me gustas tu(i like you)
i lıke aırplanes, i lıke you
i lıke to fly, i lıke you
i lıke the mornıng, i lıke you
i lıke the wınd, i lıke you
i lıke dreamıng, i lıke you
i lıke the sea, i lıke you
what am i goıng to do
i don't know
what am i goıng to do
i don't know anymore
what am i goıng to do
i am lost
what time these are, my heart
i lıke motorcycles, i lıke you
i lıke to run, i lıke you
i lıke the rain, i lıke you
i lıke coming back, i lıke you
i lıke marijuana, i lıke you
arkadaşların aldığı önlemlere katılıyorum ve destekliyorum özellikle siyaset konusunda çok fazla acayiplikler oluyordu.umarım bu konuda kararlı olurlar.
eski dostlarım benim..beatles hayranı manchester lı serseriler..noel ve liam gallagger kardeşler üzerinde dönen bi gruptur,ikisi birbirleriyle habil ve kabil gibidirler hiç anlaşamazlar..şarkılarının çoğuda modern beatles gibidir,ama daha elektronik daha dinlenilesi tarzda..(not.beatles sevmem.) ..grammy müzik ödülleri gecesinde sıra kendilerine geldiğinde ödülü reddedip,sahneye alt üst edip her yere tükürmüşlerdi,yıllar geçti...o zamanlar çok revaçtalardı...ama şimdi daha iyiler bence...blur dan nefret ederler onlarda oasis ten,haklılar da...
son bişey, o da yeni albüm haziran 15 de türkiye de...adını unuttum neyse...
Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur.
Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım.
Hiçbir zaman kusursuz olmayayım.
Kurtar beni, Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar.
. /.
ilk büyük çıkışını 1995'te 'Se7en'da Brad Pitt ile birlikte oynadıktan sonra gerçekleştirdi.bende ilk olarak orda görmüştüm.hollywood en güzel ve zeki kızlarından biri bence gwyneth....daha sonra hiç sevmediğim shakespeare in love da oynayarak altın küre ve oscar almıştı...ve beni mest eden o meşhur filmim talented mr.ripley de ise gayet iyi oynadı...
insanın kendi kendine monoloğudur der kitabın arka kapağında..doğrudur...albert camus un yabancı,veba dan sonra ki nobel ödüllü romanıdır..en az yabancı kadar sarsıcıdır clemence sin itirafları..çağdaş insanın nası küflendiğin bir sonucudur düşüş sebebidir de aynı zamanda..olması gerekendir düşüş,,bir gün olacak olandır..
1916 tarihli yüzyılın en saygıdeğer en eski filmlerinden biridir hoşgörüsüzlük..atilla dorsay da kendi kitabının ilk sayfasına koyarak biliumum benim hoşnut olmamı sağlamıştır tabi oda ayrı bi mesele..
sanırım vcd ye aktarılacakmış,vaktiniz olursa izleyin derim..
üniversiteler ne kadar kendisi hakkında iyi şeyler düşünülse de,tam tersini düşündüren şeylerdir..
insanı kandırmaktan başka hiç bişeye yaramadığını düşünüyorum..
orayı bitirip tonlarca para ve kariyer sahibi oluyorsun..ee maden o kadar iyiydim neden ona vantuz gibi yapıştın..o olmadan olmaz mıydı? ..bir koltuık değneğinden başka hiç bi vasfı yok açıkcası...yada oraya gidip hebele hübele sokaklarda milletin eiline kağıt tutuşturan çoçuklardan başka pardon çocuklar dedim robot demeliydim) ..bişe yetiştirmiyor...
yada gerdek öncesi ön deneyim yaşamak isteyen binlerce abaza için iyi bi fırsat oluyor...
bir brain de palma filmi 98 filmi..sinemalarımıza gelmiş ama pek bi ilgi görmemişti..klasik dedirten bi cinstendi..filmi izlettiren tek unsur iyi ve ünlü bir kadro olmasıydı bi brain de palma tabii..filmin girişi o kadar güzeldi ki aynı şeyi sonundan da bekledim ama tam bi fiyaskoydu...senaryoya yazık etmiş...neyse,çerezlik türlerden...
tamam al paçino müthişti ama sean penn daha müthişti bu filmde..
brain de palma imzalı harikulade bi kara film..senaryo ve oyunlar o kadar harikaydı ki,; .iyilik eden kötülük bulur yada iyilik yap denize at cinsinden..yada insanın gerçek bi dost bulması imkansız gibi bişey dedirtti bana bu film..aynı zamanda carlito nun sean penn in kendisini hapisten çıkarması nedeniyle ona duyduğu vefa ve minnet çok iyi anlatıldı kanımca..film son 1 saate girildiğinde heyacan dozu daha bi arttı..ve palma devreye girdi,neyse şimdi gidin izleyin...
ah şu fransızlar..yahudilerin 100 yıllar öncesi kendilerini seçilmiş millet olarak düşünmesi aslında fransızlar için geçerli sayılabilir diye düşünürüm hep..edebiyatları tamamiyle kendilerine özgüdür.kendileri kendilerine özgüdür zaten..müthiş analiz olmayacak ama fransız edebiyatında benim gördüğüm gerçeklerin yanında hüzünbaz yaşamlar,kibarlığın; o vahşet verici kandırmacanın yanında en kodaman sövgüler..alttan alta bir keşmekeşlik..okunası adamlar diyip noktayı koyuyorum...(dip not: sartre dışında)
mükemmel oynayabilen mimikleriyle ve ses tonuyla izlerken bi acayip olduğum aktör..nu dünyaya karakter noyuncusu olarak gelmiş sanırım.aüğır roman da küçük iskender le sevişirken (ki aslında sevişmezler) ..tanıdım ilk...ce son olarak ta o şimdi mahkum da izledim..pezevenk,üçkağıtçı,eşcinsel ve kabadayı rolleri üstüne yapıştı sanırım..ki son olarak kapıları açmak dizisinde bir baba rolüyle ortaya çıktı aslında türk sinemasının derinden en fazla iş yapan oyuncularından biri,yolu açık olsun diyesim geliyo...
uğur yücelin eski karısı olan zat..çemkiren,bağıran çağıran durdurulması imkansız çingen karı tiplerini muhteşem oynar..bknz:masumiyet) ...aynı zamanda masumiyetteki performansı neydi dedirten oyunculuğunu ağzımız açık izlediğimiz oyuncu..teşekkürler masumiyetteki uğur için...
türk sinemasının büyükbabalarından biri sayılır atıf yılmaz...ucu bucağı olmayan yüzlerce film çekmiştir..daldan dala ve konudan konuya atlamıştır...ama ben en çok onun son 20 yılında durmadan usanmadan yaptığı kadın filmlerini seviyorum...özellikle hayallerim aşkım ve sen gerçekten çok güzel bir filmdi...
stanley kubrick amcamızın son filmi idi...öylelemesine muhteşem bi hikaye barındırmasa da kadın-erkek ilişkilerine şöyle bi bakayım dedi başka açıdan..ama sonu olmadı,seyirci kandırılmaya çalışıldı nicole kidman o sözüyle ve hiç beklenmedik bi anda bitiririz bu filmi havası verildi..boş bi havaydı..neyse bunu da stanley nin yaşına veriyorum biliyordu sanki son filmi olduğunu...
torba suat: niye böyle oldu be abi? ben çok sevmiştim be abi. o kadar mektup gönderdim insan bir cevap yazar. benim günahım ne be abi?
hacı: bak koçum! belli olmuyor ama benim bir tek kulağımın arkası kaldı. artık acı çekmekten ve acı çektirmekten zevk almamayı öğrendim. sevgililer...heh! bizim olanlar ya da olmayanlar... hepsi iz bırakır. bu izler şimdi seninki gibi çok derinini çiziyor. hepsi kalır! ama inan yeni izler de olacak. yaşlıları düşün... sanki her şeyi bilirlermiş gibidirler. ama öyle değil. heh! .. ne kadar acı çekersen çek şunu hiç unutma; çizilecek bir yer hep vardır ve çizecek bir yer... ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya, ya da resim olurlar senin gibi; kazına kazına.
torba suat: beni çok derin kazıdılar abi... ama altından sarı yeşil çıktı
yüzyıllık yalnızlık
05.05.2005 - 18:07'dünya daha öylesine çiçeği burnundaydı ki birçok şeyin adı yoktu ve onlardan bahsederken parmakla göstermek gerekiyordu' -yüzyıllık yalnızlık
Manu Chao
05.05.2005 - 17:50me gustas tu(i like you)
i lıke aırplanes, i lıke you
i lıke to fly, i lıke you
i lıke the mornıng, i lıke you
i lıke the wınd, i lıke you
i lıke dreamıng, i lıke you
i lıke the sea, i lıke you
what am i goıng to do
i don't know
what am i goıng to do
i don't know anymore
what am i goıng to do
i am lost
what time these are, my heart
i lıke motorcycles, i lıke you
i lıke to run, i lıke you
i lıke the rain, i lıke you
i lıke coming back, i lıke you
i lıke marijuana, i lıke you
Nedir Oneriler
04.05.2005 - 15:19arkadaşların aldığı önlemlere katılıyorum ve destekliyorum özellikle siyaset konusunda çok fazla acayiplikler oluyordu.umarım bu konuda kararlı olurlar.
düşünce
04.05.2005 - 15:11olmayınca zihinde gereksiz düşünceler; mevsimlerin her biri sana yarar - zen şiiri
Oasis
01.05.2005 - 18:13eski dostlarım benim..beatles hayranı manchester lı serseriler..noel ve liam gallagger kardeşler üzerinde dönen bi gruptur,ikisi birbirleriyle habil ve kabil gibidirler hiç anlaşamazlar..şarkılarının çoğuda modern beatles gibidir,ama daha elektronik daha dinlenilesi tarzda..(not.beatles sevmem.) ..grammy müzik ödülleri gecesinde sıra kendilerine geldiğinde ödülü reddedip,sahneye alt üst edip her yere tükürmüşlerdi,yıllar geçti...o zamanlar çok revaçtalardı...ama şimdi daha iyiler bence...blur dan nefret ederler onlarda oasis ten,haklılar da...
son bişey, o da yeni albüm haziran 15 de türkiye de...adını unuttum neyse...
fight club / Dövüş Kulübü
01.05.2005 - 17:48Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur.
Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım.
Hiçbir zaman kusursuz olmayayım.
Kurtar beni, Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar.
. /.
Gwyneth Paltrow
01.05.2005 - 17:38ilk büyük çıkışını 1995'te 'Se7en'da Brad Pitt ile birlikte oynadıktan sonra gerçekleştirdi.bende ilk olarak orda görmüştüm.hollywood en güzel ve zeki kızlarından biri bence gwyneth....daha sonra hiç sevmediğim shakespeare in love da oynayarak altın küre ve oscar almıştı...ve beni mest eden o meşhur filmim talented mr.ripley de ise gayet iyi oynadı...
düşüş
01.05.2005 - 17:14insanın kendi kendine monoloğudur der kitabın arka kapağında..doğrudur...albert camus un yabancı,veba dan sonra ki nobel ödüllü romanıdır..en az yabancı kadar sarsıcıdır clemence sin itirafları..çağdaş insanın nası küflendiğin bir sonucudur düşüş sebebidir de aynı zamanda..olması gerekendir düşüş,,bir gün olacak olandır..
albert camus
01.05.2005 - 17:11önümden gitme
seni takip edemeyebilirim
arkamdan gelme
sana yol gösteremeyebilirim
yanımda yürü
ve yalnızca
dostum kal..'..severek okuyoruz:
hoşgörüsüzlük
01.05.2005 - 17:001916 tarihli yüzyılın en saygıdeğer en eski filmlerinden biridir hoşgörüsüzlük..atilla dorsay da kendi kitabının ilk sayfasına koyarak biliumum benim hoşnut olmamı sağlamıştır tabi oda ayrı bi mesele..
sanırım vcd ye aktarılacakmış,vaktiniz olursa izleyin derim..
nedir bölümü
30.04.2005 - 19:40şu en az tıklananlara gözüm takıldı çükü yılbaşından beri sırası bile değişmeden orda duruyor diyip hayra yoruyorum
sürü psikolojisi
30.04.2005 - 19:28Sürelere özgü zevkler herkes için geçerli değildir...
üniversite
30.04.2005 - 19:20üniversiteler ne kadar kendisi hakkında iyi şeyler düşünülse de,tam tersini düşündüren şeylerdir..
insanı kandırmaktan başka hiç bişeye yaramadığını düşünüyorum..
orayı bitirip tonlarca para ve kariyer sahibi oluyorsun..ee maden o kadar iyiydim neden ona vantuz gibi yapıştın..o olmadan olmaz mıydı? ..bir koltuık değneğinden başka hiç bi vasfı yok açıkcası...yada oraya gidip hebele hübele sokaklarda milletin eiline kağıt tutuşturan çoçuklardan başka pardon çocuklar dedim robot demeliydim) ..bişe yetiştirmiyor...
yada gerdek öncesi ön deneyim yaşamak isteyen binlerce abaza için iyi bi fırsat oluyor...
snake eyes
30.04.2005 - 19:14bir brain de palma filmi 98 filmi..sinemalarımıza gelmiş ama pek bi ilgi görmemişti..klasik dedirten bi cinstendi..filmi izlettiren tek unsur iyi ve ünlü bir kadro olmasıydı bi brain de palma tabii..filmin girişi o kadar güzeldi ki aynı şeyi sonundan da bekledim ama tam bi fiyaskoydu...senaryoya yazık etmiş...neyse,çerezlik türlerden...
brian de palma
30.04.2005 - 19:09Öldüren Kadın (2002)
Femme Fatale
Yönetmen, Senarist
Görev Mars (2000)
Mission to Mars
Yönetmen
Yılan Gözler (1998)
Snake Eyes
Yönetmen, Senarist
Görevimiz Tehlike (1996)
Mission: Impossible
Yönetmen
Carlito'nun Yolu (1993)
Carlito's Way
Yönetmen
Dokunulmazlar (1987)
The Untouchables
Yönetmen
Yaralı Yüz (1983)
Scarface
Yönetmen
Günah Tohumu (1976)
Carrie
Yönetmen
carlito's way
30.04.2005 - 19:08tamam al paçino müthişti ama sean penn daha müthişti bu filmde..
brain de palma imzalı harikulade bi kara film..senaryo ve oyunlar o kadar harikaydı ki,; .iyilik eden kötülük bulur yada iyilik yap denize at cinsinden..yada insanın gerçek bi dost bulması imkansız gibi bişey dedirtti bana bu film..aynı zamanda carlito nun sean penn in kendisini hapisten çıkarması nedeniyle ona duyduğu vefa ve minnet çok iyi anlatıldı kanımca..film son 1 saate girildiğinde heyacan dozu daha bi arttı..ve palma devreye girdi,neyse şimdi gidin izleyin...
fransızlar
30.04.2005 - 18:24ah şu fransızlar..yahudilerin 100 yıllar öncesi kendilerini seçilmiş millet olarak düşünmesi aslında fransızlar için geçerli sayılabilir diye düşünürüm hep..edebiyatları tamamiyle kendilerine özgüdür.kendileri kendilerine özgüdür zaten..müthiş analiz olmayacak ama fransız edebiyatında benim gördüğüm gerçeklerin yanında hüzünbaz yaşamlar,kibarlığın; o vahşet verici kandırmacanın yanında en kodaman sövgüler..alttan alta bir keşmekeşlik..okunası adamlar diyip noktayı koyuyorum...(dip not: sartre dışında)
zafer algöz
30.04.2005 - 15:54mükemmel oynayabilen mimikleriyle ve ses tonuyla izlerken bi acayip olduğum aktör..nu dünyaya karakter noyuncusu olarak gelmiş sanırım.aüğır roman da küçük iskender le sevişirken (ki aslında sevişmezler) ..tanıdım ilk...ce son olarak ta o şimdi mahkum da izledim..pezevenk,üçkağıtçı,eşcinsel ve kabadayı rolleri üstüne yapıştı sanırım..ki son olarak kapıları açmak dizisinde bir baba rolüyle ortaya çıktı aslında türk sinemasının derinden en fazla iş yapan oyuncularından biri,yolu açık olsun diyesim geliyo...
derya alabora
30.04.2005 - 15:44uğur yücelin eski karısı olan zat..çemkiren,bağıran çağıran durdurulması imkansız çingen karı tiplerini muhteşem oynar..bknz:masumiyet) ...aynı zamanda masumiyetteki performansı neydi dedirten oyunculuğunu ağzımız açık izlediğimiz oyuncu..teşekkürler masumiyetteki uğur için...
Atıf Yılmaz
30.04.2005 - 15:35türk sinemasının büyükbabalarından biri sayılır atıf yılmaz...ucu bucağı olmayan yüzlerce film çekmiştir..daldan dala ve konudan konuya atlamıştır...ama ben en çok onun son 20 yılında durmadan usanmadan yaptığı kadın filmlerini seviyorum...özellikle hayallerim aşkım ve sen gerçekten çok güzel bir filmdi...
aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni
30.04.2005 - 15:33ben 80 sonrası çektiği filmler sebebiyle atıf yılmaz demek istiyorum..
eyes wide shut / Gözü Tamamen Kapalı
30.04.2005 - 15:27stanley kubrick amcamızın son filmi idi...öylelemesine muhteşem bi hikaye barındırmasa da kadın-erkek ilişkilerine şöyle bi bakayım dedi başka açıdan..ama sonu olmadı,seyirci kandırılmaya çalışıldı nicole kidman o sözüyle ve hiç beklenmedik bi anda bitiririz bu filmi havası verildi..boş bi havaydı..neyse bunu da stanley nin yaşına veriyorum biliyordu sanki son filmi olduğunu...
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
28.04.2005 - 19:18torba suat: niye böyle oldu be abi? ben çok sevmiştim be abi. o kadar mektup gönderdim insan bir cevap yazar. benim günahım ne be abi?
hacı: bak koçum! belli olmuyor ama benim bir tek kulağımın arkası kaldı. artık acı çekmekten ve acı çektirmekten zevk almamayı öğrendim. sevgililer...heh! bizim olanlar ya da olmayanlar... hepsi iz bırakır. bu izler şimdi seninki gibi çok derinini çiziyor. hepsi kalır! ama inan yeni izler de olacak. yaşlıları düşün... sanki her şeyi bilirlermiş gibidirler. ama öyle değil. heh! .. ne kadar acı çekersen çek şunu hiç unutma; çizilecek bir yer hep vardır ve çizecek bir yer... ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya, ya da resim olurlar senin gibi; kazına kazına.
torba suat: beni çok derin kazıdılar abi... ama altından sarı yeşil çıktı
enteresan diyaloglar
28.04.2005 - 18:57öğrenci:pardon,acaba kitabevi nerde biliyomusunuz?
güvenlik görevlisi: burda kitabevi yok,bookstore var..
yer:bilkent üniversitesi..
Toplam 672 mesaj bulundu