuyor...
Git dile özürünü sonra kavuş emeline :))
*Not biraz saygı
güle güle
12.08.2006 - 01:11Denmeli gidenin ardından...
Ha bir de, su dökülmeli el sallamadan önce ki, tez gidip gelsin diye :))
Toplam 438 mesaj bulundu