Lilim Llm Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkında ...

  • Mehmet Ünal
    Mehmet Ünal

    14.09.2011 - 10:06

    Yeni yaşınızı mutlu sağlıklı huzurlu sevdiklerinizle birlikte nice yıllar geçirmeniz dileğimle

  • Murat Kaya
    Murat Kaya

    14.09.2010 - 19:52

    doğum gününüz kutlu huzurlu mutlu en güzel günlerin sizin olması dileiğimle nice yıllara
    bir bayan çiçek verirse o çiçek güzel değildir neden derseniz çiçeği veren çiçekten güzeldir

  • Doğum gününüzü candan kutlarım biliyorsunuz arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsiniz ama sizin için her zaman varolduklarını ve sizi düşündüklerini bilirsiniz Bugün biz dostları göremesenizde bilin ki iyi bir dostlar olarak her zaman yanınıdayız... Hayatın tüm kötülüklerinin sizden uzak olmasını dilerim. İyi ki varsın iyiki doğmuşsunuz nice mutlu güzel senelere... Doğum gününüz kutlu olsun! Saygı ve sevgilerimle.



    Bu linki girerekte ulaşabilirsiniz
    http://gruplar.antoloji.com/sairler-dunyasi/

  • Sinan Karakaş
    Sinan Karakaş

    14.09.2009 - 21:45

    Bu gün sizin doğum gününüz,iyi ki doğmuş ve iyiki sevenleriniz olmuş ve siz sevenlerinizi mutlu kılmışsınız.Selam ve Saygılarımla

    Doğum Günü

    Doğduğunda bilmezdin dünyada misafirsin
    Oysa nadir bulunan değerli bir safirsin
    Geçmiş günlere göre bu gün daha mahirsin
    Umarım her geçen gün biraz daha tahirsin
    Maddenle hayal değil dünden daha sahisin


    Günün kutlu olmalı iyi ki doğmuşsunuz
    Üzmesin sizi kimse siz hakkı bulmuşsunuz
    Nedamet kulun işi siz nadim olmuşsunuz
    Üstelik bu alemde gül gibi kokmuşsunuz
    Nezafeti yüreğe,elbet indirmişsiniz,
    Ümidi saklı tutup,hayatı bilmişsiniz,
    Zaman akıp gitmekte,siz bunu görmüşsünüz.


    Kutlu olsun bu günün,kutlu olsun her günün,
    Umarım ağlamazsın,hep görülsün güldüğün,
    Tefekküre yönelsin,bakışın temayülün,
    Lebinden çıktığında,karşılansın isteğin,
    Uzaklarda değildir,yakındır mutluluğun.


    Olsun diye dilerim,bu günlerin hep kutlu,
    Layıksın mutluluğa,günlerin olsun mutlu,
    Sıkıntılı olmasın,yarınların umutlu,
    Umduğunu bulursun,yaşarsın hep onurlu,
    Nezaket içersinde,her şeyi yap şuurlu.

    Sinan Karakaş

  • Gurkan Karanfil
    Gurkan Karanfil

    14.12.2008 - 20:06

    NİLAY



    Yalnızlığın bitiği zamanlarda koydum
    Mutluluğun habercisi olan adını

    Nerde olursan ol, sevdaya gülümse
    Umuda, hayata, sevgiye, sadece gülümse
    Sıcak nefesinle sadece üfle, karanlıkla yıkılmış umutlara
    Dudaklarına sür, acılarının katransı zehrini
    Haykırsın acıların umutların için NİLAY

    Haydi, umuda tutunmuşken,
    Avuçlarından ben içeyim
    Karanfil kokan sevda şarabını
    Ve mutluluğu solurken gecenin karanlığında
    Göz bebeklerinde uyut beni…

    Sadece sana dalayım rüyalarımda
    Sensizliklerimdeki haykırışlarımda nilay

  • Murat Cancı
    Murat Cancı

    22.11.2008 - 17:40

    Hani dostlar vardır. Bunaldığınızda yanınızda hissettiginiz,Ve kimi zaman da bulduğunuz.

    Hani dostlar vardır, iki eli kanda olsa bile, ihtiyac duyduğunuzda koşarak gelen. Hani dostlar vardır, kederinizi kederi bilen.
    Hani dostlar vardır, üzemezsiniz, kıramazsınız, kıyamazsınız.
    Hani dostlar vardır, fikre ihtiyaç duyduğunuzda, sizi sizden fazla düşünüp akıl verir.
    Hani dostlar vardır, beraber olduğunuzda kederiniz bitiverir.
    Hani dostlar vardır, Doğduğuna şükrettiğiniz.....
    TÜM DOSTLAR ÖZELDİR! ! SEN GİBİ.........................

  • Cihan Genç
    Cihan Genç

    13.11.2008 - 19:00

    'Buralara yağmur yağıyor yine de sen, şemsiyeni almadan gel. Sırılsıklam özletir bu çılgın sağanak seni, sırılsıklam özletir biliyormusun...? '

  • Ahmet Göktürk
    Ahmet Göktürk

    14.09.2008 - 11:56

    doğum günün neşe ve mutluluk içinde olsun.. hoşça ve hep sevgi içinde kal....

  • Cem Ss
    Cem Ss

    09.05.2007 - 17:33

    Eğer su an istediğin yerde değilsen, bu senin daha iyisini
    yapamayacağından degil, kendi kendine söylediklerinden, kendi kendine
    inandirdiklarindandir. Hakketmedigini düsünmendendir.

    Büyük basarılar çogunlukla hayatimizdaki trajedileri takip eder.
    Bazilariniz fazla basarı saglayamayan jenerasyonlardan geldiniz.
    Çalıstilar, cabaladilar, mucadele ettiler ama büyük bir basari
    kazanamadilar. Simdi sizin onunuzde butun hayatiniz var, bu gelenegi
    kirma sansiniz var. Baslangicta hangi yeteneklere ve artilara sahip
    oldugunuz onemli degil, onemli olan icinizde yanan atesiniz, yasama
    sevinciniz. O atesi sondurmezseniz, eksiklerinizi
    tamamlayabilirsiniz. Yani basarmaniz için mukemmel olmaniz
    gerekmiyor. Sadece buyuk bir kalbiniz olsun. Yurekli olun, cesaretli
    olun.


    Gelecegin kendi avuclarının arasinda. Sen kendi kendine yeterlisin.
    Basarmak için gereken her seye yeterince sahipsin. Beklemek zorunda
    degilsin, kimseden izin almak zorunda degilsin. İs degistirmek
    zorunda degilsin. Hedeflerinin pesinden gitmek için şimdi hazırsın.
    Elinizdekileri kullanın ve bir sihre donuşturun. Yaraticimiz
    yukaridayken, basari icin gereken her seye sahipsiniz. Yarin degil,
    gelecek ay degil, hemen simdi. Daha fazla paraya ihtiyaciniz yok,
    yeterince paraya sahipsiniz. Arabaniz yoksa, dogru durust bir cift
    ayakkabınız yoksa, kimseden destek görmüyorsanız, daha fazla bir şeye
    ihtiyaciniz yok. Cunku bir hayaliniz ve yureginizde basarma arzusu
    var.

    Hayatınızda yolunda gitmeyen şeyler için sorumlu olarak kendinizi
    görmenin kolay olduğunu söylemiyorum. Önünüzdeki engelin kendiniz
    olduğunu fark edebilmek kolay değildir. Ama hayatımızdaki acı ve
    olumsuzluklara bizim sebebiyet verdiğimizi kabul edebildiğimizde,
    kendi neşe ve mutluluklarımızı da yaratabileceğimizi görmüş oluruz.


    24 saatin her dakikasını mantıklı ve duyarlı yaşayamazsın ki? Kendine
    sahip çık. Başkalarının sana yapmasından korktuğun şeylerin daha
    kötüsünü sen kendine yapıyorsun. Başkalarının seni onaylayıp kabul
    etmesini ölesiye istiyorsun, ama sen kendini onaylayıp kabul
    etmiyorsun. İnsanların sana saygı duymamasından, seni
    küçümsemesinden, adam yerine koymamasından korkuyorsun, sen kendini
    yerden yere vuruyorsun. İnsanların senin iyi bir insan olarak
    görmesinin açlığını yaşıyorsun, ama sen kendini değersiz ve yetersiz
    görüyorsun. İstediklerini önce sen kendine verebilirsin. Bunun için
    önce kendinle barışmalısın, kendini affetmelisin. Utanmayı, kendini
    suçlamayı bırakmalısın.


    Bir düşünün, insanlarla rahat olamadığınız için şu ana kadar neler
    kaybettiniz? Hayallerinizdeki kadını ya da erkeği elinizden
    kaçırdınız. Sizinle ilgilenmezdi ki! O an tanışamadınız. Ya da
    tanıştığınızda, heyecandan adeta diliniz düğümlendi. Kendinize
    güvenemediniz. Hatta birkaç cümlelik şansınız varken, rahat
    olamadığınız, ne yapacağınızı bilemediğiniz için, konuşmayı kendiniz
    bitirdiniz. Ya daha sakin olabilseydiniz?


    Neden sürekli kendine işkence çektirip duruyorsun? Biraz olsun
    sakinleş, hayatında yaşadığın karmaşanın ve koşuşturmanın içinden
    sıyrıl. Bir adım geri çekil, kendine ve hayatına daha geniş bir
    perspektiften bak. Hayatının en önemli öğesi sensin. Dünya bir yana,
    sen bir yana. Önemli olan sensin, bankada kaç paran olduğu değil.
    Önemli olan sensin, yaşadığın ev, giydiğin kıyafetler değil. Sen
    olmazsan, hiçbir şeyin anlamı yok. Sen olmazsan, hiçbir şeyin değeri
    yok. Elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. Gereken mücadeleyi
    veriyorsun ve vereceksin de. Ama kendinle mutlu ve barışık olmayı
    öğrenmelisin. Sen sen olduğun için, o anda elinden gelenin en iyisini
    yaptığın için.

    Bu dünyada milyarlarca insan yaşadı, adlarını bile bilmiyoruz. Birkaç
    günlüğüne buradasın. Ondan sonra gideceksin. Hayatın elinin altından
    kayıp gidiyor. Hayat kısa. Hayatını umutsuzluk içinde, kendine
    acıyarak ve şikayet ederek geçirme. Elinden gelenin en iyisini yap ve
    hayata inan.

    Başarının sırrı için çok uzağa bakmana gerek yok. O sır senin içinde,
    kendi yüreğinde. Yürekten arzuladıkların varsa, başka bir şeye
    ihtiyacın yok. Bilmiyorsan öğrenirsin, korkuyorsan cesurca
    ilerlersin, engeller varsa parçalarsın, çıkmazdaysan yıkar geçersin.
    Yanan bir ruhtan daha güçlü bir silah yoktur. Arzu varsa, çıkış yolu
    da vardır. Arzu imkansızı mümkün yapar. Bir yol yaratabilirsiniz, bir
    yol yokmuş gibi görünürken. Arzunun karşısında hiçbir şey uzun süre
    dayanamaz.


    Başarısızlık, başarmamış olmak demektir. Başka hiçbir şansın kalmadı
    ya da istediklerine sahip olmayacaksın demek değil. İşe yaramaz bir
    insan olduğun anlamına da gelmiyor. Başarısızlığı kendinle
    bütünleştirme. Başarısızlık bir son değil, hayat yolculuğunda aldığın
    bir kilometredir.

    Yapabileceğimiz en büyük hata, hata yapmaktan korkmaktır. Sorunumuz
    aslında fazla hata yapmamız değil, yeterince hata yapmamamızdır.
    Kendimizi yetersiz hissedip tereddüt ederken, bir başkası hata
    yapmakla ve bu sayede kendini geliştirmekle meşguldür.

    Coşku inanılmaz bir şey, içinde öyle duygular vardır ki, kıpır
    kıpırsındır. İçin içine sığmaz. Yürüyüşünde bir ritim vardır. İçinde
    öyle bir güç vardır ki, etrafa kıvılcımlar saçarsın. Dünyanın hakimi
    sensin. Dünyayı fethetmeye hazırsındır. Ne istersen yapabilirsin.
    Kelimelere dökemezsin, tarif edemezsin. Ancak yaşayan bilir. Görenler
    farklı bir şeyler olduğunu sezer ve bir anlam vermeye çalışır.
    Metrelerce öteden dikkat çekersin. Bir güç, bir büyü, bir şeytan tüyü
    vardır sende. Adını ne koyarsan koy, ne dersen de. İnsanlar senin
    etrafında olmak ister. Sende özlem duydukları bir şey vardır.
    Coşkudur bunun adı. Üzerinde hiçbir ağırlık yok. Yerçekiminin senin
    üzerinde bir etkisi yoktur. Doğa kanunlarına aykırı hareket edersin.
    Kuşlar kadar özgürsündür.


    Ama çoğumuz kendimizden vazgeçtik. Hayallerimizden vazgeçtik. Onlara
    ulaşamayacağımıza şartlandık ve ölmelerine izin verdik. Sahip
    olduklarımıza razı olduk, şartlarımıza boyun eğdik. Başarı hep
    başkalarına ait, şans hep başkalarına güler diye düşünmeye başladık.
    Hayal kırıklığı, zorluklar, günlük problemlerle mücadele ve
    bezginliğin arasına sıkıştık ve bunun kaderimiz olduğuna inanmaya
    başladık; 'Hedef mi dedin? Benim hedef belirlemeye vaktim yok.
    Kendimi eve zor atıyorum. İşim başımdan aşkın.'

    Bazen tatillerimizi, hayatımızdan daha dikkatli bir şekilde
    planlarız. Vurmak istiyorsanız, bir hedefe ihtiyacınız var. Şu andaki
    durumunuzdan hoşnut olmamanız yetmez. Nereye gitmek istediğinize ve
    hayattan neler beklediğinize karar vermelisiniz, yoksa bir yere
    varamazsınız. Hedefler belirlemezseniz, onların ne olduğunu
    bulmazsanız, onlara hiçbir zaman ulaşamazsınız.

    Kazanmak için oyunda kalmalısınız. Başarmak demek sonunu getirmek
    demek. Bir yere sıkışıp kaldığınızda ve her şeyin size karşı olduğunu
    düşündüğünüzde, bir dakika daha dayanacak gücünüzün kalmadığını
    hissettiğinizde, asla vazgeçmeyin. Tam bulunduğunuz yer
    karabulutların dağılmaya başlayacağı yerdir. Akıntının tersine
    dönmeye ve suların yükselmeye başlayacağı andır.

    Başarı öyle kucağınıza gökten inmeyecek. Altın tepside de
    sunulmayacak. Onu aramanız, onu kovalamanız gerekecek. Tam yakaladım
    dediğinizde, avuçlarınızın arasından kayacak. Çalışacaksınız,
    çabalayacaksınız, ter dökeceksiniz. Zorluklara ve başarısızlıklara
    göğüs germeniz gerekecek. Hayal kırıklıkları yaşayacaksınız. Başarı
    zannedildiği kadar erken gelmeyecek. Gerçek başarı kimseye zamanından
    önce gelmemiştir, gelmeyecektir de. Bir gecede kazanıldığı zannedilen
    başarı aslında o kişinin yıllarını almıştır.

    Vizyon geleceği hissedebilmektir. Olacakları önceden görebilmektir.
    Önündeki engeller ne kadar büyük olursa olsun, ardındakileri hayal
    edebilmektir.

    Ama öyle bir an gelir ki, dayanacak gücünün kalmadığını hissedersin.
    Korkarsın, kendini zayıf hissedersin. Bırakın mücadele etmeyi,
    yorganının altına girip saklanmak istersin. Kimseyle yüzleşmek
    istemezsin, kendinle bile. Hayallerine acı acı bakarsın. Ama sabah
    kalktığında, evden çıktığında, içinde tekrar kıvılcımlar çakar. Sert
    bir rüzgarın esmesi gibi tekrar alevlenirsin. Tüylerin diken diken
    olur. Pes etmek ruhunda yok. Başarmak istiyorsun, bunun başka bir
    anlamı yok.

    Fikir güçtür, fikir paradır. Paranın fikri başlattığını düşünmenin
    yanılgısına düşeriz. Gerçek olan, parayı fikrin başlattığıdır. Gerçek
    fakirlik parasal değildir. Gerçek fakirlik düşüncelerimizin
    fakirliğidir, inançlarımızın fakirliğidir. Fikirler üretirsen, bütün
    kalbinle inanırsan, parayı kendine çekersin. Sorun parada değil,
    sorun fikirlerde, sorun inançta. Tek sermayeniz fikirleriniz
    olabilir. Hiçbir sınır yok, istediğiniz kadar üretim yapabilirsiniz.

    Neden tekrar bir çocuk gibi korkusuz ve coşkulu olmuyorsun, istediğin
    her şeyi yapabileceğini düşünmüyorsun? Neden hayatın boyunca kendini
    bir kürek mahkumu gibi hissedesin ki? Neden kendini inkar edeceksin,
    içindeki coşkuyu ve başarma arzusunu hapsedeceksin? Neden hayatında
    kendini bir an olsun serbest bırakmıyor, kuşlar kadar özgür
    olmuyorsun? Neden geçmişin karabulutlarının seni takip etmesine izin
    veriyorsun? Neden güneşin o içimizi ısıtan ışıltısını yüreğinde
    hissetmeyesin?


    Birisine bir iyilik yaptınız. O ise size teşekkür etmedi, tam aksine
    memnun olmadı, daha fazlasını istedi, üstüne üstlük size kızdı, sizi
    suçladı. O kişiye bir daha yardımcı olmak ister miydiniz? Peki sahip
    olduğumuz zenginliği fark etmezsek, onlar için minnettar olmazsak,
    sürekli yakınırsak, yaratıcının bize daha fazlasını verebileceğini
    nasıl düşünebiliriz?

    Bu ülkenin liderlere ihtiyacı var diyorlar. Sağına soluna bakma,
    lider sensin. Nereye gittiğini bilirsen, insanlar seni takip eder,
    etmeyecekler de yoluna çıkmaz. Yanlış bir şey yaptığında, ne aptalım
    dersen, aptallaşırsın. Kendin hakkındaki her olumsuz düşüncen,
    güvenine indirilen bir balyozdur. Senin başarın iki kulağının
    arasında. Başkaların senin hakkında ne düşündüğünde, öğretmenlerin ya
    da işyerindeki insanların senin hakkında neler söylediğinde değil,
    geçmişte neler yaptığında, bugün nerede olduğunda ya da ekonominin
    içinde bulunduğu durumda da değil. Başarı senin kalbinde. Onu
    dışarıda arama. Sen kendini adam yerine koymazsan, başkasının gelip
    de bunu senin yerine yapmasını bekleme. Yapmayacaklar. Sen kalkıp
    kaderini eline alacaksın. Bunun başka bir yolu yok.

    Duruş ne kadar büyük olduğunuz değil, içinizde neler
    hissettiğinizdir. Kendinize duyduğunuz sarsılmaz inançtır.
    Hayallerinizin ve inançlarınızın içinizde yarattığı fırtınadır.
    Agresiflikten bahsetmiyoruz burada. Hangi arabayı kullandığınızdan ya
    da bankada kaç paranız olduğundan da. İçinizdeki cevherden,
    içinizdeki hazineden bahsediyoruz. Kendinize ve hayallerinize olan
    inancın size verdiği güvendir bu. Omuzlarınızı dik tutan ve gururla
    yürüten, size çekici bir salınım ve gözünüze ışıltı veren, insanlara
    şefkatle yaklaşmanızı sağlayan sihirdir.


    Yapmaya korktukların zor değil, sen korktuğun için
    zorlaştırıyorsun. 'Hakkettiğim hayat bu değil! ' Eğer bir şeyleri
    değiştirmeye karar verip harekete geçmezsen, hakkettiğin hayat bu
    olacak. Sonun gelecekse, bunun dizlerinin üzerinde olmasındansa,
    ayakta olması daha iyidir. Cesur davrandığında alacağın yaralar, daha
    sonra cesaretinin madalyaları olacak, kendini aşağı görmene değil,
    kendinle gurur duymana yol açacak. Hayatının sona ereceğinden korkma,
    hiçbir zaman başlamamasından kork. Eğer korku seni yiyip bitiriyorsa,
    sen de dönüp bir parçasını ısırıp kopar.

  • Cem Ss
    Cem Ss

    09.05.2007 - 17:32

    SEN'LE SOHBET...

    Sevmek...

    'Sevmek' dedim.
    'Yoluna ölmek' dedi.

    'Yol' dedim.
    'Alıp başını gitmek' dedi.


    'Gitmek' dedim.
    Bir 'Ahh' çekip, 'Dostlardan ayrılmak' dedi.


    'Dost' dedim.
    Durdu. Bana baktı. 'Dost' diye mırıldandı.
    'Yüreğime nasıl koysam bilemediğim' dedi.


    'Yürek' dedim.
    'Dünyaları içine sığdıramadığım' dedi.


    'Dünya' dedim.
    'Hayatın bir yüzü' dedi.


    'Yüz' dedim.
    'Ardında ne gizli bilemediğim' dedi.


    'Giz' dedim.
    'Hep çözmeye çalıştığım' dedi.


    'Çalışmak' dedim.
    'Bitmeyecek öykü' dedi.


    'Öykü' dedim.
    'Binlercesini içimde gizliyorum' dedi.


    'Gizlemek' dedim.
    'İşte, her şeyin bitimi' dedi.


    'Şey' dedim.
    'Sevda' dedi.


    'Sevda' dedim.
    'Peşinden koştuğum' dedi.


    'Koşmak' dedim.
    'Hayat, bir maraton' dedi.


    'Hayat' dedim.
    'Öyle kısa ki! ' dedi.


    'Niçin kısa? ' diye sordum.
    'Yaşanacak çok şey var, zaman yok' dedi.


    'Yaşanması gereken ne var? ' diye sordum.
    'Aşk' dedi.


    'Kaç kere? ' diye sordum.
    'Bin kere' dedi, 'Milyon kere'

    'Neden bir kere değil? ' diye sordum.
    'Bütün aşkların toplamı, en yüce ve tek aşk' dedi.


    'Önce ona varsan olmaz mı? ' diye sordum.
    'Keşke olsa' dedi, 'Ama önce yoğrulmak gerek'


    'Acı çekmek mi? ' diye sordum.
    'Evet, aşk acısında yok olmak' dedi.


    'Yok olunca! ' dedim.
    'İşte gerçek aşkta o zaman yaşamaya başlarsın' dedi.


    'Gerçek aşk! ' dedim.
    'Büyük o! ' dedi.


    Durdum. Durdum. Ve sustum!


    'Neden sustun? ' diye sordu.
    'Yüreğim titredi sanki' dedim.


    'Neden? ' diye sordu.
    'Bilmiyorum' dedim. 'Büyük O! '


    'Evet' dedi, 'Büyük O! '
    'Nerede? ' diye sordum.


    'Her yerde' dedi.


    'Nasıl? ' diye sordum.
    'Yüreğini aç' dedi.


    'Yüreğimi açmak! ' dedim.
    'Bir tebessümle bak her şeye' dedi.


    'Tebessüm' dedim.
    'Her kapının anahtarı' dedi.


    'Kapı' dedim.
    'Girmeden bilemezsin' dedi.


    'Ya korku! ' dedim.
    'Bilinmeyenden korkar insan' dedi.


    'Ben bilmiyorum' dedim.
    'Neyi? ' diye sordu.


    'Ben'i' dedim.
    'Sen kimsin? ' diye sordu.


    'Ben kimim? ' diye sordum.
    'Sevgiyle beslenensin' dedi.


    'Kimin sevgisiyle? ' diye sordum.
    'Büyük O'nun' dedi.


    Durdum. Durdum. Yine sustum.


    'Kimsin? ' diye sordum.


    'SEN'im' dedi.

Toplam 10 mesaj bulundu