Hacer Önal - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Hacer Önal HATIRA

Geçsin günler,haftalar,
Aylar,mevsimler,yılar...
Zaman sanki bir rüzgar
Ve bir su gibi aksın...

Sen gözlerimde bir renk
Kulaklarımda bir ses
Ve içimde bir nefes
Olarak kalacaksın

Enis Behiç KORYÜREK

@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@


Meğer seher yelleri de kırarmış başakları,
Umutlarda hep hanımeli açmazmış.
Düşünceler,sarıp sarmalarmış solmuş baharları..


Anılara küskün görüntülerde yaşarmış meğer düşler,
Ve geceler,hep yıldızları gizlemezmiş koynunda,
Hasretlere tutsak olurmuş karanlığın
kolları..

Meltem değilmiş tüm rüzgarların ismi meğer,
İsmi martı değilmiş,
Beyaz olan tüm kuşların..

Sırlar taşımazmış gündönümleri uzaklara her zaman,
Kolay değilmiş her bilmece,
İri sorular varmış yüreklere saplanan..

Nankör diye haykırırmış,
Saatler her geçen an'a,
Meğer arkadaş değilmiş akreple yelkovan..

Ağacın dalında filizlenirmiş meğer sevda,
Yalnızlıkmış kökleri,
Ayrılıkmış derinlere uzanan..

Şimdi sanma yalnız senin gözlerinde geziyor nemli bulutlar,
Yalnızlık doruklarından çığ gibi yıkıldığında,
Erkekler de ağlarmış inan.
Olsa da göz pınarları ıslanmada
21.02.2007


BARIŞ'I BARIŞTAN DİNLEYELİM

Barış + hoşgörü=... Benden önce gelmiş parka, elinde bir defter arada bir boğazın sularına bakıyor sonra bir şeyler çiziyor deftere... Merak ettim, biraz yaklaştım. Açık bir çocuğa benziyor; benden önce davrandı:

-Bir şey mi soracaksınız abi?
- Merhaba delikanlı... Ben deftere ne yazdığını merak ettim de.
-Gel o zaman beraber bakalım
-Özel değilse bakarım tabii...

Birkaç metre ötedeki bankta oturuyor... Ona doğru yürümeye başladım. Sarı tenli, kahverengi gözlü bir çocuk... Ve nihayet yanına oturdum.

-Merhaba benim adım İlhan.
-Benimkisi Barış...
-Kaçıncı sınıftasın sen Barış?
-4. sınıfa geçtim abi. Sen ne işle uğraşırsın?
Dedim ya açık bir çocuk Barış
-Ben üniversite öğrencisiyim, çevirmenlik okuyorum.
-A öylemi! Ben de seni büyük adam sanmıştım...
-Yok daha o kadar büyüyemedik.
İkimiz de gülüyoruz...
- Bak abi. Ben uzun zamandır düşünüyorum... Şu yaptığım işlemin sonucunu bulamıyorum...
- Barış matematikten mi söz ediyorsun? Kusura bakma abicim ben hiç anlamam işlemlerden...
Barış gülmeye başlıyor...
- Niye gülüyorsun?
-Abi ne matematiği... Bak şimdi... Babamlar önemli olan barışın korunması diyor... Bunu sağlamak içinse her şeyden önce hoşgörü gerekirmiş.
-Baban doğru demiş Barış... Her anne-baba çocuklarını korumak, onlara iyi bir eğitim sağlamak ev iyi bir gelecek yaratmak ister...

Barış bu sefer bir öncekine göre daha şiddetli bir kahkaha bastı... Ben biraz önce aklıma gelen soruyu sormadan edemedim kendime: Bu nasıl bir çocuk?



-Yine neye güldün Barış?
-Abi biz seninle anlaşamayacağız. Sen en iyisi al şu sayfaya bak...

Bakıyorum... Ne yazıyor:
Barış+hoşgörü=...

Ne diyeyim... Afallıyorum tabii. Sömürmek amacından ödün vermeyen devletlerin, birçok yöneticinin, barışın büyük adam dediği insanların ve tabii ki teröristlerin düşünemediğini dokuz yaşındaki çocuk düşünüyor...

Barışın havesini kırmak istemedim.

- Bak Barış... Bence bu sorunun yanıtını bulman için çok erken.
- Niye abi? Daha büyük adam olamadımdiye mi?
- Belki. Bak ben de yıllardır düşünüyorum; ama yanıtını bulamadım.
-Ciddi misin?
Barış’ın inanası gelmiyor doğal olarak... Onun yerinde olsam, bu kadar basit bir işlemi bu kadar geç anlayan birine ben de inanmam...

Güneş batmakta... Sabahtan akşama dek Dünya’nın binbir türlü haliyle karşılaşan Boğaz salmaya başlıyor kendini... Serin bir esinti... Barış’la hem yürüyoruz hem de geleceğe dair düşüncelerini paylaşıyoruz...

Ama Barış’ların bu ülkeyi, bu Dünya’yı değiştireceğine inanıyorum.
Siz ne dersiniz?
Dünyayı onlar mı yönetse?

@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@

Göderen arkadaşıma tşk ederim; güzel buldum ve yayınlamak istedim


Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan 'Bu kuşun kanadı neden beyaz değil? ' diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o, 'şunu yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. 'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu.
Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
03.03.2007


@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@


ne o çıktınız hayatımdan...
oysa çok güzel bir yeriniz vardı yanıbaşımda...
omuz başımda...
ne olur gelin soğumasın yeriniz...
soğudumu ısıtmak zor olur...
gelin cayı koydum ben...
yağımız var hakiki tereyağımız...
gelirken sıcak ekmek alın köşedeki fırından...
benim ki odun ekmeği olsun...
dayanamam valla...
gelin hadi fazla söyletmeyin beni...
hadi cay suyu ısınmaya başladı...
gelin soğumadan yeriniz...
:))
TŞK EDERİM HOŞ BİR ŞİİR