Onur Umut Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • gemide

    19.04.2005 - 17:02

    bir memleket gibidir gemi...hersey duzenli ve kontrol altinda olmalidir. kaidelere uyulmalidir,kanunlara, nizamlara... '
    'ben de bu memleketin bas seyi gibiyim, basbakani gibiyim mesala. hersey benden sorulur! ? .. denize ciktim miydi bu kucucuk gemi bir memleket oluverir. aslinda bir basbakandan daha cok gorevim var, cunku onlarin adamlari var, bakanlari var, falani var filani var, benim yok! ? .. bu gemide guvenlikte, egitimde, saglikta,eglencede benden sorulur. kamil'de basbakan'in en kiyak yardimcisi...siz de vatandas... ayni zamanda memur gibisiniz... bu yuzden cok kiyak, cok disiplinli ve caki gibi olmaliyiz! ... surekli kendimizi ve birbirimizi kollamaliyiz! '

  • gemide

    19.04.2005 - 17:00

    'bir memleket gibidir gemi, nerde kalmistik, yirtmaci vardi beline kadar kaldirdim..'
    'su kucucuk gemide bile huzur bulamiyoruz, kamil. ama yine de sikiysa cik disari. burada iyi kotu emirlerini dinleyen var, geminin disinda bir hicsin, kamil.'

  • thin red line / İnce Kırmızı Hat

    19.04.2005 - 16:53

    savaşın ne kadar salakça ve boş bişi olduğunu anlatan..gerçekten üzerine saving private ryan ın gölgesi düşmüş bi film..askerin annesine mektup yazdığı kısım hoşuma gitmişti...orda baya güzel bişey diyodu sağlam bi laf vardı ama şimdi unuttum neyse sağlam bi film..

  • engin günaydın

    19.04.2005 - 13:32

    tek kelimeyle muhteşem bir oyuncu.beni en fazla güldüren oyuncudur kendisi.resmen yarılıyorum onu izlerken.zage ekibine kaılmasıyla herkes onu artık tanır hale geldi.müthiş bi doğaçlama yeteneği var.süper ezik rollri yapar ve sizi yerlere yeksan eder.ayrıca tek bu rollerin adamı değildir.yazgı da oynadığı rolde gayet başarılıydı.zeki demirkubuz ona çok şey katmış kendi deyimiyle..son olarak da yazı-tura da oynadı..şimdi de o hikayedeki mal benim adlı süper bi stand-up gösterisine başladı ses tiyatrosunda mutlaka izlenilmeli,

  • Erkan Can

    19.04.2005 - 13:14

    ' hayat futbola fena halde benzer,futbol şahsi oynanabilen bir oyundur,ama iyi takıma sahip değilsen hava gazı' erkan can
    dar alanda kısa paslaşmalar,son sekans...

  • dönüşüm

    19.04.2005 - 13:10

    bir noktadan sonra geriye dönüş yoktur. işte varılması gereken yer o noktadır - ' lafına evire çevire katılıyorum...

  • sheakspeare bunu asla yapmazdı

    19.04.2005 - 12:45

    kocaman kocaman bi henry chinaski kitabıdır kendisi..aslında bukowskinin shakespeare hayranlarından(özellikle genç hayranlarından) .ne kadar bezdiğini anlatan söz olarak yegane kitap ismi olmuştur..gerçi daha önce ki söyleşilerinde şu tiyatro eğitiminin niye bu kadar çok shakespeare e odaklandığının ve gençlerin niye bu kadar çok sevdiklerinin cevabını okkalı bi şekilde vermiştir ama kanımca tatmin olmamıştır al bide kocaman bi kitap ve onun ismi demiştir..

  • Şiir ve ötesi

    19.04.2005 - 12:30

    şiir zaten bi süre sonra can sıkıntısına yol açar,adamı özellikle beni bayar ki ülkemizde 100 kişiden 70 i şairdir..ötesi nasıl olur,bu nası bi imgelemdir düşünemiyorum..

  • kanat atkaya

    19.04.2005 - 12:28

    bunların yanı sıra NTV de her cuma Arka Sayfa adında bir kültür-sanat programı da var.ben sahip olduğu kültüre hiç bişe demiyorum ama bir köşe yazarı olabileceğine de inanmıyorum açıkcası.doğru dürüst hiçbişeyi ifade edemiyor.paragraf kuramıyor,edebi bilgisi çok zayıf.bide konuşması beni mahvediyor,yavaş yavaş acayip bi ses tonu ile,5dk sonra bayılasım geliyor..

  • emil michel cioran

    18.04.2005 - 20:01

    kendime katlanıyorum kendimizi öldürmeye değmez, çünkü bunu yapmakta her zaman çok geç kalınır' sevdiğim lafı vardır fransızın..beckett ın en yakın arkadaşı olduğu söylenir.

  • melih cevdet anday

    18.04.2005 - 19:53

    dört kişi parkta çektirmişiz,
    ben, orhan, oktay, bir de şinasi...
    anlaşılan sonbahar
    kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
    yapraksız arkamızdaki ağaçlar...
    babası daha ölmemiş oktay'ın,
    ben bıyıksızım,
    orhan, süleyman efendiyi tanımamış.

    ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
    ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
    oysa hayattayız hepimiz. ''

  • bir dolar yirmi sent

    18.04.2005 - 14:28

    'altmış yılın karşılığı bir dolar yirmi sent' der içinden yaşlı adam.

  • Jean Christophe Grange

    18.04.2005 - 14:25

    bi ara kardeşim bütün kitaplarını okuyodu bu adamın ama ben hiç meraklı olmadığım için böyle şeylere kitaplarının sadece karıştırmıştım öylesine..ama kitaptan çevrilen jean reno nun oynamakla görev bildiği filmleri izledim..filmler çok kötüydü..kardeşimin dediğine göre alakası yokmuş kitaplarla filmin..sonuçta fazla abartıldı

  • efes pilsen

    18.04.2005 - 14:21

    anadolu grubu iftaharla sunar...efesi seviyorum ya..hoş bi tadı var..

  • oscar wilde

    18.04.2005 - 14:14

    insan kaç hayat yaşarsa, o kadar ölümle ölür - diyen yazar çizer kişi...

  • yazar

    18.04.2005 - 14:09

    dünya, yazarların yokluğuna, kanalizasyonların yokluğundan daha çabuk alışır' demiş c.bukowski

  • factotum

    18.04.2005 - 14:06

    hayatın çekilmez olduğu doğruydu. insanların çoğuna öyle değilmiş gibi yapmayı öğretmişlerdi.arada sırada biri kendini öldürüyor ya da delirip kapatılıyor, ama diğerleri herşey yolundaymış gibi yaşamayı sürdürüyorlardı.

  • factotum

    18.04.2005 - 13:58

    çok saygı değer avi pardo nun çevirdiği ve arka kapakta yer alan factotumun anlamı hank inde belirttiği gibi,
    fac totum: herşeyi yapan.
    fac, yapmak anlamindaki facere'den.
    totum, her şey, bütün anlamındaki totus'tan.

    bir işte yapılması gereken tüm niteliksiz işleri yapan kişi, kâhya, ayakçı.
    acaba nası bi film olacak...

  • factotum

    18.04.2005 - 13:55

    şimdi duyduğum bir habere göre,factotum artık bir film..

  • charles bukowski

    18.04.2005 - 13:33

    her insanın hayatında kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardı. ben direniyorum.

    -tahammül edilemeyecek kadar sıkıcı insanlardı sanatçılar, dar görüşlü, başarılı olmuşlarsa ne kadar kötü olurlarsa olsunlar büyüklüklerine inanıyorlardı. başarılı olmamışlarsa ne kadar kötü olurlarsa olsunlar yine inanıyorlardı büyüklüklerine. başarılı olamamışlarsa suç başkasındaydı. yeteneksiz olabilecekleri hiç gelmiyordu akıllarına; berbat bile olsalar dehalarına güvenleri tamdı. ve her zaman küçük kıçları şöhret'le verniklenmeden mezarı boylamış bir van gogh ya da mozart için berbat işler kusan 50.000 çekilmez geri zekalı vardı. sadece iyiler bırakabiliyordu oyunu -rimbaud gibi, rossini gibi.

    -nasıl oluyor da insanlar bana böyle güvenebiliyorlardı? insanlar deliydi, insanlar basitti. bu da bana bir avantaj sağlıyordu. allah için. on yıldan beri hiçbir iş yapmadan yaşamıştım. insanlar bana para ve yemek vermiş, kalacak yer sağlamışlardı. benim bir dahi ya da geri zekalı olduğumu düşünmelerinin önemi yoktu. ben biliyordum ne olduğumu. ikisi de değildim. insanların bana neden yardım ettikleriyle ilgilenmiyordum. onlardan yararlanmıştım ama, bunu zafer duygusuna kapılmadan ve baskı uygulamadan yapmıştım. çıkarabildiğim tek sonuç kimseden hiçbir şey isteyemediğimdi. üstüne üstlük beynimde sürekli aynı şarkıyı çalan bir plak dönüp duruyordu: vazgeç, vazgeç…

  • charles bukowski

    18.04.2005 - 13:32

    ' yaşam az sayıdaki kadına hoş bir zerafet vermiş, kalanınıda görmezlikten gelmiş ' demiş..

  • senkron genaratör 'v' karakteristiği

    18.04.2005 - 13:25

    şimdi evet çok alakası var bunun burda dedirten,kimsenin anlamadığı 4 kelime...

  • william shakespeare

    18.04.2005 - 13:24

    eğer yaşıyorsak, kralların üzerine yürümek için yaşıyoruz - gibi sadece milleti gaza getirmek için kullanılmış ve eğer hadi kral yoksa nası yaşıcaz gibi bana salakça bi soru sorduran,ve üstelik bunun için yaşamamız anlamsız olurdu gibi bişey söyleten,,adam...

  • Sıradan Delilik Öyküleri

    18.04.2005 - 13:19

    aynı adı taşıyan 1981 yapımı bir 23.istanbul film festivalinde gösterilen senaryosunu bukowskinin yazdığı bir kült filmdir..kitaptan esinlenerek

Toplam 672 mesaj bulundu