İnsanlar nedir sayesinde kendilerini ifade ediyorlar doğru… Yalnız; şunu unutuyorlar ben ‘sınır tanımayan doktorlar’ lardan bahis açarken kendisini Kaf dağındaki börtü böcek sanan kişiye değil, genel olarak bunu yapan insanları örnek göstermiş idim…
Yalnız, gözlerinde ne kadar önemli bir yerdeyim ki, her söylediğimi kendi üzerilerine alınarak-tan cevap verme gafına nail olmaktalar… Yaralar epeyce derin imiş ki, hemen karşı taarruza geçildi ortada savaş ve harekât yok iken…
Ben darbeyi ve de bilumum diğer ‘devletime ve milletime’ zarar verecek öğeleri diğer olayları zaten asla tasvip etmedim… CHP’yi de savunmuyorum… Beni özellikle bir partinin üyesi gibi göstermeye öyle idrak ettirmeye çalışan sayın kendini bilmez hazretlerini teessüf ederek kınıyorum…
Kendilerini akıllı sanır iken komik duruma düşer kendileri… Bunu da söylemem gerek.
Yapılan hiçbir şeyi unutmamak demek geçmişe bağlı kalmak demek değildir, bunu sizden çok biz hatırlıyoruz anıyoruz… Siz bilmeseniz de veya kabul etmeseniz de biz milletimizi devletimizi çok seviyoruz…
Ben ampulle gelen aydınlanmanın verdiği tüm karartıların ve yaptığı bazı güzel reformların da farkındayım… Takdire şayan olayları asla es geçmem geçirtmem de…
Ama şu an karşı karşıya getirdiği grupları, olayları düşündükçe… O zaman beynimden vurulmuşa dönüyorum…
Bir milletiz halkız her şeyden önce…
Siz karşıt fikirleri önemsemiyor olabilirsiniz ama ben önemsiyorum… Siz bizim sevgimizden rahatsız oluyor olabilirsiniz ama biz sizinkinden olmuyoruz… Bilakis mutlu oluyoruz… Koyunluk değil amacımız demokratik olmak… Sizinki gibi susturmaya çabalamak, karşımdakinin fikrini alaya almak çabası değildir… Bilgilenmeniz temennisiyle…
Ampulü savunurken verdiğiniz özveri beni duygulandırdı… Kendinizi heder etmenize lüzum yok idi... Yapmaya çalıştığınız şey savunmak değil, karalamak. Bundan sonraki herhangi bir tartışmada karşımda olmamanızı diliyorum… Çünkü tartışmaktan çok 1 kaşık suda fırtına koparmayı seviyorsunuz defalarca sizinle ‘konuşmayı’ denememe rağmen…
Baykal demişsiniz… Ben Baykal’ı asla savunmadım…
Ama kafanızı o denli kuma gömmüşsünüz ki ne söylemlerimi ne de başka şeyi gözünüz görmekte… Açıkçası şaşırmadım ;))
Ben herhangi bir ‘’Atatürkçü gruba’’ resmen üye değilim… Benim için önemli olan nokta ‘’Atatürk’’ ü tanıyabilmek ve düşüncelerini anlayabilmek.
Kime oy verirseniz verin ayrıca sayın yazar; ben bununla asla ilgilenmedim…
Zihninizi meşgul eden bir sorun var ise, bu da umurum değildir…
Ergenekon davasının seyri devam ettiğinden ne olduğu nasıl olduğu hakkında konuşmak yargıya haksızlık olur, bu konuya da asla değinmem…
Benim neyi marifet sayıp saymayacağım da sizi zerre kadar ilgilendirmez… Görüyorum ki, bu konuda da ‘’yaralaranız’’ had safhada.
Ben tamamen ayrı mevzulardan bahis açtım. Ayrı maddeler altında bir şeyleri topladım… Bunları anlamamak istemeniz (ya da iyimser olmayayım anlamamanız) size has bir durum…
Bu da sizinle alakalı olan diğer şeyler gibi beni zerre kadar ilgilendirmez. İsterseniz siz de başınıza bir sarık takın dolaşın efendim… Mani olan cübbeliden beter olsun ;)
Tarihime sahip hep çıktım… Zaten yazılarımda da bu var.
Tarihi Atatürk sevmiştir. TTK’nın elinden geleni yapması için çaba sarf etmiştir. Bunları biz zaten biliyoruz…
Atatürk’ten önce ilim irfan var idi… Ama Türkiye tarihi açısından bahsetmiştim ben bunu da anlayabileceğinizi ummuştum… Ama son seferlik de olsa yanıldım… Söz size, bir daha yanılmayacağım… Buna fırsat verecek yazılarda sizinle muhatap olmak boşluğunda bulunmayacağım…
Kafanızı ister taşa ister kitaba isterseniz toprağa gömün… Bizler bu devletin vatandaşlarıyız öyle veya böyle beraber yaşamaktayız… Ayrımcılık yapan siz olabilirsiniz, biz beraberlikten yanayız…
Son olarak hadi darbe nidaları taşımadığınızın farkındayım siz başka nidaların yolundasınız bunu görmemenin maruzatı yok şaşırmamaktayım…
İkide bir ısıtıp ısıtıp karşıma gelip önüme tuhaf laflar sermeyin, zira ısınmış yemekten haz etmem…
Bu terimin eklenmiş olması açıkçası çok sevindirdi beni...
Hele ki; hocamın bu terimi eklemesi fevkalâde!
Devrim arabaları Türkiye'nin ilk otomobilleridir. 2 adet üretilmiştir... Üretilmemeleri için sarfedilen onca çabaya rağmen, 23 demiryolları mühendisinin azim ve çabaları sonucu meyvesini veren devrim arabalarının sonu hazin olmuştur...
Filmde ise Latif mühendisin kullandığı birkaç cümle filme damgasını vurmuştur:
-Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz...
-Adı 'Devrim' olan bir otomobilin sokaklarda dolaşmasına zaten izin verilmezdi...
Hamileliğin son ayında en çok kilo alındığını hesap ederek, tamamen çocuğun sağlığı için(!) bir girişimde bulunup, çocuğunu sezeryanla 8 aylıkken doğuran mükemmel(!) bir anne...
Görmeden sevmek
05.08.2009 - 15:07Msn aşkı gündeme gelir mi bu soruyla? :)
placebo
05.08.2009 - 14:51'Farmakolojik' etkisi olmayan ilaç türüdür...
Placebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur.
Sahip olduğu tedavi gücünü tamamen hastanın verilen ilacın 'işe yarayacak' ilaç olduğunu düşünmesinden alır.
Placebo 'insanların istemeleri halinde kendi kendilerini iyileştirme gücü' ne yönelik bir yol izler....
İnsan çok güçlü bir varlık azizim!
Tıp bilimsel olarak bu gücü tanımlayamaz...
Açıklayamaz...
Esenler
05.08.2009 - 14:18İstanbul Şehirlerarası Otobüs Terminali'ni akla getiren ilçe.
ölüm
05.08.2009 - 13:26Kişinin akıllardan sürülmesi zulmüdür.
Anadolu Hisarı
05.08.2009 - 12:28Yıldırım Beyazid tarafından, İstanbul'un İkinci Osmanlı Kuşatmasına hazırlığının bir parçası olarak yaptırılmıştır.
Şu an ise...
Ortasından yol bile geçmektedir...
'Rumeli Hisarı' nın verilmiş olduğu önemin yarısı ile bu hisara verilmemiştir...
sabah ezanı
05.08.2009 - 12:17Bazı insanların sabah ezanından korktuğunu ürktüğünü duymuştum...
Okurken, sınavlara çalıştığım esnada ne zaman bu ezan zamanında uyanık olsam garip bir his ile içim ürperir çok mutlu olurdum...
Sınavım da ne hikmetse çok iyi geçerdi...
Belki hurafe gelebilir ama gerçekten öyle...
sınır tanımayan doktorlar
05.08.2009 - 11:58İnsanlar nedir sayesinde kendilerini ifade ediyorlar doğru… Yalnız; şunu unutuyorlar ben ‘sınır tanımayan doktorlar’ lardan bahis açarken kendisini Kaf dağındaki börtü böcek sanan kişiye değil, genel olarak bunu yapan insanları örnek göstermiş idim…
Yalnız, gözlerinde ne kadar önemli bir yerdeyim ki, her söylediğimi kendi üzerilerine alınarak-tan cevap verme gafına nail olmaktalar… Yaralar epeyce derin imiş ki, hemen karşı taarruza geçildi ortada savaş ve harekât yok iken…
Ben darbeyi ve de bilumum diğer ‘devletime ve milletime’ zarar verecek öğeleri diğer olayları zaten asla tasvip etmedim… CHP’yi de savunmuyorum… Beni özellikle bir partinin üyesi gibi göstermeye öyle idrak ettirmeye çalışan sayın kendini bilmez hazretlerini teessüf ederek kınıyorum…
Kendilerini akıllı sanır iken komik duruma düşer kendileri… Bunu da söylemem gerek.
Yapılan hiçbir şeyi unutmamak demek geçmişe bağlı kalmak demek değildir, bunu sizden çok biz hatırlıyoruz anıyoruz… Siz bilmeseniz de veya kabul etmeseniz de biz milletimizi devletimizi çok seviyoruz…
Ben ampulle gelen aydınlanmanın verdiği tüm karartıların ve yaptığı bazı güzel reformların da farkındayım… Takdire şayan olayları asla es geçmem geçirtmem de…
Ama şu an karşı karşıya getirdiği grupları, olayları düşündükçe… O zaman beynimden vurulmuşa dönüyorum…
Bir milletiz halkız her şeyden önce…
Siz karşıt fikirleri önemsemiyor olabilirsiniz ama ben önemsiyorum… Siz bizim sevgimizden rahatsız oluyor olabilirsiniz ama biz sizinkinden olmuyoruz… Bilakis mutlu oluyoruz… Koyunluk değil amacımız demokratik olmak… Sizinki gibi susturmaya çabalamak, karşımdakinin fikrini alaya almak çabası değildir… Bilgilenmeniz temennisiyle…
Ampulü savunurken verdiğiniz özveri beni duygulandırdı… Kendinizi heder etmenize lüzum yok idi... Yapmaya çalıştığınız şey savunmak değil, karalamak. Bundan sonraki herhangi bir tartışmada karşımda olmamanızı diliyorum… Çünkü tartışmaktan çok 1 kaşık suda fırtına koparmayı seviyorsunuz defalarca sizinle ‘konuşmayı’ denememe rağmen…
Baykal demişsiniz… Ben Baykal’ı asla savunmadım…
Ama kafanızı o denli kuma gömmüşsünüz ki ne söylemlerimi ne de başka şeyi gözünüz görmekte… Açıkçası şaşırmadım ;))
Ben herhangi bir ‘’Atatürkçü gruba’’ resmen üye değilim… Benim için önemli olan nokta ‘’Atatürk’’ ü tanıyabilmek ve düşüncelerini anlayabilmek.
Kime oy verirseniz verin ayrıca sayın yazar; ben bununla asla ilgilenmedim…
Zihninizi meşgul eden bir sorun var ise, bu da umurum değildir…
Ergenekon davasının seyri devam ettiğinden ne olduğu nasıl olduğu hakkında konuşmak yargıya haksızlık olur, bu konuya da asla değinmem…
Benim neyi marifet sayıp saymayacağım da sizi zerre kadar ilgilendirmez… Görüyorum ki, bu konuda da ‘’yaralaranız’’ had safhada.
Ben tamamen ayrı mevzulardan bahis açtım. Ayrı maddeler altında bir şeyleri topladım… Bunları anlamamak istemeniz (ya da iyimser olmayayım anlamamanız) size has bir durum…
Bu da sizinle alakalı olan diğer şeyler gibi beni zerre kadar ilgilendirmez. İsterseniz siz de başınıza bir sarık takın dolaşın efendim… Mani olan cübbeliden beter olsun ;)
Tarihime sahip hep çıktım… Zaten yazılarımda da bu var.
Tarihi Atatürk sevmiştir. TTK’nın elinden geleni yapması için çaba sarf etmiştir. Bunları biz zaten biliyoruz…
Atatürk’ten önce ilim irfan var idi… Ama Türkiye tarihi açısından bahsetmiştim ben bunu da anlayabileceğinizi ummuştum… Ama son seferlik de olsa yanıldım… Söz size, bir daha yanılmayacağım… Buna fırsat verecek yazılarda sizinle muhatap olmak boşluğunda bulunmayacağım…
Kafanızı ister taşa ister kitaba isterseniz toprağa gömün… Bizler bu devletin vatandaşlarıyız öyle veya böyle beraber yaşamaktayız… Ayrımcılık yapan siz olabilirsiniz, biz beraberlikten yanayız…
Son olarak hadi darbe nidaları taşımadığınızın farkındayım siz başka nidaların yolundasınız bunu görmemenin maruzatı yok şaşırmamaktayım…
İkide bir ısıtıp ısıtıp karşıma gelip önüme tuhaf laflar sermeyin, zira ısınmış yemekten haz etmem…
Buyurun son cevabıma banıp siz yiyin…
baltimora
05.08.2009 - 11:20Arkadaştır kendisi...
Düşünceler sansürlenmez...
Kişi de sansürlenmez...
Kişi kendini sansürler... Geliyor izliyor gidiyor biliyorum...
Gene gelecek biliyorum...
Ama kendisini ve yazılarını özlüyorum...
yarışı kazanan spermin rezil hayatı
04.08.2009 - 16:09Bebekten bahsedilmiş sanırım :)
dolapdere big gang
04.08.2009 - 16:02Yaptıkları modifiye ile ingilizce şarkılarda göbek havasından tutun bilimum trakya ezgilerine rastlayabilirsiniz...
Her zaman savunmuşumdur:
Biz Türkler yaratıcı insanlarız...
Seviyorum canım ülkemin insanını yahu!
öküzlerin ineklerden daha güzel olması
04.08.2009 - 15:53Görüş açısı tamamen objektif bir açı izler...
Genelleme yapamayız. Hele ki, ineklerin güzel olmaya çalışması söz konusu olursa aman!
Kaçma zamanı demek ki...
devrim arabaları
04.08.2009 - 15:36Bu terimin eklenmiş olması açıkçası çok sevindirdi beni...
Hele ki; hocamın bu terimi eklemesi fevkalâde!
Devrim arabaları Türkiye'nin ilk otomobilleridir. 2 adet üretilmiştir... Üretilmemeleri için sarfedilen onca çabaya rağmen, 23 demiryolları mühendisinin azim ve çabaları sonucu meyvesini veren devrim arabalarının sonu hazin olmuştur...
Filmde ise Latif mühendisin kullandığı birkaç cümle filme damgasını vurmuştur:
-Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz...
-Adı 'Devrim' olan bir otomobilin sokaklarda dolaşmasına zaten izin verilmezdi...
galatasaray
04.08.2009 - 14:09Bırakın bir gün herkes galatasaraylı olmasın, o ayrıcalık bizde kalsın...
ebru şallı
04.08.2009 - 14:03Hamileliğin son ayında en çok kilo alındığını hesap ederek, tamamen çocuğun sağlığı için(!) bir girişimde bulunup, çocuğunu sezeryanla 8 aylıkken doğuran mükemmel(!) bir anne...
kadınların iş hayatından çekilmesi
04.08.2009 - 14:01Kadınlar iş hayatından çekilir ise;
-Daha dikkatli olan kadınlar olmadığından hata oranları % 50 ila % 75 oranında artar.
-Düzen tertip oranı büyük ölçüde azalır.
-İnsanların olaylara bakış açısı katılaşır, duygusuzlaşır.
-İş kurumlarının hayır oranları azalır. (Merhametsizliğin gözü kör olsun azizim!)
-Erkekler kolay iş bulmaya başlarlar... Malumunuz mükemmel olanlar ortadan kalkarsa, sıradanlar devreye girer!
;))
Dört Dörtlük erkek
04.08.2009 - 13:15Dört dörtlük erkek 4/4 lük erkektir.
4 aşamadan meydana gelir:
köle dönemi, baştacı dönemi, efendi dönemi, rezil rüsva dönemi.
1/4: Kadının peşinden koşar, köle olur.
2/4: Kadın ona yüz verir, kadının baştacı olur
3/4: Kadın ona bağlanır, (güya) onun efendisi olur.
4/4:Kadın adamı tanıyınca ondan soğur adam rezil rüsva olur.
Görüldüğü üzre; 4/4'lük erkek gelişimini tamamlarken rezil rüsva olan erkektir. Hayatında bir bayan olmadan ancak bu sıfata erişebilir...
;))
sınır tanımayan doktorlar
04.08.2009 - 11:16Ampulle aydınlandığını sanıp, kendini karartan...
6 sene kendini kitaplara kapayıp, gerçeklerden uzak kalan, devlet meselelerinden bihaber kalanlar...
Atatürk'ün açtığı ilim irfan yolunda(bilhassa kendileri için önemli bir nokta bu.) kendini şeyhlere ve bilimum tarikatlara mansup gösteren ler...
Daha kötüsü bu özelliklerini marifet sayanlar.
Geleceğe değil, geçmişe bağlı kalıp ileriye bakacaklarına boyunlarını kopara kopara geriye bakıp duranlar...
incir ağacı
04.08.2009 - 09:59Bazılarının ocağına dikileceği aşikardır... Tehdit değil, sevgiyle :)
özlü sözler
04.08.2009 - 09:53İnsan kendini aydınlatmak istedikten sonra; ampül değil ilim ile aydınlanır... Erzincanlı ;))
sigara
03.08.2009 - 17:3010 TL'lik değer kazanmasına az kaldı ;)
Onur BİLGE
03.08.2009 - 17:16Kendini çok sevdiğinden adını 'nedir' e taşıyan üyedir.
Reklamcılık mesleğiyle uğraştığına dair içimde bazı hisler uyandıran yazardır. :)
karşıyaka
03.08.2009 - 17:15Tam 35 olsalar da yakışmaz ;)
tek bir söz
03.08.2009 - 16:22Ah Yâr!
karşıyaka
03.08.2009 - 14:36Güya 35,5...
Kordon ve Alsancak buralardan çok çok daha havalı gezilesi... ;)
Toplam 1914 mesaj bulundu