Üşüten bir acıydı belki her ayrılık
Her yolculuk yangınların başladığı yereydi
......
Ey o büyük yolculukların ürperten heyecanı
Okyanus dalgalarının sesleriyle dol bu ömre
Ölüme ve aşka durmadan kement atan
Serüvenlerle geçsin yaşamak
.....
Biraz da serüvendi yaşamak
Belki yatkındı büyük yolculuklara
Ki serüvenler daima büyük aşklar
Ve büyük yolculuklarla başlar
Anıları aşkları ve bir kenti
Bırakıp gidebilirdi apansız
Apansız başlardı yolculuklar
Hangi saatinde olursa günün
Ve hep kar yağardı nedense
Durmadan kar yağardı yol boyunca
Ve nasılsa yok olup giderdi hüzün
Kent görünmez olunca arkada
Ne bir veda sözcüğü dökülürdü dudaklarından
Ne de dönüp bakardı geriye bir kez olsun
.....
Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
...........
Üşüten bir acıydı belki her ayrılık
Her yolculuk yangınların başladığı yereydi
.....
Anısız kalınmıyor artık ne yapılsa
Kuşatıyor yolları, aşkı ve ömrü
Bekleyişleri kemiren çakal sesleri
Oysa bütün köprüler yakılmalı ayrılık vakti
Ve herhangi bir şeyle eşit olmaksızın
Yollara düşülmeli habersiz ve sessiz
........
Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ya da THKO, Türkiye'de yönetime mücadele veren ilk siyasî örgüttür.THKO, 1960’ların ikinci yarısında gelişen sosyalist gençliğin emekçi kitlelerin verdiği mücadeleye de katılan önemli ve tanınmış önderlerinden Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin tarafından kuruldu. Örgüt, kuruluşunu gerçekleştirdiği bir dizi eylemden sonra 4 Mart 1971 tarihinde yayınladığı bir bildiri ile kamuoyuna duyurdu.
Amerikalı Askerlerin Kaçırılma Eylemi
İlk silahlı eylemini 29 Aralık 1970 tarihinde gerçekleştiren Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu, bütün bir 12 Mart yarı-askeri dönem boyunca varlığını sürdürdü. Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) ile birlikte sözkonusu döneme damgasını vurdu. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını önlemek için gerçekleştirdikleri ortak eylemin sonucu olarak THKP-C’den 8, THKO’dan 2 militanın Kızıldere’de öldürülmeleri, Silahlı Devrim Cephesi kavramının yerleşmesini ve siper kardeşliği-yoldaşlığı kavramının ortaya çıkmasını sağladı.
THKO, Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan’ın Nurhak; Cihan Alptekin ve Ömer Ayna’nın Kızıldere’de öldürülmeleri; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinden sonra dağıldı....
Türkiye'nin yakın tarihindeki bir katliamdır. 8 Ekim 1978 günü Abdullah Çatlı,Haluk Kırcı,Ünal Osmanağaoğlu,Bünyamin Adanalı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz ve Kadri Kürşat Poyraz'ın Ankara'nın Bahçelievler mahallesinde Türkiye İşçi Partisi üyesi Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevenci isimli gençleri öldürmesine Bahçelievler Katliamı denmiştir. Kurbanların biri yastıkla boğularak, dördü kafa hizasından kurşuna dizilerek, diğer ikisi de Eskişehir yolunda öldürülmüştür...
tarihin kara sayfalarindan biri... bide bu kisiler kahraman ilan edilirler...
ve sonunu infaz ediyordu içimde
o gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
ölen ben olurdum
o gece
hayatın lekesiz bir anında
seni intihar ettim
şimdi katil benim
......
Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir...
ürperten serüven
19.08.2008 - 20:27Üşüten bir acıydı belki her ayrılık
Her yolculuk yangınların başladığı yereydi
......
Ey o büyük yolculukların ürperten heyecanı
Okyanus dalgalarının sesleriyle dol bu ömre
Ölüme ve aşka durmadan kement atan
Serüvenlerle geçsin yaşamak
.....
sensin o istee
ürperten serüven
19.08.2008 - 20:26Biraz da serüvendi yaşamak
Belki yatkındı büyük yolculuklara
Ki serüvenler daima büyük aşklar
Ve büyük yolculuklarla başlar
Anıları aşkları ve bir kenti
Bırakıp gidebilirdi apansız
Apansız başlardı yolculuklar
Hangi saatinde olursa günün
Ve hep kar yağardı nedense
Durmadan kar yağardı yol boyunca
Ve nasılsa yok olup giderdi hüzün
Kent görünmez olunca arkada
Ne bir veda sözcüğü dökülürdü dudaklarından
Ne de dönüp bakardı geriye bir kez olsun
.....
senin her gidişinde sürgün oluyorum ben
19.08.2008 - 13:49senin her gidişinde sürgün oluyorum ben
en kötüsü aslında gitmeden sürgün olmak
hani gitmesen diyorum
......
üç şey
03.08.2008 - 01:00geh, verschwinde, stirb....
Aşk iki kişiliktir
31.07.2008 - 23:58Avutamaz olur artık
Seni bildiğin şarkılar;
Boşanır keder zincirlerinden
Sular tersin tersin akar;
Bir hançer gibi çeksen de sevgini
Onu ancak öldürmeye yarar:
...........
gitmelerin zamani simdi
31.07.2008 - 21:22cok sevdim ikimizi... nasil gidersinn...
yeter artık
31.07.2008 - 21:18Yeter artık, hiçbir şey eskisi gibi değil
Yeter artık, aslında sen hiç sevmedin
........
nazım hikmet
30.07.2008 - 19:30Madem ki bu kere maglubuz
Netsek neylesek zaid
Gayri uzatmam sözü
Madem ki fetva bize ait
Verin ki basak bagrina mührümüzü
............
Yağmur çiseliyor, yağmur çiseliyor
Serezin esnaf çarşında
Yağmur çiseliyor.
Yağmur çiseliyor
Korkarak yavaş sesle
Bir ihanet konuşması gibi
Yağmur çiseliyor.
Beyaz ve çıplak
Mürtet ayaklarının
Islak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
Yağmur çiseliyor.
Serezin esnaf çarsında
Bir bakırcı dükkanın karşında
Bedrettin’ in bir ağaca asılı
Yağmur çiseliyor.
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir
Ve yağmurdan ıslanan
Yapraksız bir dalda sallanan
Şeyhimin çırılçıplak etidir
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz
Serez çarşısı kör
Havada konuşmamanın görmemenin
Kahrolası hüznü,
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü
Yağmur çiseliyor...
Nazım Hikmet Ran..
Sen Gülersen
29.07.2008 - 20:02Öyle bir gülümse ki
Gülüşün tutuklansın
Bakışın yasaklansın
.......
ayrılık
25.07.2008 - 14:31Üşüten bir acıydı belki her ayrılık
Her yolculuk yangınların başladığı yereydi
.....
Anısız kalınmıyor artık ne yapılsa
Kuşatıyor yolları, aşkı ve ömrü
Bekleyişleri kemiren çakal sesleri
Oysa bütün köprüler yakılmalı ayrılık vakti
Ve herhangi bir şeyle eşit olmaksızın
Yollara düşülmeli habersiz ve sessiz
........
ihanet
25.07.2008 - 14:27Bütün mevsimler ihanet varlığına
İhanetler tükendi, tükenen bizdik
.....
umut altınçağ
25.07.2008 - 14:00Ola ki yürürüm bir başka aşka
ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
unutma ki tek aşk olduğum sensin
âşık olduğum değil....
bikmadan dinledigim sayili kisilerdennn
yasak senin düslerin dokunamazsin
23.07.2008 - 17:10yapayalnız bir ünlemsin
dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
herşey çeker ve iter
anlatamazsın...
..
yasak senin düslerinnn
asksin sen
21.07.2008 - 23:40askti O ama unutulmayi.. yok olmayi o kadar coook istediki..istedigini yaptimm...
simarik seyy )
21.07.2008 - 23:21benimmm 'o' §imarik §eyyyyyyy :)))
artık hayatımdan çıksan diyorum
21.07.2008 - 21:38Gitmeni asla istemedigim halde
buna mecbur oldugunu görmek
........
halkın kurtuluşu
21.07.2008 - 16:26Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu ya da THKO, Türkiye'de yönetime mücadele veren ilk siyasî örgüttür.THKO, 1960’ların ikinci yarısında gelişen sosyalist gençliğin emekçi kitlelerin verdiği mücadeleye de katılan önemli ve tanınmış önderlerinden Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin tarafından kuruldu. Örgüt, kuruluşunu gerçekleştirdiği bir dizi eylemden sonra 4 Mart 1971 tarihinde yayınladığı bir bildiri ile kamuoyuna duyurdu.
Amerikalı Askerlerin Kaçırılma Eylemi
İlk silahlı eylemini 29 Aralık 1970 tarihinde gerçekleştiren Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu, bütün bir 12 Mart yarı-askeri dönem boyunca varlığını sürdürdü. Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) ile birlikte sözkonusu döneme damgasını vurdu. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını önlemek için gerçekleştirdikleri ortak eylemin sonucu olarak THKP-C’den 8, THKO’dan 2 militanın Kızıldere’de öldürülmeleri, Silahlı Devrim Cephesi kavramının yerleşmesini ve siper kardeşliği-yoldaşlığı kavramının ortaya çıkmasını sağladı.
THKO, Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan’ın Nurhak; Cihan Alptekin ve Ömer Ayna’nın Kızıldere’de öldürülmeleri; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilmelerinden sonra dağıldı....
bahçelievler katliamı
21.07.2008 - 13:59Türkiye'nin yakın tarihindeki bir katliamdır. 8 Ekim 1978 günü Abdullah Çatlı,Haluk Kırcı,Ünal Osmanağaoğlu,Bünyamin Adanalı, Ercüment Gedikli, Mahmut Korkmaz ve Kadri Kürşat Poyraz'ın Ankara'nın Bahçelievler mahallesinde Türkiye İşçi Partisi üyesi Latif Can, Efraim Ezgin, Hürcan Gürses, Osman Nuri Uzunlar, Serdar Alten, Faruk Ersan ve Salih Gevenci isimli gençleri öldürmesine Bahçelievler Katliamı denmiştir. Kurbanların biri yastıkla boğularak, dördü kafa hizasından kurşuna dizilerek, diğer ikisi de Eskişehir yolunda öldürülmüştür...
tarihin kara sayfalarindan biri... bide bu kisiler kahraman ilan edilirler...
gel
20.07.2008 - 13:22sözler biter, konuşamazsın bazen
sen sakın susma, gel bana
....
acinin rengi
19.07.2008 - 23:56Sonra reyhan rengi bir acı kalır
Dostluklardan sevgilerden geriye
Yalnızlık kalır
Yalnızlık büyütür
....
ABD denildiğinde ilk aklınıza gelen şey nedir?
18.07.2008 - 20:15emperyalizm...
Aşk bu gece şehri terk etti
18.07.2008 - 20:02artik benim oldugum sehirde :p :))
ölüm
18.07.2008 - 12:50ve sonunu infaz ediyordu içimde
o gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
ölen ben olurdum
o gece
hayatın lekesiz bir anında
seni intihar ettim
şimdi katil benim
......
böyle bir sevmek
17.07.2008 - 22:21Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir...
attila ilhanin güzel bir siirii...
Toplam 170 mesaj bulundu